Oyun İncelemeleri

Warhammer 40K: Chaos Gate – Daemonhunters

Gelecekte galaksi çok karanlık bir yer. İnsanlar, şeytanlar, bilumum uzaylı ırklar aralıksız olarak savaş halinde. Gezegenler el değiştiriyor, trilyonlarca ruh bir anda yitip gidiyor. Devasa gezegen fabrikalar, en az kendileri kadar büyük savaş gemileri üretiyor. 40.000. yılın karanlığında sadece ölüm var.

Warhammer 40K: Chaos Gate – Daemonhunters incelemesi

Warhammer, 1983 yılında ilk olarak bir masa üstü minyatür savaş oyunu olarak ortaya çıkmıştı. Genel kural olarak belli bir puan sınırında ordunuzu oluşturup, bu birlik ile karşı tarafın ordusunu mağlup etmeye uğraşıyordunuz. Oynanan saha, bir masanın üzerine kurulmuş bir savaş alanıydı. Cetveller, metreler ile mesafe ölçümleri yapıp, savaşçılarınızın güçlerini hesaplayıp zarlar ve handikaplar ile bir savaşı, hem de çok kanlı bir savaşı, canlandırmaya çalışıyorduk.

Bu kurulumun elde ettiği başarıdan sonra aynı ırkların dünyanın 40.000 yılındaki savaşlarını canlandırdığı yeni bir savaş oyunu daha yapıldı. Warhammer 40000. Irklar aynı kalmakla beraber geleceğin modern silahları hayal edilmiş ve orduları buna göre güncellenmişti.

Warhammer Masaüstü Oyunu

Görsel kredisi: Warhammer Colchester Mağazası

40 yıla yakın bir geçmişi ve hikayesi olan bu sisteminin hikayesini anlatmaya başlarsak ne ömür yeter ne de bu Warhammer 40K: Chaos Gate – Daemonhunters incelemesi biter. Bu yüzden hikayenin oyunumuzda bizi ilgilendiren kısmına geçmek istiyorum. Tüm inceleme 2 bölümden oluşuyor. 1. bölümde bilmeyenler için kısaca evren hakkında bilgi verirken, 2. bölümde ürünün incelemesi ve yorumlarımızı okuyacaksınız.

Gri Şövalyeler kimdir

Gri şövalyeleri anlatabilmek için kısaca Tanrı imparatordan bahsetmemiz gerekiyor.

Warhammer 40.000 evreninde, insanlık birçok galaksiye ve sektöre yayılmış, trilyonlarca nüfustan oluşan bir topluluk haline gelmiş. Bu toplumun inandığı bir Tanrı İmparator var. Tanrı İmparator yaklaşık 10.000 yıl önce insanlığa hükmeden ancak sonrasında kendi oğlu Horus tarafından ihanete uğramış, ölümcül bir darbe almış ancak son anda vücudu bir “durağanlığın” içinde hapsedilmiş, insanlığın tanıdığı en büyük “Psyker”. Psyker – Warhammer evreninde, psişik yetenekleri olan insanlara verilen ad. 

Tanrı İmparator, ya da kısaca İmparator, Galaksiye yayılmış olan insanlığın en büyük koruyucusudur. Bedeni hapsolsa da zihninin serbest olduğuna ve ihtiyacı olan insanlığa yol gösterdiği kabul edilir. 

Zamanın başından beri, İnsanlığın ve hatta tüm yaşayan canlıların en büyük düşmanı Kaos’tur. Amacı tüm galaksiyi ele geçirmek, sonsuz derinliğinde hapsetmektir. Kaos acı ve ölümle beslenir.

İnsanlığın İmparatorluğunun (Imperium of man) en büyük silahlarından biri, genetik olarak güçlendirilmiş, Adeptus Astartes, yani Uzay Askerleridir. Çok özel, ağır eğitimlerden ve genetik tedavilerden geçen bu askerler, devasa zırhların içinde insanlığın en büyük tehdidinin önünde dururlar. 

Astartes’in sınıfları içindeyse, en üst sıralarda Gri Şövalyeler vardır (Grey Knights). Hepsi, imparatorun genlerinden direk üretilen bu üstün askerler, insanlığın en gizli silahıdır. Varlıkları, sadece bir söylentiden ibarettir. Ortaya çıktıklarında eğer bir başka Adeptus Astartes tarafından görülürlerse, gören ordunun zihni silinir. Sıradan insanlar Kaos ’un ya da birliğimizin varlığından haberdar olurlarsa, o gezegendeki Kaos ve beraberinde insan topluluğu içinde bulundukları dünya ile birlikte komple ile yok edilir. (“Exterminatus”)

Warhammer 40K: Chaos Gate - Daemonhunters incelemesi

Kaos’un varlığının bilinmemesi için en ön saflarda savaşan bu özel birlik Engizisyonun çekicidir. Gri Şövalyeler silah ise, Engizisyon da tetiği çeken eldir.

Kaos tüm canlıları kirletir. Gri Şövalyeler hariç. Horus’un ihaneti döneminde kurulan bu elit birlikten 10.000 yıl içinde bir tane bile kaos tarafına geçen üye olmamıştır. 

İşte oyunumuzda bu elit birliği Kaos’un güçlü tanrılarından Nurgle’a karşı bir cihatta yönetiyoruz.

Kaos ve Nurgle

Kaos, diğer isimleriyle, “ilkel yok edici”, “büyük kirleten”, insanların koyduğu isimle “Baş düşman”, Immaterium’da yaşayan, psişik enerjiden oluşan, kötü niyetli metafizik bir güçtür. Bu gücün esas tapanları çoğunlukla Şeytanlar olsa da, insanlıktan da Kaos’a tapan, her türlü sosyal topluluktan insan mevcuttur. Köylüler, Gezegen Valileri, politikacılar…

Kaos, sınırsız bir psişik, ruhani, duygusal enerjidir ve bildiğimiz evrenin 4. Boyutudur. Psişik olan her canlı, kaos kirlenmesine karşı açık vaziyettedir.

Kaos’un dokunsal varlık haline getirdiği çeşitli kaos tanrıları vardır. Nurgle bu tanrılardan üçüncüsüdür. 2. Milenyumda ortaya çıkan bu varlık, 38.000 yıldır, insanlığın başına bela olmaktadır.

Nurgle, diğer isimleriyle, Salgınların Efendisi, Büyükbaba, Veba Tanrısı, Çürümüşlüğün Lordu. Her insanın hayatında en az bir kere Nurgle ile teması olmuştur. Geçirilen tüm hastalıkların kaynağı Nurgle’dır.

İşte bu iğrenç varlık, galaksiyi ele geçirmek için yeni planlarını harekete geçiriyor. İnsanlığın yegane kalkanı Şövalyelerimiz, mutlak yok oluşun önündeki son kalemiz.

İmparator Korur

Warhammer ve Warhammer 40000 (W40K) evrenleri bilgisayar oyunları tarihinde kötü lisanslama örneği olarak görülür. Birçok firma hem bilgisayar hem de mobil olarak birçok W40K yapımı üretmiştir. 22 farklı marka altında 35’ten fazla farklı üründen bahsediyoruz. Maalesef bu kadar çok yapımın içinde gerçekten kaliteli olanlar bir elin parmaklarını geçmez. Bu yüzden, ben de dahil olmak üzere birçok oyuncu, W40K Chaos Gate: Daemonhunters adını duyduğu zaman “yeni bir vasat W40K” yapımı olarak düşündü. Yakın zamanda, maalesef çok zayıf olan Dawn of War 3’ten sonra, merakla beklediğimiz Hired Gun ve Space Hulk: Deathwing gibi yapımların ortalamayı aşamaması, Battlesector’un göründüğü gibi kaybolması (ki güzel bir eserdir) bunlara sebep oldu.

Chaos Gate, sıra tabanlı taktik strateji türünde. Serinin ilki olan Chaos Gate 1998’de çıktığında harika müzikleri ve şık sıra tabanlı oynanışı ile oyuncuların beğenisini kazanmıştı. Ancak aynı yılda çıkan Starcraft bütün ilgiyi üzerine çekmiş ve maalesef bu güzel yapımı gölgede bırakmıştı. O zaman da XCOM’un oynanışından esinlenen yapım, 2022 iterasyonunda da Modern Xcom ve Gears Tactics’in uyguladığı mekanikleri kendine örnek almış.

Bunları çok iyi bir şekilde oynanışına yedirmiş ve üzerine yeni mekanikler geliştirerek, ortaya W40K evreninde geçen, bu evrene layık çok şık bir yapım ortaya çıkmış.

Daemonhunters, bu örnek aldığı eserlerin çok ötesinde. Son yıllarda belki de Dawn of War ve Space Marine’den sonra çıkmış en iyi W40K uyarlaması diyebilirim. Arada Gladius gibi (civilization benzeri) ya da Battlesector gibi fena olmayan örnekler de var. Ama hiçbiri bu seviyede değildi.

W40K’nın bir seveni olarak, evrenin ruhunu bu kadar iyi yansıtabilen yapım sayısının çok az olduğunu düşünüyorum. Burada, programcı ekibin üstünde çalıştıkları materyali çok iyi araştırdıkları da bir gerçek.

BİR TURN DAHA

Gri şövalyelerimiz aynı masa üstü versiyonu gibi, çok güçlü psişik yeteneklere sahip. Oyunda sekiz sınıf var. Bu sekiz sınıfın önce dört tanesi açılıyor, senaryoda ilerledikçe dört sınıf daha ekleniyor. Hepsinin yetenekleri ve yetenek ağaçları farklı. Karakterleriniz savaştıkça XP kazanıyor. Belirli XP’lerde de seviye atlıyor. Toplam dokuz seviye olan karakter gelişiminde, her seviyede iki yetenek puanı alıyorsunuz. Bu yetenek puanlarını da istediğiniz yönde dağıtabiliyorsunuz.

Toplamda seçebileceğiniz 32 yetenek var. Dokuz seviye atlayacağınız için maksimum 18 puan toplayabileceksiniz. Bu yüzden dikkatli ve okuyarak ilerlemekte fayda var. Tarzınıza göre şekillendirebileceğiniz dört kişilik bir ekiple savaşlara gideceksiniz. İsterseniz menzilli savaşın isterseniz de elinizde kılıç göğüs göğüse çarpışın. Ya da kuvvetli büyüler savuran bir psişik olun. Günün sonunda Nurgle’ın yardakçılarını ve prenslerini ortadan nasıl kaldıracağınız ve evreni nasıl bir orduyla koruyacağınız size kalmış.

Warhammer 40K: Chaos Gate - Daemonhunters incelemesi

Gri şövalyelerimiz Adeptus Astartes’in en yücelerinden biri olduğu için, attığını vuruyor. Diğer taktik strateji örneklerinden farklı olarak, burada vuruşunuz garanti. %95 şans ile burnunuzun dibindeki düşmanı kaçırmıyorsunuz (XCOM). Lakin ne kadar zarar vereceğiniz, nasıl kritik vuracağınız tamamen sizin karakter geliştirmelerinize göre ilerliyor.

Üç tipte can mevcut. Bunlardan biri bildiğimiz HP. Vurdukça azalıyor. Bir diğeri, zırh. Her tur yenileniyor ve özel yetenekler ile “kırılmadığı” sürece yenilenmeye de devam ediyor. Sonuncusu ise “Stun” yani sersemletme. Eğer karakteriniz sersemletme üzerine özelleşmişse, HP’den önce Stun puanını bitirebiliyorsunuz. Böylece rakibiniz infaza açık hale geliyor. Sersemletilmiş bir karaktere göğüs göğüse saldırı yaparsanız “Execute” (infaz) seçeneği açılıyor ve HP’i ne olursa olsun karakteri oracıkta katlediyor. Bu kanlı bitiriş, bütün ekibinize birer aksiyon puanı kazandırıyor. 

Aksiyon puanları (AP) ve Willpower puanları (WP)

Oyunda her askerinizin hareketlerini ve güçlerini belirleyen iki tipte puan var. Aksiyon puanı ve Willpower puanı, askerlerin fiziksel hareketlerini belirliyor. Her turda kullanılacak üç aksiyon puanımız var. Bu üç hareketin üçü saldırıda da olabilir, yer değiştirme de olabilir. İstediğiniz gibi harcayabiliyorsunuz.

Diğeri ise psişik güçlerinizi kullanırken harcadığınız WP puanı. Her psişik gücün bir WP harcaması var. Mesela silahla ateş etmek için 1 AP harcarken, bu silahın zararını arttırmak için silaha yükleyeceğiniz Psişik Mermiler 1 AP ye ek olarak 1 WP istiyor.

Karakterleriniz güçlendikçe ve level kazandıkça bu aksiyon puanlarını geri kazandıracak özellikler açılmaya başlıyor. Mesela “Justicar” sınıfının “Leadershic Discipline” ağacına giderseniz, 1 aksiyon puanı ve 2 WP karşılığında bir başka askerinize 2 aksiyon puanı transfer edebiliyorsunuz. Böylece bu askeriniz bir turda beş aksiyon yapabiliyor. Eğer geliştirirseniz aynı yeteneği bir de psişik olarak güçlendirip transfer ettiğiniz aksiyon puanını üçe çıkartabilir ve bir turda o askerinizle altı hareket yapabilirsiniz. AP her turun başında yenileniyor.

Warhammer 40K: Chaos Gate - Daemonhunters incelemesi

 Her şövalyenin bir “Willpower” havuzu olduğundan bahsetmiştik. Bu puan AP gibi yenilenmiyor. Harcanan WP’yi geri kazanmanın tek yolu düşmanı öldürmek. Ortadan kaldırdığınız her birim başına bir puan olacak şekilde bu WP’leri geri kazanıp kullanmaya devam edebilirsiniz.

Çevreyi kullanın

Savaşlarda, çevredeki heykeller, sütunlar düşmana zarar vermek ve öldürmek için kullanılabiliyor. Eğer bir heykel ya da sütunun üzerinde “hedef” ikonu varsa o yapı, mesafeli bir saldırı ile yıkılabiliyor demektir. Eğer kılıç ikonu varsa, gidip oraya göğüs göğüse çarpışma mesafesinden yakın saldırı yapmalısınız. Sonrasında, size bu yapıyı nereye düşürmek istediğinizi gösteren bir ok çıkıyor ve siz stratejinize uygun şekilde bunu devirebiliyorsunuz.

Bunun yanı sıra, haritalarda uçurumlar var. Knockback özelliği olan silahlar veya el bombaları ile düşmanlarınızı bu çukurlara uçurup öldürebilirsiniz. Normalde öldürmeniz iki üç turu bulabilecek düşmanları tek el bombası ile temizlemek çok keyifli olabiliyor. Bir Chaos Gate görevinde, üç chaos marine’i tek patlayıcı ile uçurumdan aşağı atabildim. Bu sayede savaşın seyri değişti.

Ancak unutmamakta fayda var. Özellikle patlatılabilen sandıklar ile öldürdüğünüz düşmanlar XP ya da WP kazandırmıyor.

Warhammer 40K: Chaos Gate - Daemonhunters incelemesi

Nurgle’ın orduları güçleniyor

Sıra düşmana her geçtiğinde, etraftaki kaos aktivitesinden ötürü, savaş alanındaki kötü güçlerin yarattığı kirlilik artıyor. Bu kirlilik her 100 puana ulaştığında askerlerinizin başına bir bela geliyor ya da düşmanınıza bir yetenek bahşediliyor. Yukarıda, psişik yeteneklerinizi her kullandığınızda kirlenmeye açık hala geleceğinizden bahsetmiştim. Ancak Gri Şövalyeleri kirletemeseniz de, kullandığınız her özel yeteneğiniz ile beraber kirliliğe katkıda bulunuyorsunuz. Bu yüzden güçlerinizi dikkatli kullanmakta fayda var.

Oyunda çok çeşitli savaş senaryoları var. Bu noktada, çeşitliliğin çokluğu monotonluk hissini alsa da düşman çeşitliliğinin fazla olmaması bazen bu durum ile ters düşebiliyor. 

Para birimi RP (requisition point) 

Savaşlar tamamlandığında, katedral geminize ışınlanıyorsunuz ve oyunun para birimi olan “requisition” (RP) kazanıyorsunuz. Bu RP’leri savaş sonu ödüllerini almak için kullanıyorsunuz. Buna birazdan değineceğiz.

Hikayede ilerledikçe, her 60 günde bir bağlı olduğunuz grubun büyük üstadı sizden ilerleme raporu istiyor. Bu raporun sonrasında, beş ana destek kaynağına RP yatırıyorsunuz.

Bunlar sırasıyla 

  • Yeni askerler
  • Menzilli silahlar
  • Göğüs göğüse çarpışma silahı
  • Zırh
  • Destek teçhizatı

Bunları açtıkça ve her 60 günde bir iki RP yatırdıkça, daha üst seviye ve kaliteli ekipmana ulaşabiliyorsunuz. Bir kaynağı en üst seviyeye ulaştırmak için 5. seviyeye getirmeniz yani 10 RP harcamanız gerekiyor. Beş branşta da en üst seviye ödüllere ulaşabilmek için toplamda 50 RP’ye ihtiyacınız var.

Savaş sonrası ödül olarak verilen teçhizatın seviyesini bu kaynaklar belirliyor. Kaynağa ne kadar çok yatırım yaptıysanız o kadar yüksek seviyeli teçhizat savaş sonunda düşebiliyor. Seviye 1 ekipmanlar 1 RP ile alınırken, seviye 3 zırh, 3 RP ye mal oluyor.

Bir savaştan da en fazla 5 RP kazanabildiğinizi düşünürsek, ekipmana ulaşmanın ne kadar zor olduğunu da tahmin edebilirsiniz.

Savaşlar size iki RP kazandırıyor. Bunun yanı sıra, her savaştan önce “Glorious Deed” olarak bir zorluk açılıyor. Bir şövalye eksik savaşa gitmekten tutun da belli bir sayıda rakibi menzilli silahla öldürmeye ya da göğüs göğüse öldürmek, özel teçhizat kullanmadan görevi bitirmeye kadar birçok handikap var.

Eğer görevleri handikaplı bitirirseniz, o zaman ekstra RP kazanıyorsunuz.

W40K Gemisi

Gemi savaşları ve Görev haritası

Galakside birçok gezegen var ve bunlar da rastgele olarak, Nurgle’ın yardakçıları karışıklıklar çıkartıyor. Bu bölgelere giderken, yollarda rastgele olaylar veya düşman gemileri ile karşılaşıyoruz. Diyaloglar şeklinde geçen bu karşılaşmalarda, seçtiğiniz cevaplara göre, hikayenin ilerleyişinde aldığınız bonuslar veya cezalar değişebiliyor.

Zaman zaman haritanın bazı bölgelerinde uzay fırtınaları çıkıyor. Bunların içinde de bu bölgelere özel rastgele olaylar ile karşılaşabiliyorsunuz. Bu durumlardan da korunmanın en iyi yolu geminizi sürekli olarak geliştirmekten geçiyor.

Katedral geminiz, üç farklı grupta geliştirilebiliyor. Özellikle geminin zırh ve silah geliştirmelerini yapmak bu savaşlardan daha rahat çıkmanızı sağlıyor.

Geminizi geliştirmek için gereken kaynak “Servitor”lar, bunları üretebiliyorsunuz ancak esas kaynağınız görev ödülleri olacak. Çok nadir bulunan bu kaynakları doğru harcadığınızdan emin olun.

Görevleri nasıl buluyoruz? 

Nurgle’ın hizmetkarları belirli zamanlarda galaksi haritasında bulunan gezegenlerin üç ya da dört tanesine saldırıda bulunuyor. Bunlardan birini seçip o bölgeye gidiyorsunuz. Hedefinize vardığınızda görev ekranı açılıyor ve size verilen emirleri görüyorsunuz. Misyonunuzu tamamladığınızda geminize dönüyor ödüllerinizi alıyorsunuz.

W40K Görevler

Gidemediğiniz diğer dünyaların ise kaos seviyesi yükseliyor. Bu gezegenlerdeki görevler daha da zorlaşıyor. 5. Seviye kaosa ulaşan gezegenlerde “Chaos Gate” açılıyor. Bu geçitlerden beş tanesinin açılmasına izin verir ve kapatmazsanız, oyun sona eriyor. Bir defada iki göreve gidebilmek olası ancak bunun için geminizi geliştirmeniz gerekiyor.

Araştırma ve Geliştirme

Bu tarzın vazgeçilmez özelliği olan araştırma ve geliştirme burada da mevcut. İki farklı başlıkta birçok geliştirme, bizleri bekliyor. Her başlığın bir zaman bir de “tohum” cinsinden bedeli var. Zamanı anladık. Peki “tohum” ne? Büyükbaba Nurgle’ın bahçesinden gelen beş farklı tipte tohum var. Yeşil, kırmızı, mavi, sarı ve mor tohumlar.

Savaşlarda bazı düşmanların üzerinde bu renklerden bir ikon görüyor olacaksınız. Anlamı, o düşmanın ilgili tohumu taşıdığıdır. Yakın dövüşte bu düşmanı elimine ederek o tohuma sahip olabilirsiniz.

Arge’de ilerledikçe, silah ve zırhların gelişiminde de araştırma ve geliştirmede de bu kaynağı kullanıyor olacağız. Bulması ve alması güç, harcaması ise çok kolay olduğundan kıymetini iyi bilmeniz gerekiyor.

W40K Araştırma

Teknik özelliklere bir bakış

Yeşilin hastalıklı tonlarının hakim olduğu savaş alanlarından tutun da emrinizdeki askerlerin zırh ve silah detaylarına kadar her adımda çok büyük bir emek ve görsel şölen mevcut. Teçhizatınızı güçlendirdikçe üstlerine eklenen mühürlerin detayları, zırhların üstündeki ikonalar hepsi o kadar detaylı işlenmiş ki, piyadelerimizin zırhlarını güncellerken zamanın nasıl geçtiğini bile anlamadım. Işıklandırmalar, efektler hepsi muazzamdı.

Ancak esas övgüyü seslere vermek istiyorum. Ses tasarımları neredeyse mükemmel. Gri Şövalyelerimizin zırhlarının içinden gelen boğuk seslerinden tutun da silahlarının patlama sesleri inanılmaz. “Aynı detay ve güzellik keşke müziklerde de olsun” demeden edemiyorum. Evet arka fonda güzel bir melodi hep var, ama “kulaklarım 98 versiyonundaki müzikleri aradı” desem yalan olmaz. Belki de nostalji bilemiyorum.

Ara yüz daha iyi tasarlanabilirmiş ama görevini yapıyor. Biraz daha sade bir UI ile daha şık olabilirdi.

Karar

Bir W40K hayranı olarak, piyasaya çıkan birçok ürüne hep ön yargı ile yaklaştım. Çünkü önümüze konulan ürünler vasatın üzerine pek çıkamıyordu. Ancak Daemonhunters bunu değiştirdi. Gerek tasarımı olarak gerekse de kullandığı IP’nin hakkını vererek ortaya çok başarılı bir eser çıkartmışlar. Zaman zaman oyuncuyu bitmek tükenmek bilmeyen düşman dalgaları ile yorsa da o umutsuz anda doğru yerde patlatılan bir el bombası, düşmanı infaz ederek kazanılan o bir AP’nin yarattığı fark insana bütün zorlukları unutturuyor. Özellikle uzay geminizle başınıza gelen onca faciadan bir şekilde sağ çıkıp tekrar ayaklarınızın üzerinde durabilmek sizi gerçekten iyi hissettiriyor.

Sıra tabanlı taktik stratejileri seven biriyseniz (xcom-gears tactics) hele bir de benim gibi W40K hikayelerinden hoşlanan biriyseniz, neden hala buradasınız? Ürün Epic Store ve Steam üzerinden 200 lira fiyat etiketiyle sizi bekliyor.

Sakın unutmayın

“İmparator Korur! Lakin dolu bir bolter da fena olmaz…”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu