Assassins Creed 4: Black Flag (PC)
Assassin’s Creed IV: Black Flag incelemesini temel olarak PS3’te yapmış ve sonradan fark ettiğim üzere ortalamanın epey altında bir puan vermiştim. Açıkçası niyetim kimsenin kanına dokunmak vs. değildi nitekim çoğunuz benim Assassin’s Creed hayranı olduğumu bilir.
Üçüncü oyunun oldukça yüksek puan almasındaki sebep içindeki yeniliklerdi. Evet öyle ahım şahım yenilik yoktu ve hikaye olarak da ikinci oyunun yanına bile yaklaşamazdı ancak son oyuna nazaran devasa bir dünya yaratmaları ve bu dünyada avcılıktan gemi gezilerine kadar pek çok yenilik eklemeleri onu bu puana layık görmeme sebep oldu. Siz haklı bulursunuz ya da bulmazsınız elbette o sizin tercihiniz ben sadece buraya bir dip not olarak yazayım dedim.
Peki AC IV PS3 versiyonuna neden bu derece düşük bir puan verdim? İlk sebebi oyunun kendi adıma oldukça şansız bir anda çıkıp gelmesiydi. Kendisini Gamescom 2013’te PS4’te oynadığım için grafiksel anlamda PS3 bana hiç çekici gelmedi ve açıkçası ön yargıdan kurtulamadım bir türlü. İkinci sebebi ise oyunda ekstra bir yeniliğin olmaması sadece üçüncü oyun ile gelen yeniliklerin biraz genişletilip, cilalanmış olmasıydı. Öte yandan açıkçası Altair ve Ezio’dan sonra ne Connor, ne Haytam, ne de Edward beni etkileyemedi. Bir diğer sebebi ana senaryo haricindeki diğer seri olayların üçüncü oyun hatta Revelations ile kaldırılmış olmasıydı. Subject 17’nin bize gönderdiği glyphs bulmacaları benim için en zevkli anlardı oyunda. Belki herkese yönelik bir alan değildi ya da çok gerekli ve hikayeyi tamamlayan öğeler beslemiyordu ancak gerçek tarih ile kurgusal tarih arasındaki bağı o kadar güzel kuruyordu ki. Bize dünya tarihindeki büyük komplocuları ve onların pis işlerini zevkli bir yöntemle anlatıyordu.
Alt başlık laf olsun diye atılmaz
Bütün bunları AC IV’te bir kenara bırakalım. Diyelim ki Edward sağlam bir karakter, diyelim ki bu yeni ve daha büyük harita dolu dolu yaşanacak ve hiç sıkılınmayacak şeyler barındırıyor, diyelim ki Animus dışındaki bölümler Desmond’ınkiler kadar etkili…
Hepsi bir yana oyunun PC versiyonu kafadan konsollardan 10-15 puan yukarıda bir yerde yerini alır benim gözümde. Nitekim yüklemeye başlayıp da ilk sahneyi gördüğüm anda “İşte” dedim, “Benim Gamescom 2013’te PS4’te oynadığım AC IV bu!”.
Makinamda GTX 560 Ti ekran kartı var. Çok sağlam bir kart olmasa da mevcut piyasada iyi iş gören bir kart. Bildiğiniz gibi AC IV Nvidia kartlar ile daha iyi performans sağlamak üzere geliştirildiği için oyun, monitörümde daha önce TV’de oynadığımdan 10 kat daha güzel gözüküyordu. Yağmur, denizdeki dalgalar, güneş ışığı, gölgler, ışıklandırmalar… Üstelik ben oyunu en üst seviyede de oynamıyordum.
PC versiyonu için sizlere sunacağım ilk müjde bu olur işte. Grafiksel olarak cidden en güzel AC oyunu diyebilirim, ikincisi ise müzikleri. Korsanlık maceraları hiçbir şekilde korsan şarkıları olmadan yaşanamaz elbette. Özellikle bunları “denizciler” tarafından dinlerseniz tadından yenmez oluyor. Elbette müzikler sadece PC versiyonuna özel bir durum değil ancak önceki yazımda bu konuyu fazla öne çıkartmadığım için arada o işi de yapayım dedim.
Bunun haricinde tahim edebileceğiniz gibi kontrol kısmı benim açımdan daha rahat. Ben 25 senelik bir oyuncuyum ve bunun son 8-9 senesinde düzenli olarak konsol kullanmaya başladım. Dolayısı ile benim için her zaman klavye-fare kombinasyonu öncelikli gelir. Burada gamepad tarafına taş atma niyetinde değilim ki aksine AC, DMC, FIFA, PES, vs. gibi oyunlar gamepad için daha uygun oyunlar ancak ben kalvye ve fareyi elimin altına aldığımda kendimi daha güvende hissediyorum. Yaşlılığıma verin genç nesil 🙂
AC gibi hızlı bir oyunda (özellikle kovalama ve kaçış sahnelerinde) kontrolün ne kadar önemli olduğunu biliyorsunu ve AC’de düz yolda koşarken sırf 1 milim sağa kaydırdınız diye bir anda karakterin yandaki duvara tırmanmaya çalışmasının ne kadar sinir bozucu bir durum olduğunu da tecrübe etmişsinizdir. İşte bu yüzden ben, ve burada sadece kendi düşüncemden bahsediyorum, klavye ve fareyi her zaman için tercih ederim.
Her neyse esas konumuz bu değil esas konumuz yazıdaki alt başlık. Ubisoft her zaman bir yolunu buluyor ve beni bilgisayar başında deliye döndürüyor. PS3 versiyonundakileri zaten anlattım, PC versiyonunda ise tek bir hamle milyonlarca hataya bedel bir saçmalama yaşatıyor; Uplay
Uplay, ben oynayamıyorum çünkü
Uplay o kadar kötü, o kadar işlevsiz ve o kadar altyapı eksiği olan bir platform ki dualarla kurtluduğumuz, aramızdan ayrıldığında bazılarının kurban kestiği Games for Windows Live yanında Steam gibi kalır (biliyorum kulağa biraz küfür gibi geldi ama o derece işte). Size olanları anlatayım.
İnceleme kodu ulaştığında başıma geleceklerden korka korka Uplay’i açtım ve her zamanki gibi bir güncelleme ile karşılaştım.
Bilmeyenler için söyleyeyim Uplay’i açıp, atıyorum, 20 dakikalık bir güncelleme yapın ve kapatın. 15 saniye sonra tekrar açtığınızda yeniden bir güncelleme yapar, üstüne bir de oyun için güncelleme yapar sonra restart attırır ve takrar açtığınızda bir Uplay güncellemesi daha yapar. Sonraki güncellemeler çok kısa sürse de içinizden bir “Gerizekalı” iltifatı geçirirsiniz mutlaka.
Her neyse Uplay’i açtım güncellemeyi bekledim ve Redeem Code kısmından kodu girip oyunun kütüpaheneme eklendiğini hayretle (tek denemede olmasından dolayı) izledim. Lakin meğersem Uplay’in şakası bundan sonra başlıyormuş. Oyunu indirmek istediğimde bir süre loading ekranı geldi ve en sonunda “Aktif bir internet bağlantınız olduğunu kontrol edin” dedi. Bu ilginç çünkü Uplay az önce yaptığı güncellemeyi AKTİF BİR İNTERNET BAĞLANTISI İLE YAPMIŞTI!
Daha sonra diğer oyunları bir yükleyeyim dedim ve onları denedim, AC 3 halihazırda yüklü olduğu için doğrudan açılıyor ve internetin aktifliği veya pasifliği ile ilgili bir şey demiyordu. Sonra AC 2’yi yüklemeyi denedim. Bu sefer hata vermedi ve indirme çubuğu ekranda belirdi ancak üzerinden geçen yarım saatin ardından %0 hala %0 olarak bön bön bana bakıyordu.
Defalarca denememe rağmen hiçbir sonuç alamadım ve açıkçası ne yapacağımı da bilmiyordum. Sonuçta gayet iyi çalışan bir interneti nasıl AKTİF hale getirebileceğimi inanın bir yıl boyunca aldığım Sistem Mühendisliği eğitiminde bile göstermemişlerdi (muhtemelen Ubi’nin bir suçu yok, hocalarımın hatasıdır). İnternetten araştırma yaptığımda spesifik olarak konu ile alakalı bir şey bulamadım doğal olarak çünkü bu basın versiyonuydu ve henüz kimse oyunu PC tarafı için edinememişti. Lakin şunu buldum:
Hatırlarsanız bundan aylar aylar önce Uplay’de bir güvenlik açığı olduğu ortaya çıkmış hatta birkaç kişi parasını vermediği oyunları indirebilmişti. Ubisoft da sorunu çözene kadar geçici olarak download’ları iptal etmiş ve daha sonra sorunu çözmüştü. İşte meğersem çok zeki Fransız asıllı şirket çalışanları bu download engellemelerinin bazılarını hala aktif tutuyormuş (bölgesel olarak) ya da kaldırmayı unutmuşlar. Dolayısı ile bazılarımız Uplay’den hiçbir şekilde oyun indiremiyor.
Lütfen aranızda bu sorunu yaşayan yaşamayan herkes yazının altına yorumunu atsın.
Bir gün boyunca farklı internet bağlantılarından denedim ve maalesef bir sonuca ulaşamadım. Ben de oyunun PC versiyonunu “farklı” bir yoldan oynayabildim.
Bu arada başlığı “Bu bir oyun incelemesi değil” diye atacaktım ancak o kadar da huysuz ihtiyar moduna bürünmeyeyim dedim.
İşin özeti eğer oyunu PC için alacaksanız MUTLAKA kutlu olarak alın derim. Sakın ola dijital versiyonuna bulaşmayın belki sizde çok rahat şekilde oyunu indirebileceksiniz ancak bu riske girmeye değer mi bilemedim.
Şunu da not edeyim ki oyunun PS3 versiyonunu disk üzerinden oynadığım için oradan direk yükledim ve indirmeye gerek duymadıkm, belki onu da dijital denesem bu şekilde bir sorun ile karşılaşabilirdim kim bilir.
Ben daha ne anlatayım ki?
Dolayısı ile karşınızda ikilemde kalan bir editör var. Assassin’s Creed IV: Black Flag’in PC versiyonu, PS3 versiyonunda en çok eleştirdiğim, grafik yönünden iki gömlek yukarıda bir oyun.
İçerik olarak bir fark yok hatta PS3 versiyonundan eksiği olacak, oynanış konusunda şahsımca kontroller daha rahat (klavye – fare) ve oyun daha dinamik şekilde ilerliyor. Müzikler zaten AC’nin en güçlü yanlarından bir tanesi olmuştur. Son oyunda da böyle ancak yaşadığım sorunların her ne kadar oyunun kendisi ile alakası olmadığını bilsem de oyunu yere göklere çıkartmak gelmiyor içimden.
Bunun yanında artık AC’nin bir an önce sonlanması gerekiyor. WatchDogs ile bunun bir anlamda gerçekleşeceğini düşünüyorum nitekim ismi lazım değil firma iki oyunun hikayesinin alttan alta birleşeceğini belirtmişti.
AC IV kesinlikle yenilik ya da inovasyon içeren bir oyun değil. AC IV kesinlikle hikayesi ile eski oyunlardan daha etkili bir oyun da değil, AC IV hiç bir şekilde ilk iki oyundan daha karizmatik bir baş kahramana sahip de değil lakin bir Assassin’s Creed oyunu. Mekanikleri ile, içeriği ile, diyalogları ile bir Assassin’s Creed oyunu ve bu sefer gözlere ziyafet bir görselliği var. İşte bu yüzden puanı PS3 versiyonundan 10 puan daha yüksek.