Ülkemiz basını bir kez daha oyunlara sardı
Zaman zaman oyunların gündem olduğu talihsiz olaylar ile karşılaşabiliyoruz. Bu örnekler dünyanın her tarafında olsa da, ülkemizde de örnekleri ile karşılaşmak mümkün. Tabi bu noktada oyunlardaki yaş sınırlarına dikkat etmek gerekiyor. Nitekim çoğu durumda oyunlar alakasız yere işin içerisine çekilse de bazı durumlarda etkilenildiği durumlar da olabiliyor. Ülkemizde yaşanan ve basının malesef fırsat bulduğu durumda ise yine oyunlar hedef alınmış.
İstanbul’un Esenyurt ilçesinde yaşayan 13 yaşındaki Hakan isimli oyun sever evinde ölü bulunmuş. Doktor olmak isteyen ve bunu her fırsatta dile getiren Hakan’ın ailesine karşı sinirlendiğinde “Doktor olunca en büyük iğneyi size vuracağım” gibi sözler sarfettiği de belirtiliyor. Yine ailesine göre fazla dışarı çıkmayan, arkadaşları ile sürekli bilgisayar başında görüşen, internet üzerinden dizi izleyen ve Metin 2 oynayan Hakan’ın cansız bedeni 25 temmuz günü evinde abisi tarafından bulunmuş. Hastaneye götürüldüğünde ise durum çok geçmiş. Abisinin Hakan’ı bulduğu sırada bilgisayarında Metin 2 olduğu da belirtiliyor. Kısacası söylenenler doğru ise karakter profiline baktığımızda Hakan’ın bazı problemleri olduğunu görüyoruz.
İşin ilginç tarafı ise Hakan’ın boğazında 2 tur dolanmış ve düğümlenmiş bir sargı bezi bulunması. Henüz Adli Tıp’tan sonuçlar gelmese de olayı inceleyen savcı durumu şüpheli bulduğu için olayın araştırılmasını istemiş. Yine gelen haberlere göre cinayet büro amirliği, Hakan’ın interaktif oyun sırasında bir kişiden komut alıp mı kendini öldürdüğü yoksa cinayete mi kurban gittiğini araştırıyor.
Tabi bu haber ile birlikte basınımız bir kez daha, önceden yaşanan ölüm olaylarını habere iliştirmiş ve işin içinde yer alan oyunları da sıralamaktan geri kalmamış. Haberin sonunda ise şu açıklama yer almış; Psikiyatr Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Bu oyunlar, çocuklarda epilepsiyi tetikleyebiliyor. Ölüm sebebi bu olabilir. Dikkatsizliği, hiperaktiviteyi ve uykusuzluğu da artırabiliyor. İntiharı da tetikleyebilir. 13 yaşındaki çocukların tanımadığı kişilerle iletişime geçmesi söz konusu olabiliyor. O tarz birinden direktif de gelmiş olabilir” dedi. Ülkede 1 milyon çocuk bilgisayar oyunu bağımlısı. Hakan da onlardan biriydi..
Bu acı olay ile birlikte aslında oyunlara ne kadar sığ baktığımızın da yeni bir örneği ile karşılaşıyoruz. Başta da dediğim gibi ülkemizde hala oyun bilinci yerine oturmuş değil. Tabi ki burada iş ailelere de düşüyor. Nitekim sadece ülkemizde değil, diğer ülkelerde de bu duruma benzer örnekler, dikkatsizlikler görmek mümkün. Burada oyunlara gönül vermiş oyuncular olarak bizim kabul edemediğimiz bazı noktalar da bulunmakta.
Öncelikle oyunlar, tıpkı diziler ve filmler gibi bir bilinç olayıdır. Yani korku temalı ya da içerisinde şiddet, cinsellik öğeleri olan bir dizi ya da filmi çocuğunuza nasıl izletmiyorsanız ya da izlemesini istemiyorsanız, aynı şekilde oyunların da yaş sınırına dikkat etmek zorundasınız. Daha ufak yaşlardan ağladığında sussun diye tablet, bilgisayar verdiğimiz çocuklarımızın takibini malesef yapamıyoruz. Nasıl ki denize girdiğinde boğulmasın diye çocuklara pür dikkat kesiliyorsak, aynı bilinç ile diğer tüm medya ve teknolojik ürünlere de yaklaşmamız gerekiyor.
Unutmadan, genç yaşta aramızdan ayrılan Hakan’a Allah’tan rahmet diliyoruz.. Yine de bu noktada benim merak ettiğim iki husus bulunmakta. Hakan ya da başka bir ölümlü olayda, kişinin yanında herhangi bir gazetenin 3. sayfası bulunsaydı ya da televizyon açık olsaydı (herhangi bir program olabilir, zira psikoloji bozacak program sayısı bir hayli fazla), gazeteler ya da televizyon yayınları suçlanacak mıydı? Siz ne düşünüyorsunuz?