Battle Royale türünün hakimi olan Fortnite, ilk olarak şimdilerde Save the World olarak adlandırılan modu ile 25 Temmuz 2017 tarihinde oyuncuların karşısına çıktı. Temelinde bir hayatta kalma modu olan Save The World’ün ardından Epic Games geliştiricileri, aranan kanı Battle Royale modunda buldu. Rakiplerine nazaran daha hızlı ve akıcı bir Battle Royale deneyimi sunan Fortnite’ın bu modu, kısa süre içerisinde sizi bağımlı hale getirebiliyor. Şahsen ilk başta oyunun sunum tarzı yüzünden Fortnite’a biraz mesafeli yaklaşmıştım. Fakat Fortnite’a verdiğim ilk şans, aslında oyunun ne denli güzel olduğunu anlamama yardımcı oldu.
Fortnite’ın 4.sezonu başladı
Hali hazırda oyunlar hızlı tüketilebilir bir biçimde geliştirilirken, Epic Games’in bu trendi izlemesi oldukça hoş olmuş. Battle Royale’in kelime anlamını zaten bildiğiniz için burada açıklamayacağım. Oyunun haritası ilk başta size küçük gelebilir ancak çekinmenize gerek yok. Çünkü Fortnite’ın eğlencesi tamamen sıcak çatışmalarda ve dar alanlarda yatıyor. Oyun sırasında otobüsten atladınız ve öldünüz mü? Can sıkmaya gerek yok, hemen yeniden başlayın. Bu sirkülasyonun sizi uzun bir süre oyalayacağından emin olabilirsiniz. Çünkü oyunun oynanış mekanikleri kadar oyunda dahil olduğunuz eylemler de çok fazla.
Fortnite genel anlamda hayatta kalmaya çalıştığınız ve diğer oyunculara karşı da mücadele ettiğiniz bir oyun. Son dönemin en popüler türlerinden birine kucak açan bu oyunda hem bireysel hem de takım olarak yer alabiliyorsunuz. Fortnite‘ın en başarılı olduğu noktalardan birisi ise craft sistemi ve bu sistemi oynanışa tam da olması gerektiği gibi yedirebilmesi. Bu sistem sizi hem oyundan koparmıyor hem de oynanışta oldukça farklı taktikler yapmanızı sağlıyor.
Dördüncü sezonuna merhaba diyen Fortnite, PC platformunun yanında PlayStation 4 ve Xbox One platformunda oyun oynayan oyuncuları da oyuna davet ediyor. Oynaması ücretsiz olan bu Battle Royale moduna tüm platformlar dahil olunca, oyunun oyuncu sayısı da oldukça yüksek seviyelerde. Çapraz platform desteği sayesinde tüm oyuncuları bir araya toplayabilen Fortnite, oyuncuları hiç bekletmeden oyuna dahil ediyor. Her ne kadar güncel resmi bir rakam açıklanmasa da, oyunun oyuncu sayısı şu anda 50 milyon civarında. Yani oyuna giriş yaptığınız her saatte 100 oyuncunun bir araya toplanıp oyuna girmesi yaklaşık 3 – 4 saniye sürüyor.
Dördüncü sezonda Fortnite’a hikaye anlamında yeni içerikler getiren Epic Games, Battle Royale modunun geçtiği haritada da değişiklikler yaptı. Gökyüzünde dolaşan meteor benzeri taşlar oyunun dünyasına düşünce, Battle Royale modunun haritası ve dolayısı ile oynanış mekanikleri de biraz değişti. Derbeder Depolar olarak adlandırılan bölgeye düşen meteor, düştüğü bölgede büyük bir krater oluşturdu. Save The World modunda bu kratere bir hikaye ekleyen yapımcı ekip, oyuncuları süper kahraman kostümleri ile birlikte bu bölgeye davet ediyor. Bu süper kahraman kostümlerinin ise yine dördüncü sezonla beraber oyuna eklendiğini belirtelim.
Fortnite’ta mikro ödemeleri kullanarak satın alabileceğiniz onlarca ürün var. Tabi ki bu mikro ödemelerin oynanış kısmına herhangi bir etkisi bulunmuyor. Yeni oyuna para vermeseniz bile, diğer oyuncular ile eşit şartlarda oyunu oynamaya devam edebilirsiniz. Tamamen Türkçe dil desteğine sahip olan Fortnite, aynı şekilde mikro ödemelerde Türk Lirası’na da desteğini veriyor. Böylelikle sabit fiyatlar üzerinden oyunda ifadeler, kostümler ve daha fazlasını satın alabiliyorsunuz. Ayrıca oyunda yer alan ifadelerin oldukça yaratıcı olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Eğer internet trendlerini takip ediyorsanız, oyunda yer alan bu ifadeler size hiç yabancı gelmeyecek.
Son olarak Fortnite’ın eğlencesi sizi PC platformunda veya konsol platformlarında kesmediyse, oyunun bir de mobil sürümünün olduğunu belirtelim. Gittiğiniz her yerde Fortnite’ın Battle Royale modunu oynamak istiyorsanız, oyunun mobil sürümünü reçetenize yazıyoruz. Optimizasyon konusunda herhangi bir sıkıntısı bulunmayan bu mobil sürümün yine aynı şekilde sizi kendine bağlayacağını söyleyebiliriz. PC ve konsollarda bulunan tüm mekanikleri bire bir mobil sürüme uyarlayan geliştiriciler, bu konuda da iyi bir iş ortaya koymuşlar.
