Rooms: The Main Building
Bulmaca oyunları çoğu zaman yenilikçi olmaktan uzak ve boş zamanlarımızı değerlendirmek amaçlı oyunlardır. 5 dakika oynar ve sıkılırsınız. Size pek bir şey kazandırmaz. İncelediğimiz Rooms: The Main Building, farklı bulmaca yapısıyla, kendini türün tipik oyunlarından ayrı bir yere koymaya çalışıyor.
Rooms’un hikayesi, sadece bulmacaları çözerek kurtulabileceği bir dünyaya sıkışıp kalan, genç bir adamı anlatıyor. Karşılaştığımız Bay Kitap ve Bay Sandık gibi “ilginç” karakterler, bu dünyadaki hikayeye değişik ve komik bir yön katıyor.
Odam kireç tutmuyor
Rooms iki farklı yönden ilerliyor. Bir taraftan 100 seviyeden oluşan ve farklı bulmacalar içeren bulmaca modu ve bu modda ilerlerken devam etmenizi sağlayan hikaye modu bulunuyor. Bulmacalar, belli bir düzlemde dört farklı yöne hareket ettirilebilen odalardan oluşuyor. Bu odaların bazı tarafları kapalı. Bazı odalarda merdiven, telefon, dolap, yangın musluğu gibi değişik eşyalar bulunuyor. Bazı odaların girişleri kilitli kapılarla ya da tahtalarla kapanmış durumda. Bulmacayı çözmeniz için çıkışın bulunduğu odaya ulaşmanız gerekiyor. Haliyle bu da sadece odaları hareket ettirerek ulaşılacak bir amaç olmuyor.
Her eşyanın, size ya da odaya farklı bir etkisi oluyor. Örneğin merdivenli odaların üstündeki odaya geçebilmek mümkün. Telefonlu odalar arasında Matrixvari bir geçiş yapabiliyoruz. Dolaplı odaların içeriklerini kendi aralarında değiştirmeniz mümkün. İlerleyen bölümlerde metro ve yangın musluğu gibi farklı özellikler de geliyor. Örnek vermek gerekirse, aynı yatayda bulunan ve metro içeren iki oda arasındaki diğer odalara istediğimiz gibi ulaşabiliyoruz. Yangın musluğu ise, altınızdaki oda suyla doluysa sağ, sol veya üzerinizdeki odaya bu suyu aktarmanızı sağlıyor.
Kilitli kapıları, bulduğunuz anahtarlarla açabiliyor, tahtalarla kapalı olan bölümleri ise bulduğunuz mumlarla patlatabildiğiniz kutularla açabiliyorsunuz. Bu ve buna benzer bulmacalar, 100 seviye kadar devam ediyor. Bu şekilde ilerlerken, farklı eşyalar bulmanız mümkün. Bu eşyalar ise size hikayenizde yardımcı oluyor. Genellikle Bay Kitap’ın size yardım ettiği hikaye, metro istasyonu ve otel gibi farklı ortamlarda devam ediyor.
Odalarda ışıksızım
Rooms’un grafik ve ses açısından pek de iyi olduğunu söyleyemeyeceğiz. Animasyonlar sinir bozucu olabiliyor. Karakterinizin bir odadan diğerine geçmesi sırasında beklemek, zaten bizi zar zor oyunda tutan yapıdan uzaklaşmamıza neden oluyor. Özellikle metro içeren odalar arasında gidip gelmek, metroyu beklemek, binmek ve inmek döngüsü nedeniyle sinir bozucu.
Odaların arkaplanları da kendi aralarında bir bulmaca oluşturuyorlar. Arkaplanları birleştirip resmi doğru şekilde tamamlarsanız. Bölümü altın puanla geçmiş oluyorsunuz. Ancak bunu yapmadan da bölümü geçebilirsiniz.
Rooms’un içerisinde bulunan bölüm editörüyle birlikte de kendi bölümlerinizi yapabiliyorsunuz. Ancak bu bölümleri, birlikte oynayabileceğiniz ikinci bir DS sahibiyle paylaşabiliyorsunuz.
Kısacası Rooms, vapurda, trende, otobüste ve canınız sıkıldığında 15, 20 dakikalığına kafanızı dağıtmak için birebir. Yine de grafiksel ve hikaye anlamında daha iyi olabilirmiş.