Call of Duty: Modern Warfare 3
“Zakhaev… İşte yeni bir isim daha. Gözünü yükseklere dikmiş ve bekliyor. İmkansız olduğunu belki o da biliyor, fakat hırsı aklından önce davranıyor. Farkında değil belli. Öğrenecek, ama iyi bir yöntemle değil…”
Modern Savaş artık büyüdü ve Üçüncü Dünya Savaşı halini aldı. Yıllar evvel Rus milliyetçilerin Orta Doğu’daki terörist gruplarla yaptığı ittifak, modern dünya için belki de Soğuk Savaş’tan sonraki ilk büyük tehlikeydi. Captain Price yönetimindeki İngiliz Özel Timi ve Amerikan güçlerinin yardımıyla önce Al-Asad, ardından da Zakhaev yok edilmişti. Ancak bu gelişmeler, her şeyin bittiği anlamına gelmiyordu.
Yazımın başında yer verdiğim paragraf, yıllar önce yazdığım Modern Warfare 1’in yazısından bir alıntı. Görüldüğü üzere isimler değişse de, amaçlar değişmiyor. Zakhaev çoktan öldü, ama Modern Warfare 2’de daha acımasız birini tanımıştık; Makarov! Zakhaev’in aksine çeşitli işbirlikleri yapan ve dünya çapında ses getiren eylemler gerçekleştiren Makarov, Üçüncü Dünya Savaşı’nın anahtar ismi ve başlatıcısı olarak tarihteki yerini aldı. Makarov’daki öyle bir hırs, öyle bir zekaydı ki, Amerikan ordusuna mensup General Shepherd’ın yıllar sonra bile “Hain” olarak anılmasını sağlayacaktı. İkinci oyunda onu yakalayamamıştık. Peki ya Modern Warfare 3’de?
Ya hep, ya hiç!
Modern Warfare 3’ü açtığımızda, seride dönüm noktası olarak nitelendirebileceğimiz olaylardan oluşan bir zaman çizgisi geliyor karşımıza. Al-Ashad, Zakhaev, Captain Price, Makarov ve dünya üzerindeki korkutucu etkisi… Videoyu geçiyor ve Modern Warfare 3’ün senaryosuna heyecanlı bir giriş yapıyoruz. Yapım, Modern Warfare 2’nin hemen ardından başlıyor. İkinci oyunun finalinde yaptığımız heyecanlı kovalamaca ve General Shepherd ile yaptığımız mücadelenin etkisi, üçüncü oyunun başlangıcıyla devam ediyor.
***
Price ve Soap, zaten yaralıydı. Peki şimdi ne olacak?
***
***
Gelelim Amerika kanadına. Amerika’nın işgaliyle başlayan Üçüncü Dünya Savaşı, dünya üzerindeki birçok ülkede yaşanan terörist saldırılar ve askeri operasyonlarla giderek büyümektedir. Paris, Berlin, Londra, Somali, Çek Cumhuriyeti, taban tepeceğimiz önemli noktalardan bazıları. Makarov, önemli ülkeleri stratejik noktalardan vurarak zayıflatmayı planlarken, bir yandan da kendi ülkesinin yönetimini ele almak için hamleler yapıyor.
***
***
Modern Warfare 2’deki kanlı havaalanı baskınını hatırlıyorsunuz değil mi? Hatta rahatsızlık oluşturabileceğinden ötürü bölümle ilgili bir uyarı ibaresi de geliyordu ekrana. Benzer olaylara Modern Warfare 3’te de tanıklık ediyoruz. Tabii ki heyecanınızın kaçmaması için detay vermiyorum.
***
Yapım, önceki Call of Duty oyunlarında olduğu gibi çok yönlü ilerliyor. Bir yandan Captain Price ve ekibiyle Makarov’un izini sürerken, diğer yandan Amerika’nın Delta Force ekibine mensup askerleriyle önce işgal altında olan Amerika topraklarını düşmanlardan temizlemeye çalışıyoruz. Price ile olan görevler, genellikle gizlilik üzerine kurulu, iz sürme odaklı olurken, Delta Force ekibiyle adeta savaşa dalıyoruz. Ana amaç tabii ki Makarov’u yakalamak!
Savaş alanı
“İşte Call of Duty’yi bu yüzden seviyorum” diyerek başladım ilk göreve. Video ve diyalogların ardından New York sokaklarında buluyoruz kendimizi. Şöyle bir etrafa bakıyorum da her yerden çığlıklar, her yerden patlamalar duyuluyor. Zaten sağlam bina kalmamış gibi bir şey, bir de üzerine yeni binalar da yıkılmak için can atıyor. Biraz ilerliyorum tozlar sarıyor beni, biraz daha ilerliyorum çatılardan düşen taş parçaları sarıyor etrafımı. Daha düşmanla karşı karşıya mücadeleye başlamadan evvel, önce “Ne olmuş buraya yahu” şaşkınlığında izliyorum etrafı. İşte ilk hissettiklerim tam da böyleydi.
Infinity Ward, savaş atmosferi oluşturmayı çok iyi biliyor. Özellikle Modern Warfare 2’nin ardından ekipte yaşanan sıkıntıların yeni oyuna olumsuz yönde etki edebileceğinden korkuyordum. Yersiz bir korku olduğunu, oynamaya devam ettikçe anladım. Her yerden, farklı tarzlarda, farklı silahlara sahip düşmanlar akın akın üzerimize geliyor. Sadece karadan değil, havadan ve denizden yapılan saldırılar da savaşın en can alıcı noktalarını oluşturuyor. Düşman saldırılarına karşın ekibimizin koordineli hareketleri de çok önemli. Biz karadan ilerliyorsak, eş zamanlı olarak jet uçakları ve helikopterlerden de yardım alabiliyoruz. Tıkandığımız noktada devreye giriyor ve mıntıka temizliği yapabiliyorlar. Yeri geliyor helikopterdeki silah sorumlusu, yeri geliyor AC-130 uçağındaki topçu oluyoruz. Çeşitliliğin olması, biz oyuncuların savaşa birçok farklı yönden dahil olarak daha fazla zevk almasını sağlamış. Zaten Call of Duty bunu çok iyi yapıyor.
Askerler ve sürprizler
Modern Warfare 3’de, önceki oyunlardan tanıdığımız birçok karakter var. Captain Price ve Soap, tabii ki ilk söylenebilecekler. Hatırlıyorsunuzdur Soap, Call of Duty 4’de Price’ın ekibine yeni katılan sümüklü bir acemiydi. Hatta Price, onu ilk gördüğünde ismiyle dalga geçmişti. Ancak kısa sürede güven kazanan Soap, rütbe atlamış ve Modern Warfare 2’de önemli bir isim halini almıştı. Bu yeni macerada onu kontrol etmiyor, daha çok onun yanında operasyonlara katılıyoruz. Dolayısıyla kontrol ettiğimiz yeni bir asker daha oluyor; Yuri. Önceki oyundan Rus dostumuz Nikolai da bizimle. Özellikle Rus dostlarımızın da bulunduğu Price’ın takımında hareket ederken birçok sürprizle karşılaşacaksınız. Benden söylemesi.
Senaryo buraya kadar mı?
Beklenildiği gibi Modern Warfare 3’ün mükemmel bir senaryo modu var arkadaşlar. Tansiyon hiç düşmüyor, devamlı yeni şeyler öğreniyor ve sürpriz üzerine sürprizle karşılaşıyorsunuz. Yine de normal modda oyunu 6 saat gibi bir sürede tamamlayabiliyorsunuz. Belki de süre uzarsa oyunun kendini tekrar etmesinden endişe edilmiştir, ancak biraz daha uzun olmalıydı bence. Tadı damağımızda kaldı desek yeridir. Yine de sıkı bir aksiyon filmini nasıl beğenip defalarca izliyorsanız, işte Modern Warfare 3 de defalarca baştan oynanabilecek bir oyun olmuş.
Sesler ve müzikler
Call of Duty hayatımıza girdiğinden beri bize hep iyi müzikler sunmayı bilmiştir. Nitekim Modern Warfare 3’te de başta ana tema müziği olmak üzere çok güzel melodilerle karşılaşıyoruz. Müzikler için daha önce Final Destination, Fast & Furious, Battle: Los Angeles gibi filmlerde çalışmış, oyun dünyasında da Far Cry 3 ve Need for Speed: The Run’da çalışan Brian Tyler’ı görüyoruz.
Müziklerin yanında karakter seslendirmeleri ve diyaloglar da gayet iyi. Yıllardır Captain Price’a ses veren aktör Billy Murray, yeni oyunda da yerini alıyor. Ayrıca Hitman, Die Hard 4 gibi filmlerden de hatırladığımız aktör Timothy Olyphant, oyunda Grinch isimli karakteri seslendiriyor.
Ve gelelim diğer işitsellere. Yani silah ve ortam seslerine. Infinity Ward, bu konuda köklü bir değişikliğe gitmemiş. Birçok silah sesi, patlamalar ve efektler, önceki Call of Duty oyunlarıyla hemen hemen aynı düzeyde. Battlefield 3’teki keskin ve temiz ses çalışmalarını gördükten sonra Modern Warfare 3 biraz basit kalmış doğrusu.
Grafikler
Infinity Ward, önceki Call of Duty oyunlarında kullanılan Quake tabanlı grafik motorunun biraz daha modifiye halini kullanmış Modern Warfare 3’de. Haritalardaki detaylar genel olarak iyi. Özellikle New York bölümlerinde oluşturulan görsellik, gerçekten muazzam. Motorun gölge-ışık konusunda biraz daha takviye gördüğü anlaşılıyor. Birçok irili ufaklı detay, oyuncuları etkilemeyi başarıyor. Ancak kaplamalardaki düşük detay seviyesi, bazı tasarımlardaki detaysızlıklar da dikkatlerden kaçmıyor.
Special Ops
Spec Ops moduyla seride ilk kez Modern Warfare 2’de tanışmıştık. Normal senaryodan bağımsız bir oynanış sunan bu mod, kişisel becerilerinizle ne kadar hayatta kalıp, seviye atlayabileceğinizi soruyordu size. Modern Warfare 3’de ise Special Ops başlığının altında iki farklı oyun moduna merhaba diyoruz; Survival ve Missions. Anlayacağınız gibi Modern Warfare 2’deki modun aynısını getirmedi yapımcılar karşımıza.
Her iki başlığı da ister tek başımıza, istersek de online olarak arkadaşımızla birlikte oynayabiliyoruz. Survival kısmında, gelen düşman saldırılarını bastırmak ve yeni saldırılara karşı önlem alarak başarabildiğimiz kadar çok hayatta kalmaya çalışıyoruz. Düşman atakları, wave 1, wave 2 olarak devam ediyor. Anladığınız gibi dalga dalga ve her yeni dalgada daha da zorlanıyoruz. Özel zırhlı askerler, intihar komandoları, katil köpekler, hatta havadan düzenlenen saldırılar çıkıyor karşımıza. Her dalgayı bastırdıktan sonra para ve seviyemizde artışlar oluyor. Yeni dalga başlamadan önce de bomba, hava saldırısı, mermi ve silah seçimleri yapabiliyoruz. Bu seçenekler, başarılı oldukça daha da genişliyor tabii ki.
Missions kısmında ise, adından da anlaşılacağı üzere size verilen görevleri yerine getirmeye çalışıyorsunuz. Tabii ki görev yapmak var, bir de görevi en üst dereceyle yapmak var. Hem düşman saldırılarını bertaraf etmeli, hem de belirlenen noktalara giderek sizden istenenleri yapmalısınız. Her iki oyun modunda da rütbe sistemi bulunuyor ve üstte de belirttiğim gibi başarılı oldukça yeni silahlar ve ekipmanları kullanabiliyorsunuz.
Multi Warfare
Daha geçen gün yaptığımız bir haberde, Xbox Live’da haftanın en çok oynanan oyunlarının bulunduğu listeyi size sunmuştuk. İlk iki sırada Black Ops ve Modern Warfare 2 bulunuyordu. Listede başka Call of Duty oyunları da vardı üstelik. Bu basit örnek gösteriyor ki, yıllar geçmesine rağmen multiplayer olarak Call of Duty hala büyük ilgi görüyor. Birçok farklı nedeni olabilir: Perk sistemi insanların hoşuna gidiyordur, anlaşılabilir ve kullanımı rahat olduğu için seviliyordur veya yayımlanan DLC paketleriyle onlarca farklı haritada savaşmak cezp ediyordur oyuncuları. Fakat şunu da rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Modern Warfare 3 de uzun yıllar en çok oynanan oyunlardan biri olacaktır.
Modern Warfare 3’de 16 harita bulunuyor. Birçoğunun büyük olduğunu ve oyunculara farklı taktikler yapabilmek için fırsatlar sunduğunu belirtelim. Hiçbir yer güvenli değil ve sizi uzun bir süre saklayamaz. “Aman şuraya geçeyim de, sotede bekleyeyim” diyorsanız, ancak dediğinizle kaldığınızı göreceksiniz. Çoğu haritayı beğendim. Dar koridorlara sıkışıp kalmayı seven biriyseniz, Modern Warfare 3 sizi zorlayacaktır. Çünkü adım attığınız hemen her noktada av konumundasınız. İlerleyebileceğiniz çok fazla yer var ve bu yerler aynı zamanda size karşı gelebilecek saldırıların da habercisi. Favori haritam ise, Interchange. Bana mı öyle geldi bilmiyorum, ama bu haritada Crash’e benzer bir hava var. Bilmeyenler için Crash, Modern Warfare 1’de en çok tercih edilen haritalardandı. Hatta o kadar ilgi gördü ki, daha sonra yayımlanan bir DLC paketi yardımıyla Modern Warfare 2’ye de gelmişti.
Baktığımızda ana oyun modlarının iki başlık altında toplandığını görüyoruz; Standart ve Advanced olarak. Standart modlar, çok yaygın oynanan Team Deathmatch, Free For All ve Capture the Flag gibi modlar. Advanced başlığı altında ise, daha farklı modlar ve Standart başlığı altındaki oyun modlarının daha gelişmişleri bulunuyor. Bir nevi daha zor ve daha gerçekçiler. Zaten Advanced’daki modları oynayabilmek için belirli seviyeleri geride bırakmanız gerekiyor.
Öldürdün, ama doğrulama yaptın mı? Belki de ölmedi?
Menüdeyiz, kullanmak istediğimiz silahlara şöyle bir göz gezdirdik. Aklınıza gelebilecek hemen her silah var. Ardından sıra, oynayacağımız modu seçmeye geliyor. Seçim yaptıktan sonra diğer oyuncular aranmaya başlanıyor ve sol alt köşede iki harita beliriyor. Sıradaki maçı hangi haritada yapmak istiyorsanız, üzerine gelip oy veriyorsunuz. Modern Warfare 2’de oy vererek sıradaki haritayı atlayabiliyorduk, ancak bir sonraki harita bize sürpriz yapabiliyordu. Şimdi ise, birden fazla tercihimiz var.
Birçok oyun modu 12 kişiye kadar destek verirken, Ground War isimli modu 18 kişiye kadar oynayabiliyorsunuz. Bu oyun türü, aslında diğer bilindik modları altına alıyor ve oyuncu sayısını artırıyor. Dikkatimi çeken bir diğeri de Kill Confirmed. Videolarını sıkça görmüştük zaten. Oldukça heyecanlı çatışmaların yaşandığı bu modda, karşınızdakini öldürmeniz yeterli olmuyor. Öldürdükten sonra askerlerin künyeleri yere düşüyor ve sizin de o künyeleri alarak puan toplamanız gerekiyor. En çok puanı kim elde ederse, normal olarak da o kazanıyor. Bu iki modun yanında, verdikleri sıcak çatışma hissi için Free for All ve Team Deathmatch modlarının favorilerim olduğunu söylemek istiyorum.
Level Warfare
Modern Warfare 3’de seviye atlamanın tonla yöntemi var. Adam öldürürsünüz, arkadaşınızın bir düşmanı öldürmesi için ona yardım ederek asist yaparsınız, bombardıman düzenlersiniz, az ölürsünüz, bayrağı kaparsınız, bölgeyi korursunuz ve daha birçok yöntem.
Level atladıkça yeni silahlar, Perk’ler, Killstreak’ler açabiliyorsunuz. Bu yöntemler yıllardır var zaten. Ancak kullanabileceğimiz ekipmanların çeşitlenmesi ve önceki oyunlarda sorunlara yol açan bazı saldırı yöntemlerinin ortadan kaldırılması oyunculara rahat nefes aldırıyor. Örneğin artık Nuke yok. Üst üste adam öldürerek çeşitli hava saldırıları yine düzenleyebiliyoruz. Helikopter saldırısı, bombardıman, AC 130 gibi örnekler verebiliriz. En çok hoşuma giden bir tanesi, uzaktan kumanda ile yönetebildiğimiz üzerinde MiniGun bulunan araç oldu. Minik bir tank düşünün, ancak üzerinde top değil de MiniGun var. Bir süre boyunca onu sürerek önünüze gelenleri kevgire çevirmek çok hoş.
Ana modlar dedik. Peki ya alternatifler?
Private Match seçeneğine gelip, kendi oyunumuzu kurabiliyoruz. Görüyoruz ki bu başlık altında da “Alternatif” olarak adlandırılan oyun modları var. 18 kişiye kadar destek veren Gun Game (Sadece tabanca ve bıçakla oynuyorsunuz), Juggernaut (Çok gelişmiş zırhlı askerler var), Drop Zone (Gösterilen bölgeleri sırayla korumanız gerekiyor) ve One in the Chamber (Bıçağınız ve silahınızda bir merminiz var), en çok dikkat çeken alternatif oyun modları.
Kısacası Modern Warfare 3, sizi çok uzun süreler boyunca konuk edebilecek birçok farklı online oyun moduna sahip. İster arkadaşlarınızla, ister Internet üzerindeki diğer oyuncularla bu maceraları yaşayabiliyorsunuz. Üstelik Dedicated Server özelliği de var. Evet, bir zamanlar kaldırıldığı için birçok oyuncunun isyan ettiği özellik. Son olarak kısaca tiyatro seçeneğinden de söz edelim. Bu özellik, yaptığınız online karşılaşmaları video olarak kaydediyor ve daha sonra Theater başlığına giderek izlemenize, görüntülerden resimler çekmenize olanak sağlıyor. İsterseniz aktifliğini kaldırabiliyorsunuz.
Call of Duty Elite nerede?
Evet, yapımcıların Call of Duty için hazırladığı yeni bir online servis Call of Duty Elite. Dünya üzerindeki tüm Call of Duty oyuncularını bir araya toplamayı amaçlayan platform, seri hakkındaki videolarınızı, deneyimlerinizi, istatistiklerinizi ve aklınıza gelebilecek birçok paylaşımınızı ekleyebileceğiniz bir platform. Ücretli ve ücretsiz olmak üzere iki üyelik tipi bulunan Elite, ne yazık ki şu an sadece konsollar için aktif durumda. Yakın zamanda da PC için hizmete başlaması bekleniyor.
Üçüncü Dünya Savaşı biterken…
Infinity Ward, Modern Warfare 3 ile bir kez daha oyuncuları memnun etmeyi başardı. Heyecanlı senaryo modu ve çeşitli çoklu oyuncu modlarıyla uzun süre oynanacağı büyük ihtimal. Yapımcıların kaliteli senaryo modu hazırlama alışkanlığını seviyoruz, ancak kısa senaryo süresi alışkanlığına hala alışamadık doğrusu. Öte yandan Modern Warfare 3 ile birlikte seriye dahil edilen Call of Duty Elite servisini de heyecanla bekliyoruz. Ve tabii ki bir sonraki Call of Duty oyununu!