Makale

Anime & Manga #62: Kamikaze Kaitou Jeanne

Anime & Manga köşemin yeni bölümünde sizleri 1999 yılına götüreceğim. Bu kadar eskiye döndüğümüzde doğal olarak “mükemmel” bir içerik ile karşılaşmayağınızı bilerek yazımı okumaya devam etmenizi öneriyorum ancak eski tadlar da unutulur cinsten değil. Bu haftaki konuğumuz; Kamikaze Kaitou Jeanne.

Kamikaze Kaitou Jeanne ismini bilen kaç kişiyiz bilemiyorum ancak 90’lı yılların sonunda oldukça popüler bir animeydi. Mangası 1998 yılında görüldü ve 2 yıllık süreçte kendisini sevdirmeyi başardı. Romantizm içeriği yüzünden herkese hitap eden bir anime olmadığını şimdiden belirteyim.

7 Bölümlük mangası ve 44 Bölümlük animesi ile Kamikaze Kaitou Jeanne; dram, komedi ve romantizm öğelerine odaklanmıştır. Günümüzde bu tarz animeleri sevmeyen çok fazla insana denk geliyorum ancak hala bir yerlerde “ah aşk” diyenlere de denk geliyorum.

Kamikaze Kaitou Jeanne, bizleri 16 yaşında Marron isimli genç bir kızla tanıştırıyor. Marron görünüşte sıradan bir kızdır ancak aslında Jeanne d’Arc’ın reenkarnasyonudur. Bir Fransa kahramanı olarak bilinse bile, birçok insan Jeanne d’Arc’ı hain olarak da görmüştür. Jeanne d’Arc’ın Marron ile tekrar hayat bulması, kötülüğü onun etrafına çekmiştir ve ailesi tarafından acımasızca terk edilir. Çok küçük yaşta yalnız kalan Marron, yakın arkadaşı Miyako ve onun ailesiyle yaşamaya başlamıştır. Bir süre sonra kendi ayakları üzerinde kalmaya başlayan Marron, Finn isimli koruyucu bir melekle tanışır. Finn’in yardımıyla Kaitou Jeanne’e dönüşen Marron, sanat eserlerinin içine gizlenerek insanların ruhlarını elegeçiren ve onları etki altına alan yaratıkları mühürleyerek yok etmeye başlar. Bir süre sonra polis, Jeanne’yi bir sanat eseri hırsızı zanneder ve doğal olarak peşine düşer. İşin kötü yanı ise yakın arkadaşı Miyako’nun babası Jeanne’in peşinde olan dedektifin ta kendisidir.

Marron’un Miyako dışında hayatında bir de yan dairesinde oturan ve yakışıklı bir genç olan Chiaki vardır. Hem Maron hem de Miyako bu çocuktan çok hoşlanırlar ancak Chiaki’nin işi gücü Marron ile uğraşmaktır. Bu yüzden Marron zamanla ondan uzaklaşmaya başlar. Chiaki ise göründüğü gibi bir çocuk değildir, Marron hakkında çok önemli bir sırra sahiptir.

Jeanne, kendisini Miyako ve ailesine karşı suçlu hissetmesinden dolayı, her sanat eserinin peşine düştüğünde, onlara bir not bırakır ancak tek rakibi onlar değildir. Şat-mat yaparak kötülüğü satranç taşları içerisine hapseden Jeanne, Sinbad denilen genç bir çocukla kapışmak zorundadır. Zira kendisi tıpkı Jeanne gibi kötü ruhların peşindedir ancak sadece biri tüm satranç taşlarını toplamak ve kötülüğü sonsuza dek yok etmek zorundadır. Jeanne tüm satranç taşlarını toplamakta kararlıdır.

Kamikaze Kaitou Jeanne, ülkemizde Sevimli Hırsız adı altında yayımlanmıştı. Normalde 15 yaş altı bir anime olarak düşünülse bile, genel olarak Jeanne d’Arc’ı konu olarak alması; işi biraz daha farklı noktalara götürebiliyor. Normalde Japon animelerinin bir çoğunda “Tanrı” kavramı yoktur veya detaylı işlenmez. Kamikaze Kaitou Jeanne’de Tanrı’nın var olduğu açıkça dile getiriliyor ve Fransa’nın az da olsa geçmişine değiniyor, tabii ki farklı bir dil ve senaryo ile.

Kamikaze Kaitou Jeanne’i izlemeyenler ve Ay Savaşçısı’nı daha önce izleyenler, ikisi arasındaki benzerliklere değinmeden edemeyecekler. Aslında aralarındaki tek benzerlik kostümlerini değiştirirkenki sinematik. Eh, günümüz animelerinin bir çoğunda bu tarz dönüşümlere şahit olabiliyoruz, bu da bir eksi olarak değerlendirilemez.

Çizimleri ve müzikleri zamanına göre oldukça başarılı ancak günümüz animelerine göre ne yazık ki fazla sığ. Özellikle kendini tekrarlayan bölümler yüzünden, bir süreden sonra sıkılabilirsiniz. Son bölümlere yaklaştıkça aksiyon artıyor ancak havada kalan bir final yüzünden, mangasını okumak zorunda kalıyorsunuz. Tavsiyem; mangasını okuyun ve kafanızdaki soru işaretleri yok olsun.

İyi seyirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu