Oyun İncelemeleri

B-Boy

Farklı bir oyun içeriği arıyor, hatta daha önce yapılmamış bir şey
arıyorsanız muhtemelen doğru yerdesiniz. Ancak doğru yerde olmanız, “Bu oyunun
gerçekten oynamaya değer olduğu anlamına geliyor mu?” sorusunun yanıtı yazının
içinde saklı. B-Boy gerçekten de PSP ekranında daha önce görmediğimiz bir türü,
Break dansı konu ediyor kendisine. Açıkçası biri bana PSP’de Break dans olduğunu
söylese, bunun bir video UMD’si olduğunu düşünürdüm. Aslında B-Boy’da da hem
oyun, hem de dansları izlemek olduğundan iki bileşimin bir arada sunulduğunu da
söyleyebiliriz.

Dans

Şu bir gerçek ki, B-Boy’u oynamak istiyorsanız, öncelikle müzik ve Break dansı
sevdiğinizden emin olmalısınız. Aksi taktirde büyük ihtimal oyun size hiç zevk
vermeyecektir. B-Boy için ritim tabanlı aksiyon oyunu tabirini kullanırsak
yanlış olmayacaktır. Elbette ritmi alkış tutarak değil, PSP’nin tuşlarını
kullanarak sağlıyoruz. Aman ha! Hezeyana gelip de PSP’yi fırlatıp alkış tutmaya
başlamayın. Şaka bir yana, zaten o denli bir heyecana kapılmak, oyunun içine
girmek değil PSP’de, yüz yirmi inçlik bir LCD’de Wii oynuyor dahi olsak mümkün
olmayacaktır. Aslında dev ekranda ritim tutarken sağa sola sallanmak eğlenceli
olabilirdi…

Ana menüye ulaştığımızda dört ana başlık ile karşılaşıyoruz. Bunlar Livin’ Da
Life, B-Boy Jam, Options ve Extras. Oyuna girer girmez Extras bölümüne uğramak
gerekiyor. Keza biraz gizli bir yerde kalmış olan eğitim bölümü ekstralar
başlığı altında yer alıyor. Eğitim bölümünü tamamlamadan gerçek oyun modunun
yakınına dahi yaklaşmamak gerekiyor. İçerikte o kadar fazla tuş ve kombinasyon
yer alıyor ki, eğitimini almadan tuş işlevleri ve nasıl oynandığı hakkında fikir
sahibi almak oldukça güç oluyor. Aslında işin komiği karakterler siz hiçbir tuşa
basmasanız dahi bir miktar kendi sınırlı kabiliyetleri ile dans ediyorlar. Ancak
bu size puan kazandırmadığı gibi, rast gele tuş basımları ile anlamsız
hareketlerin ortaya çıkması da size bir yarar sağlamıyor. Bu nedenle siz en
iyisi önce işin eğitim modunu oynayın. Direk oyuna girerseniz de dönüp dolaşıp
geleceğimiz yer yine orası olacağından ben uyarımı peşin peşin yapıyorum.

B-Boy Jam altında altı farklı rekabet modu görülüyor. Bu altı başlıktan
hangisine girersek girelim, sırası ile önce yarışacak karakter sayısını, sonra
mekanı, hak sayısını ve en son olarak da farklı madalyalardan oluşan hedefleri
seçiyor karşılaşmaya çıkıyoruz. Karşılaşma başlamadan önce gösterilen mini video
ile rakiplerin birbirine yaptığı gösteriş şovlarını izleyebiliyoruz. Ardından
oyuna başlayıp kendi hünerlerimizi sergiliyoruz. Livin’ Da Life modunda ise
başlangıç biraz daha kapsamlı oluyor. Bu mod için oyunun kariyer bölümü
benzetmesini de kullanabiliriz aslında. Öncelikle bir karakter seçiyoruz.
Karakterin cinsiyetine karar verdikten sonra sıra kıyafet seçimine, boya, kafa
yapısına, göz rengine ve saç sitiline geliyor. Bunları da belirledikten sonra
tüm oyun içeriği hakkında fikir verici bir video izleyerek modun menüsü sayılan
bir tür garaja geçiyoruz. Garajda bilgisayarımız, gardırobumuz, pratik bölümü ve
hareketlerimiz yer alıyor. Bilgisayarımız her zaman olduğu gibi bizim her
şeyimiz. Ondan bilgilendirme ve mesajlar alıyor, takvimimizi görüyor,
sıralamadaki yerimizi izliyor ve müzik kutusunu kullanabiliyoruz. Gardıroptan
giysimizi değiştirebiliyor, pratikten hareketlerin alıştırmalarını yapıyor ve
hareketler bölümünden de farklı hareketlerin hangi tuş kombinasyonları ile
ortaya çıktıklarını görebiliyoruz. Özellikle bilgisayar ve hareketler, sık
şekilde uğradığımız kısımlar oluyor.

Hareketli ve hararetli

Hareketlerden bahsetmişken, oyunun tümü PSP’nin tüm tuşlarını efektif bir
biçimde kullanmamıza dayanıyor. Pek çok özel hareketi D-Pad ile sağlıyoruz. Face
tuşları ise Sixstep, Windmill, Freeze ve Top Rock ana hareketlerinin yapılmasını
sağlıyor. Özel hareketler ana hareket tuşuna basıldıktan sonra farklı tuş ve tuş
kombinasyonlarına basılması ile sağlanıyor. Hareketlerin Türkçe’de tam
karşılıkları olmaması ve özel isim gibi kullanılmaları nedeni ile çevirmemenin
daha uygun olacağını düşündüm. Omuz tuşları ise denge hareketlerinde ortaya
çıkan bara göre, karakteri dengede tutmak için sağa ya da sola yatırmak için
kullanılıyor. Analog kol ise karakterin yerdeki pozisyonunu ayarlamada
kullanılıyor. Görüldüğü gibi boş tuşumuz yok. Oyun sırasında hangi sıra ve hangi
tuşlar olduğunu akılda tutmak can sıkıcı olabiliyor. Zaten sürekli aynı şeyleri
yaptığımızdan çok uzun olmayan bir süre sonunda oyundan uzaklaşmaya başlıyoruz.



Görsel olarak karakter modelleme ve animasyonlarının ortalama üstünde olduğunu
söyleyebiliriz. Zaten tamamı ile karakter hareketlerine dayalı bir oyunda
animasyonların kötü olması kabul edilemezdi. Sesler bakımından ise türe uygun
müzikler tercih edilmiş. Ancak çok geniş bir liste beklememek gerekiyor. B Boy
daha çok bu tür müziğin ve dansın fanlarına hitap ediyor. Geri kalan kesim için
ise daha çok oynanmamış bir türü oynamak ve denemek için tercih edilebilir. Uzun
soluklu olduğunu ise düşünmeyin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu