Cihazlarınızı İnternet Üzerindeki Tehlikelerden Nasıl Korursunuz?
Telefonlarınız, tabletleriniz, bilgisayarlarınız ve genel olarak internete bağlanmak için kullandığınız her cihaz çevrimiçi olduğu anda pek çok farklı güvenlik riskiyle karşı karşıya kalıyor. Gerekli önlemleri almazsanız, internet bağlantısı olan herhangi bir cihazınız siber bir saldırının hedefi olabilir. Neyse ki bu saldırılardan etkilenmemek ve güvenlik risklerini azaltmak için alabileceğiniz bazı önlemler var. Aşağıda, bunlardan detaylı olarak bahsediyoruz.
Cihazlarınızı İnternet Üzerindeki Tehlikelerden Nasıl Korursunuz?
Farklı Şifreler Kullanın
Microsoft tarafından yapılan bir anket, cep telefonu kullanıcılarının sadece %33’ünün cihazlarını kilitlemek için bir PIN kodu kullandığını gösteriyor. Mobil güvenlik yazılımları kullananların oranı ise sadece %21. İnternet kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu, ayrıca tek bir şifre belirleyip bunu tüm servislere erişmek için kullanmayı tercih ediyor. Diğer bir deyişle, epostalarına, sosyal medya hesaplarına ve hatta çevrimiçi bankacılık hizmetlerine aynı şifreyle erişiyorlar. Üstelik bu şifre çoğunlukla tahmin edilmesi kolay verilerden (doğum tarihi, telefon numarası, vs.) oluşuyor. Bu da şifreyi ele geçiren saldırganların tüm dijital hayatınıza aynı anda hükmedebileceği anlamına geliyor. Buradan çıkarmanız gereken üç ders var: Bir, tüm cihazlarınız ve dijital hizmetleriniz için bir şifre kullanın. İki, bu şifrenin en az 12 karakterli ve kolay tahmin edilemeyecek türden olduğuna emin olun. Üç, her cihaz ve servis için farklı bir şifre belirleyin. Bu basit önlemlerle bile siber saldırılardan büyük ölçüde korunabilirsiniz.
Çevrimiçi Güvenlik Programları Kullanın
Virüsler, trojanlar, fidye yazılımları ve casus programlar… Günümüzde, internete bağlanan cihazları etkileyebilecek birden çok siber tehlike var ve her ne kadar bilinçli bir kullanıcı olursanız olun, bunların hepsine karşı cihazlarınızı korumanız mümkün değil. Bu nedenle işi uzmanlarına bırakmanız ve bir güvenlik programı kullanmanız gerekiyor. Temel düzeydeki kullanıcılar için bir anti-virüs programı büyük oranda yeterli olacaktır. Ancak işi sağlama almak için bir internet güvenliği paketi almanızı tavsiye ederiz. Bu paketler, sahip oldukları firewall ile siber zorbalık ve tehditlere karşı da korunmanızı sağlar. Son olarak, vpn indir, kullanarak internet bağlantınız için güvenli bir tünel oluşturabilir ve ek bir güvenlik elde edebilirsiniz. VPN kullanmak, ayrıca belirli bir gizlilik elde etmenizi de sağlayacaktır.
Oltalama Saldırılarına Dikkat Edin
Eğer dikkatli olmazsanız, ne kadar önlem almış olursanız olun cihazlarınıza erişmeleri için siber saldırganlara “izin” verebilirsiniz. Oltalama (phishing) saldırıları bir tür sosyal mühendislik tekniğidir ve hedefleri yanıltarak gizli bilgilerini elde etmeyi amaçlar. Örneğin saldırgan bir bankanın adına benzeyen ancak sadece bir harf fark eden bir alan adı satın alır (“i” yerine “l” gibi), bankanın sitesini kopyalar ve birden çok kişiye “hesaplarının tehlikeye girdiğini” söyleyen bir eposta gönderir. Bu eposta bankadan geliyormuş gibi görünür ve kullanıcıları belirli bir bağlantıya tıklamaya teşvik eder. Bu bağlantıya tıklanırsa, saldırganın hazırladığı sahte site açılır ve hedef panik içinde kullanıcı adı ile şifresini girer. Diğer bir deyişle, saldırganın peşinde olduğu bilgiyi bizzat kendisi verir. Bu tip saldırılar için kullanılan mesajlar bankanızdan, sosyal medya hesabınızdan, hatta bir arkadaşınızdan geliyormuş gibi görünebilir. Güvenliğinizin riske girdiğini iddia eden tüm mesajlara şüpheyle yaklaşın ve hiçbir zaman bu mesajların içindeki bağlantılara tıklamayın. Gerçekten endişe ediyorsanız, banka/sosyal medya hesabınıza her zamanki gibi giriş yapıp bir müşteri temsilcisine ulaşın.
Cihazlarınızın Daima Gözünüzün Önünde Olduğundan Emin Olun
Bir cihaza, özellikle de taşınabilir bir cihaza erişim elde etmenin en kolay yolu, o cihazı fiziksel olarak ele geçirmektir. Bu risk, özellikle de telefonlarınız ve tablet bilgisayarlarınız için geçerlidir. Zira bu cihazları kısa bir süreliğine ele geçirmek daha kolaydır. Bir saldırgan, bakmadığınız bir anda cep telefonunuzu alabilir, bir casus uygulama yükleyebilir ve telefonu aldığı yere geri koyabilir; bunlar yapması birkaç dakikadan fazla sürmez. Bu nedenle, tüm cihazlarınızın daima gözünüzün önünde olduğunda emin olun ve örneğin kasaya ödeme yapmaya giderken bile onları yanınızdan ayırmayın. Ayrıca cihazlarınızı belirli bir süre kapalı kaldıklarında otomatik olarak kilitlenecekleri gibi ayarlayın; hiç kimse bir şifre veya parmak izi girmeden bu kilidi açamasın.
Gizlilik Ayarlarınızı Gözden Geçirin
Sosyal medyada zannettiğinizden çok daha fazla şey paylaşıyor olabilirsiniz ve paylaştığınız şeyleri aklınıza bile gelmeyecek kişiler görüyor olabilir. Kişisel bilgilerinizi paylaşmak daima risklidir ve bazı sınırlar belirlemezseniz, paylaştığınız şeyler bir siber saldırı için kullanılabilir. Örneğin doğum tarihinizi herkese açık şekilde paylaştıysanız ve sosyal medya hesabınızın şifresi olarak da bu tarihi kullanıyorsanız, bir saldırganın hesabınızı ele geçirmesi birkaç saniye bile sürmeyecektir. Kullandığınız tüm sosyal medya platformlarında gizlilik ayarlarınızı gözden geçirin ve üçüncü kişilere aleyhinize kullanabilecekleri bilgiler vermediğinizden emin olun.
Tarayıcılarınızı “Çarpıdan” Kapatmayın
Hemen hemen tüm bilgisayar kullanıcıları, eposta, sosyal medya ve hatta banka hesaplarına girip işleri bittikten sonra sağ üst köşedeki “çarpı” simgesine tıklayarak tarayıcıyı kapatma eğilimindedir. Oysa bunu yapmak, bu hesaplardan çıkış yapmanızı sağlamaz. Çoğu durumda, tarayıcı yeniden açılıp aynı adres ziyaret edildiğinde otomatik olarak aynı hesaba giriş yaparsınız. Bu pratik bir kullanım sağlaması için sunulan bir özelliktir ancak kolayca anlaşılabileceği gibi kötüye kullanılabilir, özellikle de internet kafe veya işyeri gibi paylaşılan bilgisayarların bulunduğu bir yerdeyseniz. İşiniz bittikten sonra hesabınızdan çıkış yapmayı unutmayın.