Editör Arenası

Biz ne oynuyoruz? – 2

İlk yazımız ilginizi çok çekmiş olmalı ki hemen devamını hazırladık. Hatta bundan sonraki yazımızda da sizlerin neler oynadığını buraya eklemeye karar verdik. 2-3 cümlede neler oynadığınızı
mektup@merlininkazani.com adresine gönderin.

Murat Oktay: Nedense Palm’de oyun oynamak şu günlerde çok daha eğlenceli gelmeye başladı. Özellikle, Quest of The Hero II, uzun süredir açlığını hissettiğim RPG tarzı için doyurucu oldu. Merak edeneler için:
https://www.questofthehero.com

Ulaş Çögendezoğlu: İşten güçten oyuna zaman mı kalıyor kardeşim?” sorunsalı içinde, bir ara tekrar ve tekrar Unreal Tournament 2004 oynadığımı itiraf ediyorum. Üzerine bir de Manhunt arzusu duyuyorum fakat Silent Hill 4 beklemek daha cazip gibi sanki. Macera dediğin nedir ki? Çözmem lazım, bir görev, misyon olayı.

Can Gülay: Ben hala PES2’de takılı kaldım. MGS3 ve SH4 çıkana kadar da başka bir şeyle ilgileneceğimi sanmıyorum. Ha birde deli gibi Kargo dinliyorum eski yeni demeden, yeni albüm de çıkmadan önce rahatlatıyor insanı.

Tunç Türel: Airborne Assault: Highway to the Reich oynuyorum. Alman tarafinı seçip, müttefikleri Hollanda’dan tekrar ve tekrar çıkarıyorum. Ama bitmiyor, geri geliyorlar, sinirlenmeye başlıyorum.

Ant Köksal: Elleşmeyin benimle. Kına gecesindeyim.

Burak Çelik: Boş zamanlarımda saklambaç, ebelemeç, uzun eşek oynuyorum. Bunun dışında oyun geliştirmekten pek oynayacak vakit bulamıyorum. Şu an üzerinde çalıştığımız oyunlar Need for Speed Thunderground, Age Of Empires The Constructions, Worms Mania ve PainKiller-Paintbrush.

Erdinç Yılmaz: Hitman Contracts’ın kısa olup aniden bitmesinin ardından, eski bir yarış oyunu olan Ballistics’e takmış durumdayım. Delirdiğim durumlarda 1600km hıza çıktığım ve 650km ortalama hız ile yarıştığım oluyor. Painkiller’ı da unutmamak lazım. Zırt pırt açıp oynadığım, bölüm geçip kapattığım nadir oyunlardan.

Emre Günen: Güne “Painkiller” oynayarak başlıyor ve kendime geliyorum. “Colin McRae 4” ile iyice havaya girdikten sonra “FarCry” ile olan birlikteliğim akşam saatlerine kadar sürüyor. Yine sabahlamama neden olacak olan “Ninja Gaiden” in yenimez yaratıkları, göz kapaklarım kapanana dek başımın belası oluyorlar. Güneşin doğması ise, bu kısır döngüyü tekrar başlatmam gerektiğini müjdeliyor.

Arda Gündüz: Far Cry dünyasına içinde kaybolmuş durumdayım ve çıkmak için bir yol alıyorum. Oyun beni aldı götürdü, bir türlü bırakamıyorum. Bitirip tekrar tekrar oynamaktan da kendimizi alamayacağım gibi geliyor bana. Bir yandan da üzülüyorum, cennet gibi ada nasıl bu hale gelmiş diye?

Oguz Kayhan Torpil: Şu sıralar makinemde yüklü bulunan 47 oyunun hepsini de oynuyorum. Fakat en çok zamanımı alan oyunları söylemek gerekirse Collin McRae Rally 04, inanılmaz realizmiyle direksiyon başında beni çok terletiyor. Bunun dışında müthiş grafikleri ile FarCry, ekran kartımın
özelliklerini kullanmak için en iyi seçenek diyebilirim. Eskilerden ise bir türlü bitirmeye zaman bulamadığım Fallout 2 ile zaman geçiriyorum.

Fatih Arpacı: Painkiller ile uzun süreden sonra ilk defa oyun oynadığımı hissediyorum. Fazla ayrıntısı olmayan, akın akın gelen düşmanı öldürdüğüm aynı zamanda görsel olarak mükemmel bir oyun. Tabi tamamen konusuz oyunlar oynamak da kesmiyor, RPG ihtiyacımı da bug’larına rağmen Sacred oynayarak geçiriyorum. Diablo II ve Neverwinter Nights’dan sonra güzel vakit geçirdiğim bir oyun oldu Sacred.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu