Oyun İncelemeleri

Nioh 2: Darkness in the Capital inceleme

Nioh 2: Darkness in the Capital, bu yılın en güzel aksiyon oyunlarından biri için daha fazla içerik isteyen oyuncuların beğenisine sunuldu. Daha fazla düşman, yeni mücadeleler ve hikaye isteyen oyuncuları memnun edip edemeyeceğine birlikte bakalım. 

Nioh 2: Darkness in the Capital inceleme

Nioh 2’nin hikayesi sona erdiğinde ana karakterimiz yanına iki koruyucu ruhu alıp sahip olduğu kılıcın tarihini keşfetmek üzere bir yolculuğa çıkmıştı. İlk eklenti paketi Tengu’s Disciple’da olduğu gibi, Darkness in the Capital’de de yeni bir ipucunun peşinden gidiyoruz. Bu defa bulduğumuz nesne ise bizi daha geriye, 976 yılına gönderiyor. Heian döneminde, zamanın efsanevi isimlerinden Minamoto no Yorimitsu ve Abe no Seimei ile karşılaşıyoruz. 

Şu anda bizim elimizde bulunan Sohayamaru tarihte hep önemli savaşçıların elinde görülüyor. Bu defaki taşıyıcısı ise Japonya’nın önemli tarihi figürlerinden birisi olan Minamoto no Yorimitsu. Kendisi ile ilk tanışmamız, yokai kanına sahip olmamızın da etkisiyle, ufak bir dövüş ile başlasa da, hikayenin ileri aşamalarında birlikte çalışmaya başlıyoruz. 

Darkness in the Capital bize “Sohayamaru Üçlemesi” diyebileceğimiz hikayenin ikinci kısmını sunuyor. Tarihteki önemli figürler ile birlikte başkenti ele geçirmek için çalışan Ashiya Doman adındaki güce karşı mücadele ediyoruz. İlk Nioh oyununda yalnızca gezgin bir ruh olarak karşımıza çıkan Sakata Kintoki ile tanışma şansına da erişiyoruz.

Aslında ilginç bir hikayeye sahip olan oyun, ana hikayenin üç bölümde tamamlanmasının sıkıntısını yaşıyor. Karakterleri yeterince tanıyamıyor, hikayeye istediğiniz kadar odaklanamıyorsunuz. Hem Tengu’s Disciple hem de Darkness in the Capital hikayenin kurulması için sunulan bölümler gibi duruyor. Üçüncü eklenti paketi ile birlikte sona erecek olan hikaye için bir sürü soru işareti bırakan kısa hikayeler. Hala daha ilk Nioh’dan daha güzel bir anlatıma sahip olduğunu söylemem gerek. 

Bir Yumrukta Nice Yokai Deviririz

Hikaye kısmı yeterli diyerek asıl merak ettiğimiz kısım olan oynanışa geçelim. İlk olarak benim heyecanla beklediğim yeni silah ile başlıyorum, yumruklar! Nioh serisinin en sevdiğim yanlarından birisi, oyunu silahsız olarak bitirmenize fırsat vermesiydi. Düşmanların silahını çalıp onlara karşı kullanabilir ve yumruklarınızla işi bitirebilirdiniz. Oyundaki silah çeşitliliği yüzünden fazla tercih etmediğim bir yöntemdi ama yeni silahlarımız ile işler değişiyor. 

Zırh kaplı ya da üzerine pençeler yerleştirilmiş eldivenimiz ile düşmanlar karşısında tam bir dövüş ustası haline geliyoruz. Yumruk silahlarının en güzel yanı ise diğer silahlardan tamamen farklı bir hissiyat yaşatması. Saldırıları aniden durdurup tekme atmaya başlayabilir, dövüşün ortasında kendimizi yere atıp düşman yaklaşırken havaya fırlayabilir ve gelen saldırıyı engelleyip düşmana “punish” uygulayabiliriz. Bu silahlar oyunu tam bir dövüş oyunu haline getiriyor. Her duruş farklı bir dövüş stilini kullanıyor, aşağı duruş modunda çok sevdiğim “Drunken Fist” stilini kullanmamız ise çok hoşuma gitti.

Yumruklarımızı eski düşmanlar ile denemek yetmez, daha fazla rakibe ihtiyacımız var. Team Ninja bu isteğimizi cevapsız bırakmayarak, yine japon folklorunda bulunan kötü ruhlardan oluşan yeni düşmanlar eklemiş. En çok karşılaşağımız düşmanlar ise Heian dönemi soylularının çarpık ruhlarını temsil eden Oboroguruma ve Yasha olacak. İkisi de hafife alınmaması gereken düşmanlar.

Bir çekme arabasının içine saklanıp sürpriz saldırılar yapan Oboroguruma, arabanın içinden çıkardığı tekmesi ile karakterimizi tek vuruşta yere serebilir. Düşmanlarına duyduğu nefret sonucu yokai olmayı seçen Yasha ise hem güçlü hem de lanetleme yeteneğine sahip. Dövüş esnasında lanetine yakalanırsanız, elinde tuttuğu oyuncak bebeğin kafasına giren her kazık size saplanabilir. Yeni eklenen başka düşmanlar da bulunuyor fakat en çok dikkatimi çekenler bu ikisi oldu. Bir önceki paket gibi eski düşmanları tekrar karşımıza sunmaktan vazgeçmeleri güzel olmuş. 

Nioh 2’de düşmanlardan bahsederken, oyunun en iyi taraflarından biri olan boss dövüşlerini es geçemeyiz. Darkness in the Capital’in boss dövüşleri tam da beklediğimiz gibi, müthişler! Yeni gelen boss dövüşlerinin her biri kendine has ve ayrı bir heyecan veriyor. Tengu’s Disciple’ın son dövüşünde yaşadığım heyecanı bu pakette birkaç farklı dövüşte bulduğumu söylemeliyim. Yeni eklenmemiş olan birkaç boss dövüşü de mevcut. Daha önce ilk Nioh’da dövdüğümüz tiplerin tekrar karşımıza çıkması garip hissettirse de, yeni boss dövüşleri bu durumu telafi ediyor. 

Eklenti paketi içerisinde Ninja Gaiden severleri de ufak bir sürpriz bekliyor. Serinin ana karakteri olan Jin değil ama, onun atalarından biri olan Ren Hayabusa ile dövüşme fırsatını elde ediyoruz. Dövüşü kazanınca Hayabusa setini yapıp giyme fırsatı da elde ediyoruz. Son olarak, üçüncü bir Nioh yapılırsa Nekomata’nın düşmanın önüne atlamasına bir dur demeleri gerektiğini düşünüyorum. Yardım edeceğine iş çıkarıyor başımıza! 

Daha Fazla Nioh 2 

Nioh 2: Darkness in the Capital ile birlikte Dream of the Wise (New Game +++) modu, oyunu daha zor hale getirebileceğiniz Stone of Penance sistemi ve üçü ana görev olmak üzere on adet yeni görev ekliyor. Oyunun oynanış süresini iyice arttıran eklenti paketi, net bir şekilde en sevdiğim silahı da oyuna ekliyor. Nioh 2’nin üzerine kattıkları göz önüne alınırsa, hikaye anlatımının sıkıntılı olması kabul edilebilir bir durum oluyor. Darkness in the Capital, yılın en iyi aksiyon RPG oyunlarından biri için, kesinlikle kaçırmamanız gereken bir eklenti paketi.

Nioh 2’nin DLC paketleri tek başına 77 TL fiyat etiketiyle satılırken, Season Pass 180 TL olarak belirlenmiş. Ekim ayı içerisinde %30 indirimle 130 liraya alabileceğiniz Season Pass, oyunu her yönden geliştiren eklentilere sahip olmak için en iyi fırsat. Bir sonraki eklenti ile sona erecek olan Sohayamaru Üçlemesi’nin bütün içeriğini uygun fiyata almanızı öneririm. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu