Anime & Manga #43 Küçük Deniz Kızı Ponyo
Küçük deniz kızları ile ilgili o kadar çok hikaye duyduk ki, aklımızda belki de yüzlerce kurgu oluştu. Belki güzellikleri, belki çirkinlikleri, belki sesleri, belki de cazibeleri; insanları meraklandıran özelliklerin başındaydı. Okyanusun derinliklerinde yaşadığı söylenilen efsanevi varlıklar, Disney tarafından biraz daha farklı bir dille ele alınmıştı. Hatta Hook, Pirates of the Caribbean ve daha birkaç yapımda daha yer alan deniz kızları, Hayao Miyazaki‘nin de kalemine değdi ancak onun olaylara bakış açısı çok farklıydı ve ortaya Ponyo çıktı.
Küçük Deniz Kızı Ponyo ismiyle izleyicilerle buluşan animasyon, 2008 yılına ait bir yapım ve insana dönüşmek isteyen bir balığın hikayesini anlatıyor. Hikayemiz, Sōsuke adına beş yaşındaki bir çocuğun Ponyo’yu bulmasıyla başlıyor. Sosuke’ye olan bağlılığı yüzünden insan olmak olmak isteyen Ponyo, türlü türlü maceralara atılıyor ve doğal olarak beraberinde hayran olduğu minik dostunu da sürüklüyor.
“Miyazaki bir deniz kızı filmi yaparsa, böyle olur” diyebileceğiniz bir yapım olan Ponyo, oldukça eğlenceli ve bir o kadar da renkli. Her ne kadar Miyazaki filmlerinin her birini düşündüğünüzde Ponyo biraz geri planda kalsa bile, zamanımızı çalmayı hak ediyor.
Ponyo ve Sosuke
Hayao Miyazaki her ne kadar Ponyo ile farklı bir bakış açısına sahip olduğunu tekrar kanıtlasa dahi, insan izledikten sonra bazı eksikliklerin olduğunu fark ediyor. Bunlardan en önemlisi ise konunun bir süreden sonra doyum verememesi. Bir Miyazaki hayranıysanız veya kendisini takip ediyorsanız, Ponyo izlenmesi gereken bir animasyondur.
Ponyo’nun çizimleri ve tasarımları gerçekten eğlenceli. Miyazaki’nin diğer yapımlarını düşündüğümüzde Ponyo, az karanlık ve daha iyimser. İzlemeye başladığınız anda, okyanusun size verdiği huzuru hissedeceğinizden eminim. İnsan ister istemez, kendisini böyle ilginç bir dünyada hayal ediyor.
Kısacası Ponyo, görsellik açısından son derece zengin ve suyu, denizi, okyanusu sevenler için oldukça kaliteli bir anime. Her ne kadar farklı ve bol büyülü bir dünyaya gitsek bile, insan Ponyo’yu izledikten sonra daha iyimser hale gelebiliyor. Tabii ki bu etkiyi, herkeste yaratmayacağından eminim. Kiminize göre oldukça çocuksu gelecek, kiminize göre tam bir görsel şölen olacak, kiminize göre ise Miyazaki’nin yaptığı göndermeler; en üst noktada yer alacak.
Ponyo bizlere, her şeyin mümkün olduğu bir dünyayı sunuyor.