Aliens: Colonial Marines
Yapımcı: Gearbox Software
Yayıncı: Sega
Türü: FPS
Çoklu Oyuncu: Var
Platform: PC, PS3, XBox 360, Wii U
Artılar: En nihayetinde Alien oyunu olması, filmleri anımsatan bazı silah ve ekipmanlar
Eksiler: Alakasız Alien atmosferi, çağ dışı grafikler, sayısız bug, sıkıcı ve tekdüze oynanış
Grafik: 45
Ses: 55
Oynanış: 50
GENEL PUAN: 50
70lerin başından 80lerin sonuna kadar altın çağını yaşayan bilimkurgu türünün vazgeçilmez isimlerinden biridir Alien. James Cameron’dan Terminator, Paul Verhoven’den Robocop, Steven Spielberg’den E.T. ve John Carpenter’den Escape from New York gibi sinema tarihinin kült filmlerini bizlere sunan bu yıllar, unutulmayacak bir evrenin daha kapılarını aralıyordu. Tuhaf bir yaratık türüyle insanların mücadelesini konu alan filmde yaratıklar insanların içine yumurtalarını bırakıyor ve yeni yavru yaratıklar ortaya çıkıyordu. Yaratığın insan içinden çıkış sahnesi, sinema tarihinin unutulmazları arasında yerini aldı. Bir bilimkurgu filminde ilk defa kadın karakteri ön plana çıkaran, action figure, kitaplar, video ve masaüstü oyunları gibi birçok yan ürünle desteklenen ve 1986, 1992, 1997, 2004, 2007’de çekilen filmleriyle bir seriye dönüşen film Alien’dan başkası değildi. Alien, çektiği henüz ikinci film olmasına rağmen çok büyük bir başarı yakalayan Ridley Scott ise çoğu sinemaseverin favori yönetmenlerinden biri haline geldi.
Bir Alien Oyunu Nasıl Yapılmamalıdır ?
Bu oyunu uzun süredir bekliyordum aslında. Çünkü işin içinde Predator yoktu. Bu da aksiyondan ziyade korkunun, heyecandan çok çaresizliğin ön planda olacağını gösteriyordu. Düşüncesi bile yetiyordu; bir avuç Marine ve bir ordu Alien…
Bir Alien oyunu yapılacaksa eğer bazı kriterler olmalıdır diye düşünüyorum. Öncelikle bir Alien oyununda Alien olmalıdır (başka ne olacaksa). Bunu söylememin sebebi Weyland-Yutani askerlerini oyuna yakıştıramamış olmam. Her ne kadar konu gereği olmaları gerekse de oyun bana bu haliyle epeyce F.E.A.R. serisini anımsattı. Klasik biraz asker, biraz yaratık mantığı… Ardından bir Alien oyununda Alien özellikleri yansıtılmalıdır. Nedir bu özellikler? Madde 1: Alien dediğimiz yaratık korkutucudur. Bırakın yüz yüze gelmeyi, sesi bile insanı çaresizliğe sürükler. Madde 2: Alien daima sessizliği tercih eder. Hızlıdır ve nereden çıkacağı belli olmaz. Marinelerin yanından ayırmadığı Motion Tracker’ın mantığı da buradan gelir. Madde 3: Alienların asitleri son derece yakıcıdır ve asla temas edilmemesi gerekir. Son olarak bir Alien oyununda Marine, adından da anlaşılacağı üzere sadece Marine’dir, Rambo değil. Takım halinde çalışmalı, taktik geliştirmeli ve sahip olduğu minimum mermiyi elinden geldiğince tasarruflu kullanmalıdır.
No Marine Left Behind
Gördüğünüz gibi daha oyunun konusundan bile bahsetmeden eleştirilerime başlamış bulunuyorum. Bunun sebebi çok da belirgin bir hikayenin olmaması. Zaten oyun boyunca kendini yer yer anımsatan hikayeyi de, atmosfer tamamen unutturmayı başarıyor. Aliens: Colonial Marines, Corporal Dwayne Hicks’in yardım çağrısıyla başlıyor. Captain Cruz liderliğindeki USS Sephora gemisi de söz konusu yardım çağrısının yapıldığı USS Sulaco gemisine bir araştırma ekibi gönderiyor. Ana karakterimiz Christopher Winter’ın da diğer tüm Marineler gibi tek bir görevi var: Geride hiçbir Marine bırakmamak. Zaten ortalama 5-6 saatte bitirilebilen oyunun daha da fazla detayına girmeye hiç gerek yok.
Ne Var, Ne Yok
Öncelikle Aliens: Colonial Marines’de bir Rank sistemi gözümüze çarpmakta. Ana görevler ve isteğe bağlı yapılan görevler sonucu kazandığımız xp lerle Rank atlıyoruz. Rank atladıkça kazandığımız upgrade puanlarıyla ise Arsenal Upgrades başlığı altında silahlarımızı geliştirmek mümkün. Pistol, shotgun, pulse rifle ve battle rifle da dahil birçok silah barındıran yapımda, aynı anda üç adet silah taşıyabiliyormuşuz gibi gözükse de oyun esnasında bu silah menüsünden istediğimiz silahları anında seçebilmek mümkün. Bu da oyunun zevkini baltalayan faktörlerden biri. Bunun dışında oyun boyunca topladığımız dog tag, audio log ve legendary weapon da bize aynı şekilde xp olarak geri dönüyor.
Oyunun en büyük eksiği ise bana soracak olursanız atmosferi. Karakterler olsun diyaloglar olsun hepsinde bir özensizlik söz konusu. Öncelikle bir Alien oyunundan korkmamak son derece acı verici. Kollarını açarak üzerimize doğru koşarak gelen Alienlar için “trajikomik” kelimesi maalesef tam uyuyor. Hal böyle olunca Motion Tracker kullanmaya neredeyse hiç gerek kalmıyor. Alienların asitlerini sadece “yeşil bir sıvı” olarak tanımlayan oyunda, yakın mesafeden pompalı tüfekle işini bitirdiğimiz Alienlardan neredeyse hiçbir zarar görmüyoruz. Tüm bu sorunları görmezden gelsek bile (!), karakterimizin sahip olduğu onca silah ve ekipman bence oyunun en büyük yanlışlarından biri. Aliens: Colonial Marines’in bu haliyle old-school FPS diye tabir ettiğimiz Painkiller veya Serious Sam oyunlarından pek de bir farkı yok.
Bu Oyunu Oynayan Çocuk Kör Oldu
Aliens: Colonial Marines’i hangi platformda oynadığımızın pek bir önemi yok. Grafik açısından bir farklılık yakalarım diye PC platformunda oynadığım oyun, istediğim farklılığı bana maalesef veremedi. Tabii ki çözünürlük farkı, v-sync ve FXAA faktörleri kendini belli etse de nasıl söylesem bilemiyorum, temelde bir yanlışlık var. Oyundaki tüm mekan ve karakterler son derece odunsu tasarlanmış. Tasarlanmış derken kastım sadece kaplamaları yapılmış. Çünkü oyundaki istisnasız tüm karakterlerin içinden geçebilmek mümkün. Bununla beraber oyunda yer alan sayısız bug da göz önünde bulundurulunca “yeter artık, dayanamıyorum” dercesine daha hızlı oynamaya başlıyoruz oyunu, bir an önce bitsin diye.
Karakter seslendirmelerinin “eh işte” dedirttiği oyunda neyse ki müzikler grafikler kadar kötü değil. Ara sıra güzel tema müziklerine rastlamak mümkün. Silah seslerinin de ortalama seviyede olduğu oyunda, Motion Tracker radarından gelen sesler de bir nebze olsun insanı heyecanlandırmayı başarıyor.
Sonuç Olarak…
Sonuç olarak bu oyun olmamış arkadaşlar. Alien serisine olan saygımı yitirmek istemediğimden, başta Prometheus olmak üzere tüm Alien filmlerini yeniden izlemeyi düşünüyorum. “Bu oyunu severek oynamanız için çok büyük bir Alien hayranı olmanız gerek” bile diyemiyorum çünkü ben hiç de severek oynamadım. Şu anda piyasada Devil May Cry, Metal Gear Rising: Revengeance ve Tomb Raider gibi son derece başarılı oyunlar varken bu oyuna zaman ayırmaya hiç gerek yok. Normalde bir oyunu bitirmeden asla silmeyen veya başka bir oyuna başlamayan ben bile bunu bir ara ciddi ciddi düşünmek zorunda kaldım.
Gerilim dolu, korku ve çaresizliğin peşimizi bırakmadığı Alien oyunlarında görüşmek dileğiyle, herkese iyi oyunlar.