Röportaj

Adventuresoul.com’la röportaj

Adventure’ün eski oyuncular için hayatlarında çok daha önemli bir yeri olduğu
bariz. Zamanın Monkey Island’ları, Sierra’nın Quest’lerinden günümüze gelirken
pek çok farklı oyun bizimle birlikte oldu. Yalnız adventure’ün bazıları için çok
daha farklı bir yeri var. Adventuresoul sitesi, bir seneden biraz daha uzun bir
süredir internet üzerinde Türkçe adventure içeriği sağlayan iyi bir kaynak
olarak dikkat çekiyor. Biz de kendileriyle hem siteleri, hem adventure
hakkındaki fikirleri, hem de gelecek planları hakkında bir sohbet
gerçekleştirdik; sorularımızı da sitenin yazarları yanıtladı:

1 – Merhabalar. Öncelikle ziyaretçilerimizin sizi daha iyi tanıyabilmesi
için kendinizden, ekibinizden ve sitenizden biraz söz edebilir misiniz?

Juli: Merhaba, ben Jülide Ünal 1970 ist. Doğumluyum, evliyim ve bir oğlum
var. Şu anda çalışmıyorum sadece siteyle uğraşıyorum. Sitemiz sadece adventure
türüne yönelik bir site, ekibimiz de adventure sever oyunculardan oluşuyor.

2 – Eski oyuncuların adventure türüne çok daha sıcak olduğunu kabul etmek
gerek. Peki sizin adventure oyunlarına olan ilginizin kaynağı nedir? Onun
dışında, site kurarak bu işe adım atma fikri nereden geliyor?

Juli: İlk oynadığım adventure oyunu Broken Sword 2 idi, çok iyi bir
oyunla başlamam sanırım devamını getirdi. Ben adventure oyunlarına başladığımda
Türkiye de internet olayı pek yaygın değildi, İngilizcem çok iyi olmadığından
oyunlarda zorlanıyordum. O zamanlar Level dergisinde hangi oyunun tam çözümü
varsa onu alıp oynuyordum. 🙂 Daha sonra Türkçe tam çözümleri kendim yazmaya
karar verdim ve bunları yayınlamak için bir site kurdum. Sitenin ismi o zamanlar
juliadventure’dı. Zaten yazar arkadaşlarımızın birçoğu o dönemden beri benimle
beraberler.

3 – Dünyada olduğu kadar ülkemizde de adventure’ün oyuncu kitlesi
diğerlerine oranla çok yüksek değil. Bunun çok çeşitli nedenleri var, ama
yabancı dil bilgisini en çok kullanan oyunun adventure olması bu sorunun
Türkiye’de daha ön planda bulunmasına neden oluyor. Bu sizce de büyük bir sorun
mu; bu konudaki fikirleriniz nelerdir?

Juli: Bence de yabancı dil sorunu çok büyük, adventure oyunlarında
hikâyeyi anlamak ve bulmacaları daha kolay çözmek için yabancı dil şart.

Melih: Tamamen katılıyorum. Türün tadına varanlar dahi oyunlardan azami
zevki alamıyorlar. Çoğunlukla olan biteni anlayıp detayı kaçırdıklarından çözüme
ihtiyaç duyuyorlar.

Kaan: Dediğiniz çok doğru. Macera oyunları gerek dünyada gerekse
ülkemizde en az ilgi gören oyun türü diyebiliriz. Yabancıları bilmem de Türk
oyuncuları dediğiniz gibi yabancı dil olmadıkları için bu oyun türünden uzak
duruyorlar. Haksızda sayılmazlar. Kim anlamadığı bir oyunda sağ sola tıklamak
ister ki. Birde şöyle bir neden var; Türk oyuncusu savaşmayı, kan çıkarmayı,
vurup geçmeyi seven bir oyuncu tipi. Haliyle çoğunlukla düz mantık tek yolu olan
ilerlemeli oyunları tercih ediyorlar.4 – Az önceki soruma istinaden bir şey daha sormak istiyorum. Dil
gereksinimi nedeniyle Türkiye’de adventure ile çok daha fazla ilgilenen kesimi
yine yabancı dil bilenler oluşturuyor. İnternette bulunabilecek, kaliteli olup
olmadığı tartışmaya açık çok fazla kaynak var. Bunu göz önünde bulundurup hem
iyi yabancı dil bilenleri, hem de bilmeyenleri beraber düşünürsek
ziyaretçilerinize farklı olarak sunduklarınız nelerdir?

