Sıcak bir gündür. Hitboy oturduğu yerde sıvışmıştır. Aylardır Alpha ile
buluşmak istemektedir. Onunla konuşmuştur ve o gün buluşacaklardır. Daha önce
çok ısrar etmiştir Hitboy, ama bir türlü ikisinin boş zamanı denk gelmemiştir ve
buluşamamışlardır. Gün o gündür ve Alphamaslak o hiç tutamadığı sözlerinden
birini vermiş ve tutmuştur. Alpha ile Hitboy buluştuklarında, her zamanki gibi
birbirlerine sarılırlar. Hitboy aslında şimdiye kadar tutulmayan sözlere
sinirlidir, ama karşısına Alpha gibi biri çıkınca her türlü kötü içerikli
duygusu körelecektir. Bir süre konuşup muhabbet ederler. Şehir merkezinde atılan
birkaç tur, yüz yüze konuşulmamış topikler için yeterlidir.
Yanlış tercih
Gidilecek yer bellidir, o da sinema. İki karaktere de uyuşan bir film tercih
edilir. Şans işte seanslar Alpha’nın iş saatiyle çakışır. Hitboy, Alpha’nın
işinin önemli olduğunu bildiği için ona geç saatteki seansa ısrarda bulunmaz.
Yapılacak şeyler düşünüyordur her iki kişide. Birden Alpha’nın ağzından Winning
Eleven kelimesi çıkar. Yanlış tercih yaptığının farkında değildir, bir anlık
maziyi unutmuştur. Çok kötü hatıraları vardır bu oyunla, ama doymamış olsa gerek
ki ağzından çıkar bu sözcükler. Hitboy ise fazla oynayamadığı WE 10’daki
tecrübesine güvenmese de Alpha’ya hayır diyemez. Alpha döktürmeye başlamıştır
bile. 3 gündür PS kiraladığını ve oyunu artık benimsemiş olduğunu mırıldanır. Bu
Hitboy’u korkutmamıştır, çünkü Alpha’nın spor oyunlarındaki yeteneksizliğini
yıllardır bilmektedir. Kısa bir yürüyüşün ardından gidilecek yere gelinir.
Alpha’nın korkusu
Alphamaslak güvenli bir şekilde koltuğa oturur. WE’nin yeni çıktığını ve
Hitboy’un oyunu fazla oynamamış olduğunu düşünmüştür. Fakat Hitboy’a karşı
içinde, her zaman bir korku vardır. Hitboy ise oyunu fazla oynamadığını, belki
de yanlışlıkla kendisini yeneceğini söylemesine rağmen Alpha kolu eline
aldığında, kolun kendisine ait olmayan bir titreşim söz konusudur. Bu titreşim
kola ait değil, Alpha’ya aittir…
Erken gol
Oyuna iyi başlayan Alpha’nın golü erken gelir. 6.dk’da Ronaldo ile çok güzel bir
gol atmıştır. Hitboy buna şaşırır. Alpha’dan böyle bir futbol beklemiyordur. Her
zamanki soğukkanlı tavırlarını sergiler. Ağzından her hangi bir argo sözcük
çıkmaz. Hemen kendini toparlar ve bir gol, ardından bir gol, ardından Alpha
koltuğa yapışır. Ne umutla attığı o ilk golün ardından farkı açacağını ve
Hitboy’u rezil edeceğini hayal etmiştir. Ama hayaller uçmuştur (Hikayeyi uzatıp
Alpha’yı kızdırmak istemiyorum). Alpha daha sonraki maçlarda da hiçbir başarı
elde edemeyip, 5-0 gibi rezil bir seri maç skoruyla koltuktan hüzünle kalkar.
Hitboy’a, işinin uzun süreceğini, oyunu bırakmak istediğini söyler. Hitboy, ona
saygı duyar ve masadan kalkar. Alpha ise içinden bir ohh çeker ve tanrıya, o
masadan daha fazla bir seri farkı yemeden kalktığı için şükreder.
