Keanu Reeves ve Carrie-Anne Moss, The Matrix 4 hakkında konuştu
Keanu Reeves ve Carrie-Anne Moss’un The Matrix üçlemesinde Neo ve Trinity karakterlerini oynamasından bu yana yaklaşık yirmi yıl geçti. Aradan geçen bu sürede oyuncular bile dördüncü bir filmin geleceğini düşünmedi. Ancak Wachowski kardeşlerin imzasını taşıyan, Keanu Reeves ve Carrie-Anne Moss‘un Neo ve Trinity karakterlerini canlandırdığı Matrix serisi, devam filmi ile beyaz perdeye geri dönüyor. Dünyada devam eden COVID-19 küresel salgını nedeniyle çekimlerine ara verilen The Matrix 4’ün resmi çıkış tarihi henüz açıklanmadı. Ancak daha önce belirtilen tarihe göre filmin 21 Mayıs 2021 tarihinde vizyona girmesi bekleniyor.
The Matrix 4 için sadece Reeves ve Moss değil, aynı zamanda serinin yönetmeni Lana Wachowski‘de geri dönüyor. Yeni filmin senaryosu Wachowski, Aleksandar Hemon ve Cloud Atlas’ın yaratıcısı David Mitchell tarafından birlikte yazıldı. Wachowski, orijinal üçlemenin kız kardeşi Lilly ile birlikte yönetilmesinden ve yazılmasından sonra bu filmde prodüksiyon işini tek başına ele alıyor. Belli ki filmin senaryosu hem Moss’u hem de Reeves’u geri getirecek kadar güçlü.
Keanu Reeves ve Carrie-Anne Moss, The Matrix 4 hakkında konuştu
İngiltere’nin en çok satan film dergisi Empire‘a verdikleri röportajda film hakkında konuşan ikili aynı zamanda neden bu filmde rol aldıklarını da açıkladı. Carrie-Anne Moss, ”Bunun gerçek olacağını bir an bile düşünmemiştim” dedi.
Keanu Reeves, filmde rol almasının sebebinin güzel senaryosu olduğunu dile getirdi. Reeves, konuyla ilgili “Lana Wachowski benimle etkileşime giren güzel bir senaryo ve harika bir hikaye yazdı. Bunu yapmamın tek nedeni bu. Onunla tekrar çalışmak gerçekten harika. Gerçekten özel bir şeydi ve hikaye bence bir şeyler söylemek için çok anlamlı. Biz de bundan biraz besleniyoruz.” ifadelerinde bulundu.
Carrie-Anne Moss ise rol arkadaşıyla benzer açıklamalarda bulundu. Ayrıca devam filminin çekilecek olmasına çok şaşırdığını söyledi. Moss, filmle ilgili olarak “Bana inanılmaz bir derinlik içeren ve hayal edebileceğiniz bütünlük ve sanatla bir arada olan bir senaryo getirildiğinde, ‘Bu bir armağan’ şeklinde düşündüm. Çok heyecan vericiydi.” açıklamalarında bulundu.