Editör Arenası

Bir Yaz Daha Geçti

Gerçekten de bakıyoruz ki bir yaz daha geçmiş. Sonbahar kapımızda pusuya
yatmış, okullar açılmış, yollara dökülen insan sayısı artmış. Hatta çıkan oyun
sayısı bile arttı. Geçtiğimiz yaz aylarına baktığımızda, özellikle Ağustos
ayında neredeyse bir elin parmak sayısından az oyun çıktı ve aralarında güzel
diye tabir edebileceğimiz çok az oyun vardı. İnceledik, gösterdik oyunları.

Amaaa ne zamanki tatil bitti insanlar tatil havasını unuttu, baktık ki oyun
piyasasına bombalar yağmaya başladı. Önümüzdeki günlerde ise bu bombardıman
artacak gibi görünüyor. En büyük örnek ise birkaç gün önce çıkan demo sürümü ile
oyuncuları büyüleyen Age of Empires 3 oldu. Merakla beklenen bir oyun olduğu
kesin.

Peki bunlar olurken yazarlarımız ne yaptı, hiç merak ettiniz mi? Neler
oynadılar, neleri beklediler, neler onları üzdü, sevindirdi? Bunu düşünerek bir
yazı hazırladık. Ancak bu sefer hepsinden farklı olarak 5 adet soru seçtik ve
deli gibi çalışan yazarlarımızı 2 dakikalığına bilgisayarlarından ayırıp
sorularımız yönelttik. Onlar için vakit kaybı yarattık belki ama sonuçta
eğlendik. İşte geçtiğimiz yazın raporu ve 5 ahiret sorumuz.

1) Koca yaz da böyle bitti tatil sana yaradı mı? Yazılarında bunu görecek
miyiz?
2) Peki bu yaz neler oynadın? En beğendiğin oyun hangisi oldu?
3) Uzun süredir beklediğin fakat çıkmayan bir oyun oldu mu?
4) Bu yaz yaşadığın en büyük hayal kırıklığına hangi oyun imzasını attı ?
5) Koca adam oldun hala oyun oynamaya utanmıyor musun 😉 ?

Anıl İşal

1) Doğruyu söylemek gerekirse bu konuda kararsızım. Bütün yaz
PC’min başındaydım ve günlerimi istediğim gibi geçirdim, ancak yine de şöyle
rahat rahat dinlendiğimi söyleyemem. Olsun böyle de mutluyum ben. Ancak şu
yazdıklarım, yazılarımın kötü olacağı anlamına gelmez aksine gittikçe daha iyi
olacak diye düşünüyorum. Çünkü bu yaz tatile gitmediğimden dolayı hep bir şeyler
yazmaya gayret ettim ve halada yazıyorum bunun bana olumlu katkısı olacağına
eminim.

2) Bu yaz pek fazla bir oyun oynamadım, ama oynadığım oyunlarda
sağlamdı hani. Değişiklik olsun diye Rpg türüne ağırlık veriyim dedim olmadı.
İlk olarak Star Wars: Kotor’u yükledim ve daha önce bırakmak zorunda kaldığım
yerden başladım. Bir kaç gün onla vakit geçirdikten sonra bitirdim, ancak
bitirmez olaydım şok oldum! Sonra ise yine Star Wars temalı bir oyun olar
Republic Commando’yu oynadım gerçekten güzel bir oyun olduğu kanaatindeyim.
Sonlara doğru biraz durulayım dedim macera türü oyunlara başladım Stil Life
bitirene kadar, sıkılmadan oynadım. Ardından ücretsiz dağıtım olmasına rağmen
gayet iyi diğer bir macera oyunu The White Chamber ile devam ettim. Sonra bir
baktım yaz bitmiş. Bunların arasında maalesef seçim yapamıyorum bence oynadığım
tüm oyunlar kendi türünde gerçekten iyiydi.



3) Kesinlikle Stalker
hayatımda böyle heyecanla beklediğim birkaç oyun vardır, Stalker’da bunların
arasında. Hala bekliyorum bakalım ne zamana kısmet olacak.4) Açıkçası bu yaz öyle çok büyük heyecanla beklediğim oyun
olmadı. Her yaz gibi, bu yaz da oyun piyasası açısından fazla hareketli olmadı
diyebilirim. Bu yüzden bu soruya cevap veremiyorum.

5) Daha 17 yaşını yeni dolduran bir kişi olsam da, utanmıyorum,
utanmayacağım da! İnsan sevdiği ve zaman harcadığı şeyden utanır mı? Bence
utanmaz ve utanmamalıdır. Çevrede, “Bak kaç yaşına geldin hala mı oyun?”
diyenler olursa da hiç dikkate almıyorum, siz de öyle yapın. Ancak oyun oynarken
diğer işlerini ihmal etmeyin.

Arda Gündüz

1) Tatil bana yaradı. Yüzüme nur geldi, parmak kası yaptım Winning
Eleven oynamaktan. Zaten kürdan gibi birşeyim, en azından parmaklarım biraz daha
kaslı gözükecek bundan sonra. Yazılarımda görme konusuna gelince, ofisteki PES
maceralarımızı anlatırken, benim futbolda nasıl Aykut ile dalga geçtiğimi görüp,
yazılarıma bunun ne kadar güzel yansıdığını herkes görebilecek.

2) Winning zaten Allah’ın emri. Yazlıkta arkadaşlarla paso
takıldık, zaman zaman birkaç gün üst üste para vermeden çıktım kafeden. Bir de
Fifa Street. Bu oyun sayesinde, kendi futbolumu bile geliştirmiş bulunuyorum ama
yine de oyundaki futbolcular kadar yetenekli olduğum söylenemez. Son olarak da,
hala evimde Second Sight yüklü, ara sıra onla uğraşıyorum, az kaldı bitecek çok
yakında. Bakarsınız belki bu oyun sayesinde de özel güçler sahibi olurum.

3) Duke Nukem Forever diyeceğim. Zaten isminden de belli, sonsuza
kadar bekleyeceğiz gibi gözüküyor. Umarım ben sağken görürüz arkadaşı.

4) Şimdi çok enteresan bir cevap verip bunu nedenleriyle
destekleyeceğim. Winning Eleven beni hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü, onun
başında bütün günlerimi harcayacağımı ve çıkıp bikaç güzel insan (!)
göremeyeceğimi aklımın ucundan bile geçirmezdim. Bu güzel insanlar ile daha çok
vakit geçirebileceğimi hayal etmiştim ama Winning Eleven bunu kırdı attı, bilmem
anlatabildim mi?

5) Oynayanlar değil, yapanlar utansın. Biz üzümü yeriz, gerisini
boşveririz 🙂



Aykut Göker


1) Ne tatili? Hangi tatil? Tatil mi vardı? Yanlış anladım herhalde
ben tatil filan yapmadım? Ne tatili ya? Bilmem anlatabildim mi!?

2) Bu yaz en çok Pro Evolution Soccer 4 oynadım. Çeşitli
takımlarla Master League çok keyifli oluyor. Ayrıca MK ofisinde yaptığımız
turnuvalarda muhteşem geçiyor! Hiç kimse rakibine belirgin bir üstünlük
kuramıyor açıkçası. Kimi zaman ben kazanıyorum, kimi zaman Arda(Arda Gündüz)
kazanıyor. İşte arada sırada da Emre(Emre Günen)’nin de maç aldığı oluyor(!)
Ancak Emre yendimi de fena yeniyor(maalesef tecrübeyle sabit). PES 4 haricinde,
F.E.A.R.’ın demo’su benim için çok keyifli bir deneyim oldu. Zaten oynayanların
hemen hemen hepsi gibi bende oyunu çok beğendim. Halka serisindeki Samara’ya
benzeyen ufak kızın, atmosfere çok büyük oranda olumlu etkisi var. Hatta hala
Sensible World of Soccer 96/97’den başka oyun oynamayan ağabeyim Güneş bile,
F.E.A.R.’ı beğendi. Son olarak Football Manager 2005’den de bahsetmeden
geçemeyeceğim. Sigames’in bu efsane menajerlik serisini her yıl bıkmadan
usanmadan oynarım. Bu yılda böyle oldu ancak, FM 2006’nın çıkış tarihinin
yaklaşması beni FM 2005’ten soğuttu. O yüzden bu aralar Football Manager
oynayamıyorum. Hayretler içerisindeyim(!) 3) Açıkçası beklediğim futbol oyunları var. Ancak onların çıkış
tarihleri genellikle Sonbahar olduğu için uzun süredir beklediğim ancak çıkmayan
oyun olarak aklıma bir tek Hitman geliyor! İlk oyundan bu yana çok büyük bir
keyifle oynadığım Hitman serisi, Blood Money ile büyük ihtimal tavan yapacak.
Öyle ki oyunun açıklanan özellikleri çok heyecan verici… Hitman haricinde
beklediğim bir oyun yok şu sıralar. Ah birde Half-Life: Aftermath çıksa hiç fena
olmaz…

4) Zaten oynadığım 2-3 oyun var. Onlarda gayet iyiydi.

5) Utanmak mı? Sen ne diyorsun! Çoluğun çocuğun yüzüne bakamaz
oldum (!) İnsanlar yolda beni parmakla işaret ediyorlar; “şu varya bu yaşa
gelmiş hala oyun oynuyor” diye. Ardından da gülüyorlar(!) Sokağa çıkamaz
oldum(!) Sokağa bir çıkıyorum, orta çağdaki cadı avı gibi, halk peşimden
geliyor. Ellerde de meşaleler! Çok fena durumdayım. Mağdur oldum. Devlet bana
yardım etsin(!) Benden yaşça küçükler gibi oyun oynayabilmek benim hakkım değil
mi? Buradan yetkililere sesleniyorum(!).. Efendiler… ahn. Kapıyı
kurcalıyorlar! Yok yok binayı ateşe verdiler! İmdaat… Tamam utanıyorum, itiraf
ediyorum utanıyorum(!)

Başar Özcan


1) Tatil yaradı mı bana? Joker hakkımı kullansamda arkadaşıma
sorsam olurmu acaba. Şaka bir yana uzun bir tatil geçiremedim. Ama kısa da olsa
yaptığım tatilde güneş, deniz kum kızların tadını çıkardım. Tatilimin ortasından
gelen, dersaneniz şu saatte şu günde başlıyor konulu mesaj ise tam anlamıyla
tatilime nokta koydu. Tüm bu şartları toplayıp aritmetik ortalamasını
alırsak…hımmm… tatil bana yaramış ve elbetteki yazılarıma bu sevinçli halim
yansıyacak. Hatta yansımaya başladı bile.

2) Bu yaz az ama öz oyun oynadım. GTA: San Andreas ve Knight
Online. GTA en çok beğendiğim ve saatlerce başından kalkamadığım oyun oldu yine.
Tıpkı diğer kardeşleri gibi. Tatile gittiğimde ise, arkadaşlarımın zoruyla
yeniden Knight Online oynamaya başladım. Zevkliydi tüm arkadaşlar birlikte klan
fila kurup pata küte girişiyorduk millete. Fakat ne zaman dersane başladı,
arkadaşlar ayrıldı işte o zaman KO yeniden sıkmaya başladı ve bıraktım. Arada
canım sıkılınca bakarım güzel karakterime.

3) Uzun süredir beklediğim tek bir oyun var aslında. O da Tabula
Rasa. Bilmeyenler için açıkliyim. MMORPG türünde bir oyun ve oyunu yaratan
ekibin başında oyun dünyasında bir ekol olan Ultima serisinin yaratıcısı Richard
Garriot bulunuyor. Ultima bağımlısı olduğu için şu anda beklediğim tek oyun bu.
İlla bir ikinci seçenek isterseniz, söyleyebileceğim oyunun ismi belli. Age of
Empires 3!

4) Yaz ve hayal kırıklığı dediğimizde genelde insanların aklına
bir cevap gelir. Evet belki o da vardı fakat oyun olarak hayal kırıklığı
yaşamadım. Arada birkaç yüz ekşitmelerim oldu fakat onlar sayılmaz.

5) Çok utanıyorum. Utancımda estetik yaptırdım artık 17 yaşında
gözüküyorum :). Utanılacak bir şey yok ama ailemin arad bunu söylemi ile biraz
üzülüyorum. Ben hayatım boyınca oynayacağım ve oynadığımı yazacağım. Kimse de
bunu yapmama engel olamaz.. HeyyytCan Sağlam

1) Benim tatillerim “deniz, kum, güneş” üçlemesi yerine daha çok
“fare, klavye, monitör” üçlemesi karşısında geçtiği için pek de yarar
sağladığını sanmıyorum. O “bütün dertleri tasaları bırakıp güneşlenmek, kendini
engin deniz sularına bırakmak” hayali hala var içimde, ama gerçekleşir mi
bilmem. Bana böyle sorular sormayın kardeşim, hassasım bu konularda! Isırırım,
parçalarım, hrr! 2) Önümde iki seçenek vardı; ya kendimi
Warcraft’in dünyasına bırakacak, ya da guild savaşlarına katılacaktım.
İnternette yaptığım birkaç araştırma ve arkadaşlarımın önerisi sonucunda (tabii,
aylık ücretin olmaması da en büyük etkenlerden biriydi =) ) kendimi Guild Wars’a
adadım. Ne yalan söyleyeyim, koca yaz başka bir oyuna da ihtiyacım olmadı.
Oyunun görevlerinin çok ama çok zevkli olduğunu söylemeliyim, pvp arena’larında
da tanıdık kişilerle oynamak inanılmaz zevkli.

3) Açıkçası yazın oynamak için delicesine beklediğim bir oyun
yoktu ama Godfather çıksa fena da olmazdı hani. Başka da aklıma bir oyun
gelmiyor. (Durun, Duke Dukem Forever’da çıkmadı!)



4) Dedim ya, sadece Guild Wars oynadım. Bazı hit oyunlar dışında(
Battlefield 2, Dungeon Sige 2) hiç bir oyuna el sürmedim desem yalan olmaz.

5) Utanıyorum! (yalan!) Utancımdan topluluk içine çıkamıyorum!
(daha da yalan!) Ölmek istiyorum! (kuyruklu yalan!)

Emre Günen


1) Daha başlar başlamaz, insanın moralini sıfıra indirecek bir
soru sorulur mu yahu? Evet, tatil bitti. Bir sene boyunca, “Şunu yapacağım, bunu
yapacağım” dediğim 3 ay, su gibi akıp geçti. “Tatil yaradı mı?” diye soruyorsun?
“Tatil” dediğin şeyi hergün 15’er dakikadan günde yarım saat, boğazda yapılan
vapur seyahati olarak tarif ediyorsan; evet çok eğlenceliydi. Yok eğer tatili,
Çeşme’nin gece klüplerinde köpük partilerine katılmak olarak tanımlıyorsan;
nerde o günler…

2) Yaz boyunca ofiste olduğumdan bol bol PES4 ve Diablo 2 oynadım.
Eve gittiğim saatlerde ise yazın vasat oyunlarından tadımlık dozlarda aldım. En
büyük baş belam olan WoW’dan tam kurtuldum derken “bir kere de Horde’larla
oynayayım” demem üzerine yine uykusuz gecelere ve sabah ofise geldiğimde kırmızı
gözlere sahip oldum. Sloganım belli; “For the Horde!!!”

3) Aslında çıkmasını dört gözle beklediğim ve ertelenen bir oyun
olmadı. Çünkü fazlasıyla yoğundum ve bir oyunu daha kaldıramazdım. Ancak
Blizzard gibi kırk yılda bir oyun çıkaran efsanevi firmadan çıkacak her oyunu
özellikle de StarCraft: Ghost’u merakla bekliyorum.

4) Bu yaz boyunca Team 6 isminde bir firmanın tam 6 oyununu
oynadım ve hepsi de birbirinden berbattı. Kardeşim bir firma açıyorsun ve çok
kötü bir oyun yapıyorsun. Azıcık ders al be adam! Yaptığın her oyun birbirinden
kötü. Neyse fazla uzatmayayım. Yaz boyunca beklediğim çok önemli bir oyun yoktu,
dolayısıyla hayal kırıklığı yaşadığımda pek olmadı.



5) Hafta sonu
arkadaşlarıma, “yetiştirmem gereken çok önemli bir işim var” dedim. Yapılacak
bir akraba ziyaretini erteledim. Ödenecek faturaları en alt çekmecenin en kuytu
köşesine atıp, telefonumu kapattım. Ve WoW oynayama başladım. Tam 36 saat sonra
sıfırdan başlayıp 29. level’a ulaşmış bir Tauren Shaman’ım oldu. Kısa süreli bir
uyku ve ihtiyaç molasından sonra BattleGround ortamına daldım ve rütbe atlamak
için Alliance kesmeye başladım. İki oda ileride aile fertlerim “Ne olacak bu
çocuğun hali. Bir an evvel başını bağlasak” diye düşüne dursunlar ben halimden
gayet memnunum…Emre Sevimbige

1) Gerçekten de, ne kadar çabuk geçti koca yaz ya. Daha dün
diyordum, off 2.5 ay kaldı diye. Hangi arada geçti bu vakit? Aramızda anlayan
varsa bana da anlatsın. Pek yaramadı açıkçası. Yüzmediğim müddettçe sıcaktan
mayıştım. Yazılarımda bunu görürseniz kötü olur. Çünkü yaz çok iyi geçmedi. Ama
tam tersini yansıtacağım. Tüm M.K ekibi gibi ben de elimden geleni yapacağım.
Hayal edersen gerçekleşir, Alex’in de dediği gibi…

2) Yazın PS 2’me alamadığım oyunları aldım. Mesela Fifa Street…
İnanılmaz bir keyifle günlerce sabahladım. Yine Winning ve Fifa diğer
vazgeçilmezim di. Star Wars’ın PS 2 versiyonunu da ara sıra oynadım. Tabii ki en
çok oynadığım oyun, Football Manager’di. Ne de olsa hayat simulasyonu. Hayatımda
en beğendim oyun Max Payne 2, bu yaz ise(ve hayatımda 2., bu yaz birinci olan)
Football Manager en çok vakit öldürdüğüm oyundu. Bunun dışında hayatımın 3.
oyunu olan Tekken ise, 5. serisiyle, iyice suyunu çıkarma şansını elde
edebildiğim oyunlar arasında. Eddy’yi nasıl alacağımı anlayana kadar epey
uğraştım…

3) Olmaz mı? Max Payne’in yapımcılarından olan, Rockstar’ın yeni
bombası olacak Alan Wake rüyalarıma girmeye başladı bile. Bunun dışında PS 2’me
(veya şanslı olup, hemen ps3 alabilirsem) Godfather’ı almak için de deliriyorum.
Fifa ve Fm 2006 ise, diğer beklediğim oyunlar…

4) Gecikmeli olarak Shrek 2 almıştım. Filmi çok övülmüştü ama
oyunu da bir o kadar hüsran’dı… Aynı geçen sene Spiderman’in Pc versiyonunda
yaşadığım hüsranı yaşadım…

5) Oynamayanlar utansın esas. Bu lafı diyenler ya oyun
oynayamıyor, yetenekleri yetmiyor, ya da; oyunları çocuk işi gibi görüyor. Verin
B.F.2’yi, bakalım ne kadar ilerliyor. Az, çok az??? Hiç bir zaman utanmadım ve
utanmayacağım… Respect…



Erdem Maşlak

1) Yazılarımda daha çok kinimi, nefretimi, cezamı, şahımı ve
matımı göreceksiniz. Koca yaz nereye bitti kardeeeşim!! Asıl biten bir şey varsa
o da benimdir, ben! Yaz okulu denen şey ne illet bir yaratıkmış öyle yaa! Bundan
sonra okul zamanı okul, ders zamanı ders, oyun zamanı da oyundur; bu böyle
biline! Siz ise bunun yansıması olarak yazılarımda alkali feldspat granit,
plajiyoklaz feldspat ve andezit göreceksiniz. Arada kil ve kireçtaşı görürseniz
korkmayın; peşinden gelecek metamorfik ve volkaniklerimin habercisidir onlar.
Şaka bir yana adventure oyunlarında Hüseyin kardeşim ile birlikte yanı başınızda
olacağız. Diğer türlere nazaran bu sene en göz önünde olacak tür adventure
olacaktır; birçok iyi oyun çıkacak, hatta kimileri çıkmaya başladı bile! O
yüzden bunları teker teker inciklemek gerek.

2) Bu yaz geçen seneden oynayamadığım Flatout’u oynadım; en
beğendiğim oyun o oldu. Beğenmememe rağmen Still Life’ı bitirdim, Neocron
evreninde punkcu olup çıktım, öncelerden bitiremediğim Egyptian Prophecy, Legacy
ve birkaç tane daha Adventure Company oyunu da bitenler listesinde yerlerini
aldı. 3) Olma mı?! Duke Nukem Forever’ı halen beklerim. Komedi filmine
de dönse sonunun hayır olacağını düşünenlerdenim; beklemek ve sabretmek lazım.
3D Realms’in hatırına ben hala varım. Runaway 2, iki sene önce yaptığı gibi
yazın ortasında çıksaydı iyi olurdu. Okul başlamadan evvel sonuncu MYST’e
başlayıp bitirsem o da hoş olacaktı; ama oyun piyasaya çıktığında ben
sedimantoloji laboratuarında olacağım muhakkak. Ne yapıp edip onu oynamak lazım.

4) Yaz içerisinde hayal kırıklığı yaratacağını düşündüğüm hiçbir
oyunla karşılaşmadım. Oynadığım her oyunun ne mal olduğunu biliyordum yani; onun
içindir ki hayal kırıklığı yaşamadım diyebilirim. En azından “Ben” kendi adıma
yaşamadım; arkadaşların yorumları nasıldır bilemiyorum (alalaaaa!!!).

5) Utanmıyorum! Derslerime engel oluyor, biliyorum; hatta bu dönem
birkaç tane dersi de alttan alacağım; ama bunu babam gözlerimi açar açmaz
karşıma Commodore 64’ü koyarken düşünecekti. O da yetmezmiş gibi Commodore’umu
götürüp yerine Amiga getirmişti. Günün biri 286 getirdi, ondan sonra 486. Aklım
ermeye başlayınca ilk MMX bilgisayarımı onlara ben aldırdım; sonrası ise
ailemizin kara tarihi olarak süregelir. Utanmıyorum, gene olsa gene yaparım…

Hakan Kabaran

1) Tatil bana yaramadı. Nedeni ise derslerim tabi… En berbat
‘yaz’ımı geçirdim ama ‘yazı’larım ayrı. Onları her ruh halimde yazarım. Ha tabi
oyun incelemelerinden bahsediyorum, kendi halimde yazdığım kısa hikayelerimde
ise karamsarlık arttı.

2) Derslerden arta kalan zamanlarda Rome: Total War, PES 4 ve
Battlefield (demo) oynadım. Ama Battlefield’ın tam sürümünü alamadım, param
yetmedi. Hala daha oynarım demosunu… En beğendiğim ise Battlefield oldu ama
sadece demosunu oynadım tabi =). Yok o sayılmaz derseniz; Rome Total War hayatım
boyunca oynayabileceğim bir oyun!

3) Yazın oyun oynayamayacağımı bildiğim için hiçbir oyunu
beklemedim.

4) Aşk oyunu…

5) Ya gariptir benim ailemden ya da çevremden (arkadaşlarım,
komşular vs.) hiç öyle bir tepki gelmedi. Yani arkadaşlarım desen zaten yarısı
oyun delisi, evde annem bile oyun oynuyor, komşular ise eve geldiğinde beni
göremiyorlar genelde (eve misafir geldiğinde odaya kapanma durumu).

Hüseyin Karaca


1) Ben bu yaz; iş değiştirdim, şehir değiştirdim, yazı yazdığım
siteyi değiştirdim. Şimdi yazınca fark ettimde aşk haricinde hayatımdaki herşey
değişmiş bu yaz. Merlin’de tekrar kendimi buldum. Beni bir kabustan kurtarıp
kabul eden, saygı, sevgi ve dostluk gösteren, kimseye çamur atmadan işini en iyi
şekilde yapmaya çalışarak yaptığı işi ciddiye alan, bütün Merlin ekibine
teşekkür ederim.

Yazılarımda bunu zaten görmüyor musunuz? Aaaaaa çok ayıp…2) Bu yaz yine her yaz gibi macera oyunları oynadım. Still life,
Façade, Echo, Voyage, Nancy Drew oynadım. Eski macera oyunlarımı oynadım. Monkey
Island serisini söyle bir baştan aldım. Sonra bir Full Throttle ve Grim
Fandango. Arada bir Football Manager 2005 oynadım. Ama bu yaz oyun oynamaktan
çok röportaj peşinde koştum. Cyan Worlds’ten Rawa ile Kheops’tan Benoit Hozjan
ile yaptığımız röportajlar bence oldukça önemli röportajlardı.

3) Monkey Island V, Sanitarium II, Grim Fandango II, Syberia III’ü
bekledim. Geçen yazda çıkmamışlardı. Bu yazda çıkmadılar. Gelecek yazda
çıkmayacaklar…Ben hep bekleyeceğim.

4) Benoit Sokal eksikliğinin çok fazla hissedildiği Still Life
kaliteli konusu ve idare eder bulmacalarına rağmen vasat bir macera oyunu olarak
beni biraz hayal kırıklığına uğrattı.

5) Space Invaders ile başladım oyun oynamaya. Sonra Titus the Fox,
Prince of Persia, Fury of the Furries, Another World, Flashback vs. vs. derken
Monkey Island’larla tanıştım. Macera türü devam ettiği sürece bende oyun
oynamaya devam edeceğim


Murat Oktay

1) Tatil mi? O da ne? Gittiğim ertesi günü işe tekrar çağırılmak
nasıl bir duygu bilebilir misiniz? Benim gibi RPG sever adamı FPS’ci yaptılar.

2) Diablo 2 1.10 ve Diablo 2 1.11. Haaa bi de Guild Wars’a
başladım.

3) Evet. Diablo 3’ü bekliyorum ama çıkmayı bir yana bırakın
duyurusu bile yapılmadı daha. Bir de
Avrupa Fatih’inin yeni versiyonunu bekliyorum ama görünürlerde yok galiba.

4) HellForces olabilir. Çok güldürdü beni. Cin Ali serisini
okumaya devam..

5) Oyun mu? Kim ben mi? Haaşşaaaa. Ben sadece arada bakıyorum.
Hele ve hele GTA’ya dokunmuşluğum bile yok.

Ömer Hakan Şimşek

1) Benim zaten tatilden anladığım evde oturup başka hiçbirşeyle
ilgilenmeden sadece bol bol kitap okumak. Her ne kadar sık sık işyerine gitmek
zorunda kalsamda iyi bir tatil yaptım diyebilirim. Ve bu sene yazı üretkenliği
konusunda başarılı bir yıl geçiremedim ama şu an kendimi çok daha zinde
hissediyorum ve bu sene bomba gibi yazılarla karşınızda olacağım. (Murat abi
bakma yüzüme öyle bu sefer ciddiyim 🙂 )

2) Yaz hepimiz açısıdan oldukça kısır geçti. Buna birde sıcaklarda
oyun oynamanın zorluğu eklenince bilgisayar karşısında fazla oturamadım. Genelde
sene içinde çıkmış olan ve bakmaya fırsatımın olmadığı oyunları 1-2 bölüm
oynayıp bıraktım. Starcraft’ın single player bölümünü bir kez daha bitirdim. Bu
yaz çıkan oyunlardan ise son döneme denk gelen “Sudeki” en beğendiğim oyun oldu.3) Dark and Light’ın ve City of Villains’in bu yaz çıkmasını
bekliyordum ama her ikiside ertelendi. DnL daha ileri bir tarihe atılırken CoV
ekimin sonunda piyasada olacak. Şu anda gözlerimi dikmiş betaya katılacağım
zamanı bekliyorum.

4) Kesinlikle Dungeon Siege 2. Evet kötü bir oyun değil ama
beklediğim oyun da bu değildi. Bana ilkinin havasını hiç yaşatamadı. Oynadım,
bitirdim ama sırf eski günlerin hatırına.

5) Yaşımın otuzlara yaklaşması, iş güç sahibi olmam, çoluğa çocuğa
karışmış olmam ve en önemlisi 100 (yazıyla yüz) kilogram ağırlığın üstünde olmam
nedeniyle Koca Adam sıfatını en çok hakeden iki kişiden birisi benim. (Diğerinin
yaşı 40 kilosu 120 civarı. Tahmin edin bakalım kim? 🙂 ) Oyun oynamanın zamanla
geçecek bir hastalık olduğunu sananlar hala, ısrarla oynadığımı gördükleri için
çoktan pes ettiler ve beni kabullendiler. Artık kimse bana karışmıyor. Sadece
tanıdıklar çocuklarına beni işaret edip “Bu abi kadar oturursan bilgisayarın
başında aynı onun gibi patates çuvalı olursun” diyorlar. Şaka bir yana bir buçuk
yaşında olan kızımın oyuncakları arasında mouse ve klavyenin de olması,
utanmadığımın ve oyun oynamaya devam edeceğimin en büyük kanıtı 🙂

Semih Sancar

1) Tatil yaptın mı? diye değiştiriyorum bu soruyu. Hayır tatil
yapmadım, sürekli çalıştım bu yaz. Ver elini inşaatlar, CDshoplar modunda. Fakat
bunun yazılarım üzerinde olumsuz bi etki bırakmasına asla izin vermeyeceğim.
Aslında bu çalışma olayı bana bayağı bir yaradı. Özellikle, çok değerli bir
dostumun söylediği ” Çalışan insan, asla kaybetmez ” sözünün, ne kadar doğru
olduğunu anladım ki bu yazılarıma yansıyacaktır…

2) Pek fazla oyun oynamadım açıkcası ama Dungeon Siege 2 ve SWAT
4’den etkilendiğimi itiraf etmeliyim. Tüm yaz boyunca oynadığım tek oyun Mount &
Blade oldu. Herzaman ordularım ile beraber savaşlara katılıp, düşmana ok
fırlatmak istemişimdir keza bu oyundan bu kadar etkilenmezdim. Fakat herşeyi ile
hayatımı değiştiren bir oyunu belirtmek istiyorum : Vampire the Masquerade,
Bloodlines…

3) Anno 3 1703 – The War. Bu oyunu çok beklemiştim hala çıkmadı.
Gerçi çıkış tarihi olarak kasım ayını gösteriyorlar ama olsun.

4) GTA : San Andreas. Çok şey beklemiştim ama bulamadım. Hala çok
güzel bir oyun ama bir sürü hata var bence, özellikle animasyonlarda ama GTA
gibi geniş ve ayrıntılı bir oyun, bir daha zor gelir piyasa.

5) Hööö? Ben daha 16 yaşındayım. Yapmayın yahu, tamam kardeşim ben
oynamıyorum, mızıkçılık yapıyorsunuz, bırak ya bırak…

Bir Yaz Daha Geçti

İyisiyle kötüsüyle bir yazı daha geride bırakmışız. Ancak farkındaysanız boş da
kapamamışız hiç. Gelişmişiz ve genişlemişiz. Yeni arkadaşları ekibimize
katmışız. Fakat ne olursa olsun bir tatili de yemişiz. Herkese bol oyunlu
günler… Yayında ve yapımdaaaa……Zzzzz…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu