Makale

BAKIŞ AŞISI #16

“Oyunlarda cinsellik bir adım daha ileriye gitmeli. Birçok oyunda karakterlerimiz cinsel olarak birbirlerine yakınlaşıyorlar, ama neden karakterlerin halen kıyafetli?”  -Ken Levine

Bu sözleri sarf eden Ken Levine, System Shock, Thief, Bioshock gibi yapımlarla adını oyun dünyasına altın harflerle yazdırmış bir kişilik. Yine de Bioshock: Infinite zamanı Elizabeth’in dekolteli elbisesini seksi bulan oyunculara “Onun hikayedeki rolünden çok göğüslerine odaklanıyorsunuz.” gibisinden atarlı bir açıklama yapmıştı.

Sadece Ken Levine gibi bir ismin düştüğü çelişki bile seks, cinsellik ve kadın fiziği türünden konu başlıklarının oyun dünyası için ne kadar tartışmalı olduğunun kanıtı niteliğinde. Yıllardan beri oyunların büyük bir çoğunluğunda cinsellik direk ya da dolaylı olarak işleniyor. Gerekli, gereksiz tartışması bir yana, ortada bir gerçek var:

Cinsellik ne olursa olsun oyunlar için ilgi çekici. Bunun sebebini uzun uzadıya tartışmanın manası yok, genel olarak oyunların %90’ı erkek oyuncu kitlesine hitap ediyor. Bunun doğru/yanlış kısmını tartışmak istemiyorum. Hatta oyunlarda cinselliğin tarihi gibi sıkıcı bir yazı yazmayı da düşünmüyorum.

Ken Levine çelişkisinin, sektörün tamamına egemen olduğunu düşünürsek herkesin bu konu hakkında bir şikayeti var, ben de dahil. Sırf bu yüzden yazıya oyunlar yerine bambaşka bir yapımla giriş yapma izni istiyorum.

Rome ve Spartacus büyük hayran kitlesine sahip olmuş iki büyük televizyon yapımı. İkisi de dönemleri gereğince yoğun cinsellik ve bolca seks sahnesi içeriyor. Buraya kadar tamam ama aralarında çok büyük bir fark var: Cinselliği işleyiş biçimleri.

Rome dizisi sırasında cinsellik son derece doğal bir olay olarak bize sunuluyor. Dizi kendi içerisinde oldukça rahat. Çıplaklık, cinsel ilişki gibi bazı toplumlarda tabu olarak görülen kavramları Roma halkının yaşamına tüm çıplaklığıyla yansıtıyor. Marcus Antonius’un tamamen çıplak bir şekilde ordunun arasında yürümesi ve zırhını giymesi son derece normal. Dizinin başarıya ulaşmasında en önemli etkenlerden birisi zaten buydu.

Spartacus ise –sevenleri şimdi beni dövecek- işin biraz gösteriş kısmına kaçmayı tercih etti. 300 Spartalı tadında sevişmeler, abartı cinsel içerikli sahneler belli bir kesimin dikkatini çekerken, dışarıda kalanlarsa işleyişten oldukça rahatsız oldu. Ben rahatsız olan taraftaydım, genel kitle üzerinde dizinin anlattıkları değil, dizinin bazı sahneleri akılda kaldı. Yine de çok başarılı olmuş, sevilmiş bir yapımdır, o başka bir konu.

İki diziyi ilk örnekler olarak işlememin en büyük sebebi, bahsettiğim gibi benzer dönemleri işlemeleri. Dönemin normaline sadık kalmak veya bunun dışına çıkmak, vermek istediğiniz mesajın bile önüne geçebiliyor. Açıkçası abartı sahne kullanımının ilgi çekici olmak dışında esere herhangi bir katkısı olduğunu da düşünmüyorum.

Oyunlara geçecek olursak benzer bir durumla karşı karşıyayız ama arada gözden kaçan çok fazla detay var. Özellikle kadın karakterlerin aşırı mükemmel ve seksi olmaları alışıldık bir durum. İşte gözden kaçan ilk nokta erkek karakterler.


Prens
’i ele alalım. Çoğumuzun sahip olmadığı karın kasları, akrobatik yetenekler, yakışıklı yüz… Sizi bilmiyorum ama ben Prens’in yüzde biri bile etmem. Oyun karakterinin genelinde böyle bir durum var zaten. Mantık olarak asla sahip olamayacağımız mükemmel özelliklere sahipler, belki fiziksel, belki yetenek olarak.

Şimdi dürüst olalım, hangimiz Agent 47’nin karizmasına sahip olmak istemedik? Cosplay denilen olay bile başlı başına bu değil mi?

Konuyu kaydırmadan, işin yine cinsellik kısmına, doğal olarak oyunlardaki baskın cinsellik unsuruna getiriyorum: Kadınlar.

Aslında bu şekilde söyleyince ben bile rahatsız oldum, ne yalan söyleyeyim. Oyunlardaki kadın karakterlerin seksi ve güzel olmasıyla ilgili bir sorunum yok. Eğer böyle bir sorununuz varsa kesinlikle olaya sadece tek bir pencereden bakıyorsunuzdur. Prens örneğinde olduğu gibi aynı durum erkek karakterler için de mevcut.

O zaman neden bu şekilde algılamıyor? Bunu cinselliğin “çok satması” durumuna bağlayabiliriz. Doğal olarak insan böyle bir şey duyduğu zaman –basitçe- görmek ister. Cümle bayağı komedi oldu ama doğru yahu!

Durum nedeniyle suçlanması gerekenler oyun firmaları gibi görünüyor ama bence bunun aksi geçerli. Cinselliğin oyunların içinde artık normal karşılanması gerekiyor. Eleştiri yapılması gereken tek nokta, işleyiş biçimi olarak göze çarpıyor.

Olayı iki insanın arasında geçen duygusal yakınlaşma olarak ele alan yapımlar (Mass Effect, Heavy Rain),

Ve tamamen işin dikkat çekme noktasında yer alanlar (Dead or Alive, Duke Nukem)

Özellikle Duke Nukem ikinci durumun en büyük örneklerinden bir tanesi. Kusura bakmayın, iyi oyundur, Duke Nukem’in karizmasına ölürüz biteriz ama bazı şeylerin sınırı olmak zorunda. ‘Capture the Babe’ nedir? Kadınları tamamen bir ödül olarak görmenin bitmesi gerekmiyor mu? 1000 sene, 500 sene önce geçerli olan unsurların günümüzde, teknolojinin içinde bile kendini bu şekilde gösteriyor olması benim açıkçası hoşuma gitmiyor.

Fahrenheit’ı oynadınız mı? Lucas Kane ve Carla Valenti’nin yakınlaşması ve oyunun sonunda böyle bir şey yaşamaları (seks işte) son derece tamamlayıcıydı. Bir tarafta kadınları kaçmasın diye tokatlayan maço, diğer tarafta bunu sadece hikaye anlatımını güçlendirmek için kullanan Quantic Dream.

Seksi görünen kadınları ön plana çıkararak oyunları satmaya çalışmanın acilen bitmesi gerekiyor. Hani artık o kadar ilgi çekmiyor ve bu yapıldıkça insan kendini kötü hissediyor. Tüm insanların cinsiyet olsun, ırk olsun her konuda eşit olduğunu düşünen birisi olarak, büyük yapımların işin duygusal boyutlarına kayma çabalarını her zaman takdir ediyorum.

Kadının seksi olmasının onlar için bir güç olduğunu algılayabilmek gerekiyor, tıpkı erkeklerde olduğu gibi.

GTA, Witcher gibi oyunlar cinselliğin yoğun olduğu oyunlar. Hatta Witcher 2, çıktığı dönemde içerdiği seks sahneleri nedeniyle epey bir tepki toplamıştı. Triss ve Geralt’ın ünlü sahnesini bilmeyeniniz yoktur sanırım.

Hem GTA’yı hem de Witcher’ı ayrı tutmamız gerekiyor. Witcher’ın dünyasında olayın normalliği bu zaten. Doğru olan budur diyemem elbette, fakat fahişelik ve insan olmayanlara bakış açıları konusunda ciddi dersler veren, cinselliği bazen insanı rahatsız edici ölçüde bir keskinlikle işleyen bir oyun.

GTA ise tüm zamanların en büyük suç simülasyonu olarak görülüyor. Cinselliğin çirkin yönü GTA’da yer almak zorunda, oyunun yapı taşlarından birisi de bu zaten. GTA serisinde kadının ve seksin yerinin aynı şekilde rahatsız edici olması da bu yüzden.

Ben her şeyin usulüyle yapılmasına inanan bir bireyim. Oyunlarda cinsellik bulunmalı, bulunacakta. Normali bu zaten. Sadece kan ve vahşetin işlenişi gibi cinselliğin de oyunun amacına hizmet etmesi gerekiyor. Lula 3D gibi gereksiz işler çıkı yahu bu piyasaya!

Son olarak yaşadığımız dünya zaten kadınlara zaten yeterince acımasız ve eşitsiz davranırken oyunlarda da aynı şeyi görmeye pek ihtiyacımız yok.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu