Oyun İncelemeleri

Axis & Allies

Bir strateji oyunu, bilim kurgu öğeleri taşımıyor ya da gelecekte geçmiyorsa,
o zaman büyük ihtimalle 2. Dünya Savaşı’nın izlerini taşıyordur. Ardı arkası
kesilmeyen 2. Dünya Savaşı temalı stratejileri artık leblebi yer gibi
oynayabiliyor ve birimlerini bile ezbere biliyoruz. Bilgisayar ortamında bol bol
strateji oyunu oynayanlar, tarih derslerinde 2. Dünya Savaşı’nı sular seller
gibi anlatıp, kannat notlarını yükseltebilirler. Şaka bir yana, bir Vietnam bir
Dünya Savaşı derken, sıra yine 2. Dünya Savaşı’na gelmiş olacak ki, Axis &
Allies’ı karşımızda bulduk. Hakkında karar verilmesi zor bir yapım, artı
özelliklerinin dışında, bir o kadar da eksisi bulunuyor. Üstelik hem RTS, hem de
bir kısım turn bazlı özellikler barındırarak, yeni birşeyler de katmaya
çalışıyor. Bakalım ne kadar başarılı olmuş.

En sonsuz savaş budur

Axis ve Allies, 2. Dünya Savaşı’na katılmış olan birkaç ülkenin oluşturduğu
grupların ismi. Allies grubu; Amerika, Büyük Britanya ve Rusya’dan meydana
geliyor. Axis grubunda ise, Almanya ve Japonya yer alıyor. Strateji oyunlarından
alışılagelmiş olan campaign modu ve Axies & Allies’ı orjinal kılan bölümlerden
World War 2 kısmı bulunuyor. Campaign kısmına girilince, istediğimiz grubu seçip
onun campaign’lerini oynayabileceğimizi görüyoruz. Her grubun kendine göre
farklı senaryoları bulunuyor, herhangi bir grubu seçip olaya girmeden önce,
mutlaka Tutorial bölümünü de oynayın derim. Arayüze alışmakta zorluk
çekmeyeceksiniz ama yine de öğrenmeniz gereken ufak detaylar mevcut. Bunları da
kavrayınca rahat rahat oyuna geçebiliyoruz. Bunların dışında, World War 2 bölümü
Axis & Allies’a değişik bir hava veriyor. Normalde campaign’ler RTS şeklinde;
birim üret, gerekli binaları kur, savunmayı sıkıla ve saldırıya başla şeklinde
gelişiyor. Aslında oyunun temeli de bunun üzerine kurulu, ama World War 2
bölümünde bunu daha dolaylı bir yoldan yapıyoruz. Bu moda girince, ilk başta
seçmek istediğimiz ülkeyi belirliyoruz ve sonra da kocaman bir dünya haritası
ile karşılaşıyoruz. Burada, kendi birimlerimizin yanında, düşman birimlerinin
bulunduğu yerleri de görebiliyoruz. Bu ekran üzerinden, birimler üretebiliyor,
onları çıkartma yapmaları için çeşitli ülkelere gönderebiliyoruz.

Birimler; hava, kara ve deniz birimleri olarak mevcutlar. Birim üretmenin
yanında, teknolojilerimizi geliştirmek ve yenilemeler yapmak için de bu ekrandan
faydalanabiliyoruz. Gerekli işlemlerimizi yaptıktan ve adamlarımızı istediğimiz
yerlere yönlendirdikten sonra, sıramızı savıyoruz ve yapay zekanın da hareketini
gerçekleştirmesini bekliyoruz. Daha ilk dakikada düşman ile aynı bölgede
karşılaşma ihtimaliniz var, işte böyle olduğu zaman, oyun ekranı değişiyor ve
RTS’lerin genelinden de alıştığımız üzere, üstten görünümlü, alışılegelmiş ve
kolay bir kullanımı olan arayüzle karşılaşıyoruz. Burada kendi üssümüzü kurup
birliklerimizi üretmeye başlıyor, kaynaklarımızı kontrol etmekle uğraşıyoruz.
Tabii, amacımız da, karşılaşmış olduğumuz ülkeyi haritada safdışı bırakmak ve
dünya haritasındaki ilerleyişimize devam etmek.

Genel olarak, bu asıl kontrolü sağladığımız ekranla ilgili uzun uzun konuşmakta
fayda var. Kurabileceğimiz birbirinden farklı birim ve kaynak binaları
bulunuyor. Kaynak olarak da, altının yanında, cephane ve petrol de kullanıyoruz.
Yapabileceğimiz binaların ve birimlerin sayıları da sınırlı. Axis ve Allies
gruplarına göre, binalar çok fazla farketmiyor. Genelde hepsi aynı işlevi
görüyor ve aynı şekilde saldırılar düzenliyor. Sadece, birimlerin çeşitleri ve
üretilebilecek birimler açısından çeşitli farklılıklar oluyor. Piyadelerimiz,
makinalı ve ağır silahlı askerlerin yanında, havan topçularından meydana
gelebiliyorlar. Üretebileceğimiz deniz ve hava birimleri de var. Hava birimi
olarak bir gezgin uçak üretebiliyor, düşman üssünün yakınlarına gönderek ne
şekilde bir savunma hattı oluşturduğunu gözlemleyebiliyoruz. Ayrıca, istediğimiz
hedefleri de saldırı uçaklarımız sayesinde bombardımana tutabiliyoruz. Deniz
birimleri de, donanmalardan oluşuyor. Bu donanmalar, sahile asker çıkartma, kıyı
savunma hatlarını yarma gibi işlere yarıyorlar. Binalarımızı yaparken hep ana
üssümüzü kullanıyoruz. Bina yapma durumunda bir kamyon üretiliyor ve bu kamyonu
istediğimiz yere taşıyarak bina yapımını gerçekleştirebiliyoruz. Axis &
Allies’daki arayüz ve binaların yapımı, bana biraz Warhammer 40.000: Dawn Of
War’dan esinlenilmiş gibi geldi. Özellikle, kaynaklar kısmında, altının artma
seviyesinin, performansımıza ve kurduğumuz binalara göre azalıp artması ya da
binaların kurulum animasyonları, sanki Warhammer’dan ilham alınmış gibi
duruyordu.


Ah şu hatalar yok mu…

Campaign bölümlerinde, genelde yapmamız istenenler, belirli bir yeri ele geçirip
korumaya almak, bunun yanında da haritada savaşmakta olduğumuz düşmanı oradan
silmek oluyor. Son bahsettiğimiz olay, ana görevi oluşturuyor, ayrıca
yapılabilecek olan ikincil görevler de bulunuyor. Tüm birimlerimiz, ilk başta
bocalamalarına karşın, savaştıkça rütbe kazanıyor ve daha iyi savaşmaya
başlıyorlar. Böylece daha güçlü bir hale geliyoruz. Altın seviyemizi arttırmak
çok önemli. Birliklerimizi ve binalarımızı oluşturabilmek için, öncelikli olarak
üzerinde durmamız gereken konu altın seviyemizin daha akıcı bir şekilde
artmasını sağlamak. Bunun için, harita üzerinde bulunan bazı şehirleri ele
geçirmeli ve birimlerimiz ile orayı savunma altına almalıyız. Bu durumda, altın
seviyemizde de artış olacak ve istediklerimizi daha rahat bir biçimde
gerçekleştirme şansına sahip olacağız. Kurabileceğimiz binaların bazıları, kendi
içerisinde Research, yani araştırmalar içeriyor. Bu araştırmaları yapınca;
birimlerimiz ya da binalarımız yeni özellikler kazanıyorlar. Örneğin,
gerçekleştirdiğimiz bazı özellikler, piyadelerin ya da binayla ilgili birimlerin
atak rating’lerini ve morallerini arttırıyor, onların silahlarını daha verimli
bir biçimde kullanmalarını sağlıyor. Ayrıca, bazı birimleri üretebilmek için de
bu gibi research’leri yapmamız şart. Bu research’ler arasında, kaynaklarımızın
artmasını da sağlayan özellikler bulunuyor. Genel anlamda, research’leri yapmak
gerçekten önemli bir olay.

Birimlerimiz gruplar şeklinde üretiliyorlar. Zaten oyun da, üretebileceğimiz
birim gruplarını da sınırlıyor. Örneğin bir bölümde 20 grup birim üretebiliyoruz
ki tek bir grubun içerisinde 3-4 asker bulunuyor. Axis & Allies, bir RTS
olmasına rağmen maalsef bazı yönleri bir RTS için eksik kalıyor. Seçtiğimiz
campaign’e göre, oyunun o anda oynamakta olduğumuz devletin arayüzüne sahip
olması güzel, ama keşke biraz daha değişik özellikleri de oyuna yansıtabilseydi.
Birimler ve yapılan binalar genelde birbirlerini tekrar ediyorlar, biraz daha
çeşit uygulanabilirdi. Bunun dışında, bize uygulayabileceğimiz çok fazla bir
strateji bırakılmamış. Kazanmak için yapmanız gerekenler şunlar; kaynakları
yükselt, upgrade’leri yap ve saldır. Bunları yaparken, zaten altın seviyeniz de
giderek artacak ve sizi zor duruma sokmayacaklar. Yapay zeka maalsef hiç
tatminkar değil. Düşman birlikleri genelde aynı yerlerden saldırıyor, o da
saldırırlarsa. Fazla miktarda birim yapıp düşman üstüne saldığınız zaman
hiçbirşey yapamıyor hemen yelkenleri suya indiriyorlar. Tabii bizim adamlarımız
da, ilk başta rütbesiz oldukları için biraz yeteneksiz davranıyorlar ama
sonradan rütbe atladıkça uçanı kaçanı vuruyorlar.

Nadiren, önemli birliklerle bize karşılık verdikleri zaman zor durumda kalıyoruz. Bu arada, düşman ya da
bizim ordumuz, çatışmayı kaybetme durumundayken ya da zor durumda kaldığı zaman,
pes etme ya da kaçma yolunu seçebiliyor, bu durumda biz de zor durumda kalıyor,
yapacak başka birşey bulamayıp onları tekrar düşman üstüne salmakla uğraşıyoruz.
Çatışmaların dışında, kontrol sisteminde de bazen iş çığrından çıkabiliyor.
Mesela, bir noktaya doğru ordumuzu hareket ettirmek istiyoruz, en ufak bir
engele ya da kendi birimlerine takıldıkları zaman geri dönüyorlar ya da orada
takılıp kalıyorlar. Daha da kötüsü, stratejik bir noktaya hareketlendiğimiz
zaman, kısa yol yerine çok uzun bir yol tercih ediyor ve eğer burada düşman
sabit makinalılarına yakalanırlarsa, o zaman durduk yere hasar alıyor, eğer
şansımız yoksa ordumuzu bile kaybedebiliyoruz. Bir diğer can sıkıcı durum da,
cephane sistemi. Savaşırken, adamlarımızın güçlerinin yanında, bir de
cephanelerini gösteren bir bar oluyor. Bu bar azaldığı zaman, adamlarmızın
tekrar cephane yüklemek için üsse dönmeleri gerekebiliyor, bu da durduk yere
savaş sistemimizin bozulmasına yol açıyor. Bunların dışında birçok mantık
hatası, bazen can sıkıcı olup, biz, oyunu kapatmaya kadar itiyor.

Axis & Allies, bir strateji oyunu için geçerli sayılabilecek grafiklere sahip.
Üstten görünümlü ve rahat biçimde hareket ettirilebilir bir kamera mevcut, aynı
zamanda çok içine ya da dışına kadar olmasa da, zoom in ve out da yapabiliyoruz.
Gözü rahatsız edecek görüntüler yok ama birkaç hata da mevcut. Mesela, aynı
binadan birkaç tane birim çıkarken, eğer çıkmış olan bir birim binanın önünde
duruyorsa, diğeri de çıkınca onun içinden geçiyor. Bir de, binaların şekilleri
sanki birbirlerine çok fazla benziyor gibi geldi. Özellikle cephane ve petrol
binalarının içinde bulunan variller ve sandıklar olmasa, rahat ayırt
edilemiyorlar. Ayrıca, renk olarak da biraz daha değişik binalar uygulansa,
ayırt edilebilmeleri daha kolay olurdu. Harita yüzeyi fazla hareketsiz. Yani
devamlı ağaçlar ve birkaç deve görüyorsunuz, onun dışında koca koca dağlar ve
düşman birlikleri var. Deniz efekti de sanki pek doğru uygulanmamış gibi geldi.

Sonuca bağlayalım

Axis & Allies, biraz esinlenerek de hazırlanmış olsa, iyi niyetli hazırlanmış ve
oyunculara hoşça vakit geçirtmeye çalışıyor. Bir yere kadar bunu da başarıyor
aslında, bol adam yaptıktan sonra düşmana saldırıp haykırışlarını ve binalarının
patlamalarını görmek güzel. Ama bir yere kadar. World War 2 özelliği, Axis &
Allies’ın en orjinal kısımlarından biri. Onun dışında, alışılagelmiş RTS’lere
çok da marjinal birşeyler katmıyor. Axis & Allies, başında bir süre oyalandıktan
sonra tozlu raflardaki yerini sonsuza kadar alacak ve bir daha hiç yerinden
kımıldayamayacak bir oyunmuş gibi duruyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu