BAKIŞ AŞISI #7
Malumunuz bir hafta daha geçti. Bakış Aşısı durdurulamaz bir biçimde büyürken (yalanın daniskası) Gamescom bu haftaya damgasını vurdu. İştahı kabarık oyuncu kitlesi olarak yeni neler var diye her taşın altına bakar olduk. Ceyda ile Can sağ olsun durmadan yeni haberleri girerek heyecanımızı korumada bize yardımcı oldular. Can’ın parmakları en son haber girmekten kenetlendi, zeytinyağı ile sorunu çözdük.
Bense işin o kısmına girmeden bütün hafta Dark Souls 2 oynadım, ehe! Ne yapayım, resmen ikinci Skyrim vakasını yaşıyorum. Oynadıkça oynuyorum, duramıyorum. Kendimi engellediğim de yok ama bu nasıl bir sevdaya dönüştü arkadaş?
Oyunda bu sefer NG+ için hazırlanıyorum, karakterimi ona göre geliştiriyorum ama ne yapacağıma hala karar veremedim gitti. Her silahın ayrı animasyonu, her düşmanın ayrı taktiği var. Bu nasıl bir detaycılıktır? From Software kendine has Aksiyon/RYO mantığını her yeni oyunuyla birlikte bir kademe daha yükseltiyor.
Benim için dokunulmaz olan Bethesda ve Valve’ın ardından yeni bir firma daha zincire eklenmiş gibi görünüyor. O değil de Skyrim’i çok özledimi yine fark ettim. Her nasılsa size sözünü verdiğim yeni hikâye serisi için yine oynamak zorundayım diye şimdilik Tamriel maceramı erteliyorum. Çünkü biliyorum ki o topraklara adımımı attığım anda bir daha benim için dönüş çok zor oluyor.
Aha bir de Torment’e başladım, ofiste efsaneyi yâd ediyorum. İçim dışım yine RYO oldu sevgili okur. Torment’in her saniyesinde hayretler içinde olmak beni o kadar etkiliyor ki… O zamanlar sinematik, ara sahne gibi imkânlar olmadığından, diyalogları bir roman gibi anlatan Torment’in büyülü dünyası çıkışından seneler sonra bile benim için mükemmelliğini muhafaza ediyor.
Sanırsam oynarken aynı zamanda kitap okuyormuşum hissiyatı veren tek oyun olmaya devam edecek. Planescape: Torment gibi oyunları bir daha asla göremeyecek olmamız çok üzücü bir gerçek. Dönemin hikâye anlatım teknikleri yerini Half-Life, MGS gibi serilerin öncülüğünü yaptığı sinematik anlatıma bırakmış durumda.
Elbette burada yenileri eleştirmek gibi bir aptallık yapmıyorum. Oyun dünyası her zaman değişmek ve yenilenmek zorunda. Buna mecbur! 20 sene öncesi, 10 sene öncesi, hatta geçen sene bile tarih olmuş durumda. Peki, önümüze bakmamız gerektiğini varsayarsak, bizleri neler bekliyor?
Merlin bünyesinde 3. yılıma giriyorum. 3 yıldır sürekli söylediğim bir şey var. Artık yaşlanan markaların kendilerini ciddi manada yenilemeleri gerekiyor. Ellerindeki içerikleri hızlı olmak adına birkaç sene içerisinde tüketen dev seriler, kendilerini tekrar etmekten değirmene dönmüş durumdalar. Değirmeni izlemek güzeldir, ama bir yerden sonra insan sıkılır yahu.
O zaman bu gidişe bir dur demek lazım. Zırhlarımızı giyip yel değirmenine savaş açmamız gerekir. Bize aptal, deli diyecekler ama olsun… Don Kişot olmak önemli bir ayrıcalıktır.
Kabak tadı veren, yerinde sayan oyunlar konulu yazılardan artık sıkıldığınızı biliyorum ama bir kez daha değinilmesi gerektiğini görüyorum. Bazı seriler bunun gerektiğinin farkındayken, bir kısımsa hala aynı tas aynı küvet diyerek burunları dik bir şekilde yürümeye devam ediyorlar.
Biz o burnu kırarız haberleri yok. Bakış Aşısı’nın agresif yedinci bölümüne hoş geldiniz efendim, elleriniz boş geldiniz, fark etmedim sanmayın.
Öncelikle Gamescom’da çok fazla şey duyuruldu. Peki, E3 ve Gamecom’u birleştirirsek elimizde neler var? 2014’ün sonu ve 2015 yılında bizleri neler bekliyor?
FarCry 4, Assassin’s Creed: Unity, WoW: Warlords of Draenor, Call of Duty, Battlefield: Hardline, Dragon Age: Inquisition gibi oyunlar popülerlikleri sebebiyle inanılmaz ön plana çıktılar. Bu hem iyi hem de berbat bir durumdu. Bakın, fuarın en sükse yapan oyunları bunlardı ve hepsi devam oyunu. Listeden bir iki ismi bilerek atladım, onlara geleceğiz merak etmeyin.
Burada gördüğüm çok net bir durum var: Firmalar artık risk almayı tamamen bırakmış durumdalar. Bitti bu iş dedim cidden. Ön plana çıkartılan oyunlardan hiçbiri yeni filan değil. Hepsi yaşlı. Yanlış anlaşılmak istemiyorum, kötü veya berbat demiyorum. Aksine içlerinden kesinlikle bir ya da iki tane klasik çıkacak ama değinmek istediğim konu bambaşka.
Hayranı olduğum firma bile yeni nesil için yeni oyun yapmak yerine, önce The Last of Us: Remastered’ı çıkarttı, şimdi de Uncharted 4’ü yapıyor. İki oyunun da muazzam olduğuna şüphe yok, hatta Uncharted 3 son yıllarda oynadığım en iyi aksiyon oyunu ama…
Bu adamlar her yeni konsol neslinde bize yepyeni oyunlar kazandırdılar. Uncharted 4 gerçekten çok gerekli miydi? Last of Us sayesinde, sundukları her yeni ürünün bir öncekinden daha iyi olmasına alışmıştık. Şimdi yeni Uncharted’ı bekliyoruz.
Assassin’s Creed ise beni uzun zaman sonra gerçekten heyecanlandırıyor. İddia ediyorum ilk defa gerçekten çok önemli bir dönemi ve tarihi olayı işliyorlar. Bugün bazı kavramların varlığından söz edebiliyorsak ve bunu özgürce yapabiliyorsak bunların tek nedeni o dönem yaşayan insanların yaptığı imkânsız işlerdi. Eğer muazzam hikâyeyi doğru bir şekilde işler ve oynanış mekaniklerinde dengeyi tutturabilirse (Ubisoft iki oyunda bir AC serisinin mekaniklerini berbat etmekle ünlüdür) Unity yepyeni bir soluk olabilir.
Birkaç ay önce önce evlere şenlik, zehir zemberek bir Battlefield: Hardline ön incelemesi yazmıştım. Yazıyı bitirdiğim vakit sizlerden inanılmaz bir tepki bekliyordum fakat Beta sağ olsun benim gibi birçok Battlefield hastası yeni oyunun büyük eksiklikleri olduğunun farkına varmıştı.
Ne ben, ne de siz körsünüz. Hep beraber Battlefield: Hardline’nın ciddi olarak kötü bir oyun olma yolunda ilerlediğini fark ettik. EA Games ise kendinden beklenmeyeni yaparak oyunu erteledi. İlla senelik rakip olmaya gerek yok, düzgün yap oynayalım işte. Yalan mı?
Geldik üç büyüklerin sonuncusuna… Call of Duty: Advanced Warfare. Sevdiniz mi bilmiyorum ama canım CoD gerçekten üstüne hiçbir şey katmamaya karar vermiş gibi görünüyor. Yeni Call of Duty’nin çıkacak olması dışında hiçbir yeni özelliği bulunmuyor sanırım. İsim çok belli, Modern Warfare kitlesini yeniden oyuna çekebilmek için bu şekilde yapılmış. Aynı şeyi Ghosts zamanında da denemişlerdi.
Bir firma oyuncuyu bu kadar aptal yerine koymamalı. Bakın bu bir makale, inceleme değil, o yüzden objektiflik olayından pek nasip almıyorum. Yani her zaman dediğim gibi beni ölümüne eleştirebilirsiniz sevgili okur.
Zampela gitti ama Activision hala Modern Warfare efsanesini yaşatmaya çalışıyor. Yahu kabul edin, bir daha olmayacak! Geldi, gitti. Üç firmaya 2. sınıf aksiyon filmi senaryolu, altı saatlik oyunlar yaptırmak yerine düzgünce şu işe girişsene.
Elbette Activision bu söylediklerimin tamamen farkındadır. Dedim ya bekliyorlar. Ne zaman satışlar dibe düşer, o zaman işin peşini bırakırlar.
Üç büyükler, her sene aramızda olmaya ant içen oyunlar hakkında kısaca bunları belirtebilirim. İç açıcı değil ama ben gördüğüm şeyi söylüyorum.
Öte yandan Playable Trailer adında bir olay bence tüm Gamecom’a damgasını vurdu. İşte bir serinin yenilenmesi, özüne dönmesi böyle olur. Hideo Kojima gibi bir oyun yapımcısının elinde Silent Hill serisi kesinlikle önümüzdeki yıllara damga vuracak.
Söylediklerimin Kojima hayranlığıyla hiçbir ilgisi yok. Yahu bir fragman için bile bu kadar çaba harcanır mı? Tanıtımın kendisi bile yenilikçi. Korku oyunları hakkında görüşlerimi daha önce Bakış Aşısı’nda belirmiştim. Evet, efendim, kolay ödü patlayan biriyim ama Kojima detaycılığı beni bile korkularımla yüzleştirebilir gibi görünüyor.
Sonra Bloodborne var. From Software, Souls serisinin ardından bir PS özel oyunu olarak bir kez daha karşımıza çıkacak. Oynanış, atmosfer, tasarım olarak 2015’in en büyük oyunlarından birisi olmaya bence şimdiden aday. Hatta birazdan bahsedeceğim malum oyun olmasaydı yılın oyunu olma potansiyeline bile sahipti.
Ama o Witcher 3 nedir arkadaş? Siz nasıl bir oyun yaptınız? “Daha ne kadar ileri gidebiliriz?” sorusunun bir cevabı varsa o da Witcher 3: Wild Hunt! Oynanış mekaniklerinin akıcılığı, grafiklerin muazzamlığı, muhteşem oyun evreni ve Geralt of Rivia…
Benim için hem E3 ve Gamescom’un galipleri Witcher 3, Destiny ve Bloodborne oldu. Daha bahsetmediğim tonla şey var biliyorum. Yeni modelli konsollar, Xbox’a özel Tomb Raider’lar, 1886 yılını anlatan oyunlar… Şu üç oyun dışında bana hepsi yalan geliyor. Nasıl bekleyeceğimi bile bilmiyorum. Eğer sizin özel olarak takıldığınız şeyler varsa yorumlarda belirtmekten çekinmeyin. Hep beraber tartışalım.
Şimdi Dark Souls’a dönme zamanı.
(O değil de seneye büyük ihtimalle yeni Elder Scrolls oyunu ilk kez tanıtılacak, o zaman görün siz beni. Kafayı üşütürüm artık.)