Bloodline – Demo İnceleme
Call Of Cthulhu, herhangi bir terslik olmazsa Mart ayı içinde piyasaya
çıkacak. Konu olarak bir hayli dikkat çekici gotik ve korkunç bir dünyada
geçiyor. Ayrıca epey denenmemiş fikri beraberinde getiriyor. Bu türde eskilerden
bir aklıma ilk gelen Clive Barker’s Undying’dir. Zamanı için gerçekten korkutucu
ve güzel bir oyundu. Zaten ismi klasikler arasına yerleşti bile. Şimdi bu
zincire bir halka daha katılıyor. Çek bir firmadan gelen Bloodline!
Düşük Model
Bloodline, fps kamera açısından oynanıp, korku ve macera öğelerini
birleştiriyor. Konusu ise şöyle; Bir akıl hastanesinde cinayetler işlenmektedir.
Hastalar vahşi şekilde öldürülmektedir. Cinayetlerin bir katil tarafından
yapıldığı düşünülmektedir ama pek çok kişi çeşitli bahanelerle olayı araştırmak
istemez. Bizde acemi genç bir avukat olarak araştırmayı üstleniriz. Hastaneye
gittiğimizde karşımızda bir katil bulamayız. Onun yerine zombiler
karşılaşıyoruz. Konu yine klasik şekilde karşımıza çıkıyor.
Oyunun demo versiyonu ingilizce değil ve bazı teknik hataları var. Demoda ufak
bir rüya gördükten sonra yatakta kendimize geliyoruz. Uyandığımız zaman çevreye
baktığımızda, karanlık ve kasvetli bir havayla karşılaşıyoruz. Dışardan gelen
gök gürültüsü sesi, kanlanmış duvarlar, loş ışıkla aydınlanmış bir hastane
odasındayız. Oyunun adventure kısmı burada hemen devreye giriyor. Kanla
kaplanmış lavabo içinden şırıngayı alıyoruz. Diğer odaya geçip, dolapta bulunan
şişeyi alıp, diğer kapıyı açtığımızda ilk sürprizimiz karşımıza geliyor. Elinde
bir tornavida tutmuş ve duvara yığılıp kalmış bir ceset. Dışarı çıkan kapıyı
açmamız için bu tornavidayı cesedin elinden almamız lazım. Fakat kaskatı
olduğundan alamıyoruz. İşte burada şırınga ve dolaptan aldığımız şişe devreye
giriyor. Şişedeki sıvıyı şırınga içine boşatıp, onu da ceset üstünde
kullanıyoruz. Sonuç ölü yumuşuyor ve tornavida elinden düşüyor. Bizde onu alıp
odadan güle oynaya çıkamıyoruz. Geri dönüp açılmayan diğer kapıyı açmamız ve
silahı almamız gerekiyor. Geri dönüyoruz silahı alıyoruz ve dışarı hastanenin
koridoruna çıkıyoruz. Hastane koridorunda ilk düşmanlarımızla karşılaşıyoruz ve
buradan da dışarı çıkmak için çevrede bulduğumuz objeleri kullanıyoruz. Demoda
yer alan görevler kısaca bunlardı.
Bu versiyonda en çok dikkatimi çeken şey sesler oldu. Ses efektleri gerçektende
etkileyiciydi. Zombilerin gelirken çıkardığı sesler, aksiyona girdiğinizde
arkada çalan gerilimli müzik, gök gürültüsü sesi, rüzgarla çarpılan pencerelerin
sesi gibi pek çok unsur hoşuma gitti. Özellikle aksiyonda olun veya olmayın arka
fonda çalan müzik insanı germeye yetiyor. Bir korku oyununda özellikle sesler
önemlidir. Bloodline, demo olmasına karşın bunu harika bir şekilde başarmış. Tam
sürümünde ne hale gelecek düşünemiyorum bile.
Grafikler orta seviye seyrediyordu. Bana Quake 3 Arena motorunu hatırlattı.
Çevre konusu da hoşuma gitti ama modellemeler daha iyi olabilirdi. Çizimlerde
bir iki hata mevcuttu. Karşılaştığım ikinci cesedin modellemesi durduğu yer için
büyüktü. Üzerime gelen zombilerin modellemeleri ise fena sayılmazdı. Fakat
üstünde daha fazla çalışılması gerekiyor. Çevredeki kaplamalar bir iki yer
haricinde düzgündü. Bu konuda demo’da birkaç ufak sorun dışında başka bir şey
görmedim. Grafiklerin biraz daha geliştirilmesi lazım. Fakat şu haliyle bile
vasatın üstündeler.Arızaya Sebebiyet
Yapay zeka konusunda pek bir şey söyleyemeyeceğim. Düşmanlarımız son derece
dayanıklı ve güçlüler. Yaptıkları yakınınıza kadar gelip, sizi bir kere ısırmak
ve yumruklamak. Bunu yaptıkları zamanda enerjinizden bir hayli eksiliyor. Bu
kısmı demoya bağlıyorum. Çünkü tabancanızla ateş etseniz dahi zombiler kolay
kolay ölmüyorlar. Düşmanlarınız size vurduğu zaman aynı Doom 3’teki gibi üç adet
pençe izi ekranınızda beliriyor. Sağlık göstergenizi bir kalp oluşturuyor.
Sağlığınız azaldığında kalp simgesi daha çok çarpmaya başlıyor. Bu olay işitsel
olarak ta hissedebiliyorsunuz. Bu özellik oyuncuyu atmosfere sokmak için güzel
fikir.
Bulmacalar doğru eşyayı doğru yerde kullan mantığında. Inventory de bulunan
eşyaları doğru kombinasyonlar ile birleştirip gerekli yerde kullanarak
bulmacalar çözülebilir. Fakar bunu demo’da bulunan iki tane bulmaca üzerine
söylüyorum. Tam sürümde birçok çeşit bulmaca olacaktır. O zaman belki kafa
patlatıp, düşünmemiz gerekebilir. Bu konuda tam sürüm gelene kadar kesin bir
yorum yapmayacağım. Dikkatimi çeken diğer bir nokta almamız gereken bir eşya
yanında veya düşmanımız yaklaşırken sol üst köşede beliren işaret. Bu hoşuma
gitmeyen bir unsur olarak gözüme çarptı. Çünkü oyunun atmosferini bozuyor ve o
havayı dağıtıyor. Bu tür oyunlarda, kullanıcıya çevreyi araştırtıp, eşyaları
kendisinin bulmasını ve düşmanların gelip gelmediğini görmek için dikkatli
davranıp, sesleri dinlemeyi tercih etmesini sağlamalısınız. Çünkü yaptığınız
oyun gerilim ve korku yüklü bunları sağlarsanız, oyuncu o zaman atmosferin içine
girer. Umarım işaret tam sürümde oradan kalkar yoksa oyuna bir balta saplanmak
üzere.
Demonun kendisinde teknik bir hata vardı. Bölüm araları yüklenmesi bir hayli
uzun sürüyordu. Bunun en başta kendi sistemimden kaynaklandığını zannettim.
Fakat internette biraz araştırınca gördüm ki bir çok insan bu durumdan
şikayetçi. Hatta bazı bilgisayarlarda oyunun demosu hiç açılmamış bile.
Moonspell
Eğer teknik hatayı ve şu uyarı sinyalini saymasak Bloodline kesinlikle çok güzel
bir oyun olacağı belli oluyor. Açıkçası bir iki yerde gerildiğimi ve yerimden
hopladığımı iyi hatırlıyorum. Dediğim iki hata tam sürümde olmazsa yeni bir hit
ile karşı karşıyayız. Buna karşın dağıtıcı bir firma bulunamadığından oyunun
çıkış tarihi henüz belli değil. Genelde yapımın demosu yayınlandıktan bir ay
kadar sonra tam sürümü piyasaya çıkabiliyor. Belki Bloodline içinde dağıtıcı
firma bulunup, kısa zaman sonra piyasaya çıkarılabilir.