1511 yılının İstanbul sokakları çekişmeli bir güç savaşına şahit olmaktadır. Hatta bu savaşın sınırları, Akdeniz bölgesine kadar uzanmaktadır. Tapınak Şövalyeleri ile Assassin’ler dünyanın en büyük şehirlerini kontrol altına alabilmek adına savaştadırlar. Fakat bu kez bir fark vardır, Assassin’lerin çok büyük bir generalleri var: Ezio Auditore da Firenze…
Bu anlattığımız giriş, Assassin’s Creed serisinin son halkası için en önemli fikirlerden biri. Çünkü oyunun temeline işlenmiş olan bu yeni sistem, hikayeyi ateşleyen unsur olarak oyunda yer alıyor. Ezio’nun antik mühürleri toplama çabası sırasında, bir yandan da Assassin’lerin lideri olarak şehrin kontrolünü sağlamaya çalışacak. Bu rolüyle, yeni suikastçılar yetiştirmeli, onları şehrin değişik bölgelerine göndererek bölgesini genişletmeli ve Assassin’lerin şehrin kontrolünü elinde tuttuğundan emin olması gerekiyor.
Borgia Kuleleri beğenildi
Yapımcı yönetmen Alexandre Amancio, Assassin’s Creed: Brotherhood’da bulunan Borgia Kuleleri sistemini oldukça beğendiklerini ama bunun aslında asıl hazırlamak istedikleri sisteme bir hazırlık aşaması olduğunu söylüyor. Aynı sistemi aldık, tamamiyle değiştirerek yepyeni bir sistem yarattık. Bu sistem sayesinde, şehrin kontrolünü elinizde tutmak için sadece sizin dövüşmeniz değil, taktiksel anlamda da büyük işler başarmanız gerekecek diyerek bizleri heyecanlandırmayı başarıyor.
Hatırlarsanız Assassin’s Creed Brotherhood’da oyuncular eğlenceli ama tek düze bir sistemle oynamak zorundalardı. Bir kuleyi bulur, içerisindeki Borgia yetkilisini öldürür, kuleyi yakarak kaçardınız. Bu sayede etraftaki dükkanları kullanılabilir hale getirir ve para kazanırdınız. Oldukça güzel bir fikir ona diyecek sözümüz yok ama yeni oyunda çok daha fazla çeşitlilik ve eğlence vaat eden bir sistemle karşı karşıyayız gibi duruyor. Hem de ana hikayeyi güçlendirecek detaylara sahip olacak bir sistem…
Suikastçıların yuvası
Assassin’s Den adı verilen ve suikastçıların yuvası olarak adlandırılan noktalarla başlayan bu konsept, İstanbul’un farklı noktalarında bulunan gizli bölgeleri içeriyor. Bir yuvayı kontrol altına aldığınız zaman, bu alanda bulunan bütün binaları ve dükkanları yeniden inşa edebileceksiniz. Hatta yuvanın kendisini de geliştirme şansına sahip olacaksınız. Ayrıca sahip olduğunuz Den’lerin etrafında da gezmenizi kolaylaştıracak yeni ipler ve halatlar gibi nesneler yer alacak.
Her dükkanın kendine özel olarak belli sayıda güncelleme seçeneği olacak. Çoğu şeyi değişmiş olsa da, dükkanlarınız size sabit bir gelir getirmeye devam edecek. Ayrıca bir yuvayı kontrol altına aldığınızda çevresini hemen korumalar saracak. Bu korumalar, Assassin’lerin kontrolündeki yuvalar için Osmanlı askerleri olacak. Osmanlı askerleri sizin illegal hareketlerinize karışacaklar ama oyunun genelinde size karşı bir düşmanlık beslemeyecekler diyor Alexandre Amancio.
Ezio’nun seçenekleri
Eğer kontrolünüzdeki bir yuvayı Tapınak Şövalyeleri’ne kaptırırsanız, bu kez Bizans askerleri o bölgeyi kontrol altına alacaklar. Tabii tahmin edebileceğiniz gibi, Bizans askerleri sizi pek hoş karşılamayacaktır.
Peki bu alanları nasıl koruyacaksınız? Bir yuvaya saldırı olduğunda Ezio olarak birkaç seçeneğiniz olacak. Şahsi olarak savunmanın başında olmak için o bölgeye gidebilirsiniz ya da rahatsız edilmek istemiyorsanız, yetiştirdiğiniz elemanlardan birkaçını o bölgeye gönderebilirsiniz.
Tabii ki her bölgeye gönderdiğiniz her adamınız başarılı olacak diye bir şey yok. Her adamınızı gönderirken belli yüzdelerle başarılı olma şanslarını göreceksiniz. Bu şans sizin o bölgeye hangi öğrencinizi gönderdiğinize göre değişecek. Başarılı olan öğrencileriniz rütbe kazanacak ve başarı şansı daha yüksek askerler oalrak yer alacaklar.
Tamam her şeyi anladık ama bu öğrencileri nasıl yetiştireceğiz?
Az önce dediğimiz gibi, her saldırıda başarılı olan öğrencileriniz seviye atlayacaklar. Her askerin atlayabileceği on beş seviye olacak. Öğrencileriniz 10. seviyeyi geçtikten sonra artık Assassin adıyla değil Master Assassin adıyla adlandırılacaklar. Sıkı durun, daha bitmedi. Master Assassin olan öğrencileriniz artık öğrenciniz olmaktan çıkacaklar. Sizin komutanız altında olmaya devam edecekler ama her biri kendi ayrı kişiliğini oluşturacak. Bu yardımcılarınız ana senaryonun işleyişi sırasında size yardım eli uzatacaklar.
Ayrıca komutanızda bulunan bu öğrencilerinizi istediğiniz gibi düzenleyebileceksiniz. Hele ki oyunun son bölümlerine ulaştığınızda, her suikastçınızı farklı şekilde düzenleyecek ve nasıl birer gerçek karaktere dönüştüklerini hayretle izleyeceksiniz.
Her Assassin’s Den’i kontrolünüz altına aldığınızda, yavaş yavaş dünyanın genelinde süren Templars – Assassins savaşına erişmek için kullanmaya başlayacaksınız. Akdeniz’in çevresindeki bütün ülkelerde süren bu savaşı en iyi yetiştirdiğiniz öğrencilerinizi o bölgelere göndererek tamamıyla noktalamaya çalışacaksınız. Yeni ve henüz açıklanmayan bir strateji mekanizmasını kullanarak bu savaşı sürdüreceğimiz söyleniyor ama Ubisoft bu sistemle ilgili son açıklamayı muhtemelen E3’te yapacaktır.
Sonuca gelelim
Konuyu toparlamamız gerekirse, Ubisoft’un bu yeni geliştirdiği Assassin’s Den sisteminden çok memnun olduğunu ve oyunun ana hikayesinde kayıp antik mühürleri arayışımızın ynaında bize oldukça eğlenceli yan görevler sunacağını düşündüklerini biliyoruz.
“Harita üzerinde devasa bir satranç oyunu oynadığınızı düşünün. Hem de bir kez değil, tekrar tekrar oynayabileceğiniz bir satranç oyunu. Kimi zaman kaybettiğiniz, kimi zaman kazandığınız ve sonunda kazanmayı öğreneceğiniz bir satranç oyunu olacak bu. Basit bir zeminin üzerinde değil, dünyanın en büyük şehirlerinin üzerinde oynanan bir satranç oyunu olması da heyecanı arttıracak. Siz oyuncular o kadar farklı şekilde saldırı ve defans mekaniklerine sahip olacaksınız ki, gördüklerinize gerçekten inanamayacaksınız.”
İşte bu son paragraf Alexandre Amancio’nun ağzından çıkan sözlerden oluşuyor. Ubisoft oldukça ümitli ve bize de E3’te yapılacak son ve en büyük açıklamayı beklemekten başka bir çare kalmıyor.
