Röportaj

Battlefield 3: Patrick Bach röportajı

2011’e iddialı yapımlarla giren EA firması Londra’da düzenlediği özel bir etkinlikte gövde gösterisi yaptı. Merakla beklenen birçok oyunu deneme şansını yakalamanın dışında oyun yapımcılarıyla bire bir görüşmenin ayrıcalığını yakaladık.

8 Nisan’da Londra’da bir sanat galerisinde düzenlenen etkinlikte Battlefield 3’ün yapımcı firması DICE’ın baş yapımcısı Patrick Bach ile de görüşme fırsatı bulduk. İşte Bach’ın sözleri ile Battlefield 3.



Berk: Merhaba

Patrick Bach: Merhaba

Berk: Öncelikle merak ettiğimiz şey DICE’ın yeni motoru. Bu yeni motoru diğerlerinden ayıran esas özellikler nelerdir?

Patrick Bach: Motorumuzun adı Frostbite 2. Aslında Frostbite 2’nin en büyük özelliği, biliyorsunuz biz her şeyi bir adım öne götürmeye çalışıyoruz ki bu şekilde her şey çok daha gerçekçi gözüksün ve hissedildin. Işıklandırmadan yapısına, animasyondan sesine kadar her şeyin daha gerçekçi hissedilmesi için hazırlandı. Dolayısı ile bütün motor sıfırdan, Battlefield 3 için yeniden geliştirildi.

Berk: Bazı kişiler şu anki konsol donanımlarının sizlerin potansiyellerini sınırlandırdığını iddia ediyor. Bu konuya katılıyor musunuz? Veya bu oyun sadece PC için yapılıyor olsaydı şu anda gözüktüğünden daha çılgın grafiklere sahip bir oyun olabilir miydi?

Patrick Bach: Bence bu çok da doğru değil çünkü bizce, PC’nin sınırlarını ne kadar zorlasak da daha sonrasında oyunu tekrardan konsola uygun hale getirebiliyoruz. O yüzden bu açıdan bakıldığında konsol tarafından sınırlandırıldığımızı düşünmüyorum. Aksine bu bize şu anki neslin platformunda gelecek nesil oyunlarını yapmamız için potansiyel sağlıyor.

Berk: Peki sıradaki oyununuz neden Battlefield 3 oldu ve Bad Company’dekilere ne oldu?

Patrick Bach: Bad Company’dekiler şu an tatilde. Bu oyun Bad Company 3 değil. Bu oyun esasında neredeyse çıkalı beş sene olmuş Battlefield 2’ye bir geri bakış gibi. Çok uzun zamandır bu oyunu yapmak istiyorduk ancak o zamanlar şu anda elimizde olan Frostbite 2’nin bize sağladığı teknolojiye sahip değildik. O yüzden şimdi bir sonraki büyük Battlefield oyununu yapmanın zamanı geldi.

Berk: Bir de oyunun multiplayer fonksiyonlarını ve özelliklerini merak ediyoruz. Biliyorum bu konuda fazla konuşmak istemiyorsunuz ancak bu oyun her zaman geniş ortamları ile ön plana çıktı. Bu sefer bir sürprizle karşılaşacak mıyız? Farklı bir şey olacak mı? Beklentileriniz neler? Mesela co-op? Veya multiplayer tecrübesi ile ilgili bu tarz herhangi bir şey?

Patrick Bach: Aslında oyunda bir co-op modu olacak ancak bunun detaylarını şu an sizinle paylaşmayacağım. Genel olarak Battlefield’ın, kuralları herkes tarafından bilinen bir spor dalı gibi bir oyun olmasını istiyoruz. Oyunda kuralların ne olduğunu bilmelisiniz, Battlefield oyunlarındaki oynanışa aşikar olmalısınız. Hem asker tarafını hem araç tarafını oynamayı bilmelisiniz. Hem dikey hem yatay oynanışı bilmelisiniz. Biz bu özü çok fazla değiştirmek istemedik. İstediğimiz şey insanların bu oyunu oynarken yeni bir şey oynuyormuş hissi yaşamalarını ve çok büyük bir adım atıldığını hissetmelerini sağlamak. Bunu da oyuncuları Battelfield’a daha efektif bir şekilde nüfuz ettirerek yapabiliriz. Ortamı daha gerçekçi yapmak, silahları daha gerçekçi hale getirmek, sesleri daha gerçekçi hale getirmek size bunun yeni nesil bir oyun olduğu hissini verir.

Berk: Peki bu kadar gerçekçilikten bahsetmişken, hayaliniz hep daha gerçekçi bir oyun mu yapmaktı yoksa daha arcade tarzında mı kalmaktı? Yola çıkarken hedefleriniz nelerdi ve bu hedefleri nasıl yönettiniz?

Patrick Bach: Aslına bakarsanız Battlefield her zaman oynanış bakımından eğlenceli ve ilginç bir oyun olmuştur. Ancak daha sonrasında Battlefield 2 ile oyunun içine gerçekçi bir içerik koyduk. Bu işe İkinci Dünya Savaşı ile başladık ve o zamanlar bu oyun İkinci Dünya Savaşının gerçekçiliğinin yorumlanması olmuştu ve daha sonra Battlefield 2 ile modern zamana geçtik, halen de modern zamandayız ancak şimdi savaş alanında bulunmamın verdiği o hissiyatı daha da ilerletmeye çalıştık. Elbette bunu yaparken Battelfield ile özdeşleşmiş olan oynanışın özünü de barındırmaya gayret ettik.

Berk: Pekala son soruma geçecek olursam, sizce neden FPS oyunları diğer bütün oyunlardan çok daha popüler? Özellikle siz bu türün başını çekenlerden birisi olarak ne düşünüyorsunuz?

Patrick Bach: Bence FPS’lerin bu kadar çekici olmasının en büyük sebebi ne ile alakalı olduğunun çok rahat anlaşılabilmesinden kaynaklanıyor. Ne yapmanız gerektiğini çok rahat anlıyorsunuz. Bizim içimizde, DNA’mızda zaten bir şeyleri avlamak, nişan alma hevesi mevcut. Ayrıca bir de hedefinizi vurduğunuzda aldığınız tatmin duygusu var. O yüzden bu oynanış özü bu türün sevilmesinde önemli rol oynuyor.

Berk: Şunu sormayı unuttum. Oyunun konusunda Irak ve İran isimleri geçiyor. Hikayede herhangi bir gerçeklik payı var mı? Yoksa sadece kurgudan mı ibaret? Çünkü bu çok hassas bir konu bu yüzden bunu soruyorum.

Patrick Bach: Biz bunun gerçekçi olmasından çok gerçekmiş gibi hissettirmesini istiyoruz aslında. Bir anlamda gerçek mekanları kullanıyoruz ancak onları birebir kopyalamıyoruz. Bu yüzden sizin de demin dediğiniz gibi çok gerçekçi bir şey yapmanın sorunlarıyla karşılaşabiliyoruz. Bizim yaptığımız şey tamamen kurgu. Yaptığımız şey olan şeyleri bir belgesel tadıyla göstermek yerine gerçekte olmuş olayları temel alarak “Eğer böyle olsaydı” tarzında bir senaryo oluşturmak. Bu bir kurgu, bu tamamen uydurulmuş bir hikaye. Oyunun herhangi bir politik bakış açısı yok. Oyunun öncelikli amacı eğlendirmek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu