Oyun İncelemeleri

Castlevania: The Dracula X Chronicles

Castlevania, Konami firması tarafından geliştirilen ve tarihi 1986 yılına
kadar uzanan köklü bir seriden oluşuyor. Farklı platformlarda olmak üzere
günümüze kadar on yedi değişik yapımla karşımıza çıkan seri, PSP’ye çıkan son
versiyonu ile Castlevania serisinden üç ayrı yapımı tek UMD diskinde
buluşturuyor.
Yapım için bir maziye dönüş desek yeridir. Yıllar evvel çıkmış serinin popüler
yapımları, son zamanlarda Atari firmasının da yaptığı gibi, yeniden düzenlenerek
PSP’ye entegre ediliyor. Firmalar için para kazanmanın, bizler için ise maziye
dönmenin en kısa yolu olduğu söylenebilir. Dracula X: Rondo of Blood, diskteki
üç oyundan ikisini oluşturuyor. Rondo of Blood, tahmin edeceğiniz gibi olduğu
gibi değil. 3D grafik yeniden kaydedilmiş ses ve müzikler gibi güncellemeler ile
geliyor. Bununla birlikte nostaljiden ödün vermek istemeyenler için, yapımın
asıl versiyonundaki gibi orijinal 2D grafik ve eski sesleri ile de
oynayabiliyorsunuz. Yalnız burada bir noktaya değinmek istiyorum; yapımın ilk
orijinal seslendirmeleri Japonca! Ancak firma bizlere seçenek sunuyor ve eski
versiyonda yeni İngilizce seslendirmeleri kullanabiliyoruz. Diskteki üçüncü
yapım Castlevania: Symphony of the Night ise, 2007 yılında Play Station ve Xbox
360 için piyasaya çıkan versiyonların iyi yönleri ile oluşturulmuş bir
harmanlama diyebiliriz.

Kont Dracula

Rondo of Blood’da Vampir avcısı Richter Belmont ya da Maria Renard’ı
yönetiyoruz. Sağa ve sola kayarak ilerleyen ekranlar boyunca kahramanlarımız
dipsiz kuyular, sürpriz tuzaklar ve bol miktarda canavarlar ile mücadele ediyor.
Karakterlerin kendilerine has özellikleri olduğu yapımda Richter Belmont, Maria
Renard’a göre daha dayanıklı bir yapıya sahip; ancak Richter, Maria’dan daha
yavaş yürüyor veya Maria sıçrayışları Richter’dan daha iyi yapabiliyor ancak ona
göre çok daha çabuk ölüyor. Karakterlerin artı ve eksilerini değerlendirerek
hangisi size daha uygunsa onunla oynamanız daha mantıklı. Bölüm sonlarında skill
değerleriniz Boss canavar ile karşılaştırılıyor ve onu yenip yenemeyeceğinizde
büyük rol oynuyor.

Üçüncü oyun olan Castlevania: Symphony of the Night, Rondo of Blood’un devamı
niteliğinde. Hikaye aradan geçen dört yıl sonra başlamakta ve karakter olarak
Richter ya da Maria değil, Dracula’nın oğlu Alucard ile oynanmakta. Dracula’nın
şatosunu araştırdığımız yapımda, harita ve level yapısı önceki yapımlara göre
değişerek birbirine bağlı odalar halini alıyor. Açıldıkları yer sık sık değişen
kapılar ve kırıldığında yeni mekanlara açılan duvarlarla karşılaşmak mümkün.
Öldürülen düşmanlar arkalarında kıyafet ve silah bırakabiliyor; bunlar
kullanıldığında karakter gelişimine artı puan olarak yansıyor. Yapımda grafikler
şimdiye göre her ne kadar iç açıcı olmasa da 1990’lı yılların yapımıyla karşı
karşıya olduğumuz unutulmamalı. Grafikler zamanına göre değerlendirildiğinde
özellikle arka plan kaplamalarındaki ince işlenmiş detaylar çok başarılı. 2D
animasyonlu karakterler, 3D öğeler ve 2D arka planlar uyum içinde. Yenilenen
sesler ve müzikler sayesinde Japonca öğrenmekten de kurtulmuş durumdayız. Eski
ile yeniyi birleştiren yapı sayesinde hem oynanabilirlik arttırılmış, hem de
yapımın nostaljik öğelerinden ödün verilmemiş. Yalnız oyun dünyasının gelişimine
nerelerden gelindiğine dahi bakılmak için bile denenebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu