Develop Magazin’in son sayısı Ubisoft Montreal’e ve burada hazırlanmakta olan Assassin’s Creed’e bir bakış atıyor. Ortaçağda GTA mı? Başlangıçta yeni tasarı üzerinde çalışılırken yapımcılar tamamiyle Rockstar serisinden ve bunun çizgisel olmayışından ilham aldılar Creative Director Patrick Desilets’in ifadesiyle; fakat oyun GTA klonu olarak anılmak için biraz fazla farklı.
Oyuncuya karakterin tüm kontolünü ve oyun dünyasıyla tamamen etkileşebilme imkanını vermek herkesin arzusuydu. Oyuncu herhangi bir spor oyunundaki kadar rahat hareket edebilmeliydi. Böyle bakıldığında Assassin’s Creed aslında bir bakıma bir spor oyunu: “kılıçları ve her tarafa gidebilme imkanıyla…”
Ana karaktere neredeyse tüm mevcut nesnelerin üzerinden tırmanmaya imkan tanıyan oyun dünyasıyla etkileşim aynı zamanda farklı şanslar sunuyor. Böylelikle, üretici Jade Raymond’un dediği üzere nesnelerin yapımından sorumlu sanatçılar, bu varlıkların şekillendirilmesi muhtemel etkileşimin bir şartı olduğundan bölüm tasarımlarıyla bütünleşmek durumundalar.
Assassin’s Creed’in dünyası bölüm tasarımcılarının da işbirliği içinde çalışmasını gerektiriyor. Haritalar bir kişi tarafından üstesinden gelinemeyecek kadar büyük ve karışık. Ayrıca, teknik sorumlu Claude Langlais’e göre araçlar, nesnelerin etkileşim noktalarını otomatik olarak belirginleştirmek durumunda olmalılar. Geliştiriciler bunları elle belirlemek zorunda olsalardı yüksek sayıda nesne sebebiyle yapım çok vakit alırdı.
Oldukça kalabalık olan halk sadece göz doldursun diye değil aynı zamanda önemli bir unsur olsun diye konulmuş ki bu da yapımcıları aksiyon oyunlarından aşina olduğumuz fakat çok suni gözüken hareketli platformlar gibi kısımlardan vazgeçmeye yöneltmiş.
KAYNAK 
www.4players.de
