Borderlands 2
GearBox ve 2K Games firmaları, çevre öğelerine de çok dikkat etmişler. Eskiden görev aldığınız insanlar hareketsizken, artık kendilerine ait animasyonları var. Aynı zamanda çevresel faktörler de düşünülmüş. Çevrenizde gerçekten nefes alan insanlar mevcut. Bunlarla görev ve silah alımı gibi hareketlere girişebiliyorsunuz. Kısacası, bu oyunda yaşadığınız dünya ilk Borderlands’e göre daha gerçekçi.
Bu durumda devreye biz giriyoruz. Vault Hunter adı altında toplanan karakterlerimiz Jack’i durdurabilecek tek güç gibi görünüyor. Bu oyunda diğer oyunlardan farklı karakterlerimiz devreye giriyor. Axton, Maya, Salvador ve Zero adlı 4 adet karakteri kontrol etme şansı yakalıyoruz.
Borderlands 2’yi yükledikten sonraki ilk girişinizde bir animasyonu izlemeye başlıyorsunuz. Oyunda kontrol edebileceğiniz 4 karakterin hepsi animasyonda mevcut ve aynı takımdalar. Bir trene Handsome Jack’i yakalamak için yaptığınız baskında tren havaya uçuyor ve ekran kararıyor. Bu andan sonra karakterinizi seçmek zorundasınız. Bunlar;
Axton: Kendisi bir komando olan karakterimiz, desteğini yanından hiç ayırmıyor. Desteği dediğimiz ise bir arkadaşı ve evcil hayvanı değil. İstediği zamanda çok hızlı bir şekilde kurulabilen turreti savaş alanında onun için büyük bir avantaj.
Maya: Silahlarla arası iyi olan Maya, diğer 3 karakterimizden farklı olarak sadece silah kullanmıyor. Aynı zamanda bir çeşit büyü kullanma yetisi sayesinde, rakipleri için dişli biri olduğunu gösteriyor. Ufak kara delikler yaratabilen Maya ilerleyen zamanlarda çok güçlü bir hal alıyor.
Salvador: Ateş güçü üstüne kurulu olan bu karakterimiz, iki eliyle de silah kullanabilen sınıf. Bir elinizde sniper, diğer elinizde roket atar Salvador rakipleri için can yakıcı bir hal alıyor.
Zero: Suikastçı edası ile hareket eden Zero, bana göre karakterler arasındaki en gizemli kişi. İlüzyon yaratabilme özelliği sayesinde düşmanların kafasını karıştırmak için bire bir.
Oyuna gözlerimizi açtığımızda Handsome Jack’in öldürdüğü Vault Hunter’ları ve pis işlerini sakladığı bir dünyaya gözlerimizi açıyoruz. Karlarla kaplı bir kara parçasında bize ufak bir robot yol gösteriyor. Karakterimiz hikayeye bu şekilde başlıyor. İlk görevimiz bir anda ortaya çıkan bir yaratık tarafından robotumuzun çalınan gözünü bulmak. Bu görevi başarıyla bitirdikten sonra her sınıf için farklı bir görev ve hikaye bizleri bekliyor.
Seviye atladıkça farklı yetenekler bizleri bekliyor. Her sınıfın 3 adet yetenek agacı dağılımı var.
World of Warcraft tarzı dağılıma sahip yeteneklerimizde, isteğe göre puanlarımızı farklı dallara verebiliyoruz. Yeni sistem bize farklı kombinasyonlar yapma şansı da veriyor. Bu sayede aynı karakter ile farklı oynanış tarzlarına sahip olabiliyoruz. Örnek vermek gerekirse Salvador karakteri ile isterseniz canınızı artırıp uzun süre hayatta kalabilirsiniz, isterseniz de silahlarınıza ağırlık verip çok hızlı hasar verebilirsiniz. Oynanış tarzınızı nasil belirlersiniz bu bizi ilgilendirmez, fakat oyunda herkesin kabulleneceği tek kural var: “Hareket eden her şeyi öldürün“.
Online oynanışını anlatmak gerekirse, 2K Games firması ne yazık ki oyun severleri bu sefer yüz üstü bıraktı. Oyunun gerçekten harika bir co-op modu olmasına rağmen deathmatch modu ne yazık ki yok. Bu kadar geniş bir silah seçeneğiniz varken, bu haritalarda sadece yapay zekaya karşı savaşmak ne yazık ki üzücü bir durum almış. Bu arada yapay zeka demişken, diğer oyuna nazaran gelişme gösteren düşmanlarınız arada halen ”beni vurun” diye ortalarda dolaniyor.
Sözün kısasına gelmemiz gerekirse Borderlands 2 FPS severler için gerek oynanabilirliği, gerekse grafikleriyle uzun zaman adından söz ettireceğe benziyor. Alıştığımızdan farklı çizgisel grafikleri ile kendi kulvarında açık ara farkla birinci olan oyun, kesinlikle arşivinizde yerini almalı.
Uzun zamandır beni bu kadar kendine bağlayan bir oyun yoktu. Açıkçası beklediğim kadar iyi olan Borderlands 2, iyi bir oyunda bulunması gereken özellikleri taşıyordu.