Oyuncu Aksesuarları

Ultra hafif: Razer Viper V2 Pro inceleme

Razer Viper V2 Pro inceleme: Şimdiye kadar Razer’ın birçok aksesuarını inceledim. Daha önce yaptığım Razer Viper Ultimate inceleme yazısında uzun süre Deathadder serisini kullandığımı fakat bu model ile birlikte bu alışkanlığımın değiştiğinden bahsetmiştim. İşte Ultimate modeline benzer bir yapıda olan Razer Viper V2 Pro, iki yılı aşkın bir süredir kullandığım bu modelin yerine geçmeyi başardı. 

Arada tabi ki farklı mouse modelleri kullandım ama iki yıldır ana model olarak Razer Viper Ultimate modelini kullanıyordum. Viper Ultimate hala piyasada alınabilecek en üst düzey modellerden birisi. Fakat Razer Viper V2 Pro geldikten sonra yeni bir alışkanlık değişimine ima atmam gerektiğini hissetmeye başladım. Gelin bu içeriğimizde hem kıyaslama yapalım hem de Razer Viper V2 Pro modelinin genel özelliklerine ve tabi ki kullanıcı deneyimine daha yakından bakalım.

Razer Viper V2 Pro inceleme

Razer Viper V2 Pro modeli tıpkı Ultimate modelinde olduğu gibi kablosuz olarak kullanılabilen bir model. Açıkçası kablosuz mouse kullandıktan sonra kolay kolay kablolu modellere geçemiyorsunuz. O nedenle benim için zaten en başından 1-0 öne geçmeyi başardı diyebilirim. Razer’ın birkaç yıldır yeni ürünlerinde fazlasıyla üzerinde durduğu Hyperspeed teknolojisini kullanan bu model tasarım anlamında aslında Viper Ultimate modeline oldukça benziyor. Fakat detaylara indiğinizde ondan ayrılan çok fazla yönünün olduğunu görüyorsunuz.

Aradaki en büyük farklardan birisi ağırlık. Viper Ultimate zaten 74 gram ağırlığı ile oldukça hafif ve kullanması keyifli bir modeldi. Razer Viper V2 Pro modeli ise bu durumu çok daha ileriye taşımış. Çünkü bu modelin ağırlığı sadece 58 gram. Bu özelliklere sahip olan dünyanın en hafif mouse modellerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Hafif olması kullanırken yağ gibi kaymasına olanak sağlıyor ve oyunlarda çok daha hızlı bir geri dönüş alıyorsunuz.

Viper Pro V2    –    Viper Ultimate

Tasarımdaki bir diğer fark düğme sayısında karşımıza çıkıyor. Sağ taraftaki iki düğme kaldırılmış ve düğme sayısı altıya indirilmiş. Boyut olarak aynı olsa da alt taraftaki şarj ünitesinin olmayışı bu modeli daha hafif bir yapıya sokmuş diyebiliriz. Zaten kutunun içerisinden bir dongle çıkıyor ve 2.4 Ghz alıcıyı bu dongle’a bağlayabiliyorsunuz. Dongle’ın bir diğer özelliği de aslında fareyi tam kapasitesiyle kullanmanıza olanak sağlaması. Normalde alıcıyı direkt olarak bilgisayarınıza bağlarsanız birçok klasik fare modelinde olduğu gibi 1000Hz modunda çalıştırıyorsunuz. Fakat alıcıyı dongle’a bağladığınızda bu oranın 4000Hz’e çıkmasını ve Hyperpooling özelliğinin aktif olmasını sağlıyor.

Şarj için tabi ki kutu içerisinden çıkan kabloyu kullanmanız gerekiyor. Razer bu sefer bağlantı olarak Mouse üzerinde USB Tip C girişini tercih etmiş. Viper Ultimate modeli hem şarj ünitesi hem de sade sürümleri ile satışa çıkmıştı. Bunda ise klasik bir tasarıma imza atıldığını ve daha sade hatlar kullanıldığını görüyoruz.

Tasarımda RGB ışıklandırmanın kaldırılmış olmasını çok sevmedim. Bunun yerine tekerin hemen arkasında bir bildirim ışığı bulunuyor ve fareyi açarken buranın yandığını görüyorsunuz. Tabi kullanıma çok etkisi yok ama görünüş anlamında çok şık duruyordu. Bu kısımda yine Razer logosunu net bir şekilde görebiliyorsunuz. Tasarım ve düğmelerden bahsetmişken Razer 70 milyon olan tuş ömrünü bu yeni modelde 90 milyona çıkarmış.

Mouse’un alt tarafına baktığımızda DPI ve güç düğmesinin bir arada kullanıldığını görüyoruz. Basılı tuttuğunuzda fareyi açıp kapatabiliyorsunuz. Basıp çektiğinizde ise otomatik olarak DPI ayarları arasında geçiş yapıyorsunuz. Tabi alt kısımda yine 30K optik sensörü de gözüküyor. Bu sensör 30.000 CPI’ye kadar ve ayrıca 750 IPS ve 19.05 m/s maksimum izleme hızı sağlıyor. Üç kısımdan oluşan PTFE ayakları ve hızlı sensör yapısı, hafifliği de bir araya gelince akıcı bir kullanıma imza atılmış. Yani tüm şartlar top oynamak için elverişli diyebiliriz.

Razer bu modelde de Smart Tracking, Motion Sync ve Asymmetric Cut-Off gibi teknolojilerini kullanmış. Akıllı izleme diyebileceğimiz ilk özellik aslında kullanacağınız yüzeyle ilgili. Farklı mousepad’lerde bile kullansanız tutarlı olmasına yardımcı oluyor diyebiliriz. Hareket senkronizasyonu ise PC’den gelen sinyalleri tam olarak saptayan ve böylelikle aradaki hatayı olabilecek en düşük seviyeye getiren bir teknoloji. Mouse hareketlerinizi algılayan ve sapmaları engelleyen bu teknolojileri günlük kullanımda fark etmez tabi ki zor. Yine de kullanırken ya da oyun oynarken siz farkında olmasanız da en ufak sapmaları bile engelleyen ve arka planda bu tarz teknolojilerin çalıştığını bilmek çok güzel.

Özellikle bir oyuncu faresi olduğunu göz önüne alırsak kablosuz kullanımda oldukça önemli bir detay olduğunu söyleyebiliriz. Asimetric kesim özelliği ise daha çok DPI ile alakalı. Bu farede 30.000 DPI değerine kadar çıkabildiğinizi de hatırlatalım.

Razer Synapse ayarlamaları

Razer Synapse uygulaması sayesinde mouse üzerindeki tuş takımını dilediğiniz gibi değiştirebiliyor ve makro ayarlamaları yapabiliyorsunuz. Yine uygulama üzerinde dilerseniz sol elde kullanabileceğiniz şekilde özelleştirebilmek mümkün. RBG ışıklandırma olmadığı için tabi bu kısımla ilgili bir ayara yer verilmemiş. 

Synapse uygulaması için bahsetmemiz gereken bir diğer nokta da DPI ayarlaması. Mouse üzerinde beş farklı ayara ulaşabiliyor ve uygulama üzerinden de bu ayarların kaç DPI olacağını seçebiliyorsunuz. Bu sefer 400 – 800 – 1600 – 3200 ve 6400 seçenekleri bulunuyor. Bunları dilediğiniz aralıkta değiştirmenize izin verilmiş. Yani 30.000’e kadar bu hızlı DPI seçimlerinde bir aralık belirlemek mümkün. Son olarak uygulama üzerinde yer alan batarya göstergesini de unutmayalım. Buradan Mouse şarj durumunu rahat bir şekilde takip edebiliyorsunuz. 

Tabi kablosuz bir model olduğu için pil ömrü oldukça önemli. Farenin 80 saate kadar bir kullanım ömrü bulunuyor. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki Viper Ultimate modelinde bile pil konusu beni hiç üzmemişti. Bu yenilenen modelde 70 saat olan pil ömrünün 80 saate çıkarılması benim için zaten başarılı olan bir özelliğin daha da geliştirilmiş olması anlamına geliyor. Ben test ettiğim süre boyunca hiç batarya problemi ile karşılaşmadım. 

Razer Viper V2 Pro modeli hafifliğinin de getirisi ile birlikte ergonomik kullanımı daha da ileriye taşımış.  Tasarım olarak özellikle Deathadder modelleri ya da G502 tarzı fareleri kullanıyorsanız ilk etapta size ufak gelebilir. Başta da belirttiğim gibi ben uzun süre Deathadder modeli fareleri kullandım. Fakat alışım sürecinden sonra sizi üzmeyecek bir kullanım sunduğunu söylemem gerek. Fareyi tam olarak kavrıyor ve hafifliği, sensör yapısı ve içerdiği teknolojiler sayesinde çok daha hızlı bir geri dönüş alıyorsunuz.

Razer Viper V2 Pro bazı ufak eksiklerine rağmen alabileceğiniz en üst düzey oyuncu farelerinden birisi. Viper Ulitmate’ın zaten sahip olduğu başarılı özellikleri daha da geliştirmiş. Aynı zamanda dongle ile birlikte 4000Hz değerlerine ulaşması 8K modeli kadar olmasa da profesyonel oyuncular için bile fazlasıyla yeterli bir performans anlamına geliyor. Eğer bütçe sıkıntınız yoksa ve iyi özeliklere sahip kablosuz bir fare modeli arıyorsanız, göz atmanız gereken modellerden biri olduğunu söyleyebilirim.

Razer Viper V2 Pro teknik özellikler

  • Bağlantı: Razer™ HyperSpeed Wireless / Wired – Speedflex Cable
  • Batarya ömrü: 80 saate kadar (1000Hz modunda) / 24 saate kadar (HyperPolling kablosuz dongle ile 4000Hz modunda)
  • RGB: Yok
  • Sensör:  Focus Pro 30K Optical Sensor
  • Maksimum hassaslık: 30000 DPI
  • Maksimum hız (IPS): 750
  • Maksimum hızlanma (G): 70
  • Programlanabilir tuş: 5
  • Anahtar tipi: Optical Mouse Switches Gen-3
  • Tıklama ömrü: 90 milyon
  • Ağırlık: 58 gr
  • Dock desteği: Yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu