Oyun İncelemeleri

Blitzkrieg

Blitzkrieg, yani yıldırım savaşı, Almanların 1939-1941 yılları arasında Polonya, Danimarka, Norveç, Hollanda, Belçika, Fransa ve Sovyet Rusya’yı işgal etmek için kullandıkları savaş stratejisinin adıdır. Blitzkrieg düşmanı hazırlıksız yakalamayı ve durmadan yeni hedeflere doğru ilerlemeyi amaçlayan bir saldırı tarzı olduğu için en iyi tanklar ve uçaklar tarafından uygulanıyordu. Bu stratejinin mucidi olan alman ordusu, en dinamik ve güçlü birlikleri olan panzerlerini, Luftwaffe’ın yani Alman Hava Kuvvetlerinin koruyucu şemsiyesi altında, daha önceden tespit edilmiş havaalanları, köprüler, müstahkem mevkiler, nakliye yolları, tren istasyonları gibi stratejik hedeflere yollardı. Güçlü bir hava bombardımanı ile sersemlemiş olan düşmanın arkadan gelen panzerlerin saldırısına karşı koyma şansı neredeyse hiç yoktu. Kimi zaman hava bombardımanları o kadar şiddetli ve etkili oluyordu ki asıl saldırıyı yapacak panzerler hedefe geldiklerinde ortada saldıracak hiçbir şey kalmıyordu.

Peki elimizdeki “oyun” Blitzkrieg, bu dehşet dalgasının adını almayı gerçekten hak ediyor mu ? Cevabım kesinlikle evet! Strateji oyunlarıyla, özellikle Sudden Strike serisi ile haklı bir şöhrete kavuşan Alman CDV, yine oldukça güzel bir işe imzasını atmış durumda. Oyundaki genel amacımız ise kabaca şöyle. Rus, Alman veya müttefik kuvvetlerden birini seçiyoruz ve dünyanın çeşitli cephelerinde bize verilen şurayı ele geçir, köprüleri, istasyonları korumak, eskortluk veya ortamdaki tüm düşman kuvvetlerini yoketmek tarzı görevleri yerine getiriyoruz. Bu görevleri yaparken çok çeşitli araçları kullanıyor ve her görev sonunda görebildiğimiz istatistikler ile yeteneğimiz ve gösterdiğimiz performans ölçüsünde madalya koleksiyonu yapabiliyoruz.

CDV’nin geçmişteki büyük başarısı olan Sudden Strike’ı oynamış olanlar, Blitzkrieg’ı kurduklarında, oyunun genel görünüş itibariyle Sudden Strike’a oldukça benzediğini farketmiştir. Bilmeyenlere açıklamakta yarar var. Sudden Strike, “quick-fix Real Time Strategy” türü, yani ortamdan maden çıkarmadan ve bina dikip ünite üretmeden, yalnızca oyunun bize verdiği güçleri kullanarak oynanan bir oyundu. Blitzkrieg’da da bu olay sürüyor fakat çok ufak da olsa bir üretim işi oyuna entegre edilmiş. Ancak bu üretim oyunun gerçekçiliğini bozmadan arka planda olan pasif bir iş durumunda. Bu pasif iş de kamyonlar ile yapılıyor. Blitzkrieg’da ise kamyonlar inanılmaz önemli araçlar. Supply truck’lar yalnızca tamirat ve ihtiyaç anında köprü, ejderha dişi (tank engeli), dikenli tel yapan araçlar iken kamyonlar cephane ikmali yapan araçlar konumunda. Ayrıca düşmandan ele geçirdiğimiz toplara mürettabat veren veya siperlere ekstradan asker indirmeyi yine kamyonlar ile yapıyoruz. Kamyonun biten ikmal stoğunu ise ortalıkta duran ve sınırsız miktarda malzemeye sahip depolardan karşılayabiliyoruz. Eğer düşmanınızın kamyonlarını yokederseniz bir süre sonra cephanesiz kalacak olan rakibinizi altetmek çok kolay. 

Menüler Sudden Strike’a benzer bir şekilde ekranın sol altına yerleştirilmiş. Kontroller oldukça ayrıntılı ve doğru uygulanırsa oldukça kullanışlı olan düğmeler var. Buradaki bazı kontrol düğmeleri, mesela piyadeye verebileceğimiz formasyonlar gibi, alt menülere sahip. Bunu ilk gördüğünüzde inanılmaz bir kontrol karmaşasına yaşayacakmışsınız zannedebilirsiniz ama kısayol tuşlarını kullanmayı öğrendikçe fareyle değil de klavye ile emir vermeye başlıyorsunuz. Ayrıca bu kontrol barına eklenen açılıp kapanabilir bir bilgi sütunu ile emir verdiğiniz ünitenin veya karşıdaki düşmanın ön, sağ, sol ve üst zırhını, cephane miktarını, ne tür silah kullandığını görmeniz mümkün.

Oyunda haritayı yine izometrik olarak görüyoruz. Yalnız Sudden Strike’a göre haritaya biraz daha yakından bakıyoruz ve birimlerimizde daha büyük çizilmiş. Sudden Strike’da miniminnacık askerleri bulmak için büyüteçle oyun oynayan biri olarak bu çok sevindirici. Ayrıca tüm görevlerde hava desteği isteyebiliyoruz. Topçu keşif, bombardıman, avcı, yer saldırı ve paraşütçü birlikleri desteğini isteyebildiğimiz hava birimleri. Yalnız bu hava desteğinin de bir sınırı var. Mesela keşif uçağı 4 defa istendikten sonra beşinci istekte gelmiyor. Fakat bu hava desteğinde saçma olan bir şey gözüme çarptı. Bombardıman uçağı gelince düşman da hemen avcı desteği çağırıyor. Biliyorsunuz, o dönemki bombardıman uçaklarında avcılara karşı makineli tüfek yuvaları bulunurdu ve bunlar oldukça etkiliydi. Ancak oyunda bu makineli yuvalarındaki askerler hiç ateş etmiyor ve bombacımız anında düşüyor. Bu da makinecilerin aslında göstermelik olarak orada durduğunu gösteriyor. Fakat oldukça güzel olan bir ayrıntıyı atlamayayım, hava durumu oyun esnasında değişiyor ve yağışlı bir havada uçak çağıramıyorsunuz.

Blitzkrieg’da birimlerin gücü oldukça dengeli bir şekilde ayarlanmış. Mesela Rus ve müttefik tarafı oldukça fazla araç-gereç ve insan kaynağına sahip ama mesela tanksavarları Almanları sadece gıdıklıyor. Buna karşı Almanlar inanılmaz bir zırh gücüne ve etkili silahlara sahip. Bu konuya şu örnekleri verebilirim. Rus tarafıyla oynarken Almanların bir tank saldırısına karşı koyma görevi almıştım. Elimde 2 T-26 hafif tankı, 3 tane orta T-34 ve birkaç tanksavar topum vardı. Almanlar ise bütün kuvvetimi sadece bir tane PzKpFw V Panther ile yoketti ve ben sadece izledim. (Önemli not:Panther, hemen hemen tüm savaş tarihçileri bakımından 2.Dünya Savaşının en iyi tankı olarak kabul edilir ve 2-3 adet Panther, ortalama 2000 metreden 25-30 kadar T-34’ü zarar görmeden yokedebilir-AA) ayrıca yine bir defasında iki T-34 bir T-26 ve 30-40 kişilik bir piyade ile Alman mevzilerine saldırdım fakat o mevzideki bir adet 88’lik Alman topunu maalesef göremedim:) Sonuçta tüm adamlarım telef oldu gitti.(Önemli not2:88’lik 2. Dünya Savaşının en iyi tanksavar-uçaksavar silahıdır. 2200 metrede 30 derece eğimli 6.6 cm.’lik zırhı delebilir-AA) 

Piyadelerin gücü ise Sudden Strike’a göre oldukça azaltılmış ve neredeyse sadece düşman piyadesine karşı etkililer. Sudden Strike’da kalabalık bir piyade grubu ile tanklara saldırırsanız kesinlikle en az 2-3 tank yokederdiniz ancak Blitzkrieg’da tanklara karşı piyade kullanmak fanatik bir kasaplıktan öteye gitmiyor. Eğer şansınız olursa belki paletlerine zarar verebiliyoruz. Ancak hemen her görevde alabildiğimiz topçu (howitzer) veya roketatar (Katyusha) ile oldukça rahat bir durumdayız. Sıkı bir topçu saldırısı akabinde (harita aynı ay yüzeyi gibi oluyor:) tank ve piyade hücumu ile düşmanlarımızı dağıtmak çok kolay. Piyadelerimiz tankların ardına takıp savaşa yollamak gibi çok hoş ve gerçekçi bir ayrıntıyı da gözardı etmemeliyiz.

Blitzkrieg’da oynadığımız görevler kronolojik sırayı takip ediyor. Yalnız burada çok enterasan ve hoş bir görev sistemi mevcut. Diyelim ki Norveç’de Narvik yöresinde çarpışıyoruz. Narvik haritasında çevresinde oynayabileceğimiz 3 görev noktası mevcut ve oyun normalde 2 görevi oynattıktan sonra bize diğer bölüm olan Fransa’ya geçmek isteyip istemediğimizi soruyor. Eğer evet derseniz bu haritaya geri dönme imkanınız yok çünkü oyun kronolojik sırayı izliyor ve o devirlerde zaman makinesi keşfedilmemiş (sanki şimdi var mı be hey Alper:) Ama hayır diğer göreve geçmem derseniz o zaman bu haritanın geri kalan görev noktalarını oynayabiliyor ve tüm noktalar bitince 36 ay birfiil askerlik yapmış er edasıyla teskere alıyor aman yani diğer bölüme geçiyoruz (Ha ha ha bırakırlar mı adamı öyle bir-iki görevle. Dünya savaşı yapıyoruz burada:) O halde burada aklınıza şöyle bir soru gelebilir: “Kardeşim işimiz gücümüz yok mu ? Madem durum bu o zaman her bölümde 2 görev yapıp oyunu kısadan bitiririm.”. Evet belki bitirirsiniz ama sonraki bölümlerde düşman KingTiger ile saldırırken siz de gariban hafif tanklarınızın ve piyadelerinizin yumurta kabuğu gibi ezilmesini de izlemek zorunda kalırsınız. Çünkü bölümlerdeki görevleri oynarken oyun size çeşitli bonus silahlar sunuyor ve görevi yapıp bu silahları kazanıyoruz. Böylece silah portföyümüz gelişiyor ve savaş ilerledikçe gelişen düşman teknolojisine karşı koymanız için bazı çok önemli silahları alıyoruz. Çok güçlü olmak istiyorsanız tüm görevleri oynamalısınız. Kısacası “ne kadar köfte o kadar ekmek” durumu:) 

İlk göreve girerken bize 3 howitzer ve 3 hafif tanktan/zırhlı araçtan oluşan çekirdek bir kuvvet veriliyor. Bu çekirdek kuvvet oyun boyunca bizimle fakat oyun içinde ilerlerken bu birliğin silahlarını çeşitli alternatif silahlarla değiştirmek mümkün. Yani bir T-26 tankını ileride yeni bir T-34 ile değiştirebiliyorsunuz. Burada da çok hoş bir durum var, birimlerimiz savaştıkları ölçüde rütbe alıyor ve bu rütbeleri oyun bitinceye kadar koruyorlar. Fakat diğer oyunlardaki gibi rütbe alanlar tanklar veya toplar değil onları kullanan mürettebat. Deneyimli mürettebatınıza daha gelişmiş silahlar verip onları daha ölümcül hal getirmeniz mümkün. Fakat bu rütbe işi keskin nişancı gibi piyade birimlerinde işlemiyor.

Gelelim grafik ve seslere. Arkadaşlar bu türü hiç sevmeseniz bile en azından grafik ve sesleri için Blitzkrieg alınır ve oynanır. CDV, Sudden Strike’dan gelen grafik deneyimini bu oyun için konuşturmuş ve ortaya mükemmel bir eser çıkmış. Bir kere haritalar mükemmel görünüyor. Evler, ağaçlar, akarsular muhteşem. Ya o birimlere ne demeli utanmasalar tankların üzerindeki birlik sembollerini bile yapacaklarmış. Efektler ise daha bir güzel. Araçlar hareket edince çıkan egzos dumanı bile görülüyor daha ne olsun. Hele o sesler yok mu o sesler. Açıkçası ben oyunun müziklerine hasta oldum. Piyasadaki manken bozması saçmalıklardan sıkılanlar alsınlar bu oyunu ve hemen kurup sadece müziklerini dinlesinler o bile yeter diyorum. Birimlerimizin konuşmaları oldukça güzel ve içinde bulundukları duruma göre değişebiliyor. Mesela keskin nişancımız kalabalık bir düşman grubunu gözetlerken fısıldayarak konuşuyor ama normal yürürken emir verdiğimizde yüksek sesle konuşuyor ve boşta dururken kendi kendine söyleniyor. Ayrıca oyunu LAN üzerinden veya Internet ile oldukça güzel düzenlenmiş haritalarda multiplayer olarak oynamak mümkün.

Peki bu kadar güzel bir oyunun can sıkıcı kısımları yok mu ? Elbette ki var. Ne yapsınlar Allah yapısı değil kul yapısı sonuçta:) Araçlarımız kimi durumlarda sıkışıyorlar ve bazen öyle kördüğüm oluyorlar ki çözmek için quickload farz oluyor. Ayrıca düşmanlar pek zeki değil. Keskin nişancı ile düşmanları vurmaya başlarken adamlar yere yatıyor ama etraflarındaki adamlar ölmeye devam ettikleri halde geri çekilmeyi düşünmüyorlar. Aynı şey tanklar için de geçerli. Topçu ile bulundukları yeri bombalıyorum ama elemanlar sadece durup ölmeyi bekliyor. Ayrıca bir süre sonra oynayış aynı sırayı izler hale geliyor. Ya topçu ile bombalayıp ilerliyor ya da keskin nişancı ile piyasadaki herkesi vurup kısa bir tank saldırısıyla işi bitiriyoruz. Ben tankların filan daha etkin kullanıldığı bir oyun bekliyordum ama tanklar biraz süs gibi duruyor. Hiç kullanmasanız da görevleri rahatça yapabilirsiniz. Oyunda bir anda oldukça fazla ara menü ekrana geliyor ve oyun save alırken hep aynı ada save alınıyor. (Russian Mission Start Auto gibi) tabi bu adı değiştirmek mümkün ama eğer bunu unutursanız işiniz zor. Bir de cephane işi çok garip. Kamyonlarımız 1000’lik ikmal kapasitesine sahip ama bir topçu bataryasına yapılan 30-40 mermilik bir ikmal sonucunda kamyonumuz depoya gidip kendini doldurmak zorunda. Aslında her silahın gücüne göre ikmal miktarında değişim yapılmak istenmiş ama cephaneyi su gibi içen top/roketatar ve tanklar sayesinde o kadar işin arasında bir de cephane ikmalini düzenlemek zor oluyor.

Kim ne derse desin piyasadaki en güzel strateji oyunlarından biri Blitzkrieg. Elbetteki keşke bu denli büyük bir savaş olmasaydı ve bizlerde bunun oyununu oynamak zorunda kalmasaydık. Ama kaderin önüne geçmek çok zor. Bu oyunu alıp oynarsanız sadece kaliteli bir oyun nasıl olur sorusuna cevap bulmakla kalmayacak aynı zamanda o dönemle ilgili bilgilerinizi oldukça geliştirebileceksiniz. Çünkü oyun, içinde büyük bir 2.Dünya Savaşı ansiklopedisiyle geliyor ve oynadığınız görevin tarihsel önemi ve kullandığınız silahlar hakkında ayrıntılı bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Yalnız oyunu oynarken eğer o dönemi yönlendiren kişileri veya olayları yorumlamak isterseniz Joseph Stalin’in şu sözü aklınızda bulunsun:” Bir kişinin ölümü üzücü bir trajedidir. Bir milyon kişinin ölümü ise yalnızca bir istatistik…” İyi oyunlar efendim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu