Oyun İncelemeleri

CeeBot

CeeBOT tam olarak oyun kategorisine girer mi? Pek sanmıyorum. Elimizdeki materyal, programlama ve görselliği bir araya toplayıp oyunmuşçasına önümüze sunuyor. Garip ama gerçek.
Şu an Dünya üzerinde en çok kabul gören programlama dilleri C++, C# ve Java olduğunu düşünürsek, CeeBOT o kadar da yabancı gelmeyecektir bizlere. Birçok uzay konulu filmde, hatta birçok aksiyon filminde karşımıza çıkan basit kodlarla ilerliyoruz oyunumuzda.

Bu garipliğe bir örnekle devam edelim. Alışma parkurunda sizden, uzay aracınızı kullanarak bir kare çizmeniz isteniyor. Kenar boyları yirmi birim, kenar rengi de turuncu olacak. Bunun için uzay aracınızın bilgisayarına girip;

pendown(Orange);
move(20);
turn(90);

satırlarını ekliyorsunuz. Bu satırların anlattığı şudur ki, “pendown(orange);” turuncu renk kullan, “move(20);” yirmi birim ilerle, “turn(90);” doksan derecelik bir açıyla dön.
Daha bunun gibi onlarca komut var. Saçma sapan gibi göründü değil mi?

Her şeyden önce, oyuna girip bir karakter yaratmamız gerekiyor. Ne alaka diyor insan ama bir astronot seçmemiz, tipini de kendimize benzetmemiz düşünülmüş. Anlayamadığım nokta ise neden tek tip insan kullanıldığı. Madem tek tip kullanılacak ve sadece renklerle oynayabiliyoruz, bu bölüm aslında çok gereksizmiş. Sonuç olarak madem oyun elimizde diyip, kurcalamaya geçtik.

Tip olayını da bitirip karakterinize bir isim verin. Hemen ardından egzersizlere girip yapmaya başlayın. Yoksa CeeBOT komutlarını asla öğrenemezsiniz. Neyse ki bir kez öğrendikten sonra unutulmuyor ve komutlar bilindik kelimelerden oluşuyor.

CeeBOT ne derece komik ya da garip geldi sizin açınızdan bilemiyorum ama grafikleri o kadar iyi olmamasına rağmen iyi bir sistem gerekebiliyor oynamak için. Ekran kartınızın günümüz yazılımları için yeterli olması, bu oyunu oynamanız için yeterli değil maalesef. Bununla birlikte, bu kısım tamamen yalan. Ben böyle bir oyuna sistem harcamaktansa, gider Splinter Cell’i tekrar bitiririm. Adamlar sadece oyunları iyi konfigürasyon istesin diye kodlama yapmışlar, o kadar. Birkaç üç boyutlu grafikle bu iş olmuyor maalesef beyler.

Ses hadisesi de öyle önemli bir konu değil. Sürekli robot sesleri, aracın dönme sesleri ve roketi çalışınca sesi duyulan bir astronot var. Ses olmasa da olur yani. Sadece gerektiği kadar civarında ses var.

Sonuç olarak, oyunun mantığını anladınız sanırım. Eğlenceli olduğu bir gerçek ama oyun oynamak için çok farklı bir yöntem denemek zorunda bırakılıyoruz. Ne desem boş. Farklılığı bazen eğlence, bazen cehennem azabı halini alıyor. Belki deneyebilirsiniz ama sadece alınıp köşede durması muhtemel bir oyun olmuş bana kalırsa. Yükledikten sonra bir saat kadar eğlendim. Aslında düşününce, fazla bile.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu