Ubisfot’un oyun dünyasına verdiği en büyük hediye olan Assassin’s Creed serisinin son oyunu Revelations için yeni bilgiler yayımlanmaya devam ediyor. Bu zaman kadar sizlere oyunun genel konusunu, karakterlerini, belli özelliklerini, silahlarını, vs. açıklamıştık.
Evet oyunun belki de %90’ının İstanbul’da geçeceğini biliyoruz ancak sadece İstanbul’un işin içinde olmadığını da biliyoruz. Hiç yoktan kulağınıza Kapadokya sesleri çalınmıştır şimdiye kadar. O zaman şimdi gelin Game Informer dergisinde yer alan bir makale yardımı ile Assassin’s Creed Revelations’ın geçeceği bütün yerlere teker teker kısaca bir göz atalım.
DİKKAT! SPOILER OLDUĞUNU SÖYLEMEYE GEREK BİLE YOK!
Masyaf:
İlk oyunda olduğu gibi Reveltaions’ın hikayesi de Masyaf’da başlıyor. Ezio, Assassin’lerin kalesine bir yolculuk yapacak ve burada bir zamanlar Altair’in ele geçirdiği bir sırrı öğrenmeye çalışacak. Lakin Masyaf’a ulaştığında kalenin Tapınakçılar tarafından ele geçirildiğini görecek.
Kreatif direktör Alexandre Amancio şöyle diyor; “Ezio cevapları aramak için Masyaf’a gidiyor. Yoldaşlık hakkında daha fazla bilgi edinmek için kütüphaneyi bulmaya çalışıyor. Masyaf’da Altair’in ayak izlerini takip ediyor. Bir hac yolculuğu gibi başlayan serüven sonrasında zaman karşı yarışa dönüşüyor.”
Ezio’nun ilk ziyareti başarısız olacak ancak oyunun sonunda bulmacanın tüm parçalarını topladığında Masyaf’a geri dönecek. O anda Ezio’nun Altair’in bildiklerini öğreneceğini düşündüğümüzde Masyaf kalesi hayati bilgilerin saklı olduğu ve Assassin’s Creed gizemini daha da genişletecek bir yer olarak karşımıza çıkıyor.
Constantinople
Bu antik metropolis, Revelations’daki hikayenin ana bölgesi olacak. Ezio her ne kadar en yüksek rütbeli suikastçı da olsa bu kocaman karmaşık şehirde hala bir yabancı sayılır. Lakin etraftaki diğer suikastçıların yardımı ile Ezio 16. yy.’da ki bu kültür merkezinin politik durumunu daha iyi anlamaya başlayacak.
“Constantinople devasa bir şehir. İki kıta üzerinde yayılıyor, bir tarafta Asya diğer tarafta Avrupa. Burası o zamanki dünyanın merkezi konumunda. Baharat ticareti ve buna bağlı olarak pek çok ticari aksiyon Constantinople’ün üzerinden geçiyor. Avrupa’nın Afrika’nın etrafından dolaşmaya çalışmasının sebeplerinden bir tanesi de bu, çünkü Constantinople Osmanlı tarafından kontrol edilen büyük bir merkez konumunda ve doğal olarak gerekli olan herşey bu şehirden geçiyor.”
Revelations’da Constantinople’un dört bölüme ayrılacağınız biliyoruz; Constantin, Beyazid, Imperial ve Galata. Constantin’in fakir bölgelerinden Galata’nın ihtişamına kadar her bir alan şehrin farklı bir yanını bizlere sergileyecek.
Kapadokya:
Assassin’s Creed oyunlarında şehirden şehre yolculuk etmek artık bir alışkanlık halini aldı, lakin bu şehirler arasına girmeye hazırlanan Kapadokya’da sadece sıradan vatandaşlar yerleşik değil. Bu yer altı kalesi esasen bir Tapınakçı şehri, anca bu Tapınakçıların kontrolü altında bir şehir manasında değil, sadece burada Ezio’nun ezeli düşmanlarından çok sayıda bulunuyor manasında.
“Şehrin bir kısmı yerüstünde ancak esas önemli kısmı yerin altında bulunuyor. Bu oyunda ilke defa bu tarz bir şey deniyoruz. İlk defa tam anlamıyla bir yer altı şehrimiz var.”
Yer altındaki bu Tapınakçılarla kaynayan şehir Ezio’nun uzak durması gereken bir yermiş gibi dursa da Tapınakçılar hiç şüphe yok ki kendi güç koltuklarında kilit bilgilere sahip bir şekilde oturuyorlar. Dolayısı ile Ezio’da riski göze alıp Kapadokya’nın mağara ve tünellerinde dolaşmaya başlıyor.
Rodos:
Rodos aslında oyunun hikayesinde geçen bir yer değil ancak multiplayer modda kullanılacak bir harita. 16. yy.’da Rodos adası Hospitalier Şövalyeleri’nin kontrolü altındaydı. Buradaki bütün binaları ve kaleleri inşa edenler de onlar oldu. En sonunda bu adayı bir kaleye dönüştürdüler. Nitekim Rodos tarih boyunca farklı kültürlerin istilasına uğramış bir ada. Ve Revelations zamanında da Osmanlı bu adanın peşinde.