Oyun Ön İncelemeleri

Afrika

Afrika oyun dünyası için son yılların gözde mekanlarından biri. En son FarCry
2 ve Resident Evil 5 eşliğinde yolculuğa çıktığımız bu sıcak kıtanın, aslında
uzun zaman önce bir başka oyunda daha yer alacağı duymuştuk. Bilmem hatırlar
mısınız, ama 2006 yılında Sony, E3 fuarında yeni ve alışılmışın biraz dışında
bir yapım göstermişti. O sıcak toprakların gözde hayvanlarını bir bir gördüğümüz
video, bize sadece Afrika ile ilgili bir oyun olacağının dışında başka herhangi
bir açık vermiyordu. Uzun bir süre sesi soluğu çıkmayan proje, TGS 2007 ile
beraber nasıl olacağı konusundaki sırlarını da yavaş yavaş dökmeye başladı. Oyun
geçtiğimiz yıl, bu zamanlarda oyun Japonya’da satışa sunuldu. Aldığı notlar
genelde 70-80 arasında değişse de, farklı yapısıyla gerçekten ilgi çekici bir
konumunda yer alıyor. Hatta yapım için kısaca fotoğrafçılık simülasyonu bile
denilebilir ki, Afrika sunduğu içeriklerle oldukça özenli ve düzgün fotoğraf
çekmenizi zorlayan bir oyun, dolayısıyla fotoğraf çekmeyi seven herkesin
Afrika’yı seveceğine şüphem yok.


“Afrika, 2006’da gösterildiğinde grafikleriyle herkesi kendine hayran bırakıyordu; ancak şuan için aynı şeyleri söylemek pek mümkün değil. Sanki biraz geride kaldı gibi…”


Bir fotoğraf makinesi, dürbün, heyecanı seven bir kalp ve kiralık araç

Yapım ilk duyurulduğunda ve hatta Japonya’da çıktığında dahi, Batı ülkeleri için
gelip gelmeyeceği belli değildi. Ancak E3 2009 fuarından sonra beklenen oldu ve
oyunun sonbahar aylarında Amerika’da çıkacağı açıklandı. Madem az bir zaman var,
bu Afrika neymiş ne değilmiş gelin beraber bakalım. Yapımın arkasında birkaç yıl
önce kurulan Rhino stüdyoları yer alıyor. Afrika bu ekibin ilk projesi ve onlar
için ne kadar önemli olduğunu söylemeye pek gerek yok. Oyunun türü ise macera
olmasına rağmen, daha önce söylediğim gibi fotoğrafçılık simülasyonu da
denilebilir, çünkü Afrika bu durumu gerçekten başarılı bir şekilde yansıtıyor.

Amacımız verilen görevler doğrultusunda istenilen fotoğrafları en iyi şekilde
çekmek. Tabii ki bunları yapmak da kolay değil. Oyunun nasıl bir yapıda olduğuna
geçmeden önce, biraz sunduğu özelliklerden bahsedelim. Afrika’ya dünyaca ünlü
dergi National Geographic’de eşlik ediyor. Bu sayede kıtada yaşayan hayvanların
gerçek resimlerini, özelliklerini görebildiğiniz ve onlar hakkında birçok
detaylı bilgi öğrenebileceğiniz bir bölümde yer alıyor.Aynı şekilde oyunda karşımıza çıkan Afrika Kıtası’nı da serbest bir şekilde görebileceğimiz
bir seçenek de mevcut. Bu sayede oyun için tasarlanan hayvanların neler
yaptığını da izleyebiliyor, ne kadar gerçekçi olup olmadıklarını da rahatlıkla
görebiliyorsunuz.

Gelelim Safari bölümüne, bu bölümde 100’den fazla görev karşımıza çıkıyor.
Yapıma başlarken bir bayan bir de erkek olmak üzere seçilmeyi bekleyen iki
farklı karakter var. Bu karakterlerin özelikleri öyle birbirinden çok farklı
değil, ikisinde de temel amaç; sessiz ve derinden yaklaşarak en doğru pozisyonda
deklanşöre hafiften tıklamak. Bunun için önce görev almanız gerekecek. Oyunun bu
bölümü ana kamp adı verilen bir çadırda gerçekleşiyor. Bu çadır basit bir mekan
değil; çünkü yapımdaki her aktiviteyi buradan gerçekleştiriyoruz. Öncelikle bir
adet laptop yer alıyor ve bu bilgisayar sayesinde e-mail, resim, alışveriş gibi
birçok gerekli noktaya bakabiliyorsunuz; ancak buradaki anahtar kelime ise
e-mail. Görevlerimizi bu e-mailler sayesinde görebiliyor ve seçebiliyoruz.


“İstenilen resmi çekebilmek için bazı anlar aracın tepesinde ve hayvanların peşinde olacaksınız.”


Resimlerini çekmeniz gereken hayvanın özelliklerini gördükten sonra, istenilen
pozisyonda fotoğraf almak için yola koyuluyor ve görevi tamamlamaya
çalışıyorsunuz. Görevlere ise bir cip sayesinde gidiyoruz ve istenildiği gibi
aracı yönlendirebiliyoruz. Yalnız bu konuda da dikkat edilmesi noktalar var;
çünkü aracın sesi hayvanlar için ürkütücü olabiliyor ve doğal olarak
kaçabiliyorlar.

Tamam beğendim, bunu alıyorum

Görevi tamamladığınız da (Sadece bir tane değil aynı anda birkaç görev
alabiliyorsunuz) ana kampa geri dönerek, tekrar e-mail yoluyla çektiğiniz
resimleri gönderiyor ve paranızı alıyorsunuz. Bu görevler zorlaştıkça ve
fotoğrafı çekilmesi gereken hayvanın türü daha tehlikeli oldukça, alacağınız
paranın miktarı da ister istemez artıyor. Bu tip resimleri çekmek de zorlaşıyor.

Yapımdaki etobur hayvanların yanı sıra, tehlike hissettiği anda otobur
hayvanlarda size saldırabiliyor. O yüzden resmi çekebilmek için iyi bir şekilde
yaklaşmak gerekiyor, ama bu da maalesef hayvanın size saldırma olasılığını
arttırıyor.Böyle anlarda kalp atışınız hızlanıyor ve ekran köşelerinde
kırmızı renkler oluşuyor. Bu durum devam ettiği sürece “Hala saldırıya
uğrayabilme ihtimaliniz devam ediyor” anlamında oyun sizi uyarıyor. Kurtulmak
içinse tabii ki tabana kuvvet kaçmak dışında başka bir seçeneğiniz yok.

Resimleri çekebilmek için illaki hayvanın dibine kadar gitmenize gerek yok,
zaten aslan, kaplan gibi çok tehlikeli hayvanların yanına çok yaklaşamayacağınız
için, burada devreye sahip olduğunuz fotoğraf makinesi giriyor. Görevleri
yaptıktan sonra kazandığınız paraları da bu noktada kullanıyorsunuz. Zamanla
gelişmiş fotoğraf makineleri ve parçaları alarak, hem daha net, hem de çok
yaklaşmadan makinenin gelişmiş yakınlaştırma seçeneğini kullanarak, daha rahat
fotoğraf çekebiliyorsunuz.


“Fotoğraf makineleri oyunun en önemli kısmı. Elinizdeki makine ne kadar kaliteliyse, ortaya çıkan resimde o derece kaliteli oluyor.”


Kamera satın alma aslında Afrika’nın temel noktalardan biri. Bunun sebebi ise,
satın alacağınız gizli kamera sistemleri sayesinde çok nadir hatta zor
yakalanabilecek sahneleri de çekebiliyorsunuz. Her şeye rağmen sessizlik hala
önemini koruyor. Ne kadar gelişmiş bir makineye sahip olursanız olun,
aracınızdan indikten sonra belli bir noktaya kadar ilerlemeniz şart; bunun için
de karakterimizi eğebiliyor ve yavaşça yürütebiliyoruz. Hatta sahip olduğumuz
kamerayı sabit bir noktaya monte edip, hayvanın kameranın dibine kadar gelmesini
sağlayabilirsiniz. Ayrıca dikkat çekmek için ıslık gibi yöntemleri de
kullanabiliyoruz.

Fotoğrafçı dükkanımı Afrika’da açacağım!

Afrika aslında çok basit bir yapıya sahip, temel amacın hayvanların en iyi
şekilde fotoğrafını çekebilmek olduğu bir yapım. Etrafınızı kanların,
gürültünün, aksiyonun dibine vurulduğu oyunlarla çevrildiğini düşündüğümüz de,
bu tip yapımların hem ruhsal hem de fiziksel olarak insanı rahatlatacağı aşikar.
Bu yüzden Afrika gibi farklı oyunların çoğalması bu sektör açısında oldukça iyi
olacaktır. Afrika, sonbahar aylarında Amerika’da PS3 için piyasa çıkacak, Avrupa
ve Avustralya içinse şu an herhangi bir tarih yok. Ayrıca oyunun Japonya’da
çıkan versiyonuna oranla farklılıklar içerip, içermeyeceği ise şimdilik
bilinmiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu