Black & White: Creatures Isle
“Tanrıcılık” oynamak ilk başta tuhaf geldiyse de amiganın hala hüküm sürdüğü zamanlarda hepimiz delicesine Populus oynardık. Zamanı için bir şaheser olmasına rağmen oyun içindeki tek atraksyon yer düzenlemek ve büyü atmak olduğu için oyunda ilerledikçe insanın içini sıkıntı kaplardı. Derken Black&White geldi. Sağlam konusu , güzel grafikleri , bir süre sonra insanın kafasına çivi giriyormuş hissi veren “We need offspring! We need offspring!” efektleriyle benim gönlümde taht kurmuştu. Fakat oynadıkça bu oyun da monoton geldi.
Etrafta bir sürü kasaba vardı ve onları ele geçirmek oldukça uzun zaman gerektiriyordu.
En sıkıcısı ise sürekli aynı işleri yapmaktı. Neyseki oyun sadece beş bölümdü ve tam tadı kaçacağı anda bitiyordu.
Ama black&white’ın getirdiği en büyük yenilik , kendi ellerinizle eğittiğiniz yaratığınızdı.
İnsanı şaşırtacak kadar gelişmiş zekası ve üstün öğrenme yeteneği ile oyuna çok güzel bir tad veriyordu. Yaptığınız her hareketi izleyen yaratık her şeyi zamanla öğreniyordu. En önemli görevi olan rakibinizin kullarını etkileme işini sizden öğrendiği büyüler ve davranışlarla daha iyi ve daha hızlı bir hale sokuyordu. Fakat oyun içinde çoğunlukla başınızı kaşıyacak kadar bile vaktiniz olmadığı için onun eğitime gerektiği kadar zaman ayıramıyordunuz. Yaratığınız bir şeyi doğru yaptığında onu severek ve yanlış yaptığında onu döverek onu istediğiniz şekilde eğitebiliyordunuz. Gerçek hayatta evcil hayvanlarda da uygulanan davranış-ödül işlemi oyuna çok güzel adapte edilmişti.Yaratığınızın sizin oynama stilinizden bağımsız ama sizin onu eğitmenizle birlikte yavaş yavaş oluşan bir karakteri oluşuyordu. Siz iyi bir tanrı olsanız bile tamamen kötü kalpli bir yaratığınız olabiliyordu. Yaratığınızın kişiliğine göre dış görünüşü de zamanla değişiyordu. İyi bir yaratık yuvarlak hatlı renkli şirin bir evcil hayvana dönüşürken , kötü kalpli olanının dişleri tırnakları uzuyor şekili biraz değişiyordu.
Evet sonunda Black Isle geldi. Yaratığın çektiği ilginin farkında olan oyun yapımcıları bu oyunu yaratığınız üstüne kurmuşlar. Oyunu kurduğunuzda oyun ilk olarak orjinal oyundaki yaratığınızı alıyor ama isterseniz yeni bir yaratıkla da oyuna başlayabilirsiniz.
Yeni bir kıtaya geliyorsunuz ve burada sizden başka tanrı olmadığının farkına varıyorsunuz.
“Burası tanrılarını kaybetmiş ya da sürgün edilmiş yaratıkların adasıdır. Biz kaybedenler burada varlığımızı devam ettirmek için aramızda asla kırılmayacak bir bağ kurduk”
Kolayca anlaşılacağı gibi oyundaki amacımız bu örgütlenmeye yaratığımızı sokmak.Bunun için değişik bulmacalarla ya da oyunlarla uğraşmakta yükümlüyüz. İlk oyunda da çok hoşuma giden ama çok az olduğu için gıcık olduğum bulmacalar bu oyunda ana konuyu oluşturuyor. Örgütlenmeye ya da kardeşliğe girebilmeniz için yirmi kadar görev yapmanız lazım. Bunlar zaman zaman eğlenceli fakat bazı bulmacalar uzun sürüyor ve kotaramayınca tekrar tekrar oynamak insanı oyuna küstürüyor. İnekle bowling ya da kurtla saklanbaç oynamak size ne kadar eğlenceli gelir bilmiyorum ama işi biraz becerebilirseniz oldukça iyi vakit geçirebiliyorsunuz.
Bu mini görevlerin çoğunu yaratığınız sizin için yapıyor fakat ona istediğiniz şeyi yaptırmak her zaman kolay değil. İlk başta ölüm gibi gelen kontrollere zamanla alışsanız da kamera açısını istediğiniz noktaya getirmekte zaman zaman zorluk çekebiliyorsunuz. Çevreye sürekli başka açılardan baktığınız için oyundaki yerleri bir türlü ezberleyemiyorsunuz ve size gerekli olan bazı objeleri kaybetip bir de onları bulmak için bir sürü zaman harcıyorsunuz.
Oyunun ilerleyen bölümlerinde bir yumurta buluyorsunuz ve içinden TYKE çıkıyor.TYKE da bir tavuk ve sizin ikinci yaratığınız oluyor. Ama bu sefer onu siz sadece dolaylı yoldan eğitiyorsunuz. Tyke sizin yaratığınızın peşinde dolaşıyor ve her şeyi ondan öğreniyor. Tyke her şeyi sizin yaratığınızdan kısa sürede öğrenebilme yeteneğine sahip. Ek olarak insanlara inşaa etmekte yardımcı oluyor ve normalde kağnı hızıyla ilerleyen bu işlemi oldukça hızlandırıyor.
Bitirdiğiniz görevleri tekrar tekrar oynayabiliyorsunuz ve bitirdiğiniz görevdeki yaratıklar ana merkez (tapınak ya da her neyse) de toplanıyorlar. İstediğiniz takdirde yaratığınızı oradaki herhangi bir yaratıkla değiştirebiliyorsunuz.
Oyunda size vadedilen sadece bu örgütlenmeye girmek değil aynı zamanda bilinen tek dişi yaratık olduğunu sonradan öğrendiğiniz Eve ile tanışmak. Eğer bütün görevleri/bulmacaları bitirebilirseniz yaratığınızın ondan bir çocuğu olabiliyor.
Oyunun grafikleri ,motoru ya da seslerinde pek bir değişiklik göremedim , sadece yeni yaratıklar eklenmiş. İlk oyunu severek oynayanlar için tavsiye edilecek kaliteli bir görev paketi.