Oyun İncelemeleri

Assassin’s Creed: The Ezio Collection

Oyun sektörünün en tartışmalı konularından birisi haline gelen ‘Remaster’ mevzusu, artık her oyun serisi ve her yapımcı ile yüzünü bir şekilde gösteriyor. Bu yeni versiyonların kimisi gerçekten çok başarılı ve almaya değer olsa da kimisi tam olarak isteneni veremiyor, bir önceki versiyondan pek bir farka sahip olamıyor veya çok sorunlu bir biçimde çıkıyor.

Oyun dünyasının en başarılı serilerinden birisi olan Assassin’s Creed’in de yine en başarılı üçlemesi olan Ezio Üçlemesi de yeni nesil konsollara tek bir paket halinde çıktı. İsmi her ne kadar ‘Remastered’ ibaresini taşımasa da bu amaçla çıkarıldığı ortada. Peki Assassin’s Creed: The Ezio Collection gerçekten sağlam bir Remastered hissi verebiliyor mu? Gelin hep beraber inceleyelim.

Öncelikle şunu söylemem gerekir ki; yeni nesil bir konsola çıkan oldukça eski bir oyunun artık yüksek FPS ve çözünürlük değerlerinde çalışması şart. En son Skyrim: Special Edition ile bu hüsranı yaşamıştık. Oyun 30 FPS çalışıyor ve çok kopuk bir oynanış sunuyordu. Maalesef Assassin’s Creed: The Ezio Collection’da da durum pek farklı değil. Oyun 1080p çözünürlüğünde çalışsa da o hissi veremediği kesin. Arayüz ve kaplamaların üzerinde neredeyse hiç oynama yapılmadığı için direkt olarak bir PlayStation 3 oyunu oynuyormuş gibi hissettim.

Assassin’s Creed II’yi ilk oynadığımda gerçekten ne kadar mükemmel bir oyun oynamakta olduğumun farkındaydım. Ubisoft karşımıza tamamen yepyeni ve sağlam bir oynanış ile çıkmış ve eşsiz bir evrenin kapılarını aralamıştı. İlk oyunun aksine çok daha unutulmaz ve büyük bir başarı yakalayan Assassin’s Creed II, çok kısa bir sürede adını oyun tarihine altın harflerle yazdırmıştı. Ardından gelen Assassin’s Creed Brotherhood ile resmen standartları Everest’e taşıdı ve Revelations ile de son noktayı koyarak bu efsanevi üçlemeyi bitirdi. Gerçekten mükemmel ve kusursuz bir üçlemeydi. Oyun tarihinin seneler boyunca unutulmayacak yegane karakterlerinden birini, Ezio Auditore’yi yaratmıştı bu seri.  Keşke aklımızda tıpkı böyle, ilk günkü gibi kalsaydı.

Assassin’s Creed oyunları bildiğiniz üzere her yeni oyunda oynanış ve oyun mekanikleri açısından seriyi bir üst kademeye taşır. Her ne kadar beklentileri karşılayamamış olsa da en son çıkan resmi Assassin’s Creed oyunu Syndicate, gerçekten akıcı ve sağlam oyun mekaniklerine sahipti. Aynı şekilde ondan bir önceki ana seri oyunu Unity’de de oynanış bir o kadar akıcı ve hızlıydı. Bu derece kusursuz bir hale getirilmiş oyun mekanikleri varken Assassin’s Creed II’yi tekrar oynamak ve o eski, rafine edilmemiş kontrollere maruz kalmak gerçekten saç baş yoldurttu. Oyun o zamanlar çok güzel geliyordu, çünkü daha rafine edilmiş ve temiz bir kontrol şeması bulunmuyordu. O haliyle zaten en kusursuz versiyonuna sahipti. Ancak daha sonrasında çıkan Assassin’s Creed oyunları çıtayı yukarı taşıyınca artık serinin ikinci oyununa da haliyle burun kıvırıyoruz. Grafiklere dokunmamışlar çok fazla, onu bir nebze anlayabiliyoruz ancak en azından oynanış mekaniklerini bir çıta daha geliştirseydiniz, hiç fena olmazdı be Ubisoft.

Yeni Assassin’s Creed oyunlarına o kadar alışmışım ki, karakterimin bir çatıdan atlamadan önce duracağını veya yuvarlak tuşuna basınca hemen hızlı bir şekilde aşağı doğru ineceğini tahmin ediyorum. Ancak bunun yerine kendimi onyüzbin milyon metrelik bir kuleden aşağı, betona kafamı çarparken buluyorum. Bu konuda ufak-tefek yenilikler yapmalarını beklerdim. Aynı şekilde savaş sisteminde de güzel değişiklikler olsa hiç fena olmazdı. Yeni AC oyunlarının kusursuz ve akıcı savaş sistemine alışınca eski kontrollerin de o yapıya uyarlanmasını beklerdim.

Assassin’s Creed: The Ezio Collection’ın tek problemi grafikleri, performansı veya kontrolleri değil. Oyunun animasyonlarında da ciddi sıkıntılar var. Gerçekten bir Remastered versiyonunda, asıl oyunda bulunmayan problemleri nasıl yaratabiliyorlar bunu anlayamıyorum. Ezio’nun kaybolan kolları mı dersiniz, tırmanırken bacaklarının birbirine karışması mı dersiniz, o ikonik kule atlayışını gerçekleştirirken ‘yüzme’ animasyonuna geçmesi mi dersiniz, bir sürü komik hata bulunuyor oyunda.

Yani yeni nesil bir konsol için eski bir oyunu tekrar çıkaracakken en azından üzerinde az bir oynama yapın da ayıp olmasın değil mi? Sonuçta belki daha önce bu üçlemeyi oynama şansını yakalayamamış insanlar da edinecek bu oyunu ve aldıklarında Assassin’s Creed II’yi belki de bizim aldığımız havası ile soluyamayacaklar. Oyun tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir serinin hak ettiği Remaster bu olmamalı.

Peki ne gibi güzel yanları var bu paketin? Öncelikle en azından oyunda bulunan genel ışıklandırma ve gölge efektlerine ufak-tefek geliştirmeler gelmiş. Oyun artık gece ve gündüz arasında gerçekten güzel görseller sunabiliyor ve gölgelerde de kısmen yumuşatmalar mevcut. Üç oyunu da içerisinde bulunduran bu paket ayrıca Assassin’s Creed Lineage adlı mini diziye ve Embers adlı özel videoya da sahip.

Bunların dışında gerçekten özlediğimiz Assassin’s Creed II, Brotherhood ve Revelations havasını sunmayı başaran The Ezio Collection’da herhalde en sevdiğim olay, müziklerin yerli yerinde kalması oldu. Bu kadar bariz hatalar sonucunda müziklerin de değişebileceğini düşünmüştüm ancak neyse ki öyle bir şey olmadı ve Jasper Kyd’ın eşsiz bestelerini oyunda duymaya devam ediyoruz.

Bir Remastered incelemesi olduğundan dolayı lafı daha fazla dolandırmadan sadede geleceğim. Eğer daha önce bu üçlemeyi oynamadıysanız ve ortamlarda sürekli ‘ağbi nasıl oynamazsın yğaa’ laflarını duyuyorsanız bu sizin için gerçekten güzel bir fırsat. Ezio üçlemesi mutlaka denemeniz gereken bir deneyim. Yeni Assassin’s Creed oyunlarını oynamadıysanız kontroller de hiç gözünüze batmayacaktır. Ancak bu üçlemeyi eskiden oynadıysanız, yeni oyunlardan da haberiniz varsa hiç tavsiye etmiyorum. Nostalji yaşamak yerine çok güzel olarak hatırladığınız bir seriden nefret edebilirsiniz, benden söylemesi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu