Bioshock 2
Gün geçtikçe uzaklaşıyorum dünyadan. Henüz ne olduğunu anlamadığım hisler, beni yaşadığım yerlerden çok uzaklara çağırıyor sanki. Daha önce bu denli büyük dalgalar görmemiştim.
Burada doğup büyümeme rağmen, hâlâ okyanusa karşı korkum olduğunu söylemeliyim. Bilinmezliklerden korkuyorum. Belki de okyanuslar, tüm bilinmeyenleri gizlemek için yaratılmış devasa örtülerdir…
İlk Bioshock, atmosferinden fazlasıyla etkilendiğim ve beğenerek oynadığım bir oyundu. Atlantis okyanusunun ortasına düşen uçaktan sağ olarak kurtulduğumuzda, asıl kabusun Rapture’da bizi beklediğinden haberdar değildik. Bu devasa oluşum, öylesine detaylı hazırlanmış, öyle bir atmosferle yoğrulmuştu ki, kendi adıma söylemem gerekirse Bioshock’u her kapattığımda “sudan çıkıp, kumsallara ayak basmış gibi” hissediyordum. Bu kez hiç kapatmadım ve saatlerce su altında kaldım…
Son günlerde hava karardığında ilginç şeyler olmaya başlamıştı. Sanki doğa ayaklanmış, gece vakti tüm kasabayı izliyordu. İnsanlar endişeliydi tabii ki, hatta uzak mesafeden bakıldığında insanı andıran, ama kesinlikle insan olmayan canlılar gördüğünü söyleyenler vardı. Neydi ki acaba o veya onlar?
“İşte Big Sister’ımız. Pek dost canlısı değil.”
Yeni duyuru geldiğinde; çölün ortasında kurulmuş, benzersiz bir ütopya hayal etmiştim. Suyun altında yaşamak çok zor olduğu gibi, çölün sert koşullarına ayak uydurmak da zordur. Dolaysıyla ilk seride çok farklı bir iş çıkaran yapımcılardan yine farklılık beklemiştim. Ama sonuç olarak yine Rapture’a dönüyoruz.
Kasabada panik hakim. Küçük kızlar kaybolmaya başladı ve durum hakkında ne aileler, ne de polisler çözüm üretebiliyor. Geçen sabah, kumsalda küçük kırmızı bir kız ayakkabısı bulunmuş. Yanında da insana ait olamayacak kadar büyük bir ayak izi. Sanırım şüphelerin yerini korku ve endişe aldı. Gitmeyi düşünenler ve burayı terk edenler bile var.
Ama… Ben nerdeyim? Beni buraya kim getirdi ve neden bu kadar çok uykum var?
-Onu tanıyorum, ismi Elanor. O, benim kızım. Seni de tanıyorum yaşlı Big Daddy. Emin ol, sürekli olarak takip ediliyorsun. Hem benim tarafımdan, hem de Big Sister tarafından. Biliyor musun? Big Sister, senden daha güçlü…
Bioshock’da yaşananların ardından tam 10 yıl geçmiştir ve su altında yaşam devam etmektedir. Subject Delta, yani Rapture’daki ilk Big Daddy’i kontrol ediyoruz bu kez. Hatırladığımız ve öğrenmek istediğimiz bilgiler için taban tepeceğiz. Zaten Big Daddy’miz tam anlamda bir yaratık değil, prototip ve hâlâ insan.
Andrew Ryan’ın evine tekrar adım atarken heyecanlanmadım desem, yalan olur. Loş ışıklarda parlayan seramikler, eskileri anlatan müzikler ve camdan bakıldığında, en az içerideki kadar renkli olan okyanusu görmek, beni fazlasıyla etkiledi. Kısa süreliğine misafirmiş gibi hareket ettikten sonra, Big Sister ile karşı karşıya geliyoruz. İşte yeni oyunun en dikkat çeken ismi. Kendisinden korkuyla söz edilen, küçük kızları kaçıran ve Big Daddy’lere karşı büyük tehlike oluşturan canlılar. Kısaca bahsetmek gerekirse Big Sister, Little Sister’ların evrime uğramış halini temsil ediyor. Sırtında yer alan kafesi sayesinde yük taşıyabiliyor, fit yapısı sebebiyle de çok hızlı hareket edebiliyor. Ayrıca telekinesis sayesinde etraftaki nesneleri düşmanlarına fırlatabiliyor. Bu durum, tabii ki bizim için endişe verici. Yine de şimdilik bu gerçeği bir kenara bırakalım ve okyanusa doğru açılan kapılardan ilerleyelim.
“Andrew Ryan, ay ışığında keyif yapıyor.”
Bir kız arıyoruz. Kim olduğu hakkında bilgi vermeyeceğim, oynadığınızda zaten göreceksiniz. Bunun yanı sıra zihnimizin tozlu sayfalarında unutulmaya yüz tutmuş detayları ortaya çıkararak, sorulara cevaplar bulacağız. Rapture, Lamb isimli bayan tarafından yönetiliyor. Çeşitli bant kayıtlarını dinleyerek yeni görevler elde edebiliriz. Macera boyunca birçok kişinin seslerini dinlemeliyiz. Kimisi bir kapının şifresiyle, kimisi Rapture’un geçmişiyle, kimileri de kayıp kızla alakalı. Özellikle Lamb’ın ses kayıtları sinir bozucu olurken, şehrin kurucusu Andrew Ryan’ı dinleyebilmek şaşırtıcı.
İşte benim Big Daddy’im
Karakterimizin sağ elinde devasa matkap yer alıyor. Sol eliyle de çeşitli plazmid ve tonikleri kullanabiliyor. Eğer mouse’la tek tık yaparsak, matkabı karşımızdakine savuruyoruz. Eğer tuşa basılı tutarsak, matkap çalışıyor ve deyim yerindeyse kıyım gerçekleştiriyoruz. Süreklilik için benzine ihtiyacımız var ve onu da çevreden tedarik edebiliriz. Hantal olarak hareket etsek de, zıplayabiliyor ve eğilerek ilerleyebiliyoruz. Akıl sınırlarını çoktan terk etmiş ve düşünmeden hareket eden Rapture sakinleri, özellikle aynı anda saldırdıklarında bizi zor durumda bırakıyorlar. Bu zorluklardan kurtulmak için elimizdeki tüm imkânlara başvurmalıyız. Suya elektrik vererek rakiplerimizi sersemletebilir, telekinesis enerjimizi kullanarak çeşitli nesneleri onlara karşı kullanabiliriz. Onlar da boş durmuyor ve fazla hasar aldıklarında kaçarak sağlık istasyonlarına ulaşmaya çalışıyorlar.
Silah, plazmid ve toniklerden kısaca bahsedelim:
Matkap (Drill): Karşımızdakini savurmak ve yüksek hasarlar vermek için bire bir, ama çoklu saldırılarda ve özellikle büyük cüsseli düşmanlarda fazla etkili olamıyor. İlk Bioshock’ta Big Daddy’in gelip, Little Sister’a sataşan adamı nasıl da duvara çivilediğini hatırlayın. Artık bunu ve dahasını siz de yapabilirsiniz. Ek olarak bu silahı, özel güçlerinizle de kombine ederek hasar seviyesini artırabilirsiniz.
Pompalı tüfek (Shotgun): Her FPS oyununda olduğu gibi Bioshock 2’de de pompalı tüfeklerin önemi büyük. Özellikle çift başlıklı shotgun, tasarımı ve verdiği hasarla ön plana çıkıyor. Yakın mesafelerde kullanmalısınız. Ateş ettiğiniz esnadaki dolgun ses ve doldurduğunuzda oluşan görsellik, muazzam seviyede.
“Maketler de aşık olabilir.”
Makineli tüfek (Machine Gun): İlk yapımdaki Thompson’ın sesini alan bu silah, yakın mesafe seri atışlarda çok başarılı. Menzil büyüdükçe etki düzeyi de azalıyor.
Zıpkın (Spear Gun): Sinsi saldırılar için bundan daha iyisi olamaz. Rapture sakinleri kendi aralarında konuşurken, T tuşuna basarak nişan alın ve tetiği çekin. Bu silahtan çıkan ok, sahibine varınca onu direkt olarak duvara çiviliyor. Duvarla arasında 5 metre mesafe olduğunu varsayalım. Ateş ettiğinizde, karakterler okla beraber duvara kadar uçuyor.
Perçin tabancası (Rivet Gun): Mermiler, düşman vücuduna saplanmasıyla birlikte harekete geçiyor. Tek atışlar halinde saldırabilirsiniz.
Bomba atar (Launcher): Diğer silahlara göre cephane bulmak daha zor. Devasa düşmanlara karşı yüksek hasarlar için tercih etmelisiniz. Kesinlikle çok zor durumda kalmadıkça kullanılmamalı.
Her silahı, özel güçlerle kullanabileceğimiz gibi, geliştirme istasyonlarına giderek onları upgrade yapabiliyoruz da. Böylelikle daha fazla mermi kapasitelerine ve daha yüksek hasarlara ulaşabiliyoruz. Bunun yanında, hepsi için birden fazla farklı mermi türü olduğunu da belirtelim. Farklı mermiler kullanmak için mouse’unuzun orta tuşuna basmanız yeterli. Tabii ki cephaneniz de varsa.Özel güçler ise, oyuna muhteşem bir hava katıyor. Plazmid ve toniklerimiz çok önemli. Tabii ki silahlarda olduğu gibi, bu güçleri de aşama kaydederek elde edebiliyoruz. Q tuşuna basarak güçler arası geçiş yaparak, ana uygun saldırı çeşidini belirleyebiliriz. Elektrik oluşturma, alev saldırıları, hortum ve telekinesis gibi özellikler, bu sınıftaki başlıca yeteneklerden. Favori gücümü, yazının sonuna doğru açıklayacağım.
Hikâye boyunca görevlerimizi yerine getirebilmek için silah ve özel güçler şart. Bunları da elde edebilmek için para ve çevreden toplayacağımız eşyalar gerekli. Öldürdüğümüz her karakterin üzerini, masaları, dolapları, çöp kutularını ve daha aklınıza neler gelirse aramalısınız. Böylelikle yiyecek, içecek, tonik, para ve benzeri değerli eşyaları stok yapabiliyoruz.
Sağlık istasyonuna giderek, sağlık seviyemizi yükseltebilir, kombine makinelerine uğrayarak da tonik ve plazmidlerimizi birleştirerek daha güçlü saldırı çeşitleri elde edebiliriz. Hortum özelliği ve alev saldırısını birleştirdiğinizi düşünün. Oluşturacağınız alev rüzgârları, rakipleriniz için kaçınılmaz sonu getirebilir. Her zaman paralı gezecek değilsiniz haliyle. Şimdi de sırada hack yöntemi var. B tuşuna basarak işleme başlıyoruz. Sola doğru hareket eden imleci, yeşil barların üzerinde tıklamalıyız. Oldukça dikkat etmeliyiz, çünkü her hata yaptığımızda, güvenlik sistemi devreye girebilir ve sağlık seviyemizde düşüşler olabilir.
“Hatırladınız mı? İlk oyunda düşen uçak.”
Sözü gelmişken bazı bölgelerde güvenlik cihazlarının kurulu olduğunu belirtelim. Hemen tepki vermiyorlar, ancak bekleme sınırı dolduğunda nöbetçi robotlar üzerinize doğru geliyorlar. Peki, engellemek için ne gerekli? Cevabım hack silahı olacaktır. Bioshock 2’yle birlikte gelen yeniliklerden biri de bu silah. Böylelikle uzak mesafelerden güvenlik cihazlarına ateş ederek onları kontrol edebiliyorsunuz. Robotların üzerinize doğru geldiğini düşünün. Eğer silahınızı geliştirmişseniz, tek atış yapmanız bile yeterli. Otomatikman sizin yanınızda yer alacak ve yerinize düşmanlarınıza ateş edecekler.
Bioshock 2 için ilk detaylar gelmeye başladığında, Rapture dışında da yer alabileceğimiz söylenmişti. Kimilerimize göre bu, Big Sister’ların uğradığı kasabaydı. Hayır, okyanus dışına çıkmıyoruz, ama diğer Big Daddy’lerin yaptığı gibi şehri çevreleyen sularda gezebiliyoruz. Bu dakikalar, gerçekten oyuncuları büyülüyor. Su altındaki bitki örtüsü, canlılar ve yapıların suda esneyen görüntüleri çok hoş. Benim küçük kardeşim
Ve biraz da Little Sister’lardan konuşalım. Küçük sevimli dostlarımız, bizim için çok önemli. Adam maddesine sahip oldukları için maddi olarak büyük gelirler elde edebiliriz. Fakat bu konuyu farklı yöntemlerle halletmeyi düşünüyorsanız (ki öyle yapmalısınız), küçük kızlarla arkadaş olabilirsiniz. Beraber hareket ediyor ve gösterdiği noktalara giderek adam maddesi bulabiliyorsunuz. Little Sister’lar, adam maddesini alabilmek için kısa süreliğine uğraşıyorlar. Bu dakikalarda da etrafı düşmanlar çeviriyor. Biz de Big Daddy olarak, gelen saldırıları püskürtmeli ve işlemin sağlıklı tamamlanmasına zemin oluşturmalıyız. Ek olarak Little Sister’ların, Big Sister’ların yaklaştığını hissedebildiğini söyleyelim. Düşmanlarımız her zaman zayıf canlılardan oluşmuyor. Fazlasıyla iri ve güçlüleri de var; diğer Big Daddy’ler mesela. Özellikle yaptıkları hızlı saldırılarla hakkımızdan gelebiliyorlar.
Öldünüz diyelim. Üstelik bölümü de kaydetmediniz. Endişeye hiç gerek yok. Çünkü yapım, Vita Chamber cihazları sayesinde, sizi bölgeye en yakın noktadan mücadeleye tekrar dahil ediyor.
Bioshock 2, sizi her yönüyle içine çekiyor. Ara ara karşımıza gelen eğitim videoları bile zamanın tekniklerine uyularak hazırlanmış ve çok eğlenceliler. Eğer çevreye dikkatli göz atarsanız, ilk oyundaki olaylarla ilgili bazı fotoğraflarla da karşılaşabiliyorsunuz.
“Big Sister’ların da oyuncakları varmış.”
Tekrardan Lamb ismine geri dönmek istiyorum. Bu bayan, sizin için baş belası, acılı bir anne veya her şeyin sorumlusu pozisyonundaki tek kişi olarak görülebilir. Bu durum, kişinin bakış açısına kalmış. Eğer ki en azından orta düzey İngilizce biliyorsanız, Lamp hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olabilir ve Bioshock 2’den alacağınız zevki daha da artırabilirsiniz. Bir ipucu vereyim; Lamp’ın “kızım” dediği kişi, aslında sizin de kızınız. Peki hangisi doğru veya arada ne gibi bir bağ var? Bu gibi detaylar için Rapture’u ikinci kez ziyaret etmelisiniz.
Big Daddy, Little Sister ve Big Sister: Ekip çalışması
İlk oyunu oynadıysanız, kısa süreliğine Big Daddy kostümü giyerek ilerlenebildiğini hatırlayacaksınız. Yapımcılar, iki numaralı üyede çok yönlülük unsurunu bence muhteşem kullanmış. Yine fazla detay vermeden belirtiyorum; Bioshock 2’de Little Sister’ı kontrol edebiliyoruz. Sadece bununla da kalmıyor, gizli kalan çoğu yönü ortaya çıkarabiliyoruz.
Finale doğru yaklaşırken, Big Sister’ların (en azından birinin) düşman olmadığını anlıyoruz. Bu da bize yardım olarak geri dönüyor. Böylelikle mücadelelerimiz esnasında bu plazmidi kullanırsak, bize yardımcı olarak Big Sister geliyor ve etrafı darmaduman ediyor. “- Unutma. İhtiyacın olduğunda beni çağırman yeterli.”Sürekli Rapture’da geziniyoruz, peki tasarımlar kendilerini tekrar etmiyor mu? Tabii ki ediyor, ama bu durum göze batmıyor. Çünkü dikkat çeken o kadar farklı ve orijinal tasarım var ki, siz eksileri ararken, sürekli biraz daha farklı görüntülerle karşılaşıyorsunuz. İster istemez görevleri bir kenara bırakıp, çoğu kez etrafı gezdiğim oldu.
Bioshock 2’de yeniden düzenlenmiş Unreal 2.5 motoru kullanılıyor. Görsel olarak ilkinden büyük farkları yok. Saçma ölüm animasyonları önemli ölçüde düzeltilmiş, ancak özellikle karakter tasarımları detaylı değil. Bununla beraber objelere yaklaştıkça, detay seviyesinden yoksun olduklarını görüyoruz. Bu gibi eksiler, her şeye rağmen görsel kalitenin iyi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Sesler, tek kelimeyle mükemmel. Karakter diyalogları, Big Daddy’lerin hırıltıları, ayak sesleri, Little Sister’ların tatlı konuşma tonları ve dahası mükemmel. Aynı şekilde dönemi yansıtan müzikler de atmosfere göre ayak uyduruyor ve büyük övgüleri hak ediyor.
“Yine ilk oyundan bir kare. Plazmid enjekte ederken.”
1. Geleneksel Rapture turnuvaları
İlkinde olmamıştı, ama ikincisinde ha oldu, ha olacak derken, çoklu oyuncu modları doğrulandı. Bioshock 2’yi Games for Windows hesabınız üzerinden en fazla 10 kişiye kadar multiplayer olarak oynayabiliyorsunuz. Daha önce Unreal Tournament’i geliştirilen Digital Extreme tarafından hazırlanan multiplayer kısımda, ilk Bioshock’da yaşanan olayların 1 yıl öncesine gidiyor ve iç çatışmalara şahit oluyoruz. İşte deneyebileceğiniz modlardan bazıları ve kısa açıklamaları:
Capture the Sister: Aslında Capture the Flag modundan söz ediyoruz. Bilindiği gibi bir takım bayrağı korurken, diğeri de onu ele geçirmek için uğraşır. Bu kez bayrağın yerine Little Sister’ı koyun ve mücadele başlasın.
Last Splicer Standing: Rapture’un çılgın sakinleri, bu kez gerçek kişiler tarafından kontrol ediliyor. Öldürüldüğünüz takdirde, bölüm bitmeden mücadeleye adım atamıyorsunuz. Amaç, hayatta kalan tek kişi olmak.
Civil War: Team Deathmatch özelliklerini bire bir barındırıyor. Oyuncular iki takımda toplanıyor ve birbirlerine karşı üstünlük kurmaya çalışıyorlar. Zaman bitiminde en çok puanı toplayan takım, galip geliyor ve ödül puanlarının da sahibi oluyor.Turf War: Bu modda da iki takım var ve haritada belirtilen noktaları en uzun süre elinde tutan ekip kazanıyor.
Adam Grab: Haritada bir tane Little Sister var ve onu kim ele geçirip uzun süre koruyabilirse, Adam maddesi kazanıyor. En çok puan toplayan birinci oluyor. Team Adam Grab modunda da bu kez takım olarak hareket ediyoruz.
Tabii ki özel güçlerinizi ve silahlarınızı, multiplayer modlarda da kullanabiliyorsunuz. Bunlardan bazılarını oyuna başlar başlamaz, bazılarını da seviye atladıkça kazanacaksınız.
Ek olarak kullanıcılar her seferinde haritanın farklı noktalarına yerleştirilecek Big Daddy kostümlerini bulabilirlerse, mücadeleye böyle dahil olabiliyorlar.
“Siz siz olun, yine de ihtiyaç molası vermeyi ihmal etmeyin!”
Rapture yok olacak, ama Elanor benim vücudumda yaşayacak
Elime ulaşır ulaşmaz başına kurulduğum ve bitirmeden kalkmadığım yapımı, 7 saatte tamamladım. Senaryo o kadar güzel işlenmiş ki, hiç sıkılmadan devam ettim ve sonunu getirdim. Açıkçası daha uzun olabilirdi. Final itibariyle kafanızda yeni soru işaretleri belirebilir, benden söylemesi. Ayrıca size iki seçenek sunuluyor, seçim size kalmış. Senaryo modunu tamamladıktan sonra multiplayer modlara da göz atmakta yarar var.
Yıllardır geliştirilen oyunları, çok kısa sürelerde tamamlayabiliyor ve hemen ardından yenisinin gelmesini istiyoruz. Belki de acımasız davranıyoruz, bilmiyorum, ama yapımcılar da böyle güzel oyunlar yaparak tatlarını damaklarımızda bırakıyor. Biz de haklı olarak yeni devam oyunlarını beklemeye başlıyoruz. Hatta ben başladım bile. Bioshock 2, kesinlikle çok kaliteli ve oynanması gerekiyor.
Bioshock 3’ün çölde kurulan bir ütopyada geçmesi dileklerimle…
“-Güle güle Elanor. Annen seni bekleyecek.”