Sizinkiler

Bilgisayar Oyunlarının Renkli Dünyası – Bölüm 2

Bilgisayar oyunu oynarken ve animasyon izlerken bütünleştiğiniz karakterin kanlı canlı yanınızda olması cosplayerlar sayesinde mümkün. Karakterlerin dış görünüşlerini bire bir kendilerine uygulayan cosplayerlar, sanal dünyayı yanınıza getiriyor.

Katıldığım bir oyun fuar etkinliğinde etrafı incelerken, o kadar sesin arasında bir yerlerden kılıç sesleri geliyor. Merak edip, oraya doğru ilerliyorum. İki tane oyun kahramanı, ellerinde filmlerde gördüğünüz kılıç ve kalkanlarla bir savaş sahnesini canlandırıyor.  Oyunları bittiğinde, hiç tavırlarını bozmadan yanlarına gelen heyecanlı fuar ziyaretçileriyle fotoğraf çektiriyorlar. İşte o zaman oynadığın karakteri yanında görmenin nasıl bir duygu olduğuna şahit oluyorum.  “Ya cosplay ne demek? Ne iş yapar?” gibi soruların yanıtı için, uzun yıllardır bu işle ilgilenen ve oyun dünyasında tanınan Ceyda Doğan Karaş’a gidiyorum. Doğan, “costume” ve “play” kelimelerinin birleşiminden çıkan cosplayi bir kostüm sanatı olarak anlattı. Aslında cosplay kostümün dışında kişinin o kahramanı üzerine giymesi anlamına da geliyor. Kahramanın karakteri ve özellikleriyle bütünleşmesi diyebiliriz. Yani hem oyunculuk, hem taklit diyebiliriz. Türkiye’de bu hobi, oyun sektörüyle beraber büyümekte. Fuarlarda cosplay yarışmaları düzenlenirken, çeşitli oyun firmaları ise cosplay günleriyle çizgi severleri buluşturuyor.


“Cosplay sadece kostüm işi değil”

 Cosplayerların kostümünü giydikleri, karakterine büründükleri, çizgi ya da oyun kahramanlarını kendilerine yakın görmeleri önemli. Ancak o zaman bu keyifli işten zevk alabiliyorlar. İlkokuldan beri bilgisayar oyunlarına, animasyonlara, çizgilere ilgisi olan üniversite öğrencisi Irmak Odar, bu düşüncemi doğruladı. 2012 yılından beri cosplayerlıkla ilgilenen Irmak, canlandırdığı karakteri içselleştirdiğini, onun gibi yaşamaya, onun gibi düşünmeye çalıştığını belirtti. Bu bir şov ve karakterinizi ne kadar çok tanıyorsanız, o kadar iyi bürünebilirsiniz.

Karakteri yaşamak

Cosplay danışmanlığının yanında cosplayerlık ta yapan, Nil Sensee olarak oyun dünyasında tanınan Nilüfer Karaata, bir anısını paylaşıyor.
“Bir cosplay organizasyonundayız. Sunucu kapanış anonsunu yaparken, Hitman kostümündeki Göktuğ sahneye fırladı. Sunucuyu ensesinde tuttuğu gibi aşağı fırlattı. Mikrofon ve sunucu kartını alıp; ‘Kaldığımız yerden devam ediyoruz’ dedi. Çok şaşırdık ve sevindik. Çünkü bu hareket, Hitman karakterini bize yaşattı. İşte belki cosplayerlığın en güzel yanı bu. Onu yaşamak. Göktuğ o an Hitman’di. Biz buna inandık.”  Cosplayi özgürlük ve eğlence kelimeleriyle anlatan Sensee, kullandığı rumuzun Japonca da öğretmen anlamına geldiğini not düşüyor. Bu kelimeyi kullanma sebebini ise, karakter kostüm yapım tekniklerini öğretme amacıyla açıklıyor.

Büründüğünüz kahraman reel hayatı etkiler mi?

Fiziksel bir etkiden bahsedecek olursak, yurtdışında kendisini karaktere benzetebilmek için estetik yaptıran cosplayerlar bile var. Mesala Jessica Nigri, vücudunun neredeyse her yerini yaptırdı. Türkiye’de henüz bir iş olarak yapılmasa da Nigri’nin memleketi Amerika’da, cosplayerlık bir meslek. Bu sebeple, Nigri gibi cosplayerlar, sattıkları fotoğraflarla yüksek miktarlarda para kazanmakta. Kişisel bir etkiden bahsettiğimizde, Türkiye’ye dönebiliriz. 2006 yılından beri cosplayerlık yapan Ceyda, ete kemiğe büründürdüğü Batman’den Harley Quinn karakterine git gide benzediğini söylüyor. Bir süre sonra karakter gibi giyinmeye, onun gibi makyaj yapmaya başladığını anlatıyor. Karakterin kişiliğinden de bir pay alarak, neşeli bir psikopat gibi hissettiğini ekliyor. Irmak ise bu konuda, sevdiği bir kahramandan örnek veriyor.

“Bu karakter, kendisine söylenen kötü şeyleri dert etmiyor. Karakteri tanıyana kadar çok sinirli birisiydim. Onu içselleştirdikçe sinirli yönümden kurtuldum.”

Cosplay tasarımcılığı

Sonsuz bilgi kaynağı internette, karakter kostüm yapım teknikleri anlamında bulacağınız sayısız video ve yazı var. Hatta kostüm tasarım yardımlaşması anlamında cosplayer arasında oluşmuş bir ağ var. Fakat cosplayerlık için kostümü tasarlamak yetmiyor.

Sensee’nin de dediği gibi; “Cosplay için karakterin ayakkabısının ucundaki kir bile önemli.” Yani kahramanı bire bir göstermek karakterin başarısını gösteriyor. Cosplay tasarımcılığı, yurtdışında hobi olmaktan öte meslek olarak yapılmakta. Tasarımcı, kahramanın kostümünün modele uygunluğu, kullanacağı aksesuarlar, fotoğraf çekiminde vereceği pozlar, karakter özellikleri gibi işleri üstleniyor. Model o gün zombi olacaksa zombi gibi davranmayı öğretiyor. Kişilik olarak kahramanı yaşamanızın yollarını gösteriyor. Cosplay tiyatro gibi bir sanat.

Tahmin edersiniz ki, bir animasyon, oyun kahramanın üstünde birbirinden renkli, farklı kostüm ve aksesuarlar var. Bunları hazırlamak, gerçeğe en yakın şekliyle göstermek inandırıcılık açısından önemli. Bir cosplayerın üstünde sayısız malzeme var. Hatta Irmak, hobilerini cosplayerlık sayesinde birleştirdiğini söyledi. Çizim, maket yapımı, ahşap boyama gibi ilgi alanlarını kendi kostümlerini yaparak geliştirmiş. İşe yaramayan, kenarda unutulmuş bir kutu bir modelin üzerinde küçük bir aksesuarı tamamlayabilir. Irmak gibi bu işe fazla para yatırmak istemeyip, yaratıcı fikirler üreten cosplayerlar ise parça satan dükkanlara uğrayıp, kostümünü dikebilir. Ceyda’nın söylediği gibi; “Bizim işimiz ucuz malzemeyi, kaliteli göstermek”

Türkiye’de cosplay etkinlikleri

Torucon, Japonca “Türkiye” anlamına gelen “Toruko” ismiyle “convention” sözcüğünün kısa halinin bir arada kullanılmasıyla oluşturulmuş bir isim. Amaç ise, cosplayer ve katılımcıların hoşça vakit geçirmelerini sağlamak. İnternet üzerinden anime ve cosplay ilgi alanlarına sahip kişileri bir araya getiriyor. Türkiye de ilk defa 2011 yılında Ankara’da yapılan küçük bir etkinlikken, şimdi on binlere ulaşmakta. Sensee, Torucon’la ilgili etkileşimli kültür dünyası olduğunu söylüyor. Aynı zamanda oyun severlerin, filmcilerin, cosplayerların buluştuğu bir platform.

Torucon, sensee gibi Japonca kelimelerden de anlayacağınız gibi, animasyonun vatanı Japonya’nın kültüründen de etkileniyorsunuz. Cosplayerlar genelde Japon kültürü etkinlikleri seviyorlar. Aynı zamanda bir tema belirleyerek toplanıyorlar. Örneğin; Sensee uzay temalı bir etkinlikten bahsediyor. Uzay karakterleri tasarlamış. Ceyda ise, grup cosplay etkinliklerini anlatıyor. Karakteri sahne şovuyla canlı izlemenin keyfi bambaşkadır. Kahraman seksiyse seksi, sarhoşsa sarhoş, ciddiyse ciddi olmak tiyatral bir etkinlik. Fakat bu tarz cosplay etkinliklerini pazarlama stratejisi olarak kullanmak, kalitesiz performansların çıkmasına sebep oluyor. Çünkü bu çerçevede gelen model, üstüne giydirilen karakter hakkında bir şey bilmiyor. Karaktere bürünmediğinde, kostümlü bir kişi olarak karşınıza çıkıyor.

Sponsorluk

Yurtdışında birçok oyun firması, kahramanlarına bürünen cosplayerlara sponsorluk yapmakta. Türkiye’de sayılı cosplayerlara sponsorluk hizmeti veren firmalar, karakterin aksesuar ve kostüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Sponsorluk dışında hobiden öteye geçmediğini belirten Ceyda, Türkiye’deki oyun firmalarının cosplay için para harcamadığını söylüyor. Bir ücret verilmese de etkinlik sonunda oyunla ilgili küçük bir ödülün olmasının, genç cosplayerları da motive edeceğini ekliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu