Basketbol Efsaneleri
Basketbol ülkemizde son zamanlar kitlelelerle bulaşabilmiş, futbol kadar olmasa da yine de hatırı sayılır bir kesim tarafından takip edilen yegane bir spordur. Basketbolu sevmemizin çeşitli nedenleri vardır. Kendi adıma konuşmam gerekirse basketbol harika bir takım oyunudur. Sınırsız yaratıcılık, zeka ve kondisyon ister. İşte bu spor benim kanıma ilk kez 1993 yılında Darüşşafaka Lisesine başladığım yıl girmişti. Okulun yatılı olması sebebiyle sık sık maç yapar, yaşımız küçük olduğu için de daha çok abilerimizi izlerdik. Büyüdükçe takımlarımız oldu, çemberden içeri sayısız “Çuf” diye inanılmaz ses çıkaran sayılar bıraktık. Zamanla da abilerimizin yerine geçtik.
Bilgisayar oyunları tarihinde de basketbol futbol oyunlarından sonra en çok uyarlanan spor oyunudur. İşte Commodore’dan bu yana efsaneleşmiş birkaç oyunu ve onları zamanın önüne geçiren özelliklerini sizlere aktarmaya çalışacağım. Zaman tüneli…yıl 80ler…
Street Sports Basketball (C64)
Bu oyun bizi basketbolu ve yazı yazmayı öğrendiğimiz yere, sokaklara götürüyor. Oyunda bir tane saha vardı. O da tam anlamıyla bir sokaktı. Etrafta çöpler, bidonlar, çamaşırlar ve aklınıza gelecek her çeşit malzeme bulunmaktaydı. Oyun esnasında bunlar size güçlük çıkarıyordu. Mesela tam topu sürerken araba yağı dökülmüş bir zeminde kayıp düşüyordunuz, ya da herhangi bir engele takılıyordunuz.
Oyunun bir diğer çok önemli özelliği de takımları adam alarak kurmanızdı. Head (tura)or Tail(yazı) tabirini ilk kez burada öğrenmiştim. Yazı tura atılır ve kazanan ilk adamı alırdı. Oyuncular da sokak çocuklarıydı. Uzun ama yavaş, güçlü ama kazma gibi özellikleri vardı adamların. Ben en çok şapkayı ters takan, kısa ama son derece teknik bir çocuğu alıp guard olarak oynatmayı severdim.
Tip-Off (C64)
O yıllarda spor oyunları genelde sağa sola giderek düzenlenirdi. Üç boyuta ve farklı kamera açılarına uzak olan teknolojide yenilikler aranmaya ve eldeki donanım en güzel şekliyle kullanılmaya çalışılırdı. Tip Off böyle bir çabayla kuşbakışı bir basket oyunu türünü en iyi şekilde temsil etmeyi başardı. NBA maçlarını oynayabileceğiniz Tip-OFF, oynanabilirliğin belli bir düzeyde kalması sebebiyle tam olarak bir efsane olamadı. Ancak belirttiğim gibi, kuşbakışı açıyı en iyi şekilde kullanan oyunlardan biriydi.
TV Sports Basketball (Amiga)
Basketbol tabiatı itibariyle sert ve yorucu bir spordur. Her ne kadar bol faul, hassas kurallar ve molalar olsa da her basket maçından sonra üzerinizden kamyon geçmişe dönersiniz. Bu yüzden belki de NBA fiziksel olarak en üst düzey oyuncuların yer alabildiği görsel ve fiziksel olarak harika bir şöleni. İşte 1990 yılında çıkan bu unutulmaz oyun NBA arenasını bilgisayar ortamına başarıyla getiren muhteşem bir basket oyunudur. Spiker yorumunun başarıyla aktarıldığı oyun medya unsurlarını da bünyesine dahil etmeyi başarmıştı. Oyunu ölümsüz kılan bir diğer özellik de takımları dilediğiniz gibi değiştirebilmeniz ya da kendi takımınızı yaratarak NBA’de oynayabilmenizdi. Sizin belirlediğiniz özelliklerden oluşan oyuncular ve takımlar yeni bir lig olarak disketlerde saklanırdı. Oynanabilirliğin son derece yüksek olduğu bu oyun şu an bile bir çok kişi tarafından arşivlerin en değerli kaynağıdır.Street Hoop (Mame/NeoGeo)
Basketbol teknik açıdan yapacağınız hareketlere her zaman açıktır. Ben en çok turnike esnasında havada gerçekleştirdiğim fake’li ve doğaçlama uçuşlarımı seviyorum. Havadayken ve potaya yönelmişken gerçek anlamda özgürsünüzdür, çemberle aranızda hiçbir şey yoktur ve aklınız Pentiumların hiçbir zaman yetişemeyeceği hızda işlemler gerçekleştirerek sizi sayıyla buluşturur ve yere inersiniz. İşte Street Hoop bizlere bu duyguları yaşattığı için belki de gelmiş geçmiş en zevkli basketbol oyunudur. Smaç, hız, defans, üçlük gibi özelliklerin her bir takım için farklılık gösterdiği maçların üçerlikten oluşan takımlarla farklı ülkelerde, değişik sahalarda yapıldığı son derece zevkli bir basket oyunudur Street Hoop.
Oyunda belli sayıda bir atıştan sonra SuperShot denilen özel kombonuz dolardı ve siz bu özel atışınızı ister roket ya da ateş topu olarak ister havada dönen bir fişek misali smaç yaparak değerlendirirdiniz. Durdurulması mümkün olmayan bu atıştan sonra inanın diğer oyuncular dağılacak ve kendilerine zor geleceklerdir. Belki de sırf bu yüzden oyunun adı gençlerimiz arasında Super Shot diye anılır. Tekrar uyarıyorum, bu oyunu sokaktaki ataricinizde ya da NEOGEO emulasyonuyla edinip oynamamışsanız çok çok şey kaçırmaktasınız. Daha fazla beklemeyin derim.
One on One (C64)
Hayatın, müziğin, sanatın her dalında olduğu gibi Basketbol’un da unutulmaz efsaneleri oluyor. Mesela Türkiyede bir maçta 120 civarında sayıyı tek başına atarak Guiness Rekorlar Kitabında şu an “Bir maçta en çok sayı atan oyuncu” ünvanını taşıyan Erman Kunter bunlardan bir tanesi. İşte bu fikir 1983 yılında Electronic Arts firmasına cazip geliyor ve devrin en baba oyuncuları Julius Erving ve Larry Bird’ün kapıştığı teketek bir maç, oyun haline getiriliyor. Julius Erving smaçlar ve hızıyla önplana çıkarken Larry de hepimizin bildiği unutulmaz üçlükleriyle ağırlığını hissettiriyor. 1983 yılı ve sonrasında bu oyun arkadaşların evlerde bir araya gelerek oynadığı yegane bir oyundu. Bu arada hücum faul, steps, ampul (rakibin topu alıp 3’lük dışına çıkması) gibi kurallarıyla oldukça tatmin edici özellikleri olan bir oyundu One on One.
NBA Live 2001 (PC/PSX)
Günümüzün şüphesiz en çok tutulan basketbol serisi yine Electronic Arts’ın her yıl geliştirmekte olduğu NBA Live serisidir. Teknolojinin tüm imkanlarını sunan bu oyun artık spor oyunlarının sektörel anlamda geldiği son noktayı gösteriyor. Sinematiklerden, müziklere ve lisans haklarına kadar büyük bütçeler ayrılarak yapılan bu oyunun bir çok fanatiği var. Tüm bunlara rağmen artık basket oyunlarında da bazı şeylerin eksikliğini hissediyorum. Eski oyunlardaki heyecanla oynanmıyor bu oyunlar. Sorun ne grafiklerde ne seste ne de müzikte. Ancak eski oyunlara baktığımda yapımcıların kısıtlı imkanlarla zamanın ötesine geçip çok daha derin birtakım değerleri yakalayabildiklerini görüyorum. Neyse, ben bu oyunda One on One’a gönderme olarak yaptıklarını düşündüğüm teketek maçları çok seviyorum. Ayarlardan sokağı ve geceyi seçiyorum. Ve favorim tabii ki 23 Numaralı Jordan. Sonra ver elini sıkı bir kapışma.
Sizlere tarihin eleğinden süzülüp de kalmış basket oyunlarını aktarmaya çalıştım. Dileğim bu öykülerin unutulmaması. Eğer bir gün bir noktalara varılacaksa geçilen ve geçmiş olduğumuz yolların bilincinde olmamız gerekiyor diye düşünmekteyim. Yukarıdaki oyunların hepsini o yıllarda oynamış biri olarak sizlere de o heyecanları tatmanızı tavsiye ediyor ve sokaklara maç yapmaya gidiyorum.