Anime ve Manga köşemizde bu hafta motosiklet çetelerinin hayatlarına giriş yapacağız. 1988 yılının başarılı animelerinden biri olan Akira‘yı tanıyan ve bilen kaç kişiyiz bilmiyorum ancak cyberpunk ve bilimkurgu türlerinden hoşlanıyorsanız, bu mangayı bir kenara not almanızı şiddetle öneriyorum.
Akira, bizleri 2019 yılına götürüyor ve Üçüncü Dünya Savaşı’ndan yaklaşık 31 yıl sonrasında olaylar gelişiyor. Yıkılan Tokyo yerine Neo-Tokyo’da kaos hüküm sürmektedir ve Polis veya hükümet güçleri, yeraltı örgütlerine karşı mücadele etmektedirler. Kaneda motosiklet çetesi, yaşanılan otoriteyi hiçe saymayı tercih etmiştir. Bildikleri gibi yaşamak ve zamanlarını da serserilik yaparak geçirmektedirler ancak bir gün çete üyesi Tetsuo, küçük bir çocuğun da içerisinde bulunduğu biz kazaya karışır. Ağır yaralanan Tetsuo, olay yerine gelen askeri birlikler tarafından alınır ve üzerinde deneyler uygulamaya başlarlar. Akıllardaki en önemli soru ise şudur; Üçüncü Dünya Savaşı’na yol açan olay nedir ve Tetsuo’ya neler olacaktır?
Akira’yı hem çizim, hem de konusu bakımından günümüz animelerinden tamamen farklı tutun. 80’lerin çizimlerine sahip olsa bile, detaylar son derece başarılı ve yazarın hayal gücü resmen, insanı zorlar nitelikte. İzlerken, ister istemez günümüz yapımlarının birçoğunda olmayan bir gizemin peşinde olduğunuzu hissedeceksiniz.
Anime filminin herkese hitap eden bir yapım olmadığını belirteyim. Mangası, animesinden daha başarılı olsa bile, bunun nedeni konuyu daha detaylı öğrenebilmemizden ibaret. Yani animenin belki de tek eksi yanı, mangasını okumayan kitlenin olayın biraz dışında kalması. Animede olaylar o kadar hızlı işleniyor ki, bazı detayları anlamanız gerçekten zaman alıyor.