Kaan: Biz ziyaretçilerimize macera oyunlarını sevdirmeyi amaçlıyoruz.
Onlara Shooter’ların, Spor oyunlarının dışında da çok güzel oyunların olduğunu
göstermek istiyoruz. Yabancı dili zayıf olan oyunculara diğer sitelerde yer
verilmeyen ve aslında birçok oyuna taş çıkartan macera oyunlarına tam çözümler,
incelemeler yazarak onlara yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Kısacası
ziyaretçilerimizi birer arkadaş gibi görüp onlara macera ruhunu aşılamayı
amaçlıyoruz.

5 – Peki ülkemizdeki adventure’e olan ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?
Örneğin, oyuncular kaliteli oyunları seçebiliyorlar mı? Çünkü genel olarak güzel
grafikli oyunlar ilgi çekiyor ve görsel olarak iyi olmayan ama değeri daha
yüksek başka oyunlar tabiri caizse harcanabiliyor. Bu tarz oyunlara sizin
verebileceğiniz bir örnek var mı?

Melih: Genellikle macera oyuncusu bulduğu çoğu macera oyununu ayırmadan
oynama eğilimindedir. Çünkü diğer türler kadar bol sayıda macera oyunu piyasaya
sürülmemektedir ne yazık ki. Ben ülkemizde macera oyunlarına bu denli ilgi
olacağını hiç sanmazdım, bu site sayesinde bunu gördüm ve çok sevindim. Ama
iyiyi seçme konusunda birçok insanın yardıma ihtiyaç duyduğu görüşündeyim ki biz
dahil oyun sitelerinin de yaptığı (ya da yapması gereken) bu değil midir?

Kaan: Ülkemizde macera oyunlarına ilgi az olsa da giderek büyüdüğünü gün
geçtikçe artan üye sayısından anlayabiliyoruz. Bu da bizi sevindiriyor tabi.
Oyunların arka yüzlerine bakarak oyun seçen insan ne yazık ki çok var ülkemizde
bu yüzden çoğunlukla sizinde belirttiğiniz gibi ilgi grafiksel olarak üst düzey
oyunlara yoğunlaşıyor. Hâlbuki bir oyunda esas önemli olan senaryodur. Ve en
güçlü senaryolar genellikle macera oyunlarında vardır. Still Life, Tunguska veya
Runaway gibi oyunları internet cafelerdeki insanlara sorsam on kişiden biri
belki bilebilir. Bu üzücü bir durum tabi. Ama sorunun başında da belirttiğim
gibi bu durum giderek azalmakta ve macera oyunlarına ilgi gün geçtikçe artmakta
diye düşünüyorum.

Xnkx: Ülkemizde adventure oyunlarına fazla ilgi yok ama son zamanlarda
bir artış görülüyor. Oyunlarda genellikle çok iyi grafiklere ve kolay
bulmacalara sahip oyunları tercih ediyorlar, zorlandıklarında ise bir an önce
bitsin diye çözüme başvuruyorlar bu da adventure oyunlarına olan ilgiyi
azaltıyor. Eski ama kaliteli oyunların yerini şimdiki hiç bir oyun dolduramıyor,
mesela benim sevdiğim eski oyunlardan bir kaçını yazayım; Resident Evil, Silent
Hill, Syberia, Echo Night, Dracula.6 – Eski adventure oyunlarıyla şimdikiler arasındaki farkı nasıl
değerlendiriyorsunuz? Eski oyunların farklı bir albenisi ya da sıcaklığı
olduğunu elbette adventure’ü geçmişten bugüne sürekli takip edenler anlayabilir;
sizce neden “nerede o eski oyunlar” diye bir sohbet başladığında genellikle ilk
olarak adventure’den söz ediliyor? Yeniler bu başarıyı tam olarak
yakalayabiliyorlar mı; eğer yakalayamıyorlarsa sorunun kaynağı sizce nedir?

Juli: Sorunun kaynağı teknolojinin gelişmesi tabiî ki, aslında
adventureseverlerin isteği oyunların eskisi gibi çıkması. Teknolojiye ayak
uydurmak için oyunların çoğu beklediği ilgiyi göremiyor. Örnek olarak Broken
Sword serisini gösterebiliriz. Oyunun 2. bölümü tüm dünyada çok beğenildi ama
daha sonra 3. bölüm tamamen bambaşka oldu, hatta ben 3. bölümü oynayamadım.
Sonra 4 geldi ama yine de istediğimiz gibi olmamıştı. Broken fan kulüplerinin
yaptığı Broken sword 2,5 bana göre 3 ve 4, bölümden çok daha başarılı olmuş.
Aynı şeyler için Longest journe‘in devamı için de söyleyebiliriz.

Melih: Eski oyunlar daha bir samimiydi. Ben ticari kaygıyı daha az
hissediyorum eski oyunlarda kendi adıma. Ama teknik olanaklar genişledikçe diğer
tür oyunlar görsel olarak sürekli geliştirilmeye başlandı. Bu durumun görsel
ağırlığı nispeten az olan macera oyunlarına da etkisi oldu tabi ki. Oyunlarının
daha teknolojik olmasına odaklanan yapımcılar oyunun niteliğinden ödünler
vermeye başladılar. Buna örnek olarak action-adventure benzeri yeni türleri
gösterebiliriz. Ayrıca birtakım ortalıkta koşuşturup adam patakladığınız yeni
macera oyunlarının hali de ortadadır. Kısaca değinmek gerekir; rekabetin
kaçınılmaz sonuçlarıdır bunlar aslında.

Emre1974_tr: Bu çok geniş bir soru aslında. Bu sorunun cevabının önemli
bir kısmı eski text adventure oyunlarından, günümüz sinematik-grafiğe dayalı
macera oyunlarına geçişte yatıyor. Hiçbir zaman text adventure tutkunu, aynı
tadı günümüzdeki oyunlardan alamaz. Çünkü o oyunlar roman okumaydı,
günümüzdekiler ise sinema izleme. İkisi bambaşka bir alan ve tat. İlk macera
oyunlarında yazılara dayalı hatta tamamıyla grafiksiz, hayal gücüne dayalı ayrı
bir dünya vardı. Bu sebepten bu 2 farklı alanı aynı kulvarda değerlendirmek
yanlış olur. Bunun dışında grafik macera oyunlarının doksanlı yıllardaki altın
çağından bahsediyorsanız, aynı ifadeler tüm oyun türleri için kullanılıyor.
Hatta müzik ve sinema eserleri için de aynı ifadeler çoğu kez kullanılıyor. Son
yıllarda yaratıcılığın azalmış olması bunda etkendir. Bu sebepten dolayı son
günlerde “remake” ler -“yeni versiyon”lar veya “devam yapımları” her alanda
fazlaca karşımıza çıkıyor.

Kaan: Aslında ben bu görüşe katılmıyorum. Günümüzdeki macera oyunları da
gayet başarılılar. Elbette bazıları eski oyunların tattırdığı o sıcak
atmosferden çok uzaklar. Tabi bu durum tersine de dönebilir. Eski macera
oyunlarının bir diğer özellikleri de zor olmalarıydı. Zor ve zevkliydiler. O
zamanlar her evde internet yoktu ve her an tam çözüme bakma gibi bir durumda
yoktu. İnsanlar iyice konsantre olarak çözüm yolları üretmeye çalışıyordu. Belki
bu yüzden de eski macera oyunları bazı oyun severlere göre daha çok
seviliyordur. Şimdilerde elimizin altında her an bakabileceğimiz tam çözümler,
yardımlar var. Tabi sıkça bir çözüme bakarsanız doğal olarak oyunun büyüsü
bozulur. Ayrıca bazı firmalar sadece para için oyun yapmaya başladılar. Geçmişte
para peşinde koşma gibi bir durum yoktu. Bu da eski ve yeni macera oyunları
arasında önemli bir fark olabilir.

Xnkx: Eski oyunlar artık yeniden kıymetleniyor şu an bile eski oyunları
yeniden oynuyorum. Yeni oyunlar benim pek ilgimi çekmiyor çünkü hem konusu iyi
değil, hem de ilginç bulmacalar içermiyor, sadece bir kaç oyun birazda olsa
adventure severleri memnun etti onlardan ikisi de “Call of Cthulhu: Dark Corners
of The Earth ve Secret Files Tunguska.”7 – Yine bir önceki sorumla bağlantılı olacak ama sizce bir adventure
oyunu nasıl olmalı?

Juli: Bulmaca ağırlıklı ve fare ile oynanıyor olmalı.

Emre1974_tr: Etkileyici bir senaryo, insana macerayı hissettirecek,
gerçekten heyecan verici bir dünya ve olayların akışını sunması gerekiyor.
Ayrıca insanlara mesaj verebilme, etkileyebilme potansiyeli en fazla olan oyun
türü olduğundan, bu konuda sorumluluğunu doğru bir şekilde yerine getirmesi
gerekir.

Kaan: Öncelikle senaryosu ilk planda olmalı ve güçlü olmalı. Grafiksel
bakımdan işleri abartmaya hiç gerek yok. Tabi grafiklerin berbat olmasını da
istemeyiz:) Orta halli bir ekran kartı rahatça açabilmeli. Dediğim gibi güçlü
bir senaryo ve sağlam bir işleyiş eklendi mi elinizde çok güzel bir macera oyunu
olur.

8 – Siz de katılacaksınızdır ki adventure türünün dünyadaki oynanırlığı
da yapımcıları zor durumda bırakabiliyor ve bütçeleri onları her konuda gelişmiş
oyun yapma konusunda sınırlayabiliyor. Bu aslında türe farklı bir açıdan
yaklaşmamızı da gerektirmiyor değil. Siz buna katılıyor musunuz; örneğin siz bir
oyunu yorumlarken hangi kıstaslara dikkat ediyorsunuz ve buna göre yaptığınız
tespitlerin ne kadar doğru olduğuna düşünüyorsunuz?

Kaan: Bir macera oyunu yapmak için abartılı bir bütçeye gerek
duyulacağını hiç sanmam. MDNA Games’in oyunlarına bakarsanız hepsi internette
çok ucuz fiyata satın alınabilen Adventure Maker adlı programla yapılmış ve
oyunun küçümsenmeyecek hayran kitleleri oluşmuş. Ayrıca 15 oyunluk Drew serisi
de küçük bütçe ile büyük başarı yakalamış bir oyun. Dediğim gibi sınırlı bir
bütçe ile de başarılı macera oyunları yapılabilir, önemli olan senaryo. Hatta
evinde bilgisayarı ve Adventure Maker benzeri programı olan herkes macera oyunu
yapabilir.

9 – PDF dergi yayımlamaya başlamanızın üzerinden yanılmıyorsam bir yıl
geçti. Bu bir yılın sonunda da derginizi belli bir ücret karşılığı
kullanıcılarınıza sunmaya başladınız. Yanlış anlamayın ama sormak istiyorum;
derginizin ve yaptığınız yayınların bu kadar kaliteli veya iyi olduğunu
düşünüyor musunuz?

Juli: Evet, bunun sebebi dergimizi basmak istememiz. Bu çok büyük maliyet
gerektiriyor ve bizim siteden hiçbir kazancımız yok. Bu nedenle denemek istedik,
bakalım zaman ne gösterecek. Dergimizin tasarımı elimden geldiğince ben yapmaya
çalışıyorum, şimdi yeni bir program kullanıyorum 13. sayımız diğer
sayılarımızdan daha güzel olacak. İçerik olarak ise piyasada olan dergilerden
bir eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum, yazar arkadaşlarıma o konuda çok
güveniyorum.

10 – Zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum, yalnız şunu da son olarak
sorayım. Şahsen sitenizin kurulma aşamasından bu yana gelişiminize tanıklık
ettim diyebilirim. Peki bundan sonra gerçekleştirmek istediğiniz herhangi bir
düşünceniz var mı? Gelecek bize adventuresoul adına neler gösterecek 🙂


Kaan:
Sitemiz her geçen gün gelişip büyüyor. Geleceğin bizlere neler
göstereceği asla bilinmez ama emin olun ki biz en iyisini yapmak için elimizden
geleni yapacağız. Bunların arasında kendi oyunumuzu yapmak ve dünyaya açılmak
(gerçi avrupa’da tanınıyoruz artık:) olabilir.

Juli: Bundan sonra yine aynı çizgide devam edeceğiz, aklımızda birçok
proje var ama bunlar şimdilik düşünce halindeler. Bunlar gerçekleşirse zaten hep
beraber göreceğiz. Biz de çok teşekkürler eder başarılar dileriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu