Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutluyor ve 2004 Atatürkçü Düşünce Derneği’nin 1.’lik ödülüne layık olan bir kompozisyonu sizler ile paylaşıyoruz.
Nurgül EREN
Bugün 23 Nisan;
Kocaman yüreklere sahip çocukların heyecanla bekledikleri Cumhurbaşkanlığı koltuğuna ben oturdum. Milyonlarca çocuk arasından seçilmek, özel olduğunu hissetmek ayaklarımı yerden kesti.İçimdeki sevinç buruk bir sevinçti ardı arkası gelmeyen sorular sevincimi kursağımda bırakıyordu. “Bugüne layık olmak için ne yapıyoruz, neler yapıyoruz, neler yapmalıyız?”
Arkadaşlarım ve diğer çocuklar da benim gibi mi düşünüyordu acaba?Sanıyorum çoğu bugünü çocuk bayramı diye kutluyordu.Oysa bugün, önce “Ulusal Egemenlik Bayramıydı” Beni kaygılandıran işte bu düşüncelerdi.Bugün hakkında ne kadar bilinçliyiz?Bugünün ne kadar derin anlamı olduğunun ne kadar farkındayız?
Oysa elimizdekilerin kıymetini bilip zaman kaybetmememiz gereken bir çağda yaşıyoruz.Elimizdeki en değerli şey ise bağımsızlığımız.Yoksa geçmişteki tüm çabalar boşa gidecek.Ne yazık ki Mustafa Kemal her gün doğmuyor.
Bağımsız olmayan bir insana ne verirseniz verin mutlu edemezsiniz.Hep bir tarafı yarımdır.Bizler bağımsızlık savaşı vermediğimiz için belki ne demek olduğunu hissedemeyiz.Ama bizim bilmemiz gereken “Geçmişimizden ders alarak geleceğimize yön vermek.” olmalı.
Bu gerçeği Sevgili Atam ne kadar yoğun hissetmişti ki ilk amacı Türkiye Cumhuriyetini kurmak olmuş.Ardındansa halkına modern, uygar bir toplum haline getirmek.Bütün çabalar bunun içinmiş.Kendinden sonra bu işi devam ettirecekler ise çocuklar olmuş.Her şeyi bilen büyükler dururken.Çocuk saflığın, iyi niyetin sembolü olduğuna göre bugünü onlara armağan etmek de en güzeliydi.İnsanlar armağanlarını sonsuza dek saklarlar.Hem sonra, çocukların pırıl pırıl beyinleri vardır.Onlara ne verirseniz onu alırsınız.Bir hamur gibi istediğiniz şekli verebilirsiniz.Doğruyu öğretirseniz kaygılanmaya gerek kalmaz.
Burada iş büyüklere düşüyor şimdi.Onların yapması gereken Atatürk ilkelerini, Atatürkçü düşünceyi günlük yaşantımız haline getirmek olmalı.Çünkü onun ilkelerinin amacı ülkemizi uygar ülkeler seviyesine çıkarmaktır.Bu ilkelere inançla gönülden bağlanmak da onu yaşatmak demektir.
O zaman şimdi ben tüm arkadaşlarım adına “Atatürk Ölmedi” diyorum. Ölmedi, ölemez. Bizler onun düşüncesini yaşayıp yaşatacağız.
