Aliens: Colonial Marines inceleme (Xbox 360)
Alien delisi olanlar bilir, 1986’dan bugüne kadar çıkan ve Aliens filmine de gönderme yapılan birçok yapıt yaratıldı. Video oyunlarından tutun, live action videolarına kadar deli gibi takip ederdim. Hala da takip ediyorum. Kronolojik olarak ilk film 1979’dur ve yönetmeni Ridley Scott‘tur. İkinci filmi 1986 yılında James Cameron’un ellerinden çıktı ve Aliens (Yaratık 2) olarak vizyona girdi. Zamanının da en iyi bilim kurgu filmidir. Sırasıyla vizyona giren filmler; Alien, Aliens, Alien 3, Alien Resurrection, Alien vs. Predator, Aliens vs. Predator: Requiem ve son olarak Ridley Scott’un filmi Prometheus. Özellikle Ridley Scott’un yönettiği birçok filmin mükemmel olduğunu buraya not olarak düşüyorum.İlk olarak hikayenin anlatılış kısmından Prometheus’la başlamanızı öneririm.
Genel olarak Alien’ın kendisine özel bir felsefesi olduğu söylenir. Prometheus ise bu felsefeye güzel bir giriştir. İnsanların yaratılma sürecinden öte, Alien’ı kendi DNA’sından yaratan bir ırk olarak bahseder. Çok fazla detay vermeden sizi filmi izlemeye davet ediyorum ve asıl konumuz olan Aliens: Colonial Marines’e dönüyorum.
Bilim kurgu var dediler, geldik
Bilim kurgu ve aksiyon denildiğinde aklınıza neler geliyor? Sadece oyun olarak değil, film olarak da düşünün. Tamam kabul ediyorum, eleştiriye son derece açık bir soruydu bu. Son zamanlarda firmaların hepsi “mükemmel video oyunu” peşinde geziyorlar. Hangisinin tam puanı aldığını gördünüz? Mükemmel olabilmesi için; grafiğin mükemmel olması, en son teknoloji ürünü olması, silah mevcutsa tok ve gerçekçi ses, sıfır hata ve tabii ki hayatınızda hiç duymadığınız kadar eşsiz bir senaryo gerekiyor. Daha belki de olması gereken yüzlerce nedenden ötürü video oyunları bizlerden eksi puan alıyor. Mutlaka bizleri tatmin eden özel tarafları da oluyor.
Aliens: Colonial Marines için ilk olarak kurgunun iyi başladığını fakat sonrasında “yok artık, ne alaka?” şeklince cümlelerinizle biteceğini belirtmek zorundayım. Alien denildiğinde insanların yüzüne atlayan korkunç yaratıkların akla geldiğini biliyoruz. Sonrasında midelerinden çıkan o mini Alien’lar, insanları avlayan korkunç yaratıklar haline geliyorlar. Bu kurgudan haberi olmayanınız azdır. Özellikle Aliens: Colonial Marines, bu konudan oldukça uzak görünüyor. İlk defa Alien’ı duyanlar için son derece basit senaryosu yüzünden benim tarafından eksi puan almayı hak etti.
Uzay boşluğunda büyük bir savaş gemisinin saldırıya uğraması sonucunda, kendisini ve asker arkadaşlarını kurtarmak zorunda olan bir insan olsaydınız neler yapardınız? Hayatta kalmak için daha önce hiç görmediğiniz yaratıklar tarafından saldırıya uğradığınızı da varsayarsak, elinizde ne var ne yok kullanıp kaçardınız diye düşünüyorum. Şahsen ben içimden “topuk topuk topuk” diye geçirerek koridordan koridora yürüdüm.
Sega çıldırmış olmalı!
PC, PS3 ve Xbox 360 platformuna oyunu çıkartan sevgili SEGA, Aliens: Colonial Marines için ne yazık ki yeterince uğraşmamış. Dersini kötü çalışan sevgili Gearbox Software’e de bu davranışını hiç yakışıramadım. Borderlands, Brother in Arms ve Half-Life gibi gerçekten başarılı oyunlardan sonra Aliens: Colonial Marines, firmanın etiketini taşımayı hak etmemiş.
Hikaye fazla mı basit acaba?
Aliens: Colonial Marines’e ilk olarak ortalığı darmadağın eden moloz yığınlarının arasında başlıyoruz. Silahımıza bakıp, mermimiz var mı diye kontrol ettikten sonra boş koridorlara kendimizi atıyoruz. O da ne?! Gemi sallanıyor. Çok da şaşırmamak gerek, ortalık o kadar dağıldıktan sonra uzay gemisinin uçabildiğini görmek bile mucize. Güvenlik kapılarını tek tek aştıktan sonra hayatta kalmayı başaran Colonial Marine’lerle konuşup, işin aslını öğrenmeye çalışıyoruz. Başaramayınca bizi uzay gemimizin bilinmedik karanlıklarına yolluyorlar. Ne de olsa biz basit bir askeriz ve işimiz de hayatta kalan var mı yok mu bunu öğrenmek.
İlk dostumuzu buluyoruz ama olay biraz tuhaf gelişiyor. “O ağzındaki de ne?!” sözünden sonra tüm kurgu ortaya çıkıyor zaten. Aliens: Colonial Marines’teki basitleştirilmiş kısımlardan biri de bir radar sayesinde Alien’ların hangi yönden geleceğini anlayabiliyor olmamız. Bir süre sonra kulaklarınızda sürekli “bip, bip, bip” şeklinde bir sesle yürüyor olarak bulacaksınız. Hatta zaman zaman bu ses hızlanıp beyninizi yiyecek. Bunu geçtim, ilk hedefimi görememek beni çıldırttı. Radar olmasa gerçekten korkunç grafikleri yüzünden Alien’ı bulamayabilirdim. Zor seviyede başlamamın da etkisi olabilir bakın, bunu hesaba katmadım.
İlk Alien’ı öldürdükten sonra dostumuzu kurtarıyoruz. Kendisi de zannediyor ki, her şey gayet normal ilerleyecek. Birden aksiyona giriyoruz ve her yer Alien kaynamaya başlıyor. Bu aşamada sağa sola ateş etmekten başka çaremiz de kalmıyor.
O iş senin bildiğin gibi değil
İlk dostumuzu kurtardık, sıra geldi hayatta kalma kısmına. Bundan kısa bir süre sonra kurtardığımız dostumuz Alien kurbanı oluyor. Kurbanı geride bıraktıktan sonra mürettebatın diğer elemanlarıyla karşılaşıp, aslında daha fazla Alien olduğunu öğreniyoruz. Doğal olarak asıl yapmamız gereken yeni keşfettiğimiz bu yaratıklardan hayatta kimler kaldıysa onları bulmak oluyor. Bir takım olarak devam edip oyunun sonuna kadar bu şekilde ilerliyoruz.
Aliens: Colonial Marines her karanlıktan bir yaratık fırlayabileceğini garanti etse bile, grafik bakımından çok zayıf. “Bir Alien bu şekilde olmamalı” diyeceğiniz zamanlar da olacak. En basitinden bir Alien öldürdüğünüzde onun asit bıraktığını biliyorsunuz, yalnız bu size zarar vermiyor. Silahımızı kullanmaktan çekineceğimiz zamanlar da olacak, çünkü ses ve mermi efektleri başarısız olmuş. Kimi zaman çok komik hatalara denk geldiğimi de belirteyim. Tepemde beni bekleyen bir Alien öldürdüğümde, orada kalması gibi teknik hatası da var. Hedef alırken zorlanacaksınız, eğer yalnızsanız hızla öldürüleceksiniz.
Biri şunun sesini kıssın!
Silah seslerinin ne kadar korkunç olduğunu söylemiş miydim? Evet söylemiştim. Tekrar söylüyorum. Silah sesleri gerçekten iç gıcıklayıcı. Aslında asıl sinir bozan, bir silah sesi gibi olamamasından kaynaklanıyor. Grafiklerden geri kalan Aliens: Colonial Marines’in en azından ses tarafında düzeltilmesini beklerdim veya kurguda başarılı bir şeyler yapmasını isterdim.
Aliens: Colonial Marines’in en seveceğiniz yanı, kısa süren bir senaryoya sahip olması olabilir. Benim hoşuma gitmedi o ayrı bir mesela. Bir Alien yapıtının bu şekilde yansıtılmasından hiç hoşlanmadım. Birçok elektronik eşya birbirine benzediği için 2013 yılına hiç yakışmayan bir oyun olduğunu da itiraf etmeliyim. Son zamanlarda piyasaya sürülen oyunların bu kadar göze batan hataları olmasına alışık değilim, özellikle bir Alien delisi bu oyunu denediğinde çoğu olaydan soğuyabilir.
Daha önce herhangi bir Alien filmi izlemediyseniz veya Alien hakkında hiçbir şey bilmiyorsanız, Aliens: Colonial Marines denenmeye değer. Her yerde size yardımcı olan mermi kutuları ve zırhlar bulacaksınız. Bunları da hiçbir şey yokmuş gibi üzerinize alacaksınız.
Başarım puanları da varmış, vay vay vay
Aksiyon dolu ama grafik işkencesinden sonra, başarım puanlarımızı da topluyoruz. Takım olarak öldürdüğünüz her Alien bize bazı başarım puanları kazandırıyor. Bunlar yıldızlarla işaretleniyor ve multiplayer mod için de işimize yarıyor. Özellikle Team Deathmatch için bol bol başarım puanına ihtiyacınız olacak. Alien’lara karşı sınırlı zamanda, sınırlı sayıdaki mermilerinizle hayatta kalmak zorunda kalacaksınız. Aslında Aliens: Colonial Marines için her detayın kötü olduğunu söylemek hata olur.
Yıl olmuş 2013
FPS türü birçok oyunsever için çok önemli bir detaydır. Herhangi bir hata veya aptalca işlenmiş bir senaryo hepimizin diline dolanır ve yıllarca da kötü olarak anılır. Eğer single player modu kötüyse, multiplayer moda kendimizi adarız. Hani bir ihtimal kendimizi sevindirmek için ve başka bir çözüm yolu bulamadığımızdandır. İşte Aliens: Colonial Marines de bunlardan biri. Single player modu hayal kırıklığı yaratıyor. Kurgu da buna eklenince, 2013 yılının en kötü oyunu denilebilir.
Eğer 2007 yılında olsaydık bu oyunu sevebilirdim. Yalnız yıl 2013 olunca, beklentilerimi gerçekten oldukça fazla oluyor. Son boss’u öldürdükten sonra kendinizi tuhaf bir boşlukta hissedebilirsiniz. Kısacası Aliens: Colonial Marines birkaç saatinizi ayırabileceğiniz bir oyun olsa bile, birçok konudan eksi puan alarak raflarda toplanmayı hak eden bir oyun haline gelmiş.