Bad Mojo: The Roach Game (Redux)
Bad Mojo 1996 yılında piyasaya çıkmış, oldukça farklı oyun stili ile insanlar üzerinde olumlu etki bırakmış bir adventure oyunudur. Oynanabilirliği ve konsepti ile pek çok ödüle sahip olan bu oyunda bir hamamböceğini yönetirdik. Hemen “Ay ne iğrenç” deyip burun kıvırmayın. Dünyamızda yaşamaya en az bizim kadar hakları olan bu zavallı hayvanların ne kadar zor şartlarda hayatta kaldığını anlamamıza yardımcı olan Bad Mojo’yu oynayana kadar bende pek olumlu yaklaşmadım. Fakat üzerinde biraz deneyim kazanınca gerçekten sağlam temeller üzerine oturtulmuş olduğunu ve bulmacalarının ne kadar doğal sebeplerden oluştuğunu anlamış oldum.
Got Games, bu önemli oyunlarını yeniden düzenleyip, biraz daha elden geçirerek tekrar piyasaya sürmeye karar vermişler. Aslına bakarsak elden geçirilmiş olmasına rağmen oyunun teknik yapısının hâlâ günümüz oyunların epey gerisinde olduğunu görebiliriz. Ancak eski oyunlarının havasını hiç bozmadan, günümüz oyuncularına farklı bir hava yaşatmayı seçmiş yapımcılar. Karşımızda teknik yapısı zayıf olmasına rağmen bulmacaları akıllıca düzenlenmiş bir adventure var.
Azimli bir hamamböceği odanın her bölümüne ulaşabilir.
Öğrenmesi ve alışması biraz sancılı olan Bad Mojo, oynayana kendini kanıtlamayı bir başarırsa elden bırakılmayacak kadar güzel bir oyun sistemi kurmuş. 640×480 ekran boyutunda oynanan ve videoları da yaklaşık 320×240 boyutunda olan Bad Mojo’nun açılış videosunda; çılgın kahramanımızın nasıl kısa yoldan zengin olduğuna şahit oluyoruz. Daha sonra ise; işin içine mistik güçler girerek, kahamanımızın hayatının sıradan bir hamamböceğinin eline düşüşünü izliyoruz.
Kontrolünü devraldığımız hamamböceğini dört ok tuşu ile yönetiyor, tuzaklarla dolu bir odada hayatta kalmasına yardımcı oluyoruz. Karşımıza çıkan bulmacalar oldukça gerçekçi ve günümüz insanları için sıradan olan unsurlar. Örneğin yolumuza çıkan her su birikintisi bizim için aşılamaz bir engel oluyor. Örümcek, fare, kedi gibi hayvanlar en büyük düşmanlarımız olurken, yerlere serpilen fare zehiri, böcek yakalayıcı yapıştırıcılar ve elektrik kaçıran bir priz ölmemiz için yeterli sebep oluyor. Yapmamız gereken ise oldukça basit; tuzaklardan uzak durup bir sonraki odaya varabilmek.
Yönettiğimiz bir hamamböceği olunca, ulaşabileceğimiz noktaların da sınırı olmuyor. Örneğin yerde su birikintisi oluşmuşsa; hemen yandaki masanın ayağından tepesine kadar çıkabilir, diğer ayağından karşı tarafa inebiliriz. Hatta tavana kadar çıkıp, gitmemiz gereken yere sayısız tuzağı atlatarak ulaşabiliriz. Aslında genel düşünce güzel olsa da ve hamamböceğinin sınırsız hareket özgürlüğü olsa da oyunun gidişi biraz çizgisel. Ekran ekran ilerleyen bölümlerde çıkış yolu genelde tek oluyor. Onu çözene kadar defalarca ölüp yeniden başlamamız gerekiyor. Bulmacaları ise genelde tuzaklardan kaçmaktan ibaret. Fakat kimi zaman hızlı davranmamız gereken anlar da yaşanıyor. Mesela oyunun başlarında bir örümcek ile karşılaşıyor, onu öldürmek için yerde duran bir sigara izmaritini çevirip örümceği yakmaya çalışıyoruz. Bunun gibi hızlı davranmamızı gerektiren bulmacaların yanı sıra bazen düştüğümüz durumdan kurtulmak için minik cisimleri yerinden oynatarak kendimize yol çizebiliyoruz.
Hamamböceği deyip geçmeyin, onları çıplak ayak ile ezmeyin!
Grafikleri Photoshop ile çizilmiş gayet başarılı 2 boyutlu ekranlardan oluşan Bad Mojo’daki ana karakterimiz olan hamamböceğinin hareketleri güzel tasarlanmış. Ses, müzik ve ara videolar oldukça basit ve günümüz oyuncuları için kötü sayılabilecek yapıda olmasına rağmen, eski oyunculara geçmişi yaşatan bir hava bırakabilir. Genel oynanış ve konsept çok iyi olsa da, oyunun yapısı gereği sık sık kayıt etmek gerekiyor. Maalesef oyunun kayıt ettikten sonra böceğin farklı yerlere ışınlanması gibi script hataları yaşanabiliyor. Çok sık kayıt edince kontroller bozulup, oyuna yeniden başlamamız gerekebiliyor.
Sonuç olarak eskilerin adventure oyunlarına bir göz atmak ister, hamamböceklerinden ve bilumum haşerelerden korkmaz iseniz; farklı yapısı ve bulmacaları için alınıp değerlendirilebilecek bir oyun. Ancak oyunun hangi anında olursanız olun, ne görsel efekt ne de başarılı grafikler beklemeyin.