Alice in Wonderland (Wii)
Tim Burton’ın ellerinde bir kez daha canlanan Alice, sadece beyazperdeyle sınırlı kalmak istemedi, Harikalar Diyarı’ndaki eşsiz macerasını oyun dünyasında da insanlara göstermek istedi. Zira onun yaşadıkları, farklı ve daha önce kimsenin görmediği duygular içeriyordu. Bu denizde boğulmadan hareket etmeyi başarabilen minik kahramanımız, sevimli arkadaşlarının da yardımıyla çizgisini belirledi ve cebindeki yanlışlarla, bulduğu doğruları değiştirmeyi başarabildi.
Büyülü bir dünya, sürükleyici bir hikâye, dost canlısı karakterler… Hepsi kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? Zaten yıllar önce yazılan öyküden yola çıkarak bunları söyleyebiliyoruz. Hayallerimiz bizimle sınırları aşabiliyor, ama ya hazırlanan oyun? O, bu saydıklarımızı bize verebiliyor mu? Satırlarda anlatılan dünyayı çizebiliyor mu? Bence hayır.
Bu ne dünya kardeşim böyle?
Kısa bir giriş videosunun ardından Alice’in Harikalar Diyarı’na girişiyle başlıyor maceramız (filmden de esinlenilmiş). Yapımda White Rabbit, Mad Hatter ve Cheshire Cat gibi karakterleri kontrol edebiliyoruz. Her birinin farklı özellikleri var ve bu mücadelenin her bir safhasında onlara ihtiyaç duyuyoruz. Bir engeli ortadan kaldırmamız gerekebilir veya zamanı kısa süreliğine durdurmamız… Bu yolculukta Alice’in yol almasını, karşılaştığı bulmacaları da rahatlıkla çözebilmesini sağlamalıyız. Bulunduğumuz durumlara göre karakter seçimi yaparak işleri yoluna koymaya çalışıyoruz. Bakın “çalışıyoruz” diyorum, ama genelde tıkanıp kalabiliyoruz. Öyle görevler var ki, çok kolay olmasına rağmen yapamıyorsunuz. Çünkü nereye gideceğinizi, o esnada ne yapmanız gerektiğini kestiremiyorsunuz bazen. Bakın bu kez de “bazen” diyorum, her zaman olur diye bir kaide yok, ancak nedense bu tip tıkanma sorunları hep “film oyunlarında” meydana geliyor. Bu da oyun yapımcılarının her defasında aynı kalıpları kullanmaktan vazgeçmediğini ve kaliteli oyun yapmak yerine, “var olan isimden ne kadar kâr ederim” fikriyle hareket ettiğini gösteriyor.
Wii’nin kontrolleri elinizde, şunu pataklayayım, şu nesneyi parçalayarak puan elde edeyim derken, geliştirilebilir özelliklerinizin de olduğunu fark ediyorsunuz. Menüye geri dönerek her karakterin sahip olduğu yetenekleri görebiliyorsunuz. Ne kadar çok iş yaparsanız, o kadar da yeni güce sahip olursunuz. Daha iyi dövüşürsünüz örneğin. Birden fazla karakteri kontrol ediyoruz demiştim. Aynı zamanda birden fazla kişi olarak da hikâyeyi sürdürebilirsiniz. Oyuna başlarken veya oyun esnasında yanınıza bir arkadaşınızı daha alarak co-op yapabilirsiniz.
Teknik detaylar
Yapımın grafikleri orta düzeyde. Çok iyi olmadıkları gibi kötü olmadıklarını da söyleyebiliriz, ancak zaman zaman bazı grafiksel hatalarla karşılaştım. Aslında basit şeyler bunlar, ama görülüyor ki “ince detay çalışılmamış”. İşitsel olarak da ortalamayı geçer seviyede. Zaten karakterlerin seslendirmelerinde, filmde rol alan önemli isimler bulunuyor. Crispin Glover , Michael Sheen, Mia Wasikowska gibi… Johnny Depp mi? Hayır, o maalesef yine yok. Oyunlarda olmayı pek sevmiyor sanırız.
Kısa bir toparlama yapacak olursak, Alice’in bu yeni oyununu pek beğenmedim. Beni oyuna bağlayacak pek çekici özellikleri yok. Sıradan bir film oyunundan öteye gidecek yönlerinin olmaması, onu diğerlerinden pek de ayırmıyor ve kısa süre sonra tozlu raflara bırakılmayı hak ediyor. Yine de “ben bu hikâyenin büyük hayranıyım” diyorsanız, en azından bir deneyin. Ben de American McGee’nin yeni Alice oyununu beklemeye devam edeyim.