Geçtiğimiz sene E3 fuarında sürpriz bir şekilde tanıtılan Anthem‘dan sonra, EA Games‘in de “rol yapma oyunu dediğin açık dünyaya sahip olmalı” diyen firmaların arasına katıldığını gördük. Hatta rol yapma oyunu bile olmamasına rağmen, içi boş şişirilmiş açık dünya elementleriyle karşımıza çıkan oyunlardan sonra, neredeyse açık dünya öğesinden soğur bir hale geldik. Tabi ki Anthem’a karşı bu kadar ön yargılı değiliz. Destiny serisinin elde ettiği başarıyı kıskanan EA patronları, yer yer Destiny’i andıran ancak esasında farklı bir oyunla sevenlerinin (hala seveni var mı bilmiyoruz?) karşısına çıkacak.
Anthem ön inceleme
Activision gibi EA Games‘in de ‘paylaşımlı açık dünya’ diye tabir ettiği ancak düpedüz MMORYO gibi duran Anthem’a heyecanlanmamızın aslında başka bir sebebi var. Mass Effect serisini ortaya koyan eski BioWare çalışanlarını ve son çıkan Mass Effect Andromeda çalışanlarını yeniden bir çatı altına toplayan EA Games, Anthem’ın oynanış anlamında da kaliteli olması için çabalıyor. Her ne kadar o ekipten bazılarının tekrar işten çıktığı haberini alsak da, oyunda bazı yerlerde Mass Effect izleri göreceğimizden eminiz.
Senaryo itibariyle tek başımıza baştan sona bitirebileceğimiz Anthem’ı, grup halinde arkadaşlarımızda oynarsak daha da zevkli olacağı söyleniyor. Freelancer olarak tabir edilen kahramanlarımız (bunlar bizler oluyoruz) Javelin isimli zırhlarını giyiyorlar ve insanlığı korumaya çalışıyorlar. Senaryo her ne kadar “klişe” gibi gözükse de, detaylarında yer alan içerikler güzel olursa keyif verici bir hikaye gidişatıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bu sebepten dolayı Mass Effect üçlemesinde yaşadığımız heyecanın aynısını Anthem’dan da bekliyoruz. Fakat biz yine de beklentilerimizi pek fazla yukarıda tutmayalım. Çünkü son Mass Effect oyununda nelerle karşılaştığımızı hatırlamak istemeyiz.
Senaryo tarafını bir kenara bırakırsak, Anthem’ın en dikkat çekici yanı oynanış kısmı oluyor. Ranger, Colossus, Storm ve Interceptor olarak ayrılan Javelin tiplerinden istediğimizi kullanıyoruz. Geliştiricilerin birden fazla zırh kullanmamıza izin vermesi oldukça güzel bir ayrıntı. Çünkü her bir zırh tipi, oynanışı tamamen değiştiriyor. Geliştiriciler Ranger zırhını oldukça standart bir zırh olarak tanımlarken, oyunu öğrenmenin bu zırhta daha kolay olduğunu belirtiyor. Ancak geliştirdikçe silah gücünün çok yan yakıcı olacağını söyleyen BioWare çalışanları, Ranger’ın her koşulda işe yarayacağının altını çiziyor.
Colossus ise tipik MMORYO’larda karşılaştığımız tank sınıfının bir başka versiyonu olarak önümüze sunulacak. Mortar silahı sayesinde yüksek hasarlar verebilen Colossus’un en temel görevi takımını korumak. Bir diğer sınıf olan Storm ise element üzerine kurulu atakları sayesinde ağır hasar vermeye çalışan bir sınıf olarak oyunda yer edinecek. Ancak düşük zırhı yüzünden handikapı bulunan Storm, bunun yanında düşmanları güçsüz hale getirebilen özellikler de (debuff) de barındırmakta. Son sınıfımız olan Interceptor ise BioWare tarafından tabiri caiz ise suikastçi olarak tanımlanıyor. Güçlü yakın dövüş silahlarıyla donatılan Interceptor, diğer sınıflara göre daha sessiz bir şekilde ilerleyebiliyor.
Oyunun açık dünyasında ise karakterimizi geliştireceğimiz onlarca içerik bulunuyor. Büyük bölüm sonu canavarlarını avladığımız açık dünyada, karakterimizi silah ve benzeri öğeler sayesinde güçlendirebiliyoruz. Co op anlamında Destiny serisine benzetilen yapımın, Destiny’den farklı olarak ne sunacağını merak ediyoruz. Ayrıca Destiny’nin severek oynanılan PvP modunu yanında, Anthem’ın PvP tarafında oyuncuları tatmin edip edemeyeceği meçhul durumda.
Grafiksel anlamda ise fazlasıyla başarılı duran Anthem, ışıklandırmalar ve gölgelerde ağızları açık bıraktı. Videolarda gösterilen tüm görüntülerin gerçek olduğunu üstüne basarak söyleyen BioWare, bu grafik kalitesini konsollarda nasıl verecek çok merak ediyoruz. Xbox One X ve PlayStation 4 Pro üzerinde daha da güzel görüneceğini tahmin ettiğimiz Anthem’ın sesleri de hiç fena değil.
Sona geldiğimizde elimizde açık dünyada sağa sola özgürce uçabildiğimiz ve co op olarak arkadaşlarımızla görev yapabildiğimiz bir oyun var. Daha öncesinde çıkmış olan Destiny ve The Division gibi oyunlardan bir şeyler kapmaya çalışan BioWare, umarız ilham aldığı oyunlardan daha kaliteli bir yapımla karşımıza çıkar. Şahsen The Division 2’ye nazaran Anthem için daha çok heyecanlıyım. Ancak elime bir silah verseniz ve ikisinden birine ateş etmemi isteseniz, muhtemelen kafama sıkardım.
