Blair Witch Project Volume 1: Rustin Parr
Sanırım oyun çözümlerine olan ihtiyacın en büyük sebebi, şu İngilizce denilen lisan. Programcılık bilgim olsa tüm oyunlar için Türkçe altyazı yamaları yapmakla uğraşırdım. Blair Witch gibi puzzle türü oyunlarda İngilizce de yetmiyor , hatta hile bile (abarttım galbaJ). Ama, siz bulmaca çözmek değil de ekşın peşindeyseniz, bu oyun sizi hiç sarmayacaktır. Benim gibiler için, bulduğunuz metinlerde anlatılan, gerçeklerden alınan korkutucu öyküler için bile oynamak yeter. Fekat, daha çok yetişkinlere yönelik bir içerik olduğunu da söylemeliyim. Merak eden herkesin çözebilmesi için HARD PUZZLE modunu yazıyorum. Oyun hakkında fazla bilgi vererek satırları doldurmak istemediğimden hemen ne, nedir türündeki kaygılarınızı gidermeye başlıyorum.
Oyun kahramanımızın adı Doc Holiday. Oyuna deneme bölümüyle başlıyor, yani training bölümü. Yapmanız gerekenler İngilizce bilmeseniz de pek zor değil. Alt yazılardaki komutlara dikkat edin yeter. Training bölümünü halletmeden oyuna başlayamıyoruz ne yazık ki. Training bölümünde karşımızdaki elektrikli sandalyenin üzerindeki pusulayı alıp sağımızdaki kolu çekiyoruz, bu arada Stranger adlı karizma dostumuz birkaç zombi yi temizleyecek. Şimdi koşma ve silah kullanma bölümü, ben “options” tan “always run” seçeneği ile oynamayı tercih ettim. Zombi kardeş görününce, koridorun sonuna koşup oradaki silahı alın ve onu huzura kavuşturun. Geldiğiniz yoldan dönün, fener ve gözlük kullanma zamanı geldi. Bunların yardımıyla köprüyü geçip sağınıza yönelin (bu arada sulardan uzak durmanız öğütleniyor), sağlık çantası, rifle gibi gerekli teçhizatı alın, gelen mahlukat irisini temizleyin, sonra da sağınızdaki odaya girin. Bir nevi labirent içerisinde karanlık dünyanın üyelerini temizlemeniz gerekiyor, “j” ile odanın planını görebilirsiniz ve çize çize yolunuzu bulun, tabii sağ kalmaya çalışarak. Benden tavsiye başarılı her aşamadan sonra quik save yapın (F6). Son iki zombiyi de öldürdükten sonra sinematik başlıyacak asansörden inince soldan ikinci kapıya gidin. Sinematic bitince Stranger’la birlikte brifing odasının önüne geldiik. Albayın odası koridorun sonunda solda, dinleyebilmek için koltuğa gidin, Doc kendi oturur merak etmeyin. Brifingden sonra soldaki odaya girin. Konuşmaları yapın, tezgahın üzerindeki valizi alın veee Blair Cadısı ile ilgili olayı çözmek için Burkittsville Kasabasına vardınııız…
Birinci Gün: Motele geldiik, bi sinematik sonrası odamızdayız (Bence F2 ile hemen kayıt yapın), odada kullanılabilir şeyler olup olmadığını bi kontrol ediverin, radyo ile oynayıp fazla vakit kaybetmeden dışarı çıkıp motel sahibiyle konuşun. Soğutucu dolabının yanındaki deforme olmuş nikel parayı alın (açıkçası ben bir hayrını görmedim, belki atladığım bir şey vardır). Bütün sokakları ve binaları bir bir dolaşın. Ama asıl işimiz Diner’e gidip hoş hatunla konuşmak Burada Peter Durant yani kütüphaneciyi de görebileceğiz. Sohbetin sonunda dışarıdayız, amanın oda ne?! Hava kararmış bile, feci bi şekilde gök gürlemeleri duyuluyor. Daha önce gitmediyseniz hemen kasabanın sonundaki Burkittsville Register’e yani yerel gazeteye gidin, Horace ile görüşüp gazetedeki bilgileri okuyun (anlamıyorsanız da anlamış gibi davranın, çünkü böyle bir sürü metin ile karşılaşıcaaz daha). Motel sahibinin kapısına gidin, size yerel gizemli cadı hikayesinden bahsedecek, zaten hava alaca karanlık olduğundan insan tırsıyor, bi de onun gizemli sohbetini dinleyin tam olsun.
Birinci Gün Gecesi, Doc odasına gelir ve her günün yorgunu insan gibi yatar uyur. Aniden gök gürültüsü ve banyo kapısının kendi kendine kapanmasıyla sıçrayıp uyanır (Bi F2 kaydı daha yapın). Banyo kapısı sıtmalı gibi zangırdamaktadır, Doc cesaretle (benbey ise tırsa tırsa) banyoya gidip ışığı açar. Ula bu ne?! Tuhaf bi mahlukat bi görünüp bi kaybolur. Doc silahlarını alıp, sensor cihazını açar ve dışarıya çıkaaar. Town Hall’e yani şerifin ofisine gider. Sağdaki kapının üzerindeki notu okur, “pazartesiye kadar seyahatteyim” yazmaktadır. Kapının yanındaki yangın baltasını alır. Koridor sonundaki odaya gider, aaa! Şerifte buradadır, arkası dönük olduğundan gidip merabalaşmak isteriz lakin gecenin diğer yüzü pek iyi karşılamaz bizi. Şerif bir zombidir ve bize saldırır. Öldürmek pek kolay olmıyacak tabii ki. Tüh! Unuttum söylemeyi, oyun boyunca ölmek ve yeniden başlamak istemiyorsanız: F10 a basıp “iworkforgod” yazın, böylece ölümsüz olursunuz. Dışarıya çıkın, bir de yağmur başlamış ki iyice ben triplere gireyim diye. Doc’a bütün kasabayı gezdirip zombi olan tüm kasabalıları temizletin. Diner (güzel cafemiz), mezarlık civarı mutlaka temizlenmeli ki kilisenin kapısı açılabilsin. Doc Kliseden içeri girince incilin olduğu kürsüye gider okur (Biraz zor olacak tabii). Dışarı çıkar ve çocuk zombinin peşinden okulun avlusuna kadar gelir, sonrasını arkanıza yaslanıp izleyin.
İkinci Gün: Yahu! Hepsi rüyaymış meğer, Birinci gün bir türlü ulaşamayıp kabusumuza misafir olan şerifi görmeye gideriz. Eh, doğal olarak filimlerdeki tüm küçük Amerikan kasabaları gibi burda da yabancılar pek sıcak karşılanmaz. Doc şeriften yüz bulamaz, hatta bolca da terslenir. Fekat yamağı Deputy Doc’tan hoşlanmış mıdır ne? Yardımcı olacak izlenimi verir. Eh, olayımız farklı olduğundan bilgi toplamak için Diner’ gideriz, fakat sinir bi şahıs olan şerif hemen damlar (şu durmadan kahve isteyen elemana pek takılmayın, oyun boyunca işimize yaramıyor). Doc hemen oradan ayrılıp, yalnız kaldı diye Deputy’nin yanına gider. Derdimiz bir orman haritası alıp işimize devam etmektir. İşte şerif yine damladı. Yardımcısını ve Doc’u fırçalar. Ne yapmalı da bu şerifi oradan uzaklaştırıp ormana giden yolu gösteren haritayı almalı? Doc bu arada okula gidip öğretmen ile konuşup, yaşanan vahşet ve etkileri hakkında ürkünç şeyler dinler. Ormana gidip iç organları çıkartılmadan dönen, fakat diferansiyeli sıyırmış zavallı çocuk Kyle Brody’i motelin arkasındaki evinde görmeye gider. Oradan ayrılıp kütüphanede ısrarla sorular sorup, yerel olaylar hakkında bilgi alır. Sonra da gastecimiz Horace’e gidip Vandalism raporunu alır. “Ü”ye basıp raporu okuruz (Okumazsak çözüme gidemeyiz, anlamasak da bi bakıcaaaz mecburen). Bu iyi bir fikir vermiştir Doc’a. Okula doğru koşarken Benzin de satılan mekana uğrar, sağımızda gördüğümüz boya kutusunu alır ve okula gelir. Girmeden önce save yapın, öğretmen uyuyor olacaktır, uyumuyorsa birşeyleri eksik yapmışsınızdır. Neyse arkasındaki tahtadan bir tebeşir alıp okulun merdivenlerine çıkar. Burası çok önemli; eğer duvarı aldığımız kırmızı boya ile boyarsak, sonumuz hapis ve oyun bitiyor (Aaah, ah! Ben burayı çözene kadar neler çektim bir bilseniz, sonra tahtadaki yazıyı okuyunca insan tebeşir alması gerektiğini düşünebiliyor). Aldığımız tebeşir ile duvara şekiller yaparız. Şerif olayı duyup ofisinden çıkar ve bizde yardımcısından haritayı alırız. Artık haritamız da var, odamıza gidip silahlarımızı alır ve okulun yanındaki kapıdan ormana yollanırız…
Ormana geldiğimizde üst haritayı oluşturacağınız soldaki bölgeye sapıp oradaki yollara öğrenin. Çünkü oyun boyunca girişteki sağ bölge hiç gerekli olmayacak, sadece işi uzatmak için yapılmış, alt haritada ise sağdan sola ilerleyin. Parrs Housedeki mendil çaldırmacadan sonra, artık geriye dönüş vakti ancak, aynı yollardan geriye dönerken kayboluruz, derken her şey eski haline döner, Parr’ın evinin solunda kalan Coffin Rock’a uğrayın. Dönüşte yine ormanda kaybolur Doc. Tabii ki aynı filmde olduğu gibi canlı bir ormanla karşı karşıyayızdır çünkü. Yolu bulmaya çalışırken beliren beyaz baykuşu takip ederek Kızılderili yaşlı bir şaman amca olan Asgaya Gigagei’ nin yanında buluruz kendimizi. Asgaya sihirli güçleri olan ve göremeyeceğimiz şeyleri görmeye yarayan bir Twana verir (Modelini çok beğendim ben de yapiim demeyin, adınız sataniste çıkar iki dakikadaJ). Oyun boyunca farklı işlere yarayan bir sürü twanamız olacak daha. Artık ormanda mücadele başlıyor, önünüze çıkan mahlukatları temizleyin, tekrar kaybolup Parr’ın evinin girişindeki patikada bulacağız kendimizi. Parr’ın evine girişteki dar patikada ağaçlardan oluşan bir yapı var, genelde Twanaları kullanma yerimiz burasıdır, o yüzden gelmiş bulundu Doc. Neyse dönüş yoluna yönleniriz, tam kasabaya girecek iken dev bir akrep ile boğuşur, geri geri kaçarak püsküren silahınızla (enhanced charged) onu geldiği karanlığa havale edip, bu günlük işimizi bitiririz…
Üçüncü Gün: Doc uyanır ve masanın üzerinde yeni bir Twana yapmasına yardımcı olacak deney malzemeleri vardır. Uzatmayalım, damlalık ile 1, 4 ve 6 numaralı sıvılardan alıp metal paralara damlatır, işlem tamamdır. Şimdi sıra Twana için gerekli olan sihirli kelimeyi bulmakta, bunun için karşımıza çıkan sembollerden; ikinci satırdan beşinci, birinci satırdan önce ikinci, sonra da birinci sembolü işaretleriz (siz birde bana sorun nasıl buldun diye, oof of!) Okulun önüne gidip Mary’i daha önce Parr’ın kurban ettiği Emily ile kendi kendine konuşurken buluruz, Emily ise ortalıkta yoktur, Mary’nini derdi kayıp Mr. Brown dır. Konuşmadan sonra hem orman seslerini hem de Mary Brown’un konuşmalarını analiz ederiz. Mary: BASS: 4, TREB: 2, FREQ: 5 ve pitch soldan 2 ve forward. Forest: BASS: 2, TREB: 5, FREQ: 3 ve pitch soldan 4 ve Rew. Sonrada bize hiç yüz vermeyen mini market sahibi Kohl’e gidip yağ alır ve dışarı çıkınca onu kullanıp Twanamızı tamamlarız. Kütüphanede yerel tuhaf olaylarla ilgili olan kitabı inceleriz. Tekrar motel görevlisini yanına gidip konuşuruz, tam odamıza giderken Justine gelip, yeni bir püskürtmeli hayalet kovucu silah verir. Doc, odasına girip silahlarını alır şerifin sohbetine katlandıktan sonra ormana yönlenir. Öğretmen okuldan koşarak çıkar ve bazı çocukların ve seyahatteyim notu bırakan hakimin, bağırsakları çıkartılmış ve vücuduna yazılar yazılmış cesetlerinin market sahibi Daniel Kohl’ün deposunda bulunduğunu söyler. Doc dükkanın önüne gider ahaliyle konuşup ormana doğru sıvışır.
Üçüncü Gün Orman: Doc, ormanda sağa sola ateş ederek Asgaya’nın yanına gelir. Bakın yazmayı unutmuşum, stickman denen çıta mahlukları dağıttıktan sonra yere düşen ışıklı kalplerini alırsanız bi daha canlanmazlar, geç söyledim ama n’apıyım unutmuşum. Asgaya bize Parr’ın evine gitmemizi söyler. Hani odunlardan yapılma bir yapının olduğu bir yerden giriyorduk ya Parr’ın evine oraya gidip Newurgivn Twanamızı kullanırız. Uy anamlar! Parr’ın evi eski haline dönmüş biçimdedir. Silahlara hiç ihtiyacınız yok evde, sağda solda yayılmış olan Parr’ın günlük sayfalarını toplayıp en üst kata çıkın. İkinci kattaki odada bir çanak olduğunu göreceksiniz, buraya onu kullanmak için tekrar geliceez. Bodruma indiğinizde Blair Witch 1 filminin son sahnesini yaşayacaksınız, nereden nereye geldik be… Bu mekanda şimdilik işimiz bitti, dar patikaya gidip gerçek dünyaya dönmeyi umuyoruz. Gel gelelim bu o kadar kolay olmayacak, ağaç yapının üzerindeki Twanayı aldıktan sonra doğru sembolleri bulup, gerekli sözleri söylememiz gerekiyor, yani orman seslerini analiz ederken duyduğumuz “tell-os-mah ın sembolik karşılığını. Karşımıza çıkan semboller içinden, önce 4 sıra soldan ikinciyi, sonra 3 sıra soldan birinciyi ve son olarak da 2 sıra soldan birinciyi tıklarız. Acele etmeyin sorun henüz çözülmedi. Bu arada Kefen Kayasına (Coffin Rock) gidip Mr. Brownie’yi (oyuncak ayımız) alıp gelsek fena olmaz. Şu Parr’ın evini 2 katındaki çanağı gördüğümüz yere gidip, önünde tell-os-mah Twanasını sihire bular ve dar patikaya gidip gerçek dünyaya döneriz. Tam rahatladık derken, hadi bi daha orman değişir. Dar patikadan çıkınca solunuza dönüp düz devam edin, şu stickmanlerin tuhaf bi karışımı ile karşılaşıcaaz. Doc stickman’in çevresindeki tüm taşları tekmeleyerek parçalar (zor olacak tabii ki) ve kırmızı ışıklı kalpleri vurur (vuruyorsanız eğer, kalpler daha şiddetli yanar). Sonra da, Blair Witch 2 oyunun da kahramanı olan Hunter Jonathan Praye (cadı avcımız) ile karşılaşır. Praye di-li geçmiş zamanda konuşmamıza anlam veremez, fakat sonra da anlar ki biz gelecekte halen cadıyı yok etmeye uğraşan hatun bir avcıyızdır.Daha sonra filmi izleyenlerin de hatırlayacağı Robin Weaver bir görünüp kaybolur. Buradan beyaz baykuşun da yardımıyla uzayıp Asgayadan medet ummaya gideriz, çünkü bu belalı orman hakkında anlamadığımız şeyler çıkınca bir bilene danışmak gerekmektedir. Asgaya bize Hec-aitomix denen ormanın gücünün, cadının gücünden de öte olduğunu, cadının ise belaların bir kısmı olduğunu anlatır, geçmişten gelen avcının günlüğünü almak için bizi yine kefen kayasına gönderir Asgaya. Yolda, bizden yardım isteyen bir çocuk hayaletinin takibinde buluruz kendimizi. Günlüğü alıp Asgayaya gideriz. Asgayadan öğreniriz ki, yolda gördüğümüz ve bizden yardım isteyen hayalet çocuğun adı (kanayan çocuk) Bleeding boy’dur. Bizim cadı onu Kızılderililerden kaçırıp, kefen kayasında bağırsaklarını çıkararak (ki tüm diğer çocuklar gibi) kurban etmiştir. Gel gelelim çocuğun ölmesine izin vermeyip, sürekli can çekişmesini sağlamış ve bu şekilde onun sonsuz acısıyla beslenip güçlenme yolunu tercih etmiştir (bırrrrrrrrrrrr! Pis bi durum yani!).
Asgaya Bleedding boy’a gidecek yolu açacak sembollerin ne olduğunu sorar yani, Choo-nohgk-os (belki de fonetik olarak -bizi seç- demektir). Bunun için ise sembollerden 1 satırda soldan birinciyi, 4 satırda soldan ikinciyi ve yine 4 satırda soldan üçüncüyü seçin( Bu sembolleri bir kağıda çizin sonra lazım olacak). Artık Mary’i korumak için kasabaya gitmemiz gerekiyor, çünkü yeni bleeding girl olması ihtimali var. Valla ben savaşmaya girmeden hızla koşma yöntemiyle kasabaya varmayı tercih ettim.
Dördüncü Gün: Kasabaya varan Doc Mary’i nerde bulabileceğini öğrenir ve aynı zamanda öğretmeninde eşi olan rahibin yanına gider. Mary rahibin yanında emniyette gibidir, ancak arka odadaki Kyle’i görmeye gidince ufaklık başına gelecekleri fark edip kaçar. Onu şerifin yanına varmadan yakalayıp içindeki şeytanı çıkartırız. Kyle, bütün her şeyin cadının etkisiyle, yani insanların zihnine seslenerek yaptırdığını anlatır. Kaybolan gazetecimiz Horace Gersten’i de öldürüp sakladığı yeri gösterir. O sırada Rahip Ascot, Mary’i kurban etmek için kefen kayasına götürmektedir, okula varmadan onu yakalarız ve Doc’a tavır koyup kaçarken bıraktığı küreği alıp kafasına vurarak onu bayıltırız (Valla ben kürekle bayıltıp durdurulacağını öğrenmeden önce oyun bu kadarmış deyip bırakıyordum. Çünkü rahibi durdurmak için tabancamla vurmuştum. Yediğim halttan dolayı da hapse atılmış ve oyunu bitirmiştim. Anlayacağınız oyun sizin seçimlerinize göre farklı sonlara sahip. Tebeşirle boyamamız gereken okul duvarını, kırmızıyla boyadığımızda olduğu gibi). Akabinde öğretmen okuldan çıkıp, “kocama n’aptın” diye hesap sorar. Derken şerif gelir, aniden hepsi hayaletlere dönüşürler. Sakın onları öldürmeyin ve birinci günün gecesinin sonundaki olayı hatırlayın (Öldürürseniz vicdan azabından, Doc intihar edecektir ve farklı bir son olacaktır oyunda, ama save yaptıysanız deneyip görün). Hemen ormana doğru yönlenir Doc. Birden ormanın yüzleri dediğimiz, uçan kafalarla karşılaşırız. Ortada ateş yanınca kafalar bize saldırır. Belli ki birşeyler istiyorlar. Oyunun başından beri elimizde olan sigara paketini onlara verip kurtuluruz. Onlar da bize özel güçler verir. Kasabaya dönmeye kalktığımızda Yaşlı bir kadını görür ve onun gittiği yoldan Robin‘in evine gideriz. Bir müddet sohbetten sonra, girişte solda olan adımızın yazdığı kağıdı alırız. Kasabaya dönüp, rahibi darp etmekten suçlanırken Stranger gelip Doc’u kurtarır ve biz FBIdan geldik der. Olan biteni Strangere anlatan bir sohbet eşliğinde ormana dalarız. Bir ara Stranger kaybolur ve biz Asgayaya yollanırız. Onunla da son kez konuşup Choo-nohgk-os sözlerinin sembollerini yeniden işaretleriz. Parr’ın evinin girişindeki ağaç yapını olduğu yere gidip Weaver Twana ve Bleeding boy Twana’ yı kullanıp tuzak kurarız.
Doc, Kefen kayasına gidip kanayan çocuğu alır. Tabii elleri dolu olduğu için Stranger gelip onlara yol açar. Asla öne geçmeden Stranger’i takip ederek tuzağı kurduğu patikaya giderler ve oyun biteeer. İşte hepsi bu…
Puzzle meraklıları için iyi bir oyundu sanırım, özellikle Blair Cadısı filminin perde arkasına ilgi duyanlar için
Benbey oynadı ve iletti, Jülide İngilizce desteği verdi.