Son dönemde dizüstü bilgisayarların büyük yükseliş göstermesi artık tüm üretici firmaları bu alana kaydırmış durumda. Masüsütü bilgisayarları tercih eden sabit bir kitle olsa da yeni bir bilgisayar almak isteyen çoğu kişinin ilk tercihi dizüstü bilgisayarlar oluyor.
Bu kadar çok rağbet gören dizüstü bilgisayarların oluşturduğu pazarı yönlendiren şirket ise hiç kuşkusuz ki Intel. AMD’nin bu alanda şimdiye kadar rekabetçi bir platform serisi piyasaya sürememiş olması ve ARM tabanlı işlemci üreticilerinin de akıllı telefon ve tabletlere yoğunlaşması Intel’i bu sınıfta neredeyse tek başına bıraktı. Intel de bu avantajını piyasayı istediği yöne sürükleyerek kullanıyor.
Bundan birkaç sene öncesine kadar etraf netbook’lardan geçilmiyordu. Intel’in standartlarını belirlediği bu sınıf, ufak boyutları ve kolay kullanımıyla birçok kişiyi ilk kez bilgisayarla tanıştırdı. Performans açısından çok geride kalan bu ürünlere olan ilgi zaman içinde ortadan kayboldu. Elbette bunda tabletlerin yükselişinin de önemli bir katkısı vardı.
Netbook’tan Sonra Ultrabook
Netbook furyasının sona erdiğini gören Intel, bizleri yeni bir dizüstü bilgisayar sınıfıyla tanıştırdı. Ultrabook adı verilen bu sınıf aynı netbook modellerinde olduğu gibi rahatça taşınabilen fakat aynı zamanda şık ve performans açısından da iyi seviyede dizüstü bilgisayarlardan oluşuyor. Bir dizüstü bilgisayarın ultrabook olarak adlandırılması için Intel tarafından belirlenmiş bazı standartlara uyması gerekiyor. Bunların içinde kalınlıktan, pil ömrüne, uyku modundan çıkış süresinden, kullanılan işlemciye kadar çok sayıda standart yer alıyor.
Ultrabook sınıfının ortaya çıkmasından sonra, dünyanın önde gelen dizüstü bilgisayar markaları kendi ürünlerini bir bir piyasaya çıkarmaya başladı. Donanım özellikleri açısından birbirine yakın olan bu modeller arasındaki farklar, üretici firmaların eklediği ekstra özellikler ve elbette ki fiyattan oluşuyor.
Birçok marka ultrabook modelini duyurdu, tanıttı ya da piyasaya sürdü. Bunlar arasında ilk tanıtım yapan ve ürünü piyasaya süren markalardan biri olan Acer’ın ultrabook serisi olan Acer Aspire S3. Bu seride bulunan toplam altı model arasından test merkezimizi ziyaret eden model olan Core i5 işlemcili ve 13 inç ekranlı modeli yakından tanıyalım.
Şimdiye kadar piyasaya çıkan tüm ultrabook modelleri bir şekilde Apple MacBook Air modellerini andırıyor. Acer Aspire S3 de bundan farklı değil. Bunun kötü bir şey olduğunu iddia etmiyoruz, aksine cihazın tasarımını çok şık bulduğumuzu söyleyelim. Kapak kısmı metalik kaplama olan ürün, gri ile kahverengi arasında bir renge sahip.Alüminyum ve magnezyum alaşımı olan bu kaplama ürünü sadece sağlam kılmakla kalmıyor aynı zamanda hafif olmasını da sağlıyor. Acer Aspire S3’ün ağrılığı 1kg’ı biraz geçiyor. 13 inç boyut ve ağırlık bir araya gelince cihazı taşımada hiçbir zorluk çekmeyeceğinizi rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ürünün kapağını açtığımızda ise metalik kaplamanın yerini plastiğe bıraktığını görüyoruz. Dış kısımda kullanılan rengin aynısı içeride de devam ediyor. Ellerinizi klavyeye koyduğunuzda ilk dikkat çeken şey bileklere denk gelen kısmın genişliği olacak. Küçük ve taşınabilir bir bilgisayara göre Acer Aspire S3’te bu alan epey genş ve çok rahat bir kullanım sunuyor.
Klavye Ne Alemde?
Klavyede tuşların konumu de dağılımı gerçekten iyi. Tuşlar arasındaki mesafe de iyi ayarlanmış. Türkçe karakterlerin de yer aldığı klavyede yazı yazmaya alışmak çok kısa bir zaman alıyor. Shift, Space ve Backspace gibi tuşların boyunun büyük olması büyük avantaj. Enter tuşu da ilk bakışta büyükmüş gibi gözükse de biraz dikkatli bakınca virgül tuşuyla beraber tek bir tuşmuş gibi tasarlandığını görüyoruz. Bu tasarım Enter tuşunun kullanımmını zorlaştırmış. Enter’a basmak istediğinizde zaman zaman virgüle de basabiliyorsunuz.
Genel olarak rahat ve kullanışlı bulduğumuz klavyenin en büyük eksisi ise yön tuşları. Sağ alt köşede yer alan bu tuşların boyutları çok küçük. Bu da bu tuşları çok kullanışsız kılıyor. Page Up ve Page Down tuşlarının da aynı yerde ve boyutta olması sayfaları yukarı aşağı ilerletirken bizleri touchpad’i kullanmaya mecbur bırakıyor. Klavyenin bir eksisi de alltan ışıklandırmasının olmaması. Bu yüzden, ürünü karanlıkta kullanmak pek kolay değil. Gayet geniş bir alan kaplayan touchpad ise hiçbir sıkıntı yaşatmıyor.
Acer Aspire S3 modellerinin hepsi 13,3 inç ekrana sahip. Üründe kullanılan ekran, bu segmentteki bir ürün için gayet tatminkar bir performans sergiliyor. 1366 x 768 piksel çözünürlük bu boydaki bir ekran için yeterli. Ekrandaki ikonlar ne göremeyeceğiniz kadar küçük ne de rahatsız edecek kadar büyük. Ekranın bazı eksileri de yok değil. Bunlardan en çok göze çarpanı ise parlaklık. Parlaklık seviyesi çok yüksek olmayan ekran özellikle çok aydınlık ortamlarda yeterli olamıyor. Örneğin çok güneşli bir havada ekranı görmekte zorlanabilirsiniz. Ekranın görüş açılarının da daha yüksek olabileceğini düşünüyoruz. Ekranın neredeyese 180 derece yatabilmesi ise büyük bir kullanım kolaylığı sunuyor.
Acer Aspire S3 ses konusunda da epey iddialı bir ürün. Dolby Home Theater destekli hoparlörler bu kadar küçük bir cihaza göre epey yüksek ses çıkarabiliyor. Sesi çok fazla açmazsanız kalitenin gayet iyi olduğunu farkedebiliyorsunuz ancak sesi sonuna kadar açtığınızda bazı bozulmalar yaşanabiliyor.
İncelik ve Getirdikleri
Ultrabook sınıfındaki ürünlerin avantajları beraberinde bazı dezavantajlar da getirebiliyor. En kalın yeri 1,7cm olan Acer Aspire S3’ü herhangi bir çantada bile rahatça taşıyabilirsiniz. Bu inceliğin yarattığı dezavantaj ise cihazın üzerine fazla giriş çıkış yerleştirememek olmuş. Ürünün iki yanına baktığımızda pek bir giriş çıkış göremiyoruz. Sol yandaki kulaklık ve sağ yandaki kart okuyucunun dışında yanlarda başka bir şey bulunmuyor.
Acer, USB girişleri ve HDMI çıkışını arka kısma yerleştirmiş. HDMI çıkışının arka kısımda olması iyi olsa da USB’ler için aynı şeyi söyleyemeyeceğiz. USB girişlerinin arka kısımda olması flash bellek veya harici disk kullanımını zorlaştırıyor. USB girişlerinin arka kısımda olmasının sağladığı tek artı fare kullanmak istedinizde ortaya çıkıyor. USB girişine bir fare taktığınızda kablo fazla dolanmıyor.
CPU ve GPU
Acer Aspire S3 serisinin elimizdeki modelinde Core i5 2467M işlemcisi yer alıyor. Intel’in ultrabook’lar için hazırladığı üç farklı işlemcinin orta seviyedeki üyesi olan Core i5 2467M dört çekirdekli bir işlemci. 1,6 GHz frekansta çalışan işlemci Turbo Boost sayesinde, çok çekirdek gerektirmeyen uygulamalarda 2,3 GHz’e çıkabiliyor. Core i5 2467M işlemcisine 4GB DDR3 RAM eşlik ediyor. Tüm ultrabook’larda olduğu gibi Acer Aspire S3’te de ekstra bir grafik yongası yer almıyor. Grafik yükünü işlemcinin içinde yer alan Intel HD Graphics 3000’e bırakılmış durumda
SSD ve Sabit Disk Ortaklığı
Acer Aspire S3 serisinin elimizdeki modelinde hem sabit disk hem de SSD bulunuyor. 320GB kapasiteli sabit diske 20GB’lık SSD eşlik ediyor. Üründeki SSD’nin görevi depolama kapasitesi sunmak değil. Zaten Windows’taki Bilgisayarım menüsünde SSD’yi göremiyorsunuz. SSD sistemin hızlı açılması ve uyku modundan çabuk çıkması için kullanılıyor. Ön bellek vazifesi gören SSD’ye sık kullanılan uygulamalar da kaydediliyor. Bu şekilde performans artışı hedefleniyor. Acer Aspire S3’ü kullanırken, bu yöntemin gerçekten de işe yaradığını gördük. Özellikle uyku modundan çıkma konusunda ürün çok hızlı. Kapağı kapatıp açtığınızda bir ya da iki saniye içinde sistem açılıyor.
Ürünün genel performansına baktığımızda ise günlük işlerimizi yapmak, İnternet’e girmek, ofis uygulamaları ve bazı resim düzenleme uygulamalarını rahatlıkla kullanabildiğimizi gördük. Birden fazla uygulamayı çalıştırdığınızda bile performansta pek bir düşüş yaşanmıyor. Video düzenleme ve çevirme progrmlarında da ürün yeterli bir performans gösterebiliyor. Elbette üst seviye bir modeldeki performansı almayı da beklememek gerek. Ayrıca, ana depolama birimi olarak sabit disk kullanılması da ürünü sadece SSD kullanan modellerin gerisinde bırakıyor.
Oyun Oynanır mı?
Yüksek çözünürlüklü filmleri ve dizileri rahatça izleyebildiğiniz Acer Aspire S3’ten oyun konusunda ise çok fazla bir şey beklememek gerek. Eski ve grafik olarak çok fazla şey sunmayan oyunları oynamanız mümkün olsa da bunun biraz üzerine çıktığınızda performansta önemli ölçüde düşüş yaşanıyor. Sadece Acer Aspire S3’ün değil tüm ultrabook’ların oyunlara uygun olmadığını söylemek gerek.
Dizüstü bilgisayarlar için en önemli konulardan biri hiç kuşkusuz ki pil ömrü. Taşınabilirliği ile öne çıkan Acer Aspire S3, bu özelliği yeterli sayılabilecek bir pil ömrüyle de destekliyor. Wi-Fi açıkken ve ekran parlaklığı en üst seviyedeyken 5 saatlik bir pil ömrü sunuyor.
Sonuç Olarak
Acer Aspire S3 hem tasarımı hem de taşınabilirliği ile göz dolduran bir dizüstü bilgisayar. Ofiste sabit olarak değil de sürekli seyahat halinde biriyseniz Acer Aspire S3’ün bu özellikleri sizi çok memnun edecek. Her yere rahatça götürebileceğiniz bu cihazın performansı da beklentilerinizi karşılayacak düzeyde. Bazı ufak tefek eskileri olsa da Acer Aspire S3’ü ultrabook almayı düşünen herkes mutlaka değerlendirmeli.
Puan: 8/10
Fiyat: 969 $ + KDV
