İstanbul’a döndüğümde en yakın arkadaşımla birlikte ilk FRP malzemelerimizi aldık. Zarlar, Rulebook’lar, karkater kağıtları, vs. İyilik sever her insanda olduğu gibi grubun DM’liği de benim üzerime kalmıştı doğal olarak, dolayısı ile ben de TSR’ın 2nd Edition kural kitaplarını teker teker okumaya başladım. Player’s Handbook, Dungeon Master’s Guide ve daha niceleri.
Dünyadaki FRP’cilerin çoğunluğu gibi biz de ilk önce Forgotten Realms kurulumu ile başladık işe. Nitekim en popüleri oydu ve genel ilgiyi o çekiyordu. Üstad Ed Greenwood’un Elminster ile başlayan macerası bir anda koca bir dünyaya dönüşmüş ve biz FRP severlere milyonlarca hikaye (nam-ı diğer senaryo) sunmuştu.
Neyse lafı fazla uzatmadan, üç sene boyunca ben ve grubum masa başına toplanarak Forgotten Realms’da maceradan maceraya koşturduk durduk, ta ki 1998 yılı gelene kadar.
O sıralarda oyun firmaları ile pek ilgilenmediğim için Black Isle ismi bana pek bir şey ifade etmiyordu. Lakin o yıl çıkardıkları Baldur’s Gate oyununda bulunan Forgotten Realms logosu, işte o benim için her şey demekti.
Bu kadar uzun bir girizgah yapmanın sebebi Baldur’s Gate ile ilk tanışmamın nasıl bir zamana ve ortama denk geldiğini iyice anlatmaktı. Nitekim hayatımın önemli bir bölümünü kaplayan masaüstü FPR neredeyse hiç değişmeden ve bazı yönleri ile çok daha iyi bir şekilde bilgisayarımda karşıma çıkmıştı.
Ben senin babanım… Artık adın her neyse
Şimdi yıl oldu 2012 ve bundan tam 14 sene önce beni kalbimden vuran oyun yeniden gündemde. Artık Black Isle yok, daha doğrusu eski ekibin tamamı yok –unutanlar ya da bilmeyenler için söyleyelim firma yeniden açılıyor- ama o CRPG ruhu hala eskisi gibi sağlam ve inanılmaz.
Beamdog ve onun yapımcı firması Overhaul Games bizleri bu muhteşem saga ile yeniden buluşturacak, lakin içerisine yenilikler, değişiklikler ve eklentiler de yapacak. İşte yeni oyunun adı bu yüzden Baldur’s Gate: Enhanced Edition (BG:EE). Peki, bu yeni oyun bizlere neler sunacak?
Oyunun hikayesini anlatmama gerek var mı bilmiyorum? Artık Bhaal’ı, Sword Coast’u, Sarevok’u veya Iron Throne’u duymayanınız kaldı mı? Ya da Bhaalspawn, Godchild, Solar, Underdark gibi isimleri… O yüzden hikayeyi bir kenara bırakarak doğrudan size oyun ile ilgili yapılan yenilikleri anlatmaya başlayalım. Zaten bu yazımız bir ön inceleme ve ön incelemeler temel olarak o oyun hakkında şimdiye kadar çıkmış bütün bilgilerin toplandığı en sonunda ise yazarın kendi fikirlerini sunduğu bölümdür. O halde bütün bilgiler ile başlayalım isterseniz.
Bu diyarı daha güzel yapan şey…
Her şeyden önce yeni BG teknik anlamda pek çok yeniliğe tabi tutuluyor. Ancak işin en güzel yanı ise eski halinden hiçbir şey kaybetmeyecek olması. Infinity Engine ile yapılan ilk oyunun ardından 14 sene sonra ikinci oyun da yine aynı motor ile fakat çok daha yenilikçi ve güçlendirilmiş haliyle karşımıza çıkacak.
Grafiklerdeki geliştirmeler, büyüler ve çevre atmosferinde büyük etki yaratan ışıklandırma mekaniği, genel oynanış mekaniği gibi alt yapıya ait tüm öğeler yeni motor ile birkaç gömlek daha yükseltilecek. Buna rağmen, oynanış, grafikler, arayüz ve dövüş mekanikleri bizler için aynı olacak.
BG:EE tıpkı eski versiyonu gibi izometrik bir kamera açısına sahip olacak. Karakter ve çevre tasarımları eski oyunlar birebir örtüşecek, dolayısı ile o “3D teknolojisi” bu oyuna etki edip atmosferi bozamayacak (Evet, hala Diablo 3’e çok tepkiliyim).
Bu yüzden yeni motor, yeni nesil grafik olayını unutun. Oyun tıpkı orijinali gibi 2D, izometrik Infinity Engine motoru ile gelecek. Her ne kadar bu motorun güncellenip ve elden geçirilmiş bir versiyonu olsa da Diablo 2 ile 3 arasındaki fark kadar bir fark yaşamayacağımızı söyleyebiliriz.
Yeni BG için belki de bahsedilebilecek en büyük yenilik platform sayısıdır. Nitekim 98’deki oyun sadece PC ve Mac’ler için çıkmışken yeni oyun hem Android hem de iOS cihazlara da çıkacak. Bu versiyonlar masaüstü kardeşlerinden fazla bir fark barındırmayacak olsa da arayüzde önemli değişiklik yapılabileceği söylendi. Nitekim normalde fare ile kontrol ettiğimiz arayüzü dokunmatik ekrana uyarlamak gibi bir zorunluluk yaşanacak. Fakat Oster, bu arayüzün de tıpkı PC ve Mac’te olduğu gibi kullanıcı dostu olacağına garanti verdi.
Bu bir hikaye değil, bir hayat
Yeni oyun da tıpkı eskisi gibi 2nd Edition D&D sistemi üzerine kurulacak.Oyunun arayüzünda ufak değişiklikler ve düzenlemeler mevcut. Firma yeni karakterler için yeni ses kayıtları almış durumda ancak kayılar tıpkı eski oyunlardaki gibi belli içerikler için geçerli olacak. Yani 10 cümlelik bir yazıda karakter sesi sadece bir iki cümleyi seslendirecek. Her ne kadar bu biraz can sıkıcı olsa da oyundaki diyalogların uzunluğu düşünüldüğünde oldukça da mantıklı aslında.
Öte yandan bu yeni versiyon her ne kadar Beamdog/Overhaul Games tarafından duyurulmuş olsa da belli ki Trent Oster eski ekibi geri toplamış. Nitekim orijinal oyunu yapan ekipten çoğu isim bu proje için geri gelmiş. Zaten hatırlarsanız Oster bu konu hakkında “İlk oyunda çalışan ekibin birkaç üyesini yanımıza aldı. Oyunun kodları epey bir süredir bizdeydi zaten” demişti.
Yeni ekipten ilk duyurulan Nat Jones oldu. Yeni oyunda sanat yönetmenliği yapacak olan Jones çizgi roman ve film endüstrisinde on seneden uzun bir zamandır çalışırken‘68, Spawn, 28 Days Later, Rob Zombie’s The Nail, 30 Days of Night ve daha pek çok yapımda da yer almış tecrübeli bir isim. Dolayısı ile özellikle yeni haritalardaki çevre konseptlerine dikkat etmek lazım.
İkinci duyurulan kişi ise Mass Effect’in de bestekarı olan müzisyen Sam Hullick. Nitekim hala Baldur’s Gate 2’nin müziklerini oturup dinleyen birisi olarak Michael Hoenig’in olmasını dilerdim ancak tahminimce yeni bestekarımız oyuna sadece ek müzikler koyacaktır. Nitekim o muhteşem soundtrack’i baştan sona değiştireceklerini düşünmüyorum.
Son olarak Overhaul Game, Baldur’s Gate: Enhanced Edition için oyunun yazarı olarak kadrosuna Dave Gross’u dahil ettiğini açıklamıştı. TSR’da pek çok projede yer alan Gross’un da bu yeni maceralara yapacağı katkı açıkçası beni çok meraklandırıyor.
Teknik konuda ise yeni oyun hakkında söylenebilecek son şey oyunun mod yapımcıları için de hazırlandığı. Oster ve ekibi yeni versiyonları mod dostu olacak şekilde ayarlayacaklar, böylece oyunu modlamak isteyenler rahatça kullanabilecek. Öte yandan eski oyunlardaki karakterlerimizi bu yeni versiyona aktarabileceğiz. Dolayısı ile save dosyalarınız duruyorsa onları biraz daha bekletin. Lakin BG2’deki dosyaların desteklenip desteklenmeyeceği bilinmiyor.
Unutmadan bir de sizlere Baldur’s Gate: Enhanced Edition’ın sistem gereksinimlerini bir kez daha belirtmek isterim:
Bellek: 512 MB
Ekran kartı: GeForce 2 veya dengi
İşlemci: 1 GHZ
Dolayısı ile yeni oyunda kimse donanım sıkıntısı yaşamayacağa benziyor.
Bu yaratıkları öldürmeyi unutmuş muyuz?
Elbette eski bir oyunu yeniden çıkartmak için sadece grafikleri geliştirmek veya yeni işletim sistemlerine daha uyumlu hale getirmek yetmez. Nitekim Oster ve ekibinin şimdiye kadar saydığım yenilikleri tamamen altyapı ile alakalı. O yüzden ekibin bir içerik eklentisi de bulunuyor doğal olarak. Bize yeni sınıflar, yeni karakterler, yeni düşmanlar ve yeni mekanlar sunacak BG:EE.
Her şeyden önce Enhanced Edition’da ilk oyunun ek paketi olan Tales of Sword Coast da bulunacak. Bunun yanında ekip The Black Pits adlı yeni bir macerayı da bizlere sunacak. Öte yandan eski oyundaki karakterlere de üç yeni karakter ekleniyor; Saverok benzeri görüntüye sahip half-orc Blackguard olan Dorn Il-Khan, bir Monk olan Rasaad yn Bashir ve şahsen kendisini yönetmek için sabırsızlandığım Neera the Wild Mage. Elbette bunların yanında yeni silahlar ve eşyalar da bizleri bekliyor olacak.
BG2’yi ilk oyundan daha çok sevdiren şey olan kit’ler, alt ırklar ve sınıflar ve elbette yeni sinematikler Baldur’s Gate: Enhanced Edition’da da bulunacak. Dolayısı ile ikinci oyun da (Evet ekip BG:EE’den sonra BG2:EE’yi de yapacak) Beamdog tarafından yayınlandığında Kensai karakterinize devam edebileceksiniz.
Fakat, platform sayısı kadar önemli bir yenilik de oyundaki co-op özelliği. Evet, biliyorum eski oyun da TCP/IP üzerinden multi olarak oynanabiliyordu fakat bu özellik sayesinde daha rahat kuruluş ve oynanış sunacak. Nitekim ilk oyunun aksine yeni oyun cross-platform olarak çıkacak. Yani bir arkadaşınız iPad’den oynarken siz aynı oyunu onunla birlikte PC, Mac veya Android platformunda oynayabileceksiniz.
Şimdiki belki içerikten çok teknik kısma giriyor ancak ekip yaptığı açıklamalardan bir tanesinde Oster yeni oyunda FPR’nin matematiğini öğreneceğimizi de belirtmişti.Bunun anlamı oyundaki Armor Class’ınızın nasıl hesaplandığını veya THACO’nuzun mevcut sonuca nasıl ulaştığını görebileceksiniz. Belki bu yeni nesil oyuncular için karışık gelebilir ancak uzun zamandır masaüstü FRP oynamış kişiler ve özellikle DM’ler için oldukça mutluluk verici bir durum.
Son olarak yapılan açıklamalardan yola çıkıp oyundaki güvenlik sitemi hakkında da konuşacak olursak Oster bu konuda “Bizim anti-korsan stratejimiz “değer”dir. Güncellemeler yapmayı planlıyoruz, oyunu satın alan kişiler güncellemeleri doğrudan alacak, korsanlar ise bunun için uğraşmak zorunda kalacak” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Bu sözlere bakarak oyunda bir DRM sistemi olmayacağını düşünebiliriz. Nitekim esas zorluk oyuncular güncelleme yaparken ortaya çıkacak. Fakat burada akıllara şüphe düşüren şey “Ya korsan indirin, güncelleme yapmaya gerek duymaz ise?” sorusu. Bunun iki cevabı olabilir; birincisi güncellemeler aslında çok da hayata kurtarıcı olmayacak ancak yüklenirse kullanıcıyı daha rahat ettirecek, ya da ikincisi güncellemeler zorunlu olacak nitekim oyunda “kasıtlı” bırakılmış bazı eksikler, hatalar, vs. bu güncellemeler sayesinde tamamlanacak. Bu şekilde korsan kullanıcı oyunu bozuk ve/veya eksik bir halde oynamak zorunda kalacak. Öte yandan firma oyunu Steam yerine Beamdog’un satış sitesinden dağıtacak.
Tahta daha çok yol var
Evet, bir efsane yeniden canlanıyor ve birçok güzel yeniliği de beraberinde getiriyor. Baldur’s Gate’i oynamış olan RPG’ciler için mutlu son 18 Eylül’de, bu zamana kadar resimlerine bakıp iç geçirmekten başka yapacak bir şey yok. Oyun çıktıktan sonra ise sizlere bir de güzel inceleme yazısı yazarız artık.
Hepinize iyi beklemeler
