Assassin’s Creed: Unity – Dead Kings DLC
Öncelikle şaşırdığımı belirteyim. Kesinlikle çok şaşırdım, puanına baktınız zaten: The Dead Kings DLC ortalama bir içerik paketi. Genel olarak Assassin’s Creed’in DLC’lerini başarılı bulan biri değilimdir, hatta birçoğunun kötü olduğunu düşünüyorum.
Dead Kings DLC, normalde oyunun Season Pass’ine dahil olan bir içerikti. Lakin, oyunun teknik problemleri beklenenden çok daha uzun bir süre devam edince bir özür hediyesi şart olmuştu. İlk olarak Season Pass iptal edildi ve Far Cry 4 gibi oyunlar, Season Pass karşılığı olarak sunuldu.
Normal şartlar altında bu DLC kesinlikle paralı olacaktı, yani öylesine yapılmış, “aman oyunculara sunalım!” gibisinden bir içerik değil. Assassin’s Creed DLC’lerine göre gayet başarılı buldum, çünkü dedim gibi kesinlikle DLC içerik konusunda çok başarısızlar.
Dead Kings ile yepyeni bir bölgeye giriş yapıyoruz: Franciade yada bugünkü ismiyle Saint-Denis. Yeni bölgemiz Paris’in 1/4’ü büyüklüğünde. Haritamız 1/4 oranında düşmüş olabilir ama hem Paris’in oyundaki devasa boyutunu düşününce, hem de bu içeriğin sadece bir DLC’ye ait olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda yeni harita birçok oyuncuyu tatmin edecektir.
DLC’nin en büyük ve güçlü özelliği kesinlikle haritası. Dead Kings’i oynayan herhangi birinin buna itiraz edebileceğini sanmıyorum. İlk olarak, yeni harita 3 boyutta da sınıfı geçmeyi başarıyor.
Çatıda gezmek isteyen son derece akıcı bir parkur deneyimi yaşıyor, sokak seviyesine inenler bolca yan görevin tadını çıkartıyor… Sonra, sonra ansızın Brotherhood’a geri dönüyoruz.
Franciade’in derinliklerinde, ölü kralların gizemlerinin peşinde koşuyoruz. Koşuyoruz dediğim, öyle heveslenmeyin. Eğer oyunda son seviyelere gelmişseniz ve sağlam ekipmanlarınız varsa rahatça ortaya çıkıp, açık saldırıyı tercih edebilirsiniz. Diğer türlü, gizlenmek ve doğru anda doğru hamleyi yapmak inanılmaz önemli hale geliyor.
Askerlerin dikkatini başka yöne çekmek için çevrenizdeki materyalleri kullanmalı, her şeyi doğru hesaplamalı ve amacınıza giden en kestirme yolu bulmalısınız. Öbür türlü, sürekli kalabalık düşman gruplarının içinde kalıyorsunuz ve bir yerden sonra başa çıkılmaz hale geliyorlar.
Oyunun ana senaryoya bağlı kısımları genel olarak (ismi Ölü Krallar olan bir içerikten bahsediyoruz) yeraltı mahzenleri ve mezarlarında geçiyor. Atmosfer açısından Brotherhood’dan bile iyiler (Roma’nın tünellerini hatırlayın). Bu bölgelerde gizlilik ve elimizdeki fener en büyük yardımcımız oluyor.
Fener güzel düşünülmüş bir detay ama inanılmaz sorunlu çalışıyor. Aydınlatma için belli bir süresi var ve düzenli aralıklarla onu tazelememiz gerekiyor. Etrafta bulunan yağ fıçıları sayesinde karanlıkta kalmaktan kurtuluyoruz. Fenerimizin iki kötü yanı var: birincisi düşman feneriniz yansa bile sizi görmüyor ki bu gerçekten büyük bir eksi. İkinci olarak, yağ fıçıları düzensiz dağılmışlar. İhtiyacınız olduğunda ortada yoklar ama en gereksiz yerlere 3-4 tane koyulmuş.
Yeni DLC ile birlikte yeni silahlar ve ekipmanlar sizleri bekliyor olacak. Bu eşyaları ekipman menünüzden açmak için elbette ki belli görevleri bitirmiş olmanız gerekiyor. İçlerinde en ilgi çekici olanı Giyotin Silahı. Üzerine bomba atar tutturulmuş bir balta oluyor kendisi. Gizliliği tercih edenlerin kullanacağını pek düşünmüyorum ama oldukça eğlenceli bir silah olmuş. Özellikle yeni düşmanlarımız Raiden’ların dalgalar halinde geldiğini göz önünde bulundurursak, Giyotin Silahı bize inanılmaz yardımcı olabiliyor.
Dead Kings kötü bir DLC değil ama bazı noktalardan dolayı hedefini kaçırıyor. En büyük örnek olarak, bir DLC için fazlasıyla kötü bir hikaye anlatımına sahip. İlk 2-3 saatiniz hazine peşinde koşmakla geçiyor. Eh, zaten ana hikayenin 5 saat sürdüğünü düşündüğümüzde, hikayenin neden bu kadar geç açıldığını anlamakta zorluk çekiyoruz. Diğer kötü unsur bahsettiğimiz gibi, el fenerinin dengesiz kullanımı ve gizliliği baltalaması.
Eğer Assassin’s Creed: Unity’i beğendiyseniz, The Dead Kings kesinlikle hoşunuza gidecek bir içeriğe sahip. Önceki Assassin’s Creed oyunlarında olduğu gibi yine ortalama/ortalama üstü bir DLC olduğu için (özellikle hikaye) Unity’i beğenmediyseniz bile bedava olduğu için şöyle bir göz atabilirsiniz.