Oyun Ön İncelemeleri

Burnout Paradise

Saat sabaha karşı üç ya da bizim deyimimizle gecenin üçü kavramında. Bana monitörümün yanından göz kırpmakta; ben ise demosunu sabırsızlıkla beklediğim seride, birçok acımasız kazaya sebep olduğum oyunun, yeni nesil konsolların gücünü arkasına almış şekilde, bana yaşatacağı deneyimi artık düşünmüyorum. Çünkü bu yazıyı yazdığım sıralarda artık oyunların oyun olmaktan çıktığına, inanmaya başlamış bir insan olarak klavyenin tuşlarına elim gidiyor!

Demo PS3’e indikten sonra kurulumu yaparken, kahve kupama kahvemi doldurup, bir yandan eski Burnout deneyimlerimi aklıma getiriyorum; diğer yandan ise demosunun daha piyasaya çıkmadan evvelki, son videolarını gözümün önüne getirip düşünüyorum nelerle karşılaşacağımı. Burnut’un yüklemesi bitiyor, açıldığında ise inanılmaz güzel olaylar demosuna sürüklüyor.

Bunlardan belki de en önemlisi ve hoşuma giden PSN ID bilgilerinizin, hatta profilde kullandığınız resmin bile demonun oyun öncesindeki ekranda bulunan sesli anlatımda, ehliyet bilgileri olarak işlenmesi. Bir nevi sizin PSN kimliğinizin, aynı zamanda ehliyetiniz olduğunun belirtilmesi çok hoş duruyor. Tabii ki buna aldanacak bir oyuncu olmadığım için anlatımları bile dinlemiyorum. Çünkü biran önce o arabanın kontrolünü elime almalıyım diye cümleleri içten içe kuruyorum.

Oyunun demosundaki “Ben bir demoyum şöyleyim böyleyim” sunumu beni biraz gerse de, yapımcılara saygı gösteriyorum. Nihayet oyunda arabayı kontrolüm altına alıyorum. Gaza yüklendikçe harap ve hasarlı olan aracımın çalışacağını biliyorum, nihayet çalıştırıyorum. Şehirdeki bir tamir istasyonundan geçersem, arabanın tamamen tamir olacağını ve sonrasında ardın sıra gelişecek olayların beni beklediğini Biliyorum. Meraklıların da biraz daha meraklanmasını istediğim için demodaki ufak senaryo benzeri “Şunları şunları yap, şehri keşfet” yazısını burada kesiyorum.

Şehri keşfetmek

Demoya başladığımızda büyük kocaman bir şehrin %5’i kadar sayılacak bir bölgede, demonun geçmesini normal karşıladım. Çünkü görsel açıdan ve etkileşim açısından bugüne kadar gördüğüm tüm araba yarışlarından fazlası vardı. Artık hasar nedir ne değildir az çok biliyorum. Sebebi ise; hızınıza süratinize, hatta arabaların kütlesel ve fiziksel etkilerine göre, kazaların şiddeti yıkıcı ya da hafif şekilde tamamı ile gerçek zamanlı olarak gözler önüne seriliyor. Araba kontrollerinin ve sürüş hissinin arcade olmasının yanı sıra eski model arabaların büyüklük ve ağırlık hissini tamam ile hissediyorsunuz.

Arabanızın ağırlığı yolda giderken, yoldaki çöp tenekeleri ya da uçarak paramparça edip, içinden geçtiğiniz reklam panolarının dağılması ile tamamen gerçek zamanlı olarak hissediliyor; hissediliyor diyorum. Çünkü filmlerden görmeye alışık olduğumuz sahneleri, ağır çekimde gerçek zamanlı olarak yaşamak cidden inanılmaz bir tecrübe. Eğer ortalama 180KM sürat ile düz bir duvara çarparsanız, gerçek hayattaki gibi arabanın arkasındaki kütlesel etkinin, arabayı bir akordeon şeklinde resmen konserve kutusuna çevirdiğini görmek, videolardan çok bunu bire bir gerçek zamanlı yaşamak tabiri caiz ise anlatılmaz yaşanır.

Demoda gidebileceğiniz gaz istasyonu, tamir istasyonu, yarış gibi seçenekler var. Ama cidden işin asıl zevkinin bu olmadığı bir gerçek, çünkü araba ile ben ne yaparımda büyük bir çarpma sahnesi zevki yaşarım diye şehirde son sürat geziyorsunuz. Bir önceki nesilde bile asla az sayılmayan trafik sayısı demo olmasına rağmen gayet iyi diyebiliriz.Oyunda daha önceki Burnout severler için inanılmaz bir görselliğin yanında, arcade havası bozulmamış bir atmosfer var. Cidden tam sürümde inanılmaz deneyimler yaşayacağımız kesin gözü ile bakılabilir. Burnout’taki grafiklerin güzelliği ciddi anlamda biraz fizik etkilerinin altında kalıyor diyebilirim. Bu lafımdan grafiklerin kötü olduğu anlamı çıkarılmamalı, HDR ve gölgelendirmelerin kullanımı sabit frame rate ile çok güzel görüntüler ortaya çıkartıyor. Fakat kullandığımız ve yarıştığımız arabalardaki detay ve poligon zenginliğinin trafikteki arabalar için pek geçerli olmadığı ortada. Yinede fizik etkileri oyun içinde sadece kendi arabamız ya da yarıştığımız arabalar değil, trafikteki arabalar içinde çok tatmin edici düzeyde. Ama özellikle oyunun bugüne kadar amaçladığı fizik etkileriyle, oyuncu üzerinde yaratacakları gerçekçilik hissini tamamı ile yapımcıların yakalamış olması cidden harika. Çünkü çarpışmalar yüzlerce parçanın savrulmasından ibaret değil, gerçek zamanlı hasar modellemesi ile ilk defa oyun dünyasına giriyor diyebiliriz. Örnek vermek gerekirse; 200KM sürat ile giderken attığınız bir taklada arabanın yer ile olan temasına göre takla sırasında hasar meydana geliyor. Bunu ben sayfalarca da anlatsam görecekleriniz yanında bu hiçbir şeydir.

Oyundaki yarış modu ise klasik yapabildiğin kadar Takedown yap bitiş çizgisine 1. sırada ulaşmaktan ibaret, zaten demoda kimsenin yarışacağını zannetmem. Çünkü demo olmasına rağmen gezilebilecek atlanıp kaza yapılabilecek birçok yer mevcut.

Online mod ve EA işbirliği

Burnout’un demosunda aynı zamanda EA sunucuları sayesinde; online olan arkadaşlarınızla, online olarak da bire bir mücadele verebiliyorsunuz. Ama ben tüm uğraşlarıma rağmen bunu başaramadım. Sebebini bilmediğim bir şekilde EA ile ilgili Multiplayer hataları aldım, belki bir yama gelebilir ya da sorun benim internet bağlantılarımda olabilir.

Multiplayer uygulaması ise bugüne kadar ki, en iyi uygulama içeriğine sahip oyunda, belli bir yere geldiğinizde Multiplayer seçeneği size hatırlatılıyor. Sixaxis ile sağ yön tuşu yaptığınızda ekran biraz duruyor, sonra online oyuncuların oyuna dahil edilmesi bekleniyor. Bunların hepsi en fazla 10 saniye içinde oluyor. Ama dediğim gibi bende EA ile ilgili birkaç hata verdiği için bunu başaramadım.

700-800MB civarı bir demo olmasına rağmen online ve genel olarak çıkacak sonuç gerçekten ortada. Demonun serinin önceki oyunlarının ana menüsündeki oyun müziğini kullanması ise çok hoş bir durum. Ben böle ufak tefek detaylara çok önem verdiğim içindir belki de.

Kısa bir zaman sonra yeni nesil konsollar ciddi şekilde fizik etkilerine ve parçalanma sahnelerine sahip harika bir oyunla buluşacak. Criterion Games önceki oyunlardaki başarısını kesinlikle tekrarlayacak hatta katlayacak demememiz için hiçbir neden yok.

Oyunun demosunu PS3 ve Xbox 360 sahiplerinin zaman kaybetmeden indirmelerini şiddetle tavsiye ediyorum ve ekliyorum; 2008 yılının ilk aylarında oyunumuz PS3 ve Xbox 360 için aynı anda piyasada olacak. O zamana kadar online olarak büyük Paradise şehrimizin ufak bir bölümünde iyi vakit geçireceğimize kesin gözüyle bakabiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu