Söz konusu herhangi bir yapımı izlemek olduğunda, çoğunluğun gerilim ve aksiyon türlerinden hoşlandığını anlamış bulunuyorum. Rahatlamak için izlediğimiz ve masamızın üzerindeki kahvenin soğumasını sağlayan anime veya filmin sayısının arttığını öğrenmek, insanı oldukça mutlu ediyor. Her ne kadar son çıkan animelerin fazla basitleştirilmiş ve kurgulanmış olduklarını düşünsem bile, aralarından gerçekten beğendiklerim de çıkıyor.
2008 yılı kimimiz için çok da uzak bir yıl değil. Ga-Rei: Zero da o yılların en iyi animelerinden biridir. Kolay kolay eskimeyecek ve kendisini unutturamayacak serilerin arasına girmeye hak kazanmıştır. Ga-Rei: Zero, Hajime Segawa’nın Ga-Rei manga serinin öncesini anlatan bir anime adaptasyonudur.
12 bölümden oluşan Ga-Rei: Zero’nun hikâyesi “Supernatural Disaster Prevention Agency” adlı Japon Savunma Bakanlığı’na bağlı olan ve paranormal olaylarla mücadele eden bir grupla başlar ancak grubun görevlerinden birinde işler planlandığı gibi gitmez ve bazı olaylar sonucunda manganın karakterlerinden Kagura ile Yomi’nin arka plan hikayesine geçiş yaparız; Ga-Rei: Zero.
Ga-Rei: Zero, gerilim ve aksiyon türleriyle bilinen bir animedir. Kimi zaman izleyiciye sunduğu dram sahneleri, çorbaya katılan tuzdan farksızdır. Sıkmadan bir şekilde kendisini izleten Ga-Rei: Zero, ilk bölümlerinde iki çılgın karakteri tanımamızı ancak ardından manganın gerisine giderek, geçmişteki farklı konuları görmemizi sağlamaktadır.
Tipik dengeyi alt üst eden yaratıkları yok etme draması gibi düşünmeyin. Yomi ve Kagura’nın birbirinden farklı özellikleri, ister istemez işin en önemli eğlencesi haline geliyor.
Ga-Rei: Zero’da hikâye ardışıl olarak ilerlemiyor, yani ilk izlediğimiz bölümün bir kısmı aslında 10. bölümde tekrarlanıyor. O bölüme gelene kadar da, olayların bir çoğunu anlıyorsunuz. Gungrave anime serisine benzer nitelikte ilerleyen bir yapısı var. Ara ara yaşanan flashback’ler animeyi daha heyecanlı hale getiriyor.
Animenin belki de tek kötü yanı yaratıklar. Aslında biraz daha özen gösterilmiş olsa, ortaya inanılmaz işler çıkartılırmış. Bu demek değil ki yaratık çizimleri berbat, sadece karakterlere göre biraz daha geri planda kalmışlar.
Animenin ilk ve son bölümleri sizi rahatsız etmiyor, çoğu animede olmayan keskin bir sonu var ve birçoğunuzun kafasında “keşke farklı bitseydi” cümlesi belirmeyecek bile.
Müzikleri, çizimleri ve kurgusuyla kendisine has bir özelliği olan Ga-Rei: Zero, Ga-Rei mangası kadar başarılı bir anime. Kimi zaman duygulanacak, kimi zaman gerilecek ve kimi zaman ise dövüş sahnelerinin tadını çıkartacaksınız. Kısacası aksiyon severler; izleyin, pişman olmayacaksınız.
Ga-Rei: Zero’nun hikayesine devam etmek istiyorsanız, sizi Ga-Rei’nin mangasına davet ediyorum.
