Assassin’s Creed: Revelations’ı denedik!
Assassin’s Creed serisinde, Ezio üçlemesinin son oyununun bizim için neden bu kadar heyecan verici olduğunu hepimiz biliyoruz aslında, oyunun İstanbul’da geçiyor olması. Ama ondan bağımsız olarak başka bir önemi de, üçlemenin son oyunu olacak olması. Bu da demek oluyor ki, üçlemeye dair tüm soruları cevaplamaya hazırlanıyor Ubisoft.
Test etme şansı bulduğumuz bölümde Altair ile oynuyorduk. Ama nasıl olduğunu anlatmadan önce neden olduğunu anlatayım. Gamescom’daki demo oyunun ilk bir saati içinde geçiyordu, kronolojik olarak da Brotherhood’dan 4-5 sene sonra geçiyor. Demo, Ezio ile bir Templar’ı at arabasıyla kovalarken başladı, fakat Ezio aracın dengesini kaybedip uçurumdan aşağıya yuvarlandı. Sakat sakat birkaç adamı kesip biçtikten sonra, kurbanımız olan Templar’ın peşinden gitmeye başladık. Ve burada yeni bir özellik olan Eagle Sense ile tanıştık.
Eagle Sense, Eagle Vision’un bir üst seviyesi tahmin edebileceğiniz gibi, avımızın gitmiş olduğu rotayı hissediyor Ezio ve bize gösteriyor. Yani kovalamacada geri düşsek bile, Eagle Sense sayesinde yoldan çıkmamış oluyoruz. Ezio yaşlanmış olmasına rağmen, kesinlikle yavaşlamamış ve çevikliğinden bir şey kaybetmemiş. Hatta daha da hızlanmış diyebiliriz. Bunun asıl sebebi, gizli bıçağımızın artık daha uzun olması ve ucunda bir kanca olması. Bu kanca sayesinde duvarlara daha hızlı tırmanabiliyor ve düşmanları kendimize çekebiliyoruz.
Oynanışla ilgili bir diğer yenilik ise, bombalar. Üç çeşit bomba bulunuyor oyunda, birisi saldırı için, birisi kaçış, birisi de savunma için. Farklı taktikler için farklı bombalar üretebiliyorsunuz ve ürettiğiniz bombaları elinizdeki malzemelere göre kişiselleştirebiliyorsunuz. Mesela Tripwire Bomb ile bubi tuzağı kuruyorken, Diversion Bomb ile dikkatleri başka yere çekebiliyoruz. Çarşıyı pazarı karıştırmadan tamamen gizlilikle oynamayı sevenler için yeni taktik kapıları açıyor bombalar açıkçası. Ubisoft, oynanışı çeşitlendirirken multiplayer deneyimlerini de ihmal etmemiş. Mesela multide çok işe yarayan Chasecutter bombaları, Revelations’da Ezio’nun da kullandığı bombalardan biri haline gelmiş.
Ve gelgelelim, konunun Altair’e nasıl bağlandığına. Tıpkı Desmond’ın Ezio’nun hafızalarına girdiği gibi, Ezio da Altair’in hafızalarına girebiliyor. Oyunun fragmanlarında ve afişlerinde Altair’i görmemiz bu sebepten, zira tam beş bölümde Altair ile oynuyor olacağız. Ezio ile edindiğimiz Massef Key’ler ile giriyoruz Altair’in anılarına ve ilk oyunda da olmayan yerleri oynuyoruz. Gamescom demosundaki Altair bölümünde, ilk oyunun birkaç sene öncesinde geçen ve Altair’in toy delikanlılık dönemine denk gelen bir hikayeyi oynuyorduk.
İstanbul konusunda da biraz sohbet ettik kendileriyle. Neden şehir değiştirdiniz, ve neden bu şehir İstanbul diye sorduğumuzda, oyunun yapım ekibinin İstanbul’a hayran olduğunu öğrendik. Ama asıl sebep şu, Ubisoft AC serisiyle biraz tarihi bilgi vermek istiyor oyunculara. Rönesans İtalyası’nı iyice anlattıklarına inandıkları için başka bir şehir seçmeye karar vermişler ve bunun için de aynı dönemdeki diğer en önemli şehir olan İstanbul’u seçmişler. Gelip İstanbul’u gezdiklerinde de özellikle sarnıçlara, Aya Sofya’ya hayran olmuşlar. Yani AC: Revelations sayesinde biraz da Osmanlı Dönemi’ndeki İstanbul’u oyunculara anlatmak istiyorlar. Oyunun çıkışı için de İstanbul’la ilgili birkaç plan var tam olarak kesinleşmemekle birlikte, bu güzel haberi de vermeden geçemeyeceğim.
Ubisoft, Assassin’s Creed 3’ten önce hikayeyi toparlayıp yeni ufuklara yol açma peşinde belli ki. Ki zaten yapımcıların da söylediği şey buydu, “artık tamamen toplayıp hiçbir soru işareti bırakmak istemiyoruz”. Sabırsızlığın tam karşılığını AC: Revelations sayesinde öğreniyoruz.