CeBIT 2010 Günlükleri – Bölüm 2
ceBIT 2010’da ikinci günü de geride bıraktık. İlk günün “İstanbul’un kurtuluşuna” denk gelmesi sebebiyle fuar genellikle öğrenci arkadaşlarımızla dolup taşmıştı. Standımızda eksik olmayan kalabalıktan çok memnun olduğumuzu söylemeliyim. Gerek oyun oynamak isteyen, gerek sorularıyla bize başvuran, gerekse de yeni teknolojileri denemek isteyen küçük, büyük yüzlerce oyuncuyla beraber olduk…
İlk gün böyle geçti, ikinci gün ise daha tenha olur diye tahmin ediyorduk. Zira hafta içi olduğu ve okulların da tatil olmadığı için genç yaşta arkadaşlarımızın katılımında düşüşler olabilirdi, ama yanıldık. İyi ki de yanıldık. Çünkü fuarın ikinci gününde standımızı daha fazla konuk ziyaret etti. Okulların ceBIT için özel geziler düzenlediğini öğrendik. Genel anlamda ilk gün yaptığım gibi ikinci günde de etrafa şöyle bir göz gezdirdim de, yine en fazla ilgi Merlin’in Kazanı standındaydı. Bundan çok memnun olduğumu söylemeliyim tekrardan.
İkinci gün itibariyle Playstation Move’u görmeyen konuklarımıza Move’u tanıttık, günün ikinci yarısında ise, devreye PES 2011’i soktuk ve futbol tutkunları başta olmak üzere birçok kişi ekrana dikkat kesildi. Bu arada konuklarımız oldu derken, bunlar sadece fuarı ziyaret amacıyla gelen kişiler değildi. Farklı stantlarda görevli olup da, bir süreliğine kaçamak yapmak isteyenler de vardı. Hele bir tanesi vardı ki…
Özgür: Yanlış mı görüyorum, yoksa şu güzel bayan bana mı bakıyor?
Mahmut: Tabii ki yanlış görüyorsun, sana kim bakar?
Emre: Şimdi bir dakika arkadaşlar. Burada Kıvanç Tatlıtuğ’un kopyası olaraktan ben dururken, size kim bakar? Öhm naper fıstık…
Melih: Aha buraya doğru geliyor.
Murat: Durun durun ben karşılayacağım. Buyrun efenim hoşgeldiniz. Ben sizi çok beğend…
Konuk bayan: Ben Move’u denemek istiyordum da, deminden beri izliyorum, çok eğlenceli görünüyor.
Murat: Aggh ögghh… Buyur bacım. Şu tuşlarla oynanıyor, hareket ettirdiğinizde de düşmana vuruyorsunuz (iç ses: ühühü)
İlk gün olduğu gibi ikinci gün de Guitar Hero: Warrior of Rock fırtınası esmeye devam etti. Müzik sesini duyup da yanımıza gelen, hatta oyunu denemek isteyen çok kişi oldu. Ayrıca yine bir ilk yaşandı ve oyun ilk kez 2 konuk tarafından “Beginner” seviyesinde oynandı. Bu seviyede yapmanız gereken tek şey ise, her hangi bir tuşa basmanız.
Need for Speed cephesinde ise yoğun ilgi, araba kazasına yol açtı. Evet, sistemimizde ilginç bir sorun belirdi ve NFS’yi feda edip, yerine Burnout Paradise’ı koymak durumunda kaldık. Üçüncü günün hız ihtiyacını da Burnout karşılayacak. Guns N’ Roses’dan Paradise City melodileriyle ayağımızı gaz pedalından çekmeyeceğiz… Sözlerime şimdilik son verirken, sürpriz hediyelerimizi de tekrardan hatırlatayım. ceBIT’e yolunuz düşerse, mutlaka Merlin’e de bekliyoruz.